Prof. Dr. Sinsi
|
Gazete Çevresinde Gelişen Metin Türleri
5) ELEŞTİRİ
Eleştiri«bir insanı, bir eseri, bir konuyu, doğru ve yanlış yanlarını göstermek amacıyla inceleme işi»dir Günlük hayatta bu anlamda kullanılan eleştiri terimi yerine kompozisyon kitaplarının çoğunda «eleştirme» kelimesi kullanılmaktadır Bu bakımdan önce bu iki kelime arasındaki anlam farkını belirtmekte fayda vardır Eleştirme, «bir sanat eserini meydana getiren öğelerin düzenleniş ve işleniş şekillerini inceleyerek, onun değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bu yolla da eseri açıklayarak onun daha doğru anlaşılmasını sağlayan çalışma» şeklinde tanımlanabilir Eleştiri de işte bu eleştirme çabası sonunda meydana gelen bir yazı türüdür Bu iki kelime arasındaki fark, «yapma» kelimesi ile «yapı» kelimesi arasındaki farka benzer Sonuç olarak bizce daha doğru adlandırma olması bakımımdan «eleştiri» terimini tercih etmek ve kullanmak uygun olacaktır
Eleştiri terimi de değişik bakış açılarına göre tanımlanabilir Bu çeşitlilik onu değişik yönlerden görmekten kaynaklanmaktadır
Eleştirinin amaçları maddeler halinde şu şekilde sıralanabilir:
1 Sanat eserini inceleme, tanıtıma, değerlendirme;
2 Sanat eserinin ve sanatçımın gerçek değerini ortaya
koyma ve gösterme;
3 Eserin okurlar tarafından daha doğru ve iyi anlaşılmasını sağlama;
4 Sanatçıyı daha iyisini yapmaya sevk etme;
5 Genç sanatçılara yön verme, onlara ışık tutma;
6 Toplumun sanat zevkini yükseltme;
7 Okuyucu ile yazar arasında sağlıklı bağ kurulmasına yardımcı olma;
8 Eserin sanat tarihi içindeki yerini ve değerini belirtme
www forumsinsi net
Eleştirinin İlke ve Nitelikleri
Fikir ve sanat ürünleri için kesin değer ölçüleri verilemez Ancak iyi bir eleştirinin ilkeleri ve nitelikleri belirtilebilir
Bugün eleştirinin herkesçe kabul edilen genel ilkelerini şöylece sıralamak mümkündür: Eleştiri herşeyden önce esere dayalı ve metodik olmalıdır Eleştirme çalışmaları belirli bir metoda göre yapılır Metotlu olmayan eleştiri sağlıklı değildir Eleştirilen eser bütün yönleriyle dikkate alınmalı, verilen değer hükümleri, görecelikten tamamen kurtulmak mümkün olmasa bile sağlam sebeplere dayandırılmalıdır Eleştirici yazarın ne demek istediğini iyi anlamalı ve bunu ifade etmedeki başarısını açık seçik bir biçimde ortaya koyabilmelidir Ayrıca, eserde herkesin bir anda fark edemeyeceği güzelliklere ve özelliklere işaret edebilmeli, öte yandan yazar ve okur için isabetli yönlendirmelerde bulunabilmelidir Eleştiride kullanılan dil ise «bilim dili» veya «bilgi dili» olmalıdır Sonuç olarak eleştiri ya da eleştirici, sanatçının başarılı veya başarısız olmasının değerini iyi biçmelidir
Tabiî bütün bunları yapabilmek için bir eleştiricinin sezme, kavrama ve ifade etme gücü yüksek olmalıdır Yine konu ile ilgili teorik bilgi ve teorik aydınlığa sahip olması bir eleştiriciden beklenen en önemli şeyler arasındadır
Eleştiri Çeşitleri
Edebî bir tür olarak eleştiri on altıncı yüzyıldan beri varlığını sürdürmektedir Bu yüzyıldan yirminci yüzyıla kadar her alandaki değişmelere ve gelişmelere paralel olarak değişik eleştiri metotları geliştirilmiştir Yüzyıllar ilerledikçe daha sağlıklı, daha gerçekçi daha güçlü eleştiri metotları bulunmuştur Bugün eleştiri, yalnız tarih, filoloji, felsefe, ilahiyat gibi bilim dallarına değil: ruh, toplum ve dil bilimlerine, ekonomi, matematik hatta istatistik gibi bilim dallarına dayanmaktadır Eleştiriciler bu bilim dallarının verilerinden yararlanma zorunluluğunu hissetmektedirler Bilimsel, teorik ve hatta teknik gelişmeler eleştiri türüne yansımakta; yeni bilgi ve bulguların ışığında edebiyat eserlerini değerlendirme de yeni boyutlar, yeni kimlikler kazanmaktadır Günümüzde bilgisayarların eleştiricilikte kullanılmasının, ona yeni görüş ve anlayışlar kazandıracağı kesindir Edebî eserlerin aydınlatmasında, yargılanmasında bugün sentetik metotlara başvurulmaktadır
Eleştirilerde akıl yürütme yollarından; analiz, sentez, tümden gelim, tüme varım, karşılaştırma gibi metotlardan yararlanılması kaçınılmazdır Müspet bilimlerde kullanılan ve yine onlar tarafından geliştirilen metotların eleştiri de kullanılması eleştirinin sistematik olma zorunluluğundan kaynaklanmaktadır Nihayet eleştiri yapan da bilgi üretiminde bulunuyor; onun insan zihninin çalışma yollarına dayanması müspet ve toplumsal bilimlerin metotlarından faydalanması tabiîdir
Bir eserin eleştirisi yapılırken nesnel ve öznel kelimeleri metot ve eleştiri çeşidi anlamlarında kullanılır Bunlar, «estetik değer ölçüleri» ile ilgilidir Duruş ve tavır bildirirler, «hoşlanma, sevme, beğenme, güzel veya çirkin, iyi veya kötü bulma» gibi hükümler ve eğilimler bu tutumların çağrıştırdığı duygusal, bilgisel ve davranışsal kavramlardır Eğer eleştirici esere kendi dünya görüşü, kendi duygu ve düşünceleri, zevkleri ve tercihleri açısından, kendine göre bakarsa esere karşı öznel tavır takınmış olur «Öznel» kelimesinin sözlük anlamı «özneye ilişkin» dir Nesne (obje, olay, konu)yi «özne»de oluşan düşüncelere göre değerlendirmedir Özne, (suje, kimse; eleştirici) nesneyi (sanat eseri) kendi tercih ve takdirine göre tamamen keyfî tartar Nesnel kelimesinin mecazi anlamı «gerçeğe varmak amacıyla taraf tutmadan, inceleme yaparak hüküm verme»dir Bu tür eleştiriler «nesnenin gerçekliğinin güdümünde» dirler Eleştiriye yazarın kişisel duyguları karışmaz, hüküm eseri inceleme sonunda elde edilecek bilgilere göre verilir Ancak ortada yine incelemeyi yapan «özne» nin rolü vardır
Bu açıklamalardan sonra, ise «özne»nin karışmadığı hiç bir eleştirinin bulunamayacağı söylenebilir Bütün eleştiriler «öznel»dir gibi bir sonuca varılabilir Ancak, günlük hayatta otel, lokanta gibi iş yerlerinin bulgur, pirinç, çay gibi yiyecek ve içecek maddelerinin çeşitli bakımlardan sınıflandırıldıklarını; bu işi yapanların belli ölçülere, ölçütlere başvurduklarını biliriz Bir sanat eserini değerlendirirken de bazı nesnel ölçütlerin bulunması mümkündür Nesnelliği ve öznelliği mantıkî terimlerle tayin etmenin güçlüğüne işaret ederek, konuyu sanat felsefecilerine bırakıyoruz
İnsan hayatının sınırlı olması dolayısıyla; insanın zihnî yeteneği, edebiyat ve sanat tecrübesi de sınırlıdır Bir insanın her gün bütün dünyada on binlercesi yayınlanan edebî eserleri ne okuyacak zamanı ne de imkânı vardır İnsan hayatını zen*ginleştiren, insanı ahlâkî yönden yükselten, ona kendisini tanımasını ve aşmasını, onun toplumsallaşmasını inandırarak ve sevdirerek öğreten, bize insan olmamızın hazzını tattıran ve burada sayılamayacak daha pek çok erdemleri bulunan edebiyat ve sanat eserlerinden vazgeçilmeyeceğine göre, zorunlu olarak eleştiriye başvurulacaktır Yalnız sanat dallarında değil, felsefe ve bilim dallarında da insanların değerliyi değersizden ayıracak kılavuzlara ihtiyacı vardır İnsanoğlunun eleştiricinin sayesinde bilimin, sanatın ve felsefenin değişme, gelişme ve tarihine dair bilgisi artar, «tercihleri nesnel sebeplere» dayanır, zevki şekillenir Sonuç olarak, okuyucuya değişik bakış açıları kazandırarak eser karşısındaki yaşantısını zenginleştiren, okuyucunun birden fark ellemeyeceği eserin öğeleri arasındaki organik ilişkileri kavramaya yardımcı olan, eserdeki yenilikleri gösterebilen, eserin kıymetini, önemini, ortaya koyduğu yenilikleri anlatabilen, gerektiğinde eserin eksikliklerini tamamlayabilen tavır, nesnel tavrın ölçütleridir
Bu açıklamalardan sonra eleştiri çeşitlerine geçilebilir Eleştiriler çeşitli bakımlardan sınıflanabilirler Burada «konu» ve «metot» bakımından eleştiriler üzerinde durulacak haklarında kısa bilgiler verilecektir
Konularına göre eleştiriler üç ana başlık altında toplanabilir:
1 Sanat eserlerini ve sanatçıları inceleyenler,
2 Bilim eserlerini ve bilginleri inceleyenler,
3 Felsefe eserlerini ve filozofları inceleyenler
Şimdi «sanat eserlerini ve sanatçıları değerlendiren eleştiri metotları tanıtılacaktır
Konusu sanat eseri olan eleştiriler, «sanat olayı»nı meydana getiren dört temel öğeye göre yapılır Bunlar şunlardır:
1 Eser
2 Sanatçı
3 Okur
4 Toplum
Eleştiri metotları da bu dört öğeye bakış açılarına göre sınıflanır
1 Esere dönük eleştiri metotları
2 Sanatçıya dönük eleştiri metotları
3 Okura dönük eleştiri metotları
4 Topluma dönük eleştiri metotları
1 Esere Dönük Eleştiri Metotları
Eseri kendi elemanlarıyla değerlendirme çalışmasıdır Eserin olay örgüsü, kahramanları, bunların arasındaki çatışmalar, anlatım tekniği, sanatçının kullandığı semboller, imajlar değerlendirilerek eserin yorumu ve açıklaması yapılır Esere yönelik biyografik, «psikolojik, sosyolojik» ve tarihî çalışmalar eseri bir nebze açıklayabilir; ancak onun gerçek değerini ortaya koymazlar Asıl olan metindir Metin, duygu, düşünce, hayâl, olay, edebî sanatlar ve mecaz yönlerinden nasıl kurulmuş, yazar vermek istediğini verebilmiş mi, bu sorulara verilecek cevaplar, eserin gerçek değerini ortaya koyacak, okuyucusunun zevk almasını sağlayacaktır
Yapısal eleştiri de ayrı bir çalışma disiplini olan eleştiri metodudur Bu metot dil bilimin verilerine dayanarak geliştirilmiştir Özellikle eserin dil bakımından gösterdiği yenilikler, dil anlam ilişkisi; cümle, kelime grubu, kelime çeşidi yönlerinden eserin açıklanmasıdır Bu çalışma, eserin dil bilgisi yönünden açıklaması değil; eseri oluşturan dil birliklerinin neleri anlattığını ve hangi anlam işlevinde kullanıldıklarını belirtir Bu metoda göre, eser organik bir varlığa benzer Eseri meydana getiren her birimin bütünün oluşumunda ayrı bir yeri vardır Organizmayı meydana getiren birimlerden birisinin bozulması, organizmanın çalışmasını nasıl aksatırsa, ustalıkla yazılmış bir eserin parçalarından biri çıkarılırsa eserin bütünlüğünün de bozulması gerekir şeklinde düşünülür Bu eleştiride amaç eseri kendi malzemesiyle değerlendirmektir Bu malzemelerin, olay örgüsü, kişiler, zaman ve yer yönlerinden kendi içlerinde sınıflanması yapılır Bunların kendi içlerindeki sistematiği bulunmaya çalışılır Ayrılan bu birimlerin birbirleriyle hangi ilişkiler içinde oldukları çözümlenir Eserin «neden yazıldığı» değil; «nasıl yazıldığı» açıklanır
2 Sanatçıya Dönük Eleştiri
Esere dönük eleştiride iki yön vardır Bunlardan birincisi, eserden yazara gidiş, ikincisi yazardan esere gidiştir Bu eleştirinin dayandığı temel fikir, «sanatçı ile sanat eseri arasında sürekli bir ilişki» vardır; bu ilişkinin boyutlarının belirtilmesi eserin gerçek değerini açıklar, gösterir
Yazardan esere doğru gidişte, sanatçının «bio-psiko-sosyal» yönlerden değerlendirilmesi gerekir Sanat eserinin iyi anlaşılıp değerlendirilmesi, sanatçının başından geçen olayların, içinde bulunduğu şartların, aile ortamının, okuduğu kitapların, gezip gördüğü yerlerin, aşklarının bilinmesiyle mümkündür Bu görüşe göre eserin anlam ve değeri, sanatçısının duygusal, ahlâkî ve fikrî gelişmesinin bilinmesiyle aydınlanabilir
Eserden yazara doğru gidişte yazarın seçtiği konular, kişiler, zaman, yer imajları incelenerek yazarın kişiliği açıklanmaya çalışılır Sanatçı farkında olmadan esere kişiliğini yansıtır Eserden kalkılarak yazarın «bilinç altı» dünyası değerlendirilir Bu eleştiride «psikanaliz» metotlardan yararlanılır
3 Okura Dönük Eleştiri
Bu eleştiriye izlenimci (empresyonist) eleştiri de denir Eleştirmenin zevkine göre yapılan eleştiridir Bu özelliği ile deneme türüne benzer Bu eleştirinin ölçütü, kuralı sadece eleştiricinin zevki, eğilimi, sezgi ve duygu gücüdür Bu anlayışa
göre eleştirici, «güzel şeylerden algıladığı izlenimleri, başka tarz ve yeni kalıplara döken kimse»dir
4 Topluma Dönük Eleştiri
Bu eleştiri çeşidi eserin toplumsal öğeler bakımından değerlendirilmesidir Sanat eserinin toplumsal kuruluşlarla yakından ilgisi vardır Sanatçılar kendi devirlerinin tarihî, toplumsal ve hattâ ekonomik gerçeklerini ifade ederler Çağlarını bu yönlerden yansıtırlar Özellikle edebiyat, «toplumun, tarihin, ruhudur, özüdür, özetidir» görüşü benimsenmiştir Topluma dönük eleştiriler öncelik verdikleri öğelere göre üçe ayrılabilir Bunlardan;
Tarihî eleştiri; metodunu benimseyen eleştiriciler; sanat eserinin değerini eserin yazıldığı dönemin dünya görüşü, inançları, sanat anlayışı, gelenekleri, bütün bunların ifadesi olan tarihî ve kültürel şartların bilinmesiyle açıklanması gerektiğini; o dönemle ilgili yapılacak araştırma ve incelemelerin eserin gerçek değerini ortaya koyacağını savunurlar
Sosyolojik eleştiri; metodunu benimseyenler de sanatın toplumsal çevrenin ürünü olduğunu, bu yüzden toplumsal değişme ve gelişmelerin etkisi altında bulunduğunu, her yazarın toplumun bir üyesi olması bakımından sanat eserlerinin de toplumsal bir «olgu» gibi değerlendirilmesi gerektiğini, sanat ol*gusunda da bir «determinizm» olduğunu bundan dolayı eleştiri metodunun bilimsel ölçülerde olması gerektiğini, edebî eseri açıklamak için onu doğuran toplumsal, coğrafî ve dönemindeki kültürel şartların iyi bilinmesi gerektiğini savunurlar forumsinsi net
Ekonomik eleştiriyi benimseyen eleştiriciler ise sanat olaylarının sebeplerinin ekonomik çatışma ve sınıf kavgası olduğunu, eserin estetik değil de politik ölçülere göre değerlendirilmesi gerektiğini, politikaya hizmet etmeyen eserin faydasız, kusurlu ve zararlı olduğunu, eserin konusuna olaylara ve tezine göre değerlendirilmesi buna bağlı olarak kahramanların yönetici ve sömürücü sınıfa karşı çıkması, eserin toplumu politize etmesi gerektiğini savunurlar Bu eleştiri metoduna «Marksist eleştiri» adı da verilir
Burada, en belirgin nitelikleriyle, sıralanmaya çalışılan eleştiri metotları dışında da, sanat ürünlerindeki değişme ve gelişmelere parelel olarak geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan eleştiri metotları da vardır
Bugün bir sanat eserinin gerçek değerini ortaya koymak için, birden fazla eleştiri metodu kullanılmaktadır Bazen bir eleştirinin içinde metotlar birbirinin içine girmiş gibi gözükür Esasen bir metodun içine hapsolmak, kuralların dışına çıkmamak eleştirinin özüne aykırıdır Yalnız bir metot adına yapılan bir eleştirinin içinde bile, diğer eleştiri metodunun öğelerinin kullanıldığı görülür Eseri iyilik, doğruluk, güzellik adına değerlendirerek, eserin hakikî değerini ortaya koyarak, insanlığı daha mükemmele götürmek amacıyla yapılan eleştirilerde her biri eserin ayrı bir gerçeğini ve güzelliğini yakalamaya çalışan değişik metotlardan yararlanmak kadar tabiî bir şey olamaz
6 RÖPORTAJ
Röportaj haberden farklıdır Haber, görüldüğü, duyulduğu gibi kısaca yazılırken, röportaj, yazarın gözlemine, anlayışına göre yeniden şekillenir Yazar «haber»in dışında, «röportaj»ın içindedir
Röportaj yazımında dikkat edilecek hususlar :
1 Yazar konu edeceği şeyi iyi gözlemeli, kökenini tanımalıdır
2 Yazar görüp işittiklerini kendi anlayışına göre yeniden biçimlendi-
rebilmelidir
3 Yazı, resimlerle desteklenmelidir
4 Yazının giriş bölümü okuyucuyu şaşırtacak nitelikte olmalıdır
5 Yazar kendi gözlem ve izlenimleri yanında o alanda bilgisi olan
kimselerin görüşlerini de kullanmalıdır
Gazete ve dergi yazarlarının, herhangi bir olayı, eşyayı ya da yeri, kendi gözlem ve anlayışına göre değerlendirerek yazdıkları yazılara röportaj denir
|