Prof. Dr. Sinsi
|
Anlatım Biçimleri Ve Düşünceyi Geliştirme Yolları Test Soruları Ve Cevapları
1 İhtiyar, mecalsiz bir adam, sık sık soluyor, gelen*lere fersiz gözleriyle bakıyor, elleriyle göğsünü göstererek işaretler ediyordu "Nen var, ne oldun dayı?" sorularına sesten ziyade nefese, soluğa benzeyen üfürüklü bir hırıltı ile anlaşılmayan ya*nıtlar veriyordu
Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangilerine başvurulmuştur?
A) Betimleme - açıklama
B) Betimleme - öyküleme
C) Öyküleme - açıklama
D) Tartışma - açıklama
E) Tartışma – betimleme
2 Kuşaklar edindikleri bilgi ve görgüleri birbirlerine aktarırlar Gelenek dediğimiz de budur Kültürün sürekliliğini, bir yazboz tahtası olmamasını sağ*layan, gelenektir Kitap da kültürdeki sürekliliği, kendi görevi bakımından en sağlam biçimde ger*çekleştiren aracımızdır Kitap, insanlığın kültür belleğinin dayanağıdır
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri kullanılmıştır?
A) Örnekleme - karşılaştırma
B) Tanık gösterme - tanımlama
C) Karşılaştırma - tanık gösterme
D) Tanımlama - açıklama
E) Tanımlama – tartışma
3 Apastol, küçük bir çocuk gibi utangaç gülümsedi Çok uzun boylu, kıranta bir adamdı Sırtı kambur denecek kadar bükülmüştü Üstü başı tertemizdi Eski Babıali efendilerin uzun setresini giymiş, boynuna, lastikle tutturulur kravat takmıştı İki eliyle gümüş tepelikli abanoz bastonuna dayanıp otururken Osmanlıların Tanzimat'tan sonra yetiştirdikleri Hıristiyan büyük elçilere benziyordu Çay karıştırması, simidi kırıp ağzına götürmesi gerçekten kibardı
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Ayrıntıların seçiminde titizlik gösterilmesi
B) Yazarın betimlenen kişi hakkında kişisel kanılarına yer vermesi
C) Betimlenen kişinin bazı niteliklerinin benzetmelerle verilmesi
D) Betimlenen kişinin karakter özelliklerinin de yansıtılmaya çalışılması
E) Mecaz anlamlı sözcüklere başvurarak karakter özelliklerinin verilmesi
4 Sessiz sinema, söz sanatı olan tiyatronun soysuzlaşmış bir şekli bile olamaz Ne iskemlesi üzerinde neşesinden kıvranan şu adamın kahkahası, ne locasının loşluğunda badem biçiminde-ki gözlerinden altın gibi damlalar akıtan şu kadının duygulanmaları, sinemaya soy itibariyle sahip olmadığı asaleti vermeye yetmez O adamın kahkahası, karnı gibi gelişmiş bir başı olmadığını ve altın gibi parlak gözyaşları da güzel kadın olmanın, ahmak olmaya hiç de mani olmadığını gösteren adi birer delildir Sinema esasta sanatın ziftidir
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri kullanılmıştır?
A) Örneklendirme - betimleme - açıklama
B) Karşılaştırma - tartışma - betimleme
C) Tanık gösterme - karşılaştırma - tartışma
D) Tartışma - karşılaştırma - öyküleme
E) Örnekleme - karşılaştırma - öyküleme
5 Deyimler, atasözleri gibi her durumda kesin doğru olmayabilir ve genel kural niteliği taşımaz Kurallı cümle niteliği gösteren deyimlerimiz de vardır Bunlar atasözlerine benzese
de anlatımda genel kural niteliği taşımadıkları görülür "Et tırnaktan ayrılmaz " bir atasözü; "et tırnak olmak"ise bir deyimdir "Atı alan Üsküdar'ı geçti " cümle hâlinde kurulmuş bir deyimdir
Bu parçada kullanılan anlatım biçimi ve düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tartışma - tanımlama
B) Açıklama - örnekleme
C) Tartışma - tanık gösterme
D) Açıklama - benzetme
E) Açıklama - tanık gösterme
6 Her sanatçının bir yaşayış, bir çalışma biçimi vardır Buna kimse bir şey diyemez Yeni izle-
nimcilik akımının ressamlarından Paul Signal resim yaparken, çalıştığı odanın döşemesinin bir
dans salonunun parkesi gibi cilalanmış olmasına pek dikkat edermiş, Henri Matisse ise resim yaparken büyük bir ciddiliğe bürünürmüş Apollinaire onun için: "Yüzlerce Rus ya da Berlinli kendisini seyrediyormuş gibi kılını kıpırdatmadan resim yapardı " diyor
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A)Açıklayıcı anlatım B)Örnekleme
C) Karşılaştırma D) Tanık gösterme
E) Tanımlama
7 Tanzimat döneminde aydınlarımız, Paris'e Batı hayranlığı ile gitmişler ve oradan Doğu hayranlığı ile dönmüşlerdir Bu, sık sık dile getirilir Kendi değerlerimizi sonradan fark etmek gibi bir özelliğimiz var ne yazık ki Devlet tarafından Paris'e eğitim için gönderilen Hasan Kavruk, orada Picasso'yla tanışır Picasso onun geliş nedenini öğrenince öfkeyle şunları söyler: "Ben sanatımı Doğu sanatına borçluyum mösyö Kendi kaynaklarınıza eğilin Asıl yeniliğe oradan ulaşılır "
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin han*gilerinden yararlanılmıştır?
A) Tanık gösterme - tanımlama
B) Örnekleme - tanık gösterme
C) Tanımlama - benzetme
D) Örnekleme - karşılaştırma
E) Karşılaştırma - benzetme
8 (I) Rüyamda, annem beni tatlı bir gülümsemeyle karşılıyor (II) Güya yeşil bahçeli bir evin önünde oturuyoruz (III) Karşıdan, Ankara'nın sarı ve kızil ışıklarla yıkanışını seyrediyoruz (IV) Birden acı bir çığlık geliyor yakınlardan bir yerden (V)Annemin yüzünün giderek sertleştiğini fark ediyorum
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisin-de, diğerlerinden farklı bir duyu ile algılanan
ayrıntılara yer verilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
9 Şair İsmet Özel, son yayımladığı şiir kitabının başına uzunca bir "Şiir Okuma Kılavuzu" koymuş Ben kendi payıma, şiirin kılavuzla okunma 9 yanlısı değilim Daha açıkçası şiirleri okuduğumda, şiirlerin kılavuzla ilintisini pek bulamıyorum Ahmet Haşim'in şiir üstüne düşünceleri, Orhan Veli'nin Garip Önsözü de bana hiçbir zaman kılavuzluk etmemiştir Bunlar bana şairin, şiir üs- üne yaptığı genellemeler gibi geliyor Şair şiiri şöyle anlarmış, böyle anlarmış, bize ne? Biz yazılan şiire bakalım
Bu parçada kullanılan anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tartışma B) Açıklama C) Betimleme
O) Öyküleme E) Tanımlama
10 Adada günlük hayatımızın en güzel zamanları akşam saatleriydi Bütün aile, yemekten önce or- ta bahçedeki rahat koltuklara yerleşir, akşamın Ak havasında tatlı bir sohbete dalardı Çevrede- ki yasemin ve güllerin büyülü kokusuna, binlerce ateşböceği, o özel pırıltılarıyla katılırdı Ateşbö- çekleri o kadar çoktu ki, insana, yıldızlar arasında yaşıyormuş hissini verirdi Aradan yetmiş yıl
geçmesine rağmen, hâlâ hatırlarım o akşamları
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden han-gısi söylenemez?
A) Betimleme yapılmıştır
B) Geçmişe özlem dile getirilmiştir
C) İzlenimlere beğeni duygusu katılmıştır
D) Örneklemelere yer verilmiştir
E) İnsanlarla doğa iç içe verilmiştir
11 Vaktiyle bir balıkçı günlerce denizde kalır Dön-
düğünde mahalle halkına başından geçenleri
öyle güzel anlatır ki, herkes onun, peri kızları,
deniz kızlarıyla gerçekten içli dışlı olduğuna ina-
nır; anlattıklarını büyük bir heyecanla dinler An-
cak, bir gün balıkçı denizin ortasında bir ada,
adanın kıyısında da bu kez gerçek peri kızlarıy-
la deniz kızlarını görmez mi? O gün mahalleye
asık bir suratla döner "Hadi anlatsana, neler
gördün?" diyenlere, yorgun ve isteksiz "Hiç" der
"Bugün hiçbir şey görmedim "
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Betimleme B) Açıklama
C) Tartışma D) Tanık gösterme
E) Öyküleme
12 Günlerden pazar  Hava beni olduğu kadar diğer insanları da tir tir titretecek soğuklukta Evler, caddeler, sokaklar karlarla kaplı Kimi çatılardan sivri sivri buzlar sarkıyor Çocuklar çılgın gibi kartopu oynuyor Onların sesleri tüm sokağı dolduruyor Az ötede yaktıkları ateşle ısınmaya çalışan inşaat işçileri var Ancak yaktıkları şey ne ise ortalığa çok garip bir koku yayıyor
Bu parçada ayrıntıların seçiminde aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır?
A) Görme B) Koklama C) İşitme
D) Tat alma E) Dokunma
13 Bir masalda var olan her şey aşkta da vardır Masallar için "inandırıcılığı olmayan uydurma öyküler" derler ya, siz onlara aldırmayın Aslında her masal gerçeğin izlerini taşır Düşünsenize,aşkınıza karşı çıkan, çok sevdiğiniz o insanla birlikte olmanızı istemeyen birinin, masallardaki kötü kalpli büyücüden ne farkı var? Ya da ikinizden birine göz dikmiş, ayrıldığınız an harekete geçmeye hazır akbaba kılıklı insanlar, masallardaki istilacılardan farklı mı?
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi kullanıl*mamıştır?
A) Tanık gösterme B) Tartışmacı anlatım
C) Karşılaştırma D) Örnekleme
E) Tanımlama
14 Aydın kişi başkalarıyla düşünce birliğine varabi
lir, kendini onlarla özdeş anlayış ortamında göre-
bilir Buna bir diyeceğim yok; çünkü aydın kişi
orada kendi ağzıyla konuşur, görüşlerini ortayaf
koyar Ancak başkalarının ağzıyla konuşmaya alışmış bir kişiyi dinlemek, onu onaylamak, ken-dini bilen aydının yapabileceği iş değildir Düşündüğünü söylemek, kişiye ileride kendi kendini yargılama olanağı sağlar Düşündüğünü söylemeyen aydın kaypaktır, kendini başkalarından gizlemeye önem verir, kişiliğini birtakım alacalı
örtüler arkasında gizler
Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama B) Öyküleme C) Tartışma
D) Betimleme E) Tanımlama
15 Deniz kıyısında, küçük masada oturan adam, birazdan gelecek bir sevgiliyi bekler gibiydi Sürekli etrafına bakmıyor, kısa aralıklarla çayından bir
yudum alıyor, ayaklarını sallıyor, parmaklarıyla masaya vuruyor, zaman zaman da rüzgârda savrulan saçlarını düzeltiyordu Hava bozuyordu, yağmur damlaları düşmeye başlamıştı bilepıt pıt sesler çıkararak
Bu parçada, ayrıntıların seçiminde aşağıdakilerin hangisinden yararlanamamıştır?
A) Dokunma B) Görme C) İşitme
D) Tat alma E) Koklama
16 Türk sanatının Batı'ya yönelmesi, kimilerini rahatsız etmiştir Batı anlayışıyla üretilen yapıtlar "taklit" sayılmış, benimsenmemiştir bu kişilerce Onlara göre, Aragon'dan etkilenmek; Picasso gibi çizmek "Batı taklitçiliği"dir Onlara Eliot'un Hind şiirinden; Aragon'un Şeyh Galip'ten; Picas-so'nun Afrika resminden ve İran minyatürlerinden etkilendiğini söylesek bu garip fikirlerinden vazgeçerler mi acaba?
Bu parçada kullanılan anlatım biçimi ve düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tartışma - örnekleme
B) Açıklama - karşılaştırma
C) Betimleme - benzetme
D) Tartışma - tanık gösterme
E) Açıklama – tanımlama
17 Neler olmaz ki güzel yaz ikindilerinde! Serüven-
den serüvene koşar doğa: Kozalaklar büyür, ge-
nişler, çıtır çıtır çatlar Yılan yeşili dikenlerin ince
- kalın akdamarları belirginleşir Gökyüzünde
topluca süzülen kırlangıçlar mırıltı gürültü arası
bir çırpıntıyla doldurur kulakları Rüzgâr, sıcak
bir soluk olup teninizi okşar Güneş, denizle oy-
naşırken insanı kapıp götüren bir şölendir başla-
yan
Bu parçada, ayrıntıların seçiminde aşağıda*kilerin hangisinden yararlanılmamıstır?
A) Yansıma sözcüklerden
B) Dokunma duyusundan
C) Nitelik bildiren sözcüklerden
D) Betimleyici öğelerden
E) Koklama duyusundan
18 Roman, kendi sonsuz özgürlüğü içindekinden
başka uyumsuzluklar ya da tehlikelerle karşılaş-
maz Çünkü bu onun doğasına aykırıdır Daha
sıkışık, daha yoğun bir anlatıma sahip olan öykü-
de ise sınırfı oluşun, zorlama ve tutuk oluşun
sonsuz kazançları söz konusudur
Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benzetme B) Karşılaştırma C) Tanık gösterme D) Tanımlama
E) Örnekleme
19 Virginia VVoolf'un yıllar önce "kendine ait bir oda"
diye tanımladığı aslında düpedüz başını sokacak
bir yer bulmak, geçici bir süre için de olsa kendi
zamanına ve mekânına sahip olabilmek, yaptık-
larını başkalarıyla paylaşabilmek ya da tartışma-
ya açabilmek hâlâ aşılmış bir sorun değil Türki-
ye'de Özellikle genç sanatçıları destekleyecek,
yüreklendirecek, yönlendirecek, kendilerini ve ta-
sarımlarını gerçekleştirebilmeleri için gereken
zamanı onlara sağlayabilecek resmî ya da tüzel
burslardan, olanaklardan, bu anlamda sanatçısı-
na yatırım yapan bir gelenekten ne yazık ki yok-
sunuz Kendini kanıtlamış sanatçıların bile, uzun
ve rahat zamanlar gerektiren tasarımları, günde-
lik hayatın kaygılarına ve çarkına kurban ediliyor
çoğu kez Türkiye, sanatçısını, ancak suç işledi-
ğinde anımsıyor
Bu parçada kullanılan anlatım biçimi aşağıda*kilerden hangisidir?
A) Tartışma B) Betimleme C) Öyküleme D) Açıklama E) Tanımlama
20 Sevgi  Açmadan kokan bir çiçek, kozadan çıkmadan uçan bir kelebek  Dünyanın en önemli
duygusu değil mi sevgi? Sevgiyi tatmış bir insanı diğerlerinden ayırt etmez misiniz hemen? Hepinizin yanıtını duyar gibiyim: Evet, ben de katılıyorum size!
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Anlatıcının duygusal etkilenmesini yansıtma
B) Benzetmeye başvurma
C) Açıklayıcı anlatım biçimini kullanma
D) Eksiltili cümlelerden yararlanma
E) Karşılaştırma yapma
21 Sokak kapısının önünde güneş gözünü aldı birden Daha doğrusu bir duvara toslar gibi çarptı sıcağa Bu yaz çok sıcak geçeceğe benzer, diye düşündü Bu saatte güneş bu kadar yakıcı olursa  
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden hangisi daha ağır basmaktadır?
A) İzlenimsel betimleme
B) Sanatsal öyküleme
C) Karşıtlıklardan yararlanma
D) Açıklayıcı öyküleme
E) Örneklemeden yararlanma
22 Francis Bacon 1624'te yazmış "Yeni Atlantis"ini O da yurttaş Thomas More'un "Ütopya"sı gibi bir düşünsel dünyayı anlatmış Masallar kadar uzak çağların Atlantis kıtasından kalan bir adadır: Ye*ni Atlantis Bacon ve arkadaşlarının gemisini kö*tü bir rüzgâr bu adaya atar Bambaşka bir uygar*lık, bir anlayış, bir insanlık karşılarına çıkar bura*da Bacon düşlerindeki ülkeyi anlatır bize Daha sonraki yüzyıllarda gerçekleştirilecek şeylerden bahseder
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme B) Tartışma C) Açıklama D) Betimleme E) Karşılaştırma
CEVAP ANAHTARI :
1 B 2 D 3 E 4 B 5 B 6 E 7 B 8 D 9 A 10 D 11 E 12 D 13 A 14 C 15 E 16 A 17 E 18 B 19 A 20 C 21 B 22 C
|