Konu
:
Biz Çocuktuk O Yillar
Yalnız Mesajı Göster
Biz Çocuktuk O Yillar
08-26-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Biz Çocuktuk O Yillar
Biz çocuktuk o yıllar
Bilmezdik iki elin ayrılışını
koymazdı bize gece yarısı ayrılıkları
biz çocuktuk o yıllar
bir güldü verebileceğimiz ve masum bir öpücüktü teşekkürümüz
daha büyüyeceğimizin farkına varabilecek kadar bile büyük değildik
biz çocuktuk o yıllar
serin bir rüzgar heyecanlandırırdı bizi
daha fırtınalar görmeden
daha büyümeden
biz çocuktuk o yıllar
küçük bir öpücüktü bizim beklediğimiz
içten bir bakış
bizim için yeterliydi bu ya da biz bunu doğru biliyorduk
daha doğruyla yanlışı ayırt edebilecek yaşta değilken
biz çocukken masum öpücükler vardı
asla kalktığımızda günahla uyanmazdık
minik ellerimiz vardı fakat kocaman hayaller sunardık
sunduğumuz hayaller bazen, büyümenin bekleyişi bazen çocukluğumuzun geçişiydi
ama biz çocuktuk o yıllar
kuşlar konardı bahçemize
peşlerinde koşup uçmaya çalışırdık
düşenler
kalkanlar
ama yalnız değildik
düşerken de
kalkarken de
biz çocuktuk o yıllar
aşkı masum bir şey sansak da asla hayallerle geçiştirmezdik
belki tatlı bir bekleyiş acı bir beraberlikten daha iyidir
bu yüzden ben hâlâ çocukluğumu bekliyorum!
asla gelmese de
belki hiç ummadığım bir anda gelip
ya da tam umduğum anda
belki ölümün sessiz, sakin belki gürültülü
belki haklı belki haksız
bilinmez gelişiyle
ya da sıcak bir elle yeniden doğarak
ama temiz saf sıcak bir doğuşla
belki en içten hisselerimle
belki hissedemediğim hislerimle
zaten yaşadıklarım, hissedemediklerimin yanında nedir ki
bir dokunuş
günahla dolu ya da sevabı bilinmez
bir haykırış
belki herkesin ortasında belki herkesle beraber tam ortada
ama hissedemediklerim yaşamımın en büyük
tarifsiz boşluğunu kapladıktan sonra
herkesin haykırışı, ya da benim herkese haykırışım en acı sessizlik değil midir
biz çocuktuk o yıllar
daha haykıracak yaşta bile değildik
gücümüz yetmezdi bağırmaya
o yüzden sessiz gülüşlerde saklıydı bizim duygularımız
mavi bir bulutun peşindeydi gözlerimiz, gözlerimiz yukarıdaydı ama sevgimiz vardı yukarıda
sevgimizi hatta mutlu olduğumuz için yaşadığımızı sandığımız aşkımızı izlerdik
ama dokunamazdık
dokunamazdık çünkü minik parmaklarımız yetişmezdi yetişemezdi
bizim için hep yumuşaktı bulutlar
her daim fırtınada ve sessizlikte
bir gülüşün ardına sığınmış nice fırtınalar yumuşak bir buluttan mı çıkıyor
hayır bulutlar yumuşaktı biz çocukken
yumuşak ve maviydi
belki fırtınalarda sertti
karanlıktı
bilemezdik ki
çünkü biz bakmazdık fırtınaya
sevdiklerimiz yanımızda olurdu fırtına zamanı
biz o yıllar çocuktuk
biz çocukken deniz vardı çıplak ayak girdiğimiz
yüzermiş gibi yapıp yüzemediğimiz
bizim için suya gerek yoktu yüzmek için biz zaten yüzemezdik
biz denizde de yüzemezdik
karada da
o yüzden suya bağlamamıştık umutlarımızı
düşlerimizi ne denizlerle
ne gökyüzüyle
ne de karayla sınırlamıştık
hepsini sığdırabilmiştik o minik ellerimize
sevdiklerimize sunarken
sevdiklerimizden alırken
düşleri yaşatırken hiç kirletmedik ellerimizi
çamurdan evler yapıp içine geleceğimizi sığdırsak da
tertemizdi ellerimiz
bulut kadar yumuşak düşlerimiz kadar mavi
beyaz
ve sarı
işte o yıllar biz daha çocuktuk
bildiğimiz renkler bunlardı
biz belki bir ressamın paletinde bir vazoya can veriyorduk
belki bir şairin tükenmez kalemini tüketiyorduk çocukken
ama biz daha çocuktuk o yıllar
minik ellerimiz vardı yumuşacık
tertemiz
gözlerimizde neşe elimizde düş
koşturup dururduk çocukken
manasını bilmezdik ayrılmış iki elin
gece yarısı ayrılıklarının
biz daha çocuktuk o yıllar
biz daha çocuktuk
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul