08-27-2012
|
#10
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çevre Kirliliği Ve Kirlilik Sebepleri
Ülkemizde hava kirliliğinin en tipik örneği Ankara’da görülmüş, ancak son yıllarda kaliteli yakıt ve “doğal gaz” kullanılmasıyla şehir kirliliği nisbeten azaltılmıştır Nefes almada güçlük çekilen Ankara’nın kirli havası her geçen yıl daha da tehlikeli boyutlara ulaşmaktaydı Bu durum, 1930’lardan itibaren devam edegelmiştir Ankara sanayi şehri olmadığından havanın kirlenmesinin sebebi bacalardan çıkan duman parçacıkları toz ile motorlu taşıtların egzoz gazlarıdır Bu kirliliklerin şehir atmosferine dağılmasında şehrin kurulduğu bölgenin coğrafik, topoğrafik ve meteorolojik özelliklerinin ve şehrin plan ve inşaat özelliklerinin de payı büyüktür Dünyanın en kirli şehirleri arasında yer alan Ankara’nın havasında 11 Ocak 1982 günü, kükürt dioksit ortalaması 752,4 mikrogram/m3e, duman ortalaması ise 186 mikrogram/m3e ulaşmıştı 5 Ocak 1981 günü Ankara havasındaki kükürt dioksit derişimi 1060,9 mikrogram/m3, 18 Ocak 1980 günü ise 1334,5 mikrogram/m3 olmuştur
Ayrıca Bursa, Adana, Konya, İzmir gibi sanayinin geliştiği illerimizde de hava kirliliği artmaktadır
Toprak kirlenmesi: Toprak insanların en önemli tabii kaynaklarından biridir Zamanımızda çevrenin kirlenme sebebiyle toprak da tehlikeye maruz kalmakta ve zararlı hale getirilmektedir Toprağın bu kirlenmesi tarımda koruma için kullanılan ilaçlardan, gübrelerden, sanayi artıklarından, radyoaktif izotoplardan ve beton, asfalt, kalay, demir, kurşun, alüminyum, polietilen gibi kirleticilerden, petrol ve diğer katı ve sıvı artıklarından ileri gelmektedir
Zirai mücadele ilaçları tatbik edildikten sonra uzun süre bozulmadan kalabilmektedir Yapılan araştırmalara göre bu süre 3 ay ile 5 yıl arasına değişmektedir Tatbik sahasından rüzgar erozyonu sebebiyle bitki parçacıkları, tohum sporları ve tozlarla, toprak ve bitki buharları ile, sulardan dalga serpintileri ile bulutlara taşınan pestisitler her tarafa yayılmakta, rüzgar, sis, yağmur ve karla tekrar toprak veya sulara karışmaktadır Farklı kaynaklara göre pestisitlerin % 10 ila % 70’inin tatbik sahası dışına taşmadığı bildirilmektedir
|
|
|