Prof. Dr. Sinsi
|
Hayvan Sevgisi İle İlgili Atasözleri
Hayvan Sevgisi İle İlgili Atasözleri
Vakitsiz öten horozun başını keserler
Her işin olduğu gibi, her sözün de uygun bir yeri ve zamanı vardır Uygun olan bir zamanda söylenmeyen, yerli yersiz ortaya atılan, densizce sarf edilen sözler birilerinin tepkisini çeker; rahatsızlığa neden olur, büyük zarara yol açar Vakitsiz öten horozdan, ancak onu keserek kurtulan insanlar; yerinde ve zamanında konuşmayan insanı da cezalandırıp susturmakta hiç tereddüt etmezler
Yırtıcı Kuşun Ömrü Az Olur
Ona buna saldıran, zarar veren, onun bunun sırtından geçinen kimselerin düşmanı çok olur Az zamanda, bunlar da düşmanlarının gazabına uğrarlar, hak ettikleri cezayı görürler
Yılanın başı küçükken ezilmeli
Daha küçükken tehlikeli olacağı, zarar vereceği anlaşılan bir şeyin, düşmanın veya bir durumun önüne hemen geçilmeli; büyümesine izin verilmeden
Yılana yumuşak diye el sunma
Hiçbir şeyin dış görünüşüne bakarak bir eylemde bulunmamalı kişi Kolay görünen iş çok zor, yumuşak huylu bir kimse çok sert, zararsız gibi görünen bir durum çok tehlikeli olabilir ve zarar görebilir insan
Yavuz at, yemini (yavuz it ününü) kendi artırır
Gayretli, girişken, çalışkan, görevini ihmal etmeyen, üzerine aldığı işi tam yapan kimseler bunun mükâfatını görürler
Yatan aslandan, gezen tilki yeğdir
Çok güçlü olup da çalışmayan, soylu olup da bir şeyler üretmeyen, tembel tembel oturup onun bunun sırtından geçinen kimselerden; güçsüz olup da çalışan, boş oturmayan ve geçimini sağlamak için uğraşan kimseler daha iyidir
Tilkiye, Tavuk kebabı yermisin diye sormuşlar; Adamı güldürmeyin diye cevap vermiş
Bir kimseye düşkün olduğu, çok sevip özlediği, elde etmek için yanıp tutuştuğu bir şeyi, “İster misin? Arzu eder misin?” diye sormak son derece yersiz, hatta abes ve gülünçtür
Tilki tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider
1 İşlemediği hâlde suçlu görülen kimse, suçsuz olduğunu kanıtlayıncaya kadar yeterince ceza çeker
2 Kurnaz ve düzenbaz kimse, sahasında ne kadar hünerli olduğunu gösterinceye kadar, kendisinden daha hilekâr birinin tuzağına düşer
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
Meslek veya alışkanlık gereği olan bir sonuçtan kaçınılmaz Daha önce kopup ayrılmış olsa da, kişi bağlı olduğu çevreye, işe veya bir alışkanlığa eninde sonunda, şu ya da bu sebepten ötürü döner
Havlayan köpek ısırmaz
Bağırıp çağırarak başkalarını korkutmak isteyen kimseden saldırı beklenmez Kötülük yapacak kişi, bu niyetini gizli tutar; belli etmez ve gürültüye patırtıya yer vermez
Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir
1 Beceriksiz kimseler iyilik yapayım derken çoklukla hem kendilerini, hem de başkalarını zarara sokarlar
2 Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmeyen kimseler hem kendilerinin, hem de başkalarının başına dert açarlar
Uyuyan yılanın kuyruğuna basma
Şimdilik zararı dokunmayan kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek doğru değildir
Yularsız ata binilmez
Nasıl ki yularsız bir at zapt edilip yönlendirilemezse; bir kurala, bir disipline bağlı olmayan iş, kuruluş ya da kişi de idare edilip yönetilemez Dolayısıyla kargaşanın, başıbozukluğun hüküm sürdüğü bir yerde işin başına geçmek doğru değildir
Kaçan balık büyük olur
Çok önemsiz, çok küçük de olsa, her nedense elden kaçırılan fırsat ah vah edilerek gözde büyütülür
Öküze boynuzu yük değil
İnsan, kendi yakınlarının işleri ile kendi işlerini yük saymaz Her ne kadar külfetmiş gibi görünüyorlarsa da, aslında yaptığı işler kişinin kendi yararınadır
Şahin, sinek avlamaz
Yüce amaçlar peşinde koşan ve kendini ona lâyık gören kimseler küçük, önemsiz, değersiz şeylerin ardına düşüp de vakit geçirmezler
Sürüden ayrılanı (ayrılan kuzuyu, koyunu) kurt kapar (yer)
Herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturanlar, herkesin yaptığını yapmayanlar, ya da arkadaşlarının yardımıyla yapılan bir işten ayrılanlar büyük zarara uğrarlar
Sinek pekmezciyi tanır
Çıkarını kollayan, kendini düşünen, işinin ehli olan kimse, kimden yararlanacağını iyi bilir
Sinek küçüktür ama mide bulandırır
Önemsiz, küçük gibi görünse de, kötü ve olumsuz bir şey insan üzerinde iyi bir etki bırakmaz forumsinsi net
Sıçan geçer yol olur
Küçük ve basit de olsa, olumsuz ya da kötü bir işin yapılmasına izin verilmemelidir Eğer bir kez izin verilirse, sürekli yapılmaya başlar ve alışkanlık hâline gelir Bu giderek gelenekleşir ve pek çok kimse o zararlı yolu takip eder
Sıçan çıktığı deliği bilir
Yasalara aykırı, yolsuz, gizli bir iş yapan kimse, kalkıştığı bu eylemin doğuracağı sonuçları önceden enine boyuna hesaplar; yakayı ele vermemek, yakalanmamak için gerekli önlemleri alır; nereye, ne zaman ve nasıl kaçacağını bilir
Serçeden korkan darı ekmez
Tehlikeleri gözünde büyüterek işe girişmekte çekingen davranan kimse, amacına ulaşamaz Unutulmamalıdır ki, her işin kendine göre zor bir yanı vardır Amacına kavuşmak isteyen de bunları göze almalıdır
Kurt dumanlı havayı sever
Kötü niyetli kimseler ortalıktaki karışıklıklardan yararlanma yoluna giderler Çünkü o anda dikkatler dağılmıştır, kimin ne yaptığı belli değildir Dolayısıyla kendilerine engel olacak kimselerin bulunmadığı bu ortamı sever ve bu ortamın oluşmasını istekle beklerler
Kurda, Neden boynun kalın demişler; İşimi kendim görürüm de ondan demiş
Kendi işini kendisi gören, başkasına bırakıp yaptırmayan kişinin içi rahattır; çünkü işin bütün yükü ve sorumluluğu ona aittir Dolayısıyla hiç kaygılanıp üzülmez de, keyfine bakar
Köpeksiz sürüye (köye) kurt dalar (iner)
Koruyucusuz kalan yere veya ülkeye düşman girer, saldırır, ne var ne yok hepsini talan eder Eğer elinizdeki yeri ya da ülkeyi iyi koruyup gözetirseniz, düşman sizden uzak durur ve kötü sonlarla karşılaşmazsınız
Köpek sahibini ısırmaz
Köpek bile kendisini besleyen, kendisini koruyan sahibine saygılı davranır Peki, kişi ne kadar kötü olursa olsun iyilik gördüğü, geçimini sağladığı yere nasıl kötülük edecektir? O da nankörce davranıp zarar veremez
Köpek ekmek veren kapıyı tanır
Şurası unutulmamalıdır ki, köpek bile kendisini besleyen yeri bilir; o yerin insanına karşı bunu iyi davranışlarıyla belli eder O hâlde insan bunu görmeli ve bunun çok ötesinde olmalıdır Kendisine iyilik eden, yardımcı olan kimselere karşı gerekli saygıyı göstermeli, nankörlük etmemeli ve kendisine uzanan şefkatli elleri unutmamalıdır
Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler
İstenilen nitelikteki şey bulunamayınca onun daha düşük nitelikte olanına da razı olunur Çünkü bir ihtiyaca, kalitesi düşük de olsa cevap verecektir
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
Başka bir kimsenin malı, kişiye olduğundan daha değerli görünür Çünkü insan nefsi doymak bilmez, başkasının elindekine imrenir Hele insanlar birbirlerini çekemiyorlarsa birinin elindeki mal, diğerini sürekli rahatsız eder
Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
Kişi, kiminle arkadaşlık ederse, ondan etkilenir; onun alışkanlıklarına, düşüncelerine eğilim duyar; huyunu, gidişini kapar
Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz
Kişi öncelikle kime danışacağını, kimin peşinden gideceğini iyi bilmelidir Çünkü seçtiği kişi kötü, işe yaramaz biri olabilir ve onun başını belâya sokabilir
Kedi uzanamadığı (yetişemediği) ciğere pis (murdar) der
Kimileri, çok istedikleri hâlde elde edemedikleri şeyi hor göstermeye kalkışırlar; beğenmiyor görünürler Böyle davranmakla asıl yapmak istedikleri şey, kendi çaresizliklerinin ortaya koyduğu açığı kapatmaya çalışmaktır
Kedinin boynuna ciğer asılmaz
Kendisine güvenilmeyecek birine bir şey bırakmak, emanet etmek doğru değildir Yoksa o şey ya zarar görür, ya da yok olur
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur
Açgözlü, gözü doymaz, hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar
Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar
Küçükler daima büyüklerini taklit ederler, örnek alırlar Anne_baba ne yaparsa çocuk da onu yapar; hangi yola giderse çocuk da o yola gider
Koyun can derdinde, kasap et derdinde
Kötü bir duruma düşmüş, büyük zarara uğramış kimi kimseler acı içinde kıvranırken, kimileri de küçük yararlarını düşünürler ve hiç umursamadan bu durumdan istifade etmeye çalışırlar
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez
Büyük çıkarlar beklenen yer için küçük fedakârlıklar yapılmalı, kimi sıkıntılara girilmeli ve bundan kaçınılmamalıdır
Katıra baban kim demişler, dayım attır demiş
Kişi kusurlu yanının açığa çıkmasını istemez, bunu gizlemeye çalışır Sadece iyi yanıyla görünmeye ve övünmeye gayret eder
Kartala bir ok değmiş, o da kendi yeleğinden
Kişi, hayatta karşılaşacağı en büyük kötülüğü çoklukla en yakınlarından görür forumsinsi net
Karga yavrusuna bakmış, benim ak-pak evlâdım demiş
Yaptığı iş ne kadar kusurlu, çocuğu ne kadar çirkin olursa olsun, kişiye bunlar iyi ve güzel görünür Başkalarının bu konuda ne diyeceği o kadar önemli değildir
Karga, kekliği taklit edeyim demiş; kendi yürüyüşünü şaşırmış
İnsanlar yetiştikleri çevrenin eğitimini alırlar Bu bakımdan görgüleri, beceri ve bilgileri, davranışları, yol ve yöntemleri birbirinden farklıdır Buna rağmen kimi kişiler özenti hastalığına yakalanırlar ve onu bunu taklit etmeye başlarlar Ancak bunu beceremezler, bunu beceremedikleri gibi tabiî davranışlarını da yitirir, gülünç duruma düşerler
Kurt tüyünü değiştirir, huyunu değiştirmez
Kötü, zalim kimseler kılık-kıyafetlerini, oturdukları ev ve yerlerini değiştirseler de huylarını değiştirmezler; onların bu kötü yapıları devam edip gider
Kurt kocayınca köpeklere maskara olur
Güçlü, kuvvetli bir kurt ile köpekler kolay kolay başa çıkamazlar, ondan çekinip korkarlar Bunun gibi her bakımdan güçlü, kuvvetli iken herkesi korkutan, tedirgin eden, yıldıran kişi, bu gücünü-kuvvetini kaybettikten sonra onun bunun, aşağılık kimselerin eğlencesi ve oyuncağı hâline gelir
|