08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ömür Boyu Susuyorum
Yüreğini baharda beklerken;
Sen, rüzgarı koynuna alarak gitmiştin
Ben bir ömre sığdırmazken aşkı;
Yeminlerini ıslak yağmurda kurutup
Anılarımızı kibritsiz yakarak gitmiştin
Giderken söyleyemediğim ,
Tek bir cümle için yollara düştüm
Hep seni aradım ıssız köşelerde
Yağan yağmura kafa tutacak,
Yalnızlığımı nefesimde yakacak,
Cüretkâr bir yangın aradım durdum içimde 
Son cümlemi söylemek için,
Uçurumlara düştüm sisli gecelerde
Umutlarımı duvarlara çarpacak ,
Seni seven kalbimi yakacak oldum
Ama  ateşi saklayan dağ gibi sustum
Karanlığı besleyen bir çığ gibi,
Yutkundum içimde kanayan çığlıkları
Çünkü, ömür boyu susacak kadar
Seviyordum seni
Rüzgar ince ince okşardı terli sırtımı
Fırtınalar ise usul usul ovardı kanayan yaramı
Sabrımı sınıyordu kanlı pusular
Belki de bu sabrım yetmeyecekti
Sana kavuşmama 
Pes etmedim yalnızlığına
Ve kaybolsam bir an yollarında;
Tanıdık bir ayaz aradım durdum
Güneşe mevzilenmiş sabahın koynunda
Dizlerimin feri kalmadı karanlıklarında
Tükettim yollarında çocuksu düşlerimi
Son nefesimde söylüyorum artık
Sana ıslanmış birkaç cümleyi   
Seni yaşamak,
Her nefesine ölümü sığdırıp
İki gülüşünle hayata bakabilmekmiş
“ Gökkuşağında yaşamak için,
İliklerine kadar ıslanmak gerekirmiş ”
Ve şimdi ben, ömür boyu susuyorum
|
|
|