08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hani Aşkı Buldun Sanmıştın
Hani aşkı buldun sanmıştın,
Yüreğin Nurla dolmuştu 
Sarıldığın sevdiğin değildi,
Yalnızlığındı 
Yalnızlığının çığlığını duysa ne farkederdi? 
Hiçbir zaman sana ait değilse ve olamayacaksa fani bedeni? 
Yüreği senin için atsa ne fark ederdi? 
Sen kulağını yaslayıp dinlemedikten sonra? 
Varsın yalnızlık olsun kadehin,
Doldur ve doldur, taşsın sözlerin 
Sevdiğinin gözlerine bakmadan geçen dakikalar gün, günler ay, yıllar ölüm olmaz mı? 
Söyle, susma ey dil!  dosttan ayrı gönül ağıtlar yakmaz mı? 
Tutulmuşum fırtınaya, gönül denizinde gözyaşımın damlayacağı bir balık bile yok! 
Hepsi çekilmiş, hepsi korkmuş, hepsi bîhaber belki de 
Sevdiğim tutsak boynunda bir gümüş yüzük! 
Bir gemiye bağlı, sürükleniyor anlaşılmadığı denizlerde 
Ben bir denizkızı, onu görüp aşık olmuş  Güzel sesini kaybetmiş o tutsağın uğruna 
Boğulmaktan kurtarsam da ayıldığında unuttuğu 
Sonsuz meşguliyetleri içinde terk ettiği yalnızlığa 
Ne yapmalı bu şuurunu yitirmiş ozana? 
Yine de kıyamam o nur gönüllüye, benim nurumu gördüğü çin,
Beklerim, beklerim, sabır Ya Hû! 
|
|
|