08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayatın En Koyu Kahvesinde Adını Adıma Yanaştırdım
Uzun bir romanın içinden düştü cümlelerim
Yalın ayak çocukluğumu gözlerinde ararken
Allanıp siyahlanmış yüreğinde buluyorum kayıp Cennetimi
Sonra bir adım adıyorum sana,
Ve sen koşuyorsun bana
Biz olurken yürekler,
Bedenlerimiz açıkta kalır
Umudu giyinmeyi denedikçe,
Büyüdükçe daralacağını farkediyoruz
Mutluluğu deniyoruz
Olmuyor
Bedenlerimiz iki cümleye denk geliyor
Ama yüreklerimiz biz olmayı başarabiliyor
Sen, ben
Biz
Yürüyoruz devrik cümlelerden arındırılmış sevda lugatinde
Arşınlıyoruz her defasında rafta tozlanmış romanları
Her nefes alışımızda,
Kendimize bir kahraman beğeniyoruz romanın içinden
Ve üstümüze giydiriyoruz
Sonra usta bir senaristin
Kavuşmaya en yakın rolünü çalıp
Mutluluğu prova ediyoruz gözlerimizde
Çocuk oluyoruz
Elimizde iki fırça,
Geceyi kahvenin en koyu tonuna boyuyoruz
Hayatın en acı halini çiziyoruz gözlerimize
Adlarımızın baş harflerinden başlayan
Mutluluklar bağışlıyoruz yetim bulutlara
Ve karanlığa gözlerimizi emanet ediyoruz
Kemiklerimiz kavuştuğunda,
Birbirine hasret iki sevdalıya
Yol olmalı gözlerimizde saklı ışık
Ve toprağa bir iz bırakıyoruz
El ele tutuşmuş iki yüreğin
Kelimelere sığmayan çığlığını
Olur da bir gün
Cümleler susar,
Sevda çıplak kaldığında
İşte o iz umuda gebe sevdalara
Bir mutluluğu şahit bilir
Suskunluğu giyinmiş dudaklarıma sürerken adını,
Bir çift umut beliriyor gözlerimin en ıslak yerinde
Islak dediğime aldırma,
O nem kavuşmaya edilmiş bir yemin,
Ve yıllarca beklenilmiş bir özlemin
En sesli hali
Bırak en ıslak yerinde kalsın kirpiklerim
Ne de olsa gözlerin,
Memleketime güneş diye çöker her sabah
Şimdi üzerinde görmek istemediğim
O siyah elbiseni giyin
Acıyı da kondur yüzüne
Ve çık karşıma
Alından öpmeye hazır yüreğim
Çığlık çığlığa haykırsın adını
Ve sıkıysa sus,
Adının yanına adımı yanaştırıp
Biz olduk dediğimde
Susmanı da sevdamıza katarken,
Ölümün en süslü haliyle geleceğim sana
Öksürüklerimi boğazıma ilmekleyip
Son kez adını adıma yanaştıracağım
Seni seviyorum diyeceğim
Ve bir özür dileyeceğim senden
Seni seviyorken hiç kavga etmedik sevgili,
Ama sen siyahı giydikçe,
Ben her defasında beyaza özendim
Giyindim sevdayı
Ölüme düşürdüm yüreğimi
Cenneti beklerken gözlerinde,
Cennetin bir köşesinde,
Seni Elif ile karşılayacağız
Ellerim Elif'in buğday saçlarını okşarken,
Ben gözlerinin kahvesinde,
Cenneti kana kana içiyor olacağım
|
|
|