Konu
:
Yalnızlık Koyar İnsana..
Yalnız Mesajı Göster
Yalnızlık Koyar İnsana..
08-26-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Yalnızlık Koyar İnsana..
Uzun oldu yazmayalı
Kaleme kağıda olan küskünlüğümden değildi halbuki
İki kelimeyi bir araya getirememe tedirginliğiydi parmaklarımdaki başlayıp sonunu getirememekti beni endişelendiren
Yazmak yüreğin tozunu almaktı aslında
Söylenmek istenenler dile zor geldiğinde hayali parmaklarla dokunduk buğulu camlara
Sahipsiz bir iki kelime ile gizledik kendimizi tek damlaya
Ilık bir nefesin sıcaklığını hissedip iliklerimizde bir vedanın soğukluğunda bulabiliyorduk o serçe yürekleri
Hadi söyle ? Gitmelere kim alıştırdı seni
Kimden öğrendin mesela bu kadar umursamaz olmayı
Güçlü olmak için neler yapardın geceleri
Benim her notasına ayrı ayrı methiyeler düzdüğüm şarkılar nasıl oluyorda senin için anlamsız birer melodi olabiliyordu
Aşk için aşk içinde yaşarken nasıl oluyordu da adın yoklukla özdeşleşiyordu
En çok mavi olurdun mısralarımda en çok ona yakışırdın
En çok o yakışırdı sana
İstanbul varlığınla şehirlerin sultanı oluyordu fethini zor fatihini tek kılıyordu
Yokluğunla yüzleştiğim anlarımdan biriydi yedi tepeli kadim dostumla tanışmam
Maviliklerinden yudum yudum seni içerken köPage Rankülerinden atıyordum kendimi soğuk sularına
Senin için seninle boğuluyordum
Yoktun
Gidişini sindirmek kolay olmadı
Önce duvarlarımdan başladım
Teker teker sildim geçmişin izlerini tümünden
Artık kendimi gizlemeye gerek kalmıyor nemli gözlerle kalemi elime alıp alkollü imlamı kağıtlara dökerken
Artık sokaktaki yüzlerin aşinalığı ilk günlerde ki gibi değil mesela
Her ses sana benzemediği gibi her çalan kapıya sen diye koşmuyorum mesela
Telefonlarımı senin arama ihtimalin artık yok gibi
Bundan sanırım ilgilenmiyorum artık telefon melodileri ile
Hayal
Ömrümün varı ey hayal demişti Kenan Kalecikli bir yazısında
Ömrümün varı yaptığım anlarımı hatırlıyorum da ne zordu
Her gece duvarlarımda dans eden hayalini izleyip dokunmaktan yoksun kalmanın verdiği o tarifsiz acı ile yatağıma kıvrıldığım gecelerimi hatırlıyorum şimdi
Karanlığın hüküm sürdüğü bir cumhuriyetin tek sakini olmanın verdiği derin bir sancıydı yokluğun
Doğacak günün herhangi bir anlam ifade etmediği anlarım oluyordu
Sevmek zor derlerdi
Yalnızlık daha zormuş meğer
Yalnızlık yorarmış insanı anladım
Gittin
Sen usul usul toparlanırken ben kendime kaçıyordum kendimden kaçıyordum
Sensizlikle yüzleşmek sandığımdan daha çekilmez oluyordu
Gittim
Senden sonra bende fazla kalamadım bu aşkta
Ya yokluk çok geldi ya da ben yetmedim emin değilim
Bir süredir gidişlerine methiyelerde düzmemiştim
Öyle sessiz sakin kabullenmeye başlamıştım oysa ki
Gittim demek tek başına yetmiyormuş anladım
Bazen tanıdık bir melodi bazen tanıdık bir iki satır sandığından daha ötelere götürebiliyormuş insanı
Söylesem inanmazlar anlatsam güler geçerler
Bir aşktan ötesiydi mısralarımdan dökülenler
Gidişlere terk edişlere inat mısra mısra tutunmaya çalıştım
Nafileymiş çabalarım
Gelişlerin gibi mısra mısra gidiyordun işte
Her tercih bir kaybedişti
Bu kez kaybetmek pahasına usul usul yol alıyorum bende
Sen kimden öğrenmiştin bilmiyorum ama ben senden öğrendim gitmeyi
Hayalin senin kadar zarar veremez demiştim
Şimdi tak koluna hayalini; tüm notalar şarkılar senin olsun
Ne bir ses kalsın senden geriye ne bir soluk
Unutmadan
Yastığımdaki çukuruda götür giderken
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul