08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Limon Cicekleri

Sen, benim Akdeniz’in limon bahçelerinde
büyüdüğümü bilirsin
Limon ağaçları narindir
Çiçekleri de öyle
Minicik beyaz yaprakları vardır umut dolu
Emek verirsen yeterince, meyveye dönüşeceklerdir
Seversin onları, sularsın
İlaçlar, gübrelersin
Gözün gibi, kızın gibi bakarsın onlara
Senin benim gibi konuşmazlar
Ama onların da dilleri vardır anlayana
Çok su verirsen çürür, suyu esirgersen kururlar
Korumazsan böcekten, haşarattan hastalanır hatta ölürler
Onyedisinde bir gelin gibi ürkektir onlar
Üstelik savunmasız
Bir o kadar da vermeye hazır
Ama dedim ya  
Emek ister, sabır ister,
yürek ister, en önemlisi sevgi ister onlar
Bir fidanın meyveye dönmesi yıllarını alır insanın
Çocuğun gibidirler
Kuruyan yaprakları yüzünden korkular kaplar yüreğini
Her sabah bir bir kucaklarsın ağaçları adeta
Onları görmeden geçen bir tek günün bile tadı yoktur
Bir de Güney’in dolusu vardır Denk geldin mi bilmem
Verirsin emeği,sabrı,yüreği 
Çiçeklenir bahçen bir gelin kadar beyaz
Ve bir gün bakarsın gökyüzü kararır
Hiddetlenir, öfke bağırır gümbür, gümbür
Gelin kız korkar Sen korkarsın ama ne çare
Dolu taneleri vurur da vurur küçük, beyaz çiçeklere
Sabrın meyveleri ölür Sen ölürsün ardı sıra
İŞTE SEN; BENİM VURGUNUMSUM BİRTANEM
YAĞAN ACIMASIZ DOLU TANELERİ KADAR AĞIR,
ÖLÜM KADAR HAFİF
Doludan sonra umut kalır
gözlerinden yüreğine giden uzun yolda
Yeniden başlarsın yitirdiklerini unutmak için
“Bir yıl daha” dersin
“Bir yıl daha Seneye kadar biraz daha sabırdan ne çıkar ”
Ağaçlar hâlâ dimdik, sımsıkı toprağa sarılmış
gelecek mevsimi bekler korkulardan arınıp
Sen de öyle  
Daha beteri de vardır güney’in gecelerinde
Sana umudu da çok görür, bilir misin?
Dona çeker havası
Toprak sıkışır, sıkışır, sıkışır  
Nefes aldırmaz emeğine, sevgine
O yıl meyveye dönecektir yüreğin belki de
yıllar sonra ilk kez
Ah  
Ne çaresizliktir o  
Eğer bilememişsen doğanın ne söylediğini,
anlamamışsan iklimin dilinden ve
ısıtmaya koşmamışsan bahçeni,
ateşler yakıp toprağı gevşetmeyi akıl etmemişsen  
Kan çekilmeye başlar yüreğinden damla damla  
Hem onun hem senin
Kararır kökler, dallar
Karasından anlarsın olan biteni ve karalar bağlarsın
İşte güney'in donu vurdu mu artık umut yoktur
Bu gerçekten de ölmektir
Sen benim sevgimdin emek verdiğim 
Sabrımdın
Yüreğimdin
Ben doğanın dilini bilemedim
Dinlemedi beni hiç  Anlatamadım
Konuşmadı benimle Anlayamadım
Don vurdu 23 yılında emeğimi
Kan çekildi sevgimden
Durdu sabrım 
Yüreğim vurgun yemişten beter 
İŞTE SEN; BENİM FELAKETİMSİN,
YOK OLUŞUM BİRTANEM
Bu yüzden gitmeni istedim
Şimdi bende kalan ne varsa; serpiştirili ardın sıra
Gözyaşlarını görürsen dönüp ardına baktığında
Yüreğinde dizeler sıralanırsa kendiliğinden, sevgiye dair
Rüzgârın sessizliğinde hüznü duyarsan
Beni hatırla ne olur
Çünkü artık, sendeki sevgi, hüzün, gözyaşı ve sevgiyim ben
Bir tek limon çiçeği var sende olmayan
Eğer bir gün onlarla tanışırsan
Benim için topla olur mu?
Benim sana veremediğim ne varsa
mutluluk adına, huzur adına
tümünü senin için diliyorum
Birtanem
Yolun açık olsun!
|
|
|