Konu
:
Aynadaki Yüzüm Sevdi Seni
Yalnız Mesajı Göster
Aynadaki Yüzüm Sevdi Seni
08-26-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Aynadaki Yüzüm Sevdi Seni
Kendime doğru bir savaşta tanıdım
Hançerlerin bileylendiği zor saatlerin birinde
Maskelerin kanattığı hikayelerin
Sadeliğinde tanıdım seni
Bundandır belki
En çok zor saatlerde adın dilime dolanıyor
Sesime vuruyor sesin
Uyanıyorum
Sevgili Zenan
Hayatın farklı ritimlerinde yol alırken
herhangi bir şehirde belli belirsiz bir meşale yanar ve ruhuna çarpıp duruverir ansızın
Sen o şehri sadece şiirlerden tanırsın ve eğer biraz şansın varsa gözlerinle okşarsın
Avuçlarına hiç konmaz güvercinleri ve bir “dost”u hiç ağırlamaz kaleminin elleri
O şehir
sana göz kırptıkça kaçıp saklanmak istersin kuytularına
sözcüklere anlam katan dost bir yüzden habersiz
Sonra ansızın o meşalenin aydınlattığı kağıda dökülen kelimelerinde çıkıverir karşına bir ses
dağdaki aksin
Aynalarda çizdiğin resim ve yine de değdi be yaşamak dediğin…
Ve işte O sensin…
Sahi kimsin ve hangi ortak rengine boyandık biz hayatın tuvalinde?
Aynalarımızı aynı köşe başında kırdık tamam-sıkılmış yumruklarımızla ve isyana durmuş yüreklerimizle- ve haram ettik oradaki yabancıyı kendimize
Ya her payede biraz daha silikleşen gölgeler ve o güllere kıyan eller?O eller çıkageldiğinde buharlaşan kelimeler…
Onlar
bizi bir şiirde ittifak ettirenler
bir kitabın serüvenine ortak edenler ve “sahne”dendiğinde figüranlığı bile kendilerine çok görenler…
Onlar hayatın münzevisi olamadıkları için kinin susturduğu çoğunlukturlar ya Zenan
hep bu sebepten savaşı kendilerinden uzakta arıyorlar
Kahkahaların unutturduğu tebessüme gönül indirmeyenler
anlamayanlar
anladıklarının peşinden serüvenciliğe yanaşmayanlar…
“Göçerliklerini bir kuytuda gizlice de olsa boğazlamaya” korkanlar ama buna yeltenen şairin yüzündeki çizgilere laylaylom anlamlar yükleyenler…
Tam tekmil hazır kıta sevgi gösterilerinde aslında yok olanlar ve durup durup öfkelerini sigaya çekenler…
Oysa;
Ansızın Sen çıkageliyorsun
Gölgeni arkanda bir mızrak gibi sürüklercesine
Deli ve kederli
Bırak kapı aralıklarından izlesinler seni
Diyorum ki
Gel ey Dost
Yanaş şu “geyik postuna ve anlat”
Uğradığın limanlarda topladığın hikayelerde
Kim ilk terk edendi?
Hepsinden bir parça kanıyorum ben Zenan
hepsi bir yolunu bulup sızıyorlar zindanlarından ve avluya vuruyorlar ansızın
Sense
bazen Babil’desin
bazen Uhud’da
Kimi zaman Torosların Akdeniz’e gülümseyen yüzüsün
Kimi zaman patlamaya hazır volkanı Karacadağ’ın
Dört bir taraftan ülkem gibisin ve “Bin yıldır ülkesiz”boynu bükük duran şiirlerin öznelerinden haber verensin
Seni bende taşıyan parçamın gururuna yol verişim bundan değil yine de
“Dost”hanesinden içeri bahçe kapısından girdiğin günden beri
güller dalını sevdi
Aynamdaki yüzüm de seni
Eğer bir kavgam olacaksa kılıcımın biri senin
eğer bir kavgan olacaksa kılıcının biri Ben’im
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul