08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gece Yarısına An Kala...
"SENİ"…
Paramparça, yerlebir olmuş tüm yaşanmışlıkların altına  
"SENİ"…
Senden önceki,gidişinden sonraki tanımadığım günlere GÖMDÜM !
-Gece Yarısına "an" kala  
Artık buralarda durmanın verdiği yorgunluk ağırlaştırıyor bedenimi…
Gitmeliyim bu şehirden ve kendimden…
Kaçmalıyım uzaklara, eşgalimi kimse görmeden  
Ayak izlerimi görmemeli…
Bilmemeli kimse neden gittiğimi  
Ve hiç kimse sormamalı beni, kimseden  
Ne gece, ne ay, ne de parlayan yıldızlar ve de bir başkası  
BİLMEMELİ  !
-Gece yarısına "an" kala  
Harap olan hayallerimi unutmalıyım…
Yitik düşlerimi savurarak gökyüzüne  
Sıkarak dişimi, dilimi kana bulamadan  
Bir çocuk masumiyetiyle yeniden doğarak…
Ve neden ağladığını bilmeden  
Sessizce ve kimsesizce  
Biraz da gizlice  
GİTMELİYİM  !
Bedenimi hapsetmiş karanlığa tüm hıncımı kusarak…
Gecenin canını yakarak, uykusuzluğumun üzerini örterek  
Ve sökerek yüreğimdeki "seni"…
KAÇMALIYIM  !
-Tam da gece yarısına "an" kala  
Peşimden paçalarıma yapışan, ellerimi tutan sadece Yalnızlığım olmalı…
Güncemin arasında kurumaya yüz tutmuş gül yaprağı ağlamalı ardımdan sadece…
Bir de kırık hayallerim  
Giderken, kendimden ve senden kaçarken  
Birileri görür diye, ürkerek söndürmeliyim güneşi  
Gömmeliyim nemli toprağa yıldızları…
Düşlerime göz diken kâbusları öldürmeliyim…
-Ve gece yarısına "an" kala   
GİTMELİYİM  !
|
|
|