Yalnız Mesajı Göster

Maraş Katliamı (24 Aralık 1978)

Eski 08-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Maraş Katliamı (24 Aralık 1978)








Maraş Katliamı (24 Aralık 1978)
Maraş Katliamı iki solcunun öldürülmesiyle başladı Katliam 23 ve 24 Aralık 1978'de gerçekleştirildi Katliamın hazırlık süreci 8 ay öncesine kadar gitmektedir
MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in çeşitli dönemlerdeki konuşmaları ve MHP'nin Maraş'taki etkinlikleri katliama örnek delillerdir Katliamdan bir hafta önce, Alevilerin ve solcuların çoğunluk olarak yaşadıkları semt ve mahallelerde görevli olduklarını ifade eden bazı kişilerin "tuhaf" bir nüfus sayımı yaptıklarını söyleyerek evleri dolaşarak, evlerde kaç kişinin yaşadığı gibi sorular sorarak ve evlere yeni numaralar vereceklerini söyleyerek kapıları kırmızı boya ile işaretlemişlerdir Bazı belgelerde ise PTT görevlileri olduklarını söyleyen kişiler, mektupların kaybolmasını engellemek için bir çalışma yaptıklarını söylemek suretiyle kapılara boyayla işaretler koymuşlardır Bu işaretlemelerin amacı, Alevi ve Solcu evlerini belirlemek ve kendi yandaşlarına zarar vermemektir

Çiçek Sineması Olayı:


Ülkücü Gençlik Derneği tarafından getirilen "Güneş Ne zaman Doğacak" adlı film 16 Aralık 1978'de Çiçek Sineması'nda gösterime sokulur 19 Aralık Günü 2000 seansının sonuna doğru tesiri az bir patlayıcının patlamasıyla bir tahrik başlar Salonda film sırasında sık sık "Müslüman Türkiye" "Milliyetçi Türkiye" “Koministler Moskova'ya”, "Başbuğ Türkeş" gibi sloganlar atılır Filmi izleyenler arasında bulunan bir grup Ülkü Ocağı mensubu, "Bunu solcular attı" yollu söylemleriyle diğer izleyicileri de tahrik etmek suretiyle PTT ve CHP binalarına slaganlar atarak yönelmiş ve saldırılarda bulunmuşlardırforumsinsinet
Polisin olaya el koyarak, olayın ülkücüler tarafından gerçekleştirildiğini ispatlaması sonucu bazı kişiler gözaltına alınır Patlamanın arkasındaki kişinin Ökkeş Kenger olduğu anlaşılır
20 Aralık'ta akşam saatlerinde "Alevi ve Solcuların çoğunlukla gittiği Yeni Mahalle'de bulunan Akın Kıraathanesi'ne patlayıcı madde atılır ve iki kişi yaralanır Sonraki akşam bir başka patlamada sağ görüşlü Güngör Gençay adlı birisinin evine atılır Aynı akşam (21 Aralık 1978) Maraş Meslek Lisesi öğretmenlerinden Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu okuldan evlerine giderken silahlı saldırıya uğrarlar Solcu olarak bilinen öğretmenlerden Hacı Çolak olay yerinde yaşamını yitirirken Mustafa Yüzbaşıoğlu'da hastaneye götürülmesine rağmen kurtarılamaz "solcu" öğretmenlerin cenazeleri önce Maraş Lisesi önünde, ardından da beşbin kişinin katıldığı kortej halinde Ulu Cami'ye doğru yola çıkar Bu arada faşist ve sağcı gruplar cenaze törenine saldırmak için geceden çevre il, ilçe ve köylerden adam getirmek için "Koministler, Aleviler Cuma namazında camileri bombalayacaklar, Müslüman kardeşlerimizi katledecekler Bunun hazırlığını yapıyorlar Müslüman kardeşlerimizi katliamdan korumak için toplanalım ” yollu çağrı propagandalarda bulunurlar Öte yandan Maraş Müftüsü de resmi araçlarla kenti dolaşarak Sünni halkı kışkırtmıştırforumsinsinet
Devlet Hastanesi Başhekimi'nin, Cumhuriyet Savcısı'nın zorlamasına rağmen cenazeleri Cuma namazının bitimine denk getirmesi, işlemleri geciktirmesi başka bir soru işaretidir
Cenaze kortejinin camiye doğru giderken polis ve askerler pankartlara kadar her şeyi toplarlar Cenazeler camiye yaklaştığında toplanan saldırganlar "Komünistler Moskova'ya, Katil İktidar" sloganlarıyla saldırıya geçerler Üzerlerinde bulunan taş, sopa, kiremit parçaları ve patlayıcı maddelerle korteje saldırmalarının ardından polisin grupların arasından çekilmesi ve jandarmanın yetersiz olmasıyla cenaze korteji dağılır ve cenazeler sahipsiz kalır Cenazeler askerler tarafından Devlet Hastanesi morguna kaldırılır
Gruplar halinde kent içine yayılarak Aleviler’in yoğun olarak bulunduğu mahallelere saldıran faşistler önlerine çıkanları dövmeye, ev ve işyerlerini tahrip etmeye başlamışlardır DİSK, TÖB-DER, Pol-DER, CHP, TİKP, Tekstil Sendikası ve Sağlık Müdürlüğü binaları yıkılıp yakılır, av tüfeği satan dükkanları talan ederek silahları alırlarforumsinsinet Sokak aralarındaki çatışmalarda üç saldırgan hayatını kaybeder Geç saatlere kadar süren çatışmalar, askerler tarafından denetim altına alınır Bu arada 100'e yakın işyeri tahrip edilmiştir, yıkılmıştır

Alevi ve Solculara Yönelik Toplu Katliamlar:



Faşist gruplar, cenaze töreninden sonra nasıl bir saldırı planı hazırlayacaklarını ve saldırı için kullanacakları sopa, demir çubukları, kazma, kürek, benzin ve gaz gibi malzemeleri temin ederek belli evlerde saklamaya hazırlanıyorlardı
23 Aralık günü yapılması planlanan saldırıda halkın da yer alması için camilerde ve belediye hoparlöründen, "Dünkü olaylarda komünist ve Aleviler tarafından şehit edilen üç din kardeşimizin cenazesi kalkacaktır Bütün din kardeşlerimiz buna katılsınlar, son görevlerini yapsınlar" yönlü çağrılar ve duyurular yapılmaya başlanır
Aleviler’in yaşadığı mahallelerde otomatik silahlarla saldırılar başlarken, bir yandan da işaretlenen evlere benzinli gazlı, yanıcı maddeler atılmaya başlanır Ardından evlere girilerek kadın, çocuk demeden linç, tecavüz ve işkenceler başlar
Polisin ve askerlerin bir haftadır başlayan ve son günlerde yoğunlaşan hazırlıklara yeterince önlem almamaları veya genel geçer önlemler alarak hareket etmesi saldırganların kentte istedikleri gibi hareket ederek Maraş'ı ele geçirmelerine neden olur
Katliamı gerçekleştirenler, kadınlara tecavüz ederler, hamile kadınların karınlarını deşerler, kundaktaki çocukları bağazlarlar, kurşun sıktılar, öldürdükleri kadınlara tecavüz ederler, kadınların memelerini keserler Çocukları gözlerinden şişlerler, insanları baltalarla saldırıp öldürürler
Saldırganların "Aleviler, diğer mahallelerde Müslüman kardeşlerimizi, ”kadınlarımızı katlediyorlar, Camileri ateşe veriyorlar" biçimindeki propagandaları yüzünden daha önce tarafsız kalan birçok Sünni kökenli vatandaşlarımız da olaylara katılmaya başlamışlardır Bu saldırılarda İsadivanlı ve Durak Mahallelerinde bulunan cami imamları da propaganda ve saldırılarda yer alırlar Mahalle muhtarı olaylara katılmayanları zorlayarak silah, patlayıcı ve yanıcı maddeler toplar Belediye araçları saldırı sırasında mühimmat ve silahlar taşır mahallelere Saldırganlar işaretli evlerin yanında YSE binası, Sağlık Ocağı, çarşı Karakolu ve Sağlık Müdürlüğünü, işgal edip yakarlar
Bir çok mahallede, sokakta, evde, polisler hiçbir şeye karışmazken, askerler son anda saldırıya uğrayanları kurtarmaya çalışırlar
Askerlerin ellerinden sığınanları alıp kurşuna dizen saldırganlar, Sağlık Ocağından, Devlet hastanesine getirilenleri kurşuna dizmeye, öldürmeye başlarlar
22 Aralık'ta faşistler tarafından başlatılan katliam beş gün sürmüştür Devletin tüm kurumları, yetkilileri ve güvenlik güçleri durumu kontrol edememişlerdir
Kent dışına kaçışlar çoktan başlamıştıforumsinsinet Öte yandan aileleri, yakınları, çocukları Maraş'ta olanlar da kente girmeye çalışıyorlardı Katliamda rahat hareket edenler MHP'li taraftarlardı Katliamın ganimetini de onlar topluyordu
Meydanları kontrol etmeyi başaran saldırganlar "Kahrolsun Komünistler, Müslüman Türkiye, Din elden gidiyor, Vali istifa, İçişleri Bakanı'nın kellesini isityoruz" sloganları her yanı kaplamıştı Askerlerin tüm önlem ve kuşatmalarına rağmen faşistler Hükümet konağında bulunan ve oraya sığınanları katletmek istiyorlardı
Olayları, katliamı yakından izleyen ve faşistlerin kellesini istedikleri İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı ise, katliamın, solcuların tahrik etmesi sonucu çıktığını söylemekteydi Özaydınlı bu sırada bir de Türkeş'i ziyaret ederek, alınacak önlemleri konuşuyordu Olaylar Türkeş'in tam da istediği gibi gelişiyordu zaten Türkeş "Ülkücüler güvenlik güçlerinin yardımcılarıdır” derken, hükümette ülkücüleri bu gözle görüyor ve koruyorlardı Öte yandan askerlerin olayları önleme çabalarına yanıt olarak "komünist asker" sloganları bile atıyorlardı Öyleki jandarma Alay Komutanlığı'nı bombalama eylemi bile gerçekleştirmeye çalışmışlardı
Sağlık Bakanı Mete Tan, Türkoğlu İlçesi yakınında ülkücüler tarafından durdurulur, taş ve silahla beraberindeki konvoya saldırılarda bulunulur Güvenlik güçleriyle saldırganlar arasında pazarlıklar yapılır Bakan , ancak bu pazarlıktan sonra Maraş'a girebilir
Aynı biçimde Topçam ve Karabıyıklı köyü yakınlarında Adalet Bakanı Mehmet Can, Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur ve Devlet Bakanı Salih Yıldız'ın da önü kesilir, silahlı ve taşlı saldırılara uğrarlarGüvenlik güçlerinin müdahalesi saldırıyı engeller, ancak, Bakanlar Maraş'a korku içinde girebilmişlerdir
Kentte yangınlar sürüp, sokaklarda cesetler kokuşurken, faşistler ise "Yaşasın Başbuğ Türkeş" propagandalarıyla sokaklarda dolaşıyorlardı
Maraş'a gelmenin ötesinde ancak Hükümet Binası'ndan çıkamayan Bakanlar ve Milletvekilleri bir ortak bildiri hazırlayarak barış çağrısında bulunurlar Olayların bitmesi ve kayıpların daha da büyümemesi yönünde ifadelere yer verilen bildiride, “Şerefli Türk Ordusu'na ve Güvenlik Kuvvetlerine yardımcı olunuz, evlerinizde istirahat ediniz” deniyordu Ayrıca Milletvekilleri olayların tamamen durması için Maraş Müftüsü'nünde konuşmasını istemelerine rağmen Müftüye ulaşmaları mümkün olmaz
Maraş Katliamı'nı gerçekleştirenler çatışmaları çevre köylere de taşırıyorlar Köylüleri "Maraş'taki solcular, koministler, Aleviler birleşerek camileri bombalıyorlar, mahallelerde Sünni müslümanların evlerini tahrip ediyor ve yakıyorlar Kadınlara-kızlara tecavüz ediyorlar Alevi köylerinden silahlı militanlarını Maraş'a getiriyorlar Biz de Maraş'a giriş yollarını kontrol edelim Bir bölümümüz de Maraş'ta direnen kardeşlerimizin yardımına gidelim" biçiminde kışkırtmalarla çevre Sünni köyler de olayların içine çekilmişlerdir Bunun sonucunda çevre yolların giriş ve çıkışlarını kontrol altına alanlar da yolcuları sorgulamaya, Alevi olanlara işkence yapmaya, bazılarını da öldürmeye kadar götürmüşlerdi işi

İmamların Rölü ve Kini: 22 Aralık günü Cuma namazında Bağlarbaşı İmamı Mustafa Yıldız'ın söyledikleri olayın dincilerle, faşist ülkücülerin nasıl bir araya geldiklerini ve ortak hedeflerini nasıl örtüştürdüklerini göstermektedir Kara İmam, Cuma vaazında "Oruç ve namazla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır" diyor Halkı tahrik etmeye çalışan diğer faşist ve dinciler ise, "Allah için Alevileri, gavurları vurun, evlerini yakın Solcuları öldürün Polis ve asker durdurursa dönün onları da vurun" diyorlardı
Maraş'ta bu tahrik ve propagandalar, tertipler katliam, yakma yıkmalar, 25 Aralık gecesi ancak durdurulabilir Olaylarda 111 kişi ölmüş, binin üzerinde insan yaralanmıştır 552 ev ve 289 işyeri yakılıp yıkılarak tahrip edilmiştir Olayların ardından Alevi nüfusunu, yüzde 80'inin Maraş'ı terk ettiği istatistiklere geçmese de biliniyor

Alıntı Yaparak Cevapla