08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Haziranimsin Benim...
Bırakıp gideceksen üşümeyi içime
Adımı geceye yaz, gün yüzü görmeyeyim!
Dokunmazsa ellerin yetim başlı saçıma
Varsın tükensin ömrüm, yarına ermeyeyim!
…… Eksilirse içimden o ışıyan gözlerin
…… Son yaprağı olurum hem rüzgâr hem güzlerin
Öyle kolay mı sandın bırakıp da gitmeyi?
Yaşayan bir ölüyü ardında bırakarak!
İstersen bana bırak ben seçeyim yitmeyi
Kendimce bir yol bulup, ardın sıra bakarak!
…… Yaşamak ki seninle bir anlam kazanıyor
…… Ömrüm ki yalnız senle baharla bezeniyor
Sus kaldığıma bakma; içimdeki yanar dağ
Patladı patlayacak, yakacak ortalığı!
Zaman örümcek gibi dört bir yanımı ağ ağ
Sardıkça diriltiyor o mavi hastalığı!
…… “Tükenirim!” diyordum, yoksa inanmadın mı?
…… Ben yandım hasretinle, sen daha yanmadın mı?
Dile gelse tırnağım, anlatsa birer birer
Hayat denen yokuşun gözyaşını ahını
N’olur terk etme beni! Vurma yaraya hançer
Daha yaşamadık ki umudun sabahını!
…… Eyyûb sabrı yok bende! Yaramdayken tüm kurtlar
…… Bir de sen vurma beni, şaha kalkmasın dertler!
Haziranımsın benim, kıştan sonra ısıtan
Yürüten adım adım umudun peşi sıra
Hasretimsin yürekte, yüreğinse öz vatan
Haydi, bas bağrına ki, kapansın açık yara!
…… Ömrümün son deminde bırakıp gitme beni
…… Bak diz çöktüm önünde, ne olur itme beni!
|
|
|