04-16-2007
|
#1
|
puslu
|
Bir Gün Peygember Efendimiz Kapınızı Çalsa
Yıllardır internette dolaşan, kimi meclislerde sık dile getirilen bir metin var; şiir gibi etkileyici bir metin  
Özgün halinin İngilizce olduğu rivayet ediliyor
"Hz Peygamber size gelse" başlığı taşıyor bu metin Görünürde bir merakı dile getiriyor, bir merakı sorguluyor
Ve şöyle başlıyor  
"Bir gün Peygamber ziyaretinize gelse, Yalnızca birkaç günlüğüne çalsa kapınızı,
Merak ediyorum neler yapacağınızı  "
Bunu okuduğunuz anda, inancı sıkı veya gevşek nasıl biri olursanız olun hafiften sarsılıyorsunuz
Gerçekten de ne yaparız Peygamber kapımızı çalıverse! Hele O'nu dilinden düşürmeyen ama bir yandan da hayatın harala gürelesi içine "düşen"ler nasıl bir telaşa kapılırlar acaba?
Ancak bu şiirimsi metni yazan aslında neler yapacağımızdan emin Diyor ki  
"Biliyorum
Böylesine şerefli bir konuğa en güzel odanızı açacağınızı,
Ona sunacağınız yemeklerin en iyisi olacağını,
Ve inandırmaya çalışacağınızı,
Onu evinizde görüyor olmaktan mutluluk duyacağınızı;
Fakat söyleyin bana,
Evinize doğru gelirken gördüğünüzde,
O'nu hemen kapıda mı karşılayacaksınız?
Yoksa içeri almadan önce, aceleyle,
Bazı dergileri, gazeteleri çarçabuk saklayıp
Yerine Kur'an'ı mı koyacaksınız? "
Diyor ki  
"Peki ya dünyalık müziğinizi, kasetlerinizi de saklayacak mısınız?
Ve bunun yerine ortalığa,
Kitaplığınızın raflarında tozlanmış,
Hadis kitapları mı çıkaracaksınız?
Hemence içeriye girmesine izin verecek misiniz?
Yoksa telaşla ne yapayım diyerek,
Sağa sola mı koşturacaksınız?"
Diyor ki  
"Tanıştırmaktan onur duyacak mısınız en yakın arkadaşınızı onunla?
Yoksa hiç karşılaşmamalarını mı umardınız,
Peygamberin ziyareti bitene dek birbirleriyle?
Şimdi söyleyin açık yüreklilikle,
Onun kalmasını ister misiniz sizinle?
Sonsuza dek, hep birlikte  
Yoksa rahat bir nefes mi alacaksınız,
Ziyareti bitip gittiğinde?"
|
|
|