Yalnız Mesajı Göster

Türk Edebiyatina Toplu Bakış

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Edebiyatina Toplu Bakış








Türk Edebiyatına Toplu Bakış
Türk medeniyeti tarihinde, İslâmlığın kabul edilmesinden önceki devre, İslâm medeniyetinin etkisi altında olan devre ve Batı medeniyetine yönelme devresi başlıca bölüm devreleridir Bu bölüm devreleri, Türk edebiyatı tarihinde de kendini göstermiştir Buna göre, Türk edebiyatı tarihi, başlıca üç devreye ayrılır:

I - İslâmlığın kabul edilmesinden önceki Türk edebiyatı,

II - İslâm medeniyeti etkisi altındaki Türk edebiyatı,

III- Batı medeniyeti etkisi altındaki Türk edebiyatı

I - İslâmlığın kabul edilmesinden önceki Türk edebiyatı

Başlangıç tarihi, Orta Asya'da Türklerin ilk medeniyetlerini kurdukları çağlara kadar uzanan bu devir edebiyatı, çeşitli yabancı etkilerden uzak kalmış, tam anlamıyla millî ve yerli bir edebiyat olma özelliği taşır Bu devre edebiyatında, İsa'dan yüzyıllarca öncelere ait ilk eserlerle beraber, yazanın kullanılmağa başlandığı çağlardaki eserler de yer almaktadır Bunlar, belli başlı iki lehçe ile yazılmış, tır Bunlarda birini Oğuz destanının yazıldığı Güney (Uygur) lehçesi, öbürü, Orhun Yazıtlarının yazıldığı Kuzey (Gök-Türk) lehçesidir Uygur lehçesi, İslâmlığın kabul edilmesinden sonra “Doğu Türkçesi” adını almış ve bilhassa Türkistan'da gelişerek XIV yüzyıldan sonra “Çağatay lehçesi” halinde devam ede gelmiştir Kuzey lehçesi, ise İslâmlığın kabul edilmesinden sonra “Batı Türkçesi” adını almış ve batıya doğru gelerek Azerbaycan'da, Anadolu'da yerleşen Oğuz Türkleri arasında gelişmiş, Azerî lehçesiyle birlikte bugünkü Anadolu lehçesine (Türkiye lehçesi) kaynak olmuştur

İslâmlığın kabul edilmesinden önceki Türk edebiyatı 1) Sözlü edebiyat, 2) Yazılı edebiyat, olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır

1) Sözlü edebiyat: Başlangıcı, Türk medeniyet tarihi ile bir olan başka bir deyimle, Türk milletinin başlangıç tarihi ile bir olan bu edebiyat, yazının kullanılmağa başlanmadığı devirlerde meydana gelmiş ve nesilden nesile, sözlü bir gelenek halinde, ağızdan geçerek sürüp gitmiştir Sosyal bir zorunluluk olarak, ilkin din törenlerinden doğmuş sonraları din dışı eğlenceler arasında ve çoklukla musiki ile beraber yürümüş ve başlıca ürünlerini destan, koşuk ve ağıt şeklinde, şiir olarak vermiştir Sözlü edebiyattaki Türk şiiri, vezninde ve dörder mısralık dörtlüklerle, çok kere yarım kafiye ile söylenmiştir Her dörtlüğün ilk üç mısrası kendi aralarında, dördüncü mısralar da öbür dörtlüklerin dördüncü mısraları ile (aaab-cccb-dddb-) kafiyeli olmuştur

Bu devirde birçok destanlar yaratılmıştır Ancak bu destanlar, topluca bir şairin malı olmadığı gibi, zamanımıza kadar tam olarak tespit edilip gelememiştir Bu devredeki başlıca destanlar şunlardır: Alp Er Tunga destanı (Saka Türkleri'nin İranlılarla mücadeleleri anlatılmaktadır) Şu destanı (Saka Türkleri'nin Büyük İskender'le olan mücadeleleri anlatılmaktadır) Oğuz Kağan destanı (Hun'ların büyük hükümdarı Oğuz Kağa'nın Orta Asya'da Türk birliğini ve Hun İmparatorluğu'nu kurması anlatılmaktadır), Bozkurt destanı (Gök Türklerin demirden bir dağı delerek çıkmaları ve büyük bir devlet kurmaları anlatılmaktadır), Dokuz Oğuz Üç Uygur destanı (Uygur'ların erkek bir kurt'tan türeyişleri anlatılmaktadır) Göç destanı (Uygurların göçleri anlatılmaktadır),

Alıntı Yaparak Cevapla