Konu
:
Anamın Kitabı - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yalnız Mesajı Göster
Anamın Kitabı - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
08-26-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Anamın Kitabı - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
KİTABIN KONUSU:Çocukluk yıllarında çok acı çekmiş bir çocuğun bu anılarının onu nasıl etkilediğini ve sonuçlarını anlatır
KİTABIN ÖZETİ :
Yakup Kadri Karaosmanoğlu?nun belki bütün romanlarımın anahtarlarını verdiğim kitabım dediği ?Anamın Kitabı?onun en önemli eserlerinden biridir
Eserde yazar çocukluk anılarından bahsetmekte bunu yaparken de şuuraltı tekniğinden yararlanmaktadır
İnsanın alınyazısının çocuklukta yazıldığını ve hangi yaşa girerse girsin şuuraltında daima çocukluk kaldığını savunur
Yakup Kadri Aydın ve Manisa?da hüküm sürmüş Karaosmanoğulları sülalesine mensuptur
Yazar altı yaşına kadar babasının Mısır?daki İbrahim Paşa Konağına yerleşmiş ve İkbal Hanımla evlenene kadar burada yaşamıştır
İkbal Hanımla evlendikten sonra Kahire?ye yerleşmiştir
Daha sonra İbrahim Paşanın ölmesi nedeniyle Manisa?ya yerleşmiştir
Eser hayatının doğrudan doğruya bu bölümleriyle ilgilidir
Yazar babasını çevresinde çok saygın bir kişiliğe sahip olmasına rağmen sevmez
Babasının konuşma tarzı hareketleri konuşması ve bilhassa annesine karşı olan davranışları yazara çok ilkel gelir
Nitekim babası eve geldiğinde önüne konulan terlikleri giydikten sonra annesini peşinden sürükler kendisi ile ilgilenilmekte biraz gecikilse evi velveleye vererek huzursuzluk çıkartır
Yazarda geçmişe daima bir özlem vardır
Lalasıyla Nil boyunca Ehramlara doğru ya da şehrin kalabalık caddelerine doğru yapılan gezintiler hele babasıyla şehrin hayvanat bahçesi karakterindeki ?Özbekiye Bahçesine? yaptığı araba gezintileri onun için tadına varılmaz saatlerdir
Mısır?daki bu ihtişam dolu çocukluk günlerini altı yaşında geldiği Manisa?daki sıkıntılı günler takip eder
Burada okula giderken uyku sersemi kalkışını eline ?Amme Cüzzü? tutuşturularak sokak kapısından dışarı bırakılıverişini kendisine kahvaltı olarak bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peyniri sunuluşunu hiç unutmaz
Hele okula giderken yolun bozukluğu onun için işkence dolu saatlerdir
Okul hayatı ise ona göre pek verimsizdir
Okulun doksanlık kapıcısı onu teneffüslerde rahat bırakmaz
Sınıf hocası Mustafa Efendinin daima çatık ve kızgın suratı okulun müdürü Hüseyin Efendinin şimşir sopası da onu rahatsız etmektedir
Ama yazarı mektepten asıl yıldıran okulun pisliği ve mundarlığıdır
Bu nedenle biraz utangaçlığından bilhassada bu ağır koku yüzünden annesinin kendisine hazırladığı yemeği bile yemez arkadaşlarına bırakır
Mısır dönüşü Karaosmanoğulları sülalesi kendilerine itibar göstermediğinden sıkıntılı günler yaşarlar
Kendilerine babasının arkadaşı Hulusi Bey kucak açar
Onun konağında önce misafir olarak birkaç gün kaldıktan sonra konağın yanındaki küçük evi kiralalar
Bu evde yazarın ilk dikkatini çeken şey evin arka kısmından kendisine çok yakın görünen Manisa Dağıdır
Dağa baktıkça dağdaki boz renkli kaya diz çökmüş bir deve gibi buradaki inde aslan gibi görünür kendisine
O dağdaki tabiat şekillerini iniş yokuş yar oyuk tepe masallardaki peri padişahının sarayındaki denizlere kulelere benzer varlıklarmış gibi düşünür
Sürekli olarak bu dağa gitmek ister
Bir gün komşusunun oğlu Cemal ile oraya giderler
Fakat beklediğini bulamaz hayal kırıklığına uğramıştır
Çocukluğunda en derin en ihtiraslı sevgisini tercih ettiği insan Afet Ninesidir
Ninesi Kadri Beyin küçüğü Nazif Beyi kaybettiğinden bu yana tek sevgisini torunu Yakup Kadiri?ye yöneltmiştir
Ninesi onlarda kaldığı süreçte Yakup Kadri ondan ayrı yatmaz
Hatta ninesi hastalandığında bile ondan ayrılamaz
Hele ninesi kendi evine dönmeye kalsın; evde kıyametleri kopartır günlerce ağlar yemekten içmekten kesilir evdekilere hayatı zehir eder
Babasının hastalığı da eserde geniş yer alır
Babası hayatının son devresinde kendisini dünyadan iyice çekerek ahirete verir
Seccadesinin başına oturarak saatlerce tespih çeker on dakikada kılınacak namazları yarım saatte bitirir
Yakup Kadiri?ye Kuran-ı Kerim öğretmeye çalışır
Ama Yakup Kadri bunu hiç beceremez
Yazarı bu derslerden evde bozulan antika saatler kurtarır
Babası günlerce saatleri yapmaya çalışır ama muvaffak olamaz
Babası ölümüne doğru ?Ramazanı Şerif? geliyor diye evin içinde çocukça bir sevinçle dolaşır
Ramazanı mutlaka İstanbul?da geçirmek niyetindedir
Fakat gidecekleri günün arifesinde babası ansızın hastalanarak yatağa düşer
Hastalığı çok ağırdır çok geçmeden ölür
Yakup Kadiri?yi ölümden ziyade kardeşiyle birlikte komşusunun evinde geçirdikleri ayrılık geceleri etkiler
Babasının cesedi önüne götürüldüğünde diğerleri gibi ağlamak istediği halde ağlayamaz
Çayırbaşı İlkokulunun yazarın huyunun değişmesinde büyük rolü vardır
Okuldaki çocuklar öyle yabanidir ki onu okula evin kalfası götürmektedir
Kalfası teneffüslerde bile yanından ayrılmamaktadır
Ancak bu vaziyet yazara ağır gelmektedir
Buradaki çocuklar daima birbirleriyle kavga etmekte çete savaşları yapmakta ve birbirlerine ağır küfürler savurmaktadırlar
Yine bir gün böyle bir kavga esnasında kalfanın (kendisinden 5 ?6 yaş büyük) kavgayı ayırmaması nedeniyle kızarak kalfasına ağza alınmayacak küfürler savurup yumruklamaya başlar
Bu nedenle kalfası onu bir daha okula götürmeye cesaret edemez
Ancak yazar kendisinden daha büyük birini dövmenin verdiği gururla kendisine olan güveni yerine gelir
Bu olaydan haberinin olmadığını sandığı annesi ona küser
Bunu bilmeyen Yakup Kadri annesinin ilgisini çekmek ve annesinin sevgisini tekrar kazanmak için çeşitli muziplikler yapar kendisini yaralar
En küçük bir olayda bile üzerine titreyen annesi bu olaylarda yanına bile gitmez
Sonunda yazar durumu anlayarak bir daha ağzına öyle sözler almayacağına söz vererek annesinden özür diler ve elini öper
İşler yoluna girer
KİTABIN ANA FİKRİ:Aile bireyleri çocukların gelişme döneminde onlara karşı daha sağdulu davranmalıaile içindeki tutum ve davranışların onları nasıl etkilediğini fark etmelidir
KİŞİLERİN VE OLAYLARIN İNCELENMESİ:
Yazar : Çocukluğunda bir acı çekmiştir
Bundan dolayı sessiz sakin fazla konuşmayan bir yapıya sahiptir
Duygusaldır
Arkadaşlarıyla fazla konuşmaz
Yazarın babası:Çevresi tarafından sevilir
Fakat evde aile bireylerine karşı ilkel davranır
Kılık ve kıyafetine özen gösterir
Eskiye bağlı bir insandır
İkbal Hanım:Yazarın annesidir
Güzel bir kadındır
Fazla konuşmaz
Çevresinde sevilir
Sessiz sakindir
Olaylara mantığıyla yaklaşır
İnsanları ayırt etmeden sever
Afet nine : Yazarın en sevdiği aile üyasidir
Tatlı ve şirin bir hanımdır
Yaşlıdır
Eşini kaybettikten sonra tüm sevgisini torununa verir
Neşeli bir hanımdır
KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Kitap yaşanabilecek bir olayı dile için okuması insana hem zevk veriyor hem de insanın çocuk yetiştirirken karşılaşabileceğimiz olayları anlattığından akıcıdır
Dili günümüze göre ağırdır
Olay bağlantıları çok zor yapılır
Okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum
YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ:
21
Yüzyıl edebiyatının büyük romancısı 27 Mart 1889?da kahire?de doğdu
Kurtuluş savaşı yıllarında Anadolu?ya geçti
Emekliye ayrılınca verimli bir yazı hayatında başladı
yazarlığını sürdürürken 13 Aralık 1974?te Ankara?da öldü
Yazar eserlerinde Türk toplumunun Tanzimattan Atatürk Türkiye?si dönemi ne kadar olan yaşantısını anlatan hikayemakale ve romanlar yazmıştır
ESERLERİ:
HİKAYE: Bir serencam Rahmet Milli Savaş Hikayeleri
ROMAN: Yaban Kiralık konak Nur Baba Hüküm Gecesi Ankara Bir Sürgün Hep O Şarkı
ANI : Zoraki Diplomat Anamın Kitabı Vatan Yolunda
MONOGRAFİ: Atatürk Ahmet Haşim
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul