Yalnız Mesajı Göster

Koyun Ve Keçilerde Önemli Hastalıklar

Eski 08-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Koyun Ve Keçilerde Önemli Hastalıklar




Koyun Ve Keçilerde Önemli Hastalıklar (Bakteriyel)

Bu bölümde de yine koyun ve keçilerin iyi korunmamaları, iyi bakılmamaları, iyi beslenmemeleri durumunda hep fırsat kollayan can ve mal kaybına neden olan hastalıklardan söz edeceğiz

Yine bu hastalıklardan insanlara zarar verenlerin olduğunu da anlatacağız

Bir şeyi tekrarlamak ta fayda var En önemlisi bu hastalıklar daha çıkmadan gerekli önlemleri alarak önüne geçmek

Aşı ve temizliği hiç ama hiç ihmal etmemek

Dikkatlice okuyup, bu hastalıkları iyice tanımalıyız ki zararların önüne geçelim

BRUSELLOSİS ( Brusella, (Koyun Ve Keçilerin Bulaşıcı Yavru Atma Hastalığı, Düşük, Bırakma, Sıkıt, Mal Hastalığı)
Koyun ve keçilerde yavru atımına sebep olan Brusella mikroplarının meydana getirdiği bulaşıcı bir hastalıktır Brusella mikropları hayvanlarda hastalık yaptıktan sonra meme ve üreme organlarına yerleşir
Brusella, hastalıklı hayvanların çiğ sütlerini içen ve bu sütlerden yapılan krema, tereyağı, kaymak, taze peynir yiyen insanlara da bulaşır İnsanlarda Malta humması veya Akdeniz humması, dalgalı humma isimlerini alırlar Brusella mikropları atık yavru, yavru zarı, vajen akıntısı, süt, idrar ve çeşitli vücut akıntıları ile yem ve sulara bulaşır
Koyun ve keçiler hastalığı daha çok brusella mikropları ile bulaşık yem ve sulardan alırlar Hastalık tüm evcil ve yabani hayvan türlerinde görülür
Brusella mikrobunu alan gebe hayvanların durumları normaldir Herhangi bir bozukluk görülmez Sonra bir gün yavrusunu atar Bu durum çoğunlukla gebeliğin üçüncü ve dördüncü aylarında ortaya çıkar Bazen yavru atmadan sonra, yavru zarları içeride kalabilir Hayvandan bir akıntı gelmeye başlar

Sürüde ard arda yavru atmalar görülüyorsa brusella aklımıza gelmelidir Hastalık başlarsa sürüdeki gebe hayvanlardan yarısına yakını yavru atabilir Bazen yarıyı bile geçer Bir koyundan yavru alamamak, süt alamamak büyük bir kayıp Öyle ise hastalığın yayılmasını en kısa zamanda önlemek gerek

Hastalığın yayılması nasıl önlenir?
İlk iş tecrittir Yani yavru atan hasta hayvanları ayırmaktır Yavru atanlar, ağıldan uzak bir yere alınır En az 3-4 hafta sağlamlardan ayrı tutulur Sonra ağılın ve çevrenin temizliği gelir Atık yapan koyun-keçilerin yavrusu, yavru zarı, akıntısı, idrarı, gübresi neyi varsa güzelce toplanır Ya yakılır ya da derin çukurlara konularak üzerine sönmemiş kireç dökülür

Ardından dezenfeksiyon gelir

Ağılda ve çevrede tüm temizlik işlemleri yapılır Her yer tertemiz olduktan sonra, mikrop öldürücü ilaçlarla dezenfekte edilir Ağıl 10-15 gün boş bırakılır, sonra bir kez daha dezenfekte edilir
Hastalığın kesin teşhisi , atık yavrunun ve yavru zarlarının laboratuvarda muayenesi ile olur Atık yapan hayvanlardan alınan kanın muayenesi ile de kesin teşhis yapılabilir
Hastalığa yakalanmış hayvanlar tedavi edilmezler O bakımdan, hastalık çıkmadan önce koruyucu olarak aşı yaptırılmalıdır

Brusella hastalığının aşısı vardır Dişi kuzularla, oğlaklara 3-5 aylık iken Brusella aşısı yaptırılmalıdır Aşılanan hayvanlar hastalığa karşı 4-5 yıl korunmuş olurlar

Hastalıkla mücadelede hayvanlara aşı yaptırmak yetmez Bunun yanında ağılın ve çevrenin temiz tutulması her şeyden önce gelir, temizlik asla ihmal edilmemelidir Birde sürüye hayvan katarken dikkatli olmalı ve muayeneden geçirilmelidir Hastalık taşıyan koçlar ve bunların sperması asla kullanılmamalıdır
Brusella hastalığı insanlara da bulaşır , hastalıklı hayvanların çiğ sütlerini içen veya bu mikroplu sütlerden yapılan taze peynir, krema ve tereyağı gibi gıdaların yenilmesi ile insanlara geçer İnsanlarda dalgalı ateş, terleme, halsizlik, uykusuzluk, iştahsızlık, baş ve eklem ağrıları görülür
Hastalıktan korunmak için süt ürünleri hazırlanmadan önce , sütler iyice kaynatılır veya pastörize edilerek mikroplar öldürülür Kaynatılmış veya pastörize sütlerden yapılan süt ürünleri hastalık kaynağı oluşturmaz
İnsanı Brusella'dan koruma çaresi hayvanlarda hastalığın mücadelesi ile mümkündür Hastalığa yakalanan kişiler hemen bir hekime baş vurmalıdır
Koyunlarda kitle halinde yavru atma görüldüğünde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı İl ve İlçe Müdürlüklerine müracaat edilmelidir
Gerekli önlemleri alarak, insanları ve hayvanları bu hastalığın zararlılarından korumayı görev bilmeliyiz


MASTİTİS (Süt Kesen Hastalığı)


Koyunların mastitise yakalanmasında bir çok faktör rol oynar Sağım hijyeni, barınak temizliği, meraların durumu gibi çevresel faktörler önemlidir Mastitis oluşmasına Stafilokok, Streptokok vs gibi mikroorganizmalar sebep olmaktadır

Koyun ve keçilerde Mycoplasma agalactiae adını verdiğimiz mikroorganizma halk arasında süt kesen hastalığı da denen mastitislere sebep olur Salgın bir hastalıktır Dikkat edilmezse ve hastalar ayrılmazsa sürüye yayılabilir


Hastalığın belirtileri ve yayılması


Süt Kesen hastalığı, koyun ve keçilerde sütün kesilmesi, göz korneasının iltihaplanması, perde inmesi, eklem yangısı, topallıkla karakterize olan bulaşıcı bir hastalıktır Mikroorganizma hasta hayvanların sütü ve gözyaşı ile dışarı çıkar ve sürüdeki diğer hayvanlara bulaşır



Resim 70: Mastitis


Memedeki belirtiler


Hastalık beden ısısının hafif yükselmesi ile başlar, bulaşma süresi 1-2 hafta kadardır Meme, göz ve eklemlerde yerleşirler Meme şişer, sertleşir ve süt salgısı azalır Memeden, önce pıhtı içeren iltihaplı, daha sonra ise su gibi bir akıntı gelir Meme dokusu sertleşir ve körelir


Gözdeki belirtiler


Hastalığın ilerlediği durumlarda erkek ve dişi hayvanların gözlerinde hastalık belirtileri şekillenir Gözler kızarmış, iltihaplı akıntı oluşmuştur Korneada ülserleşme ve sonuçta körlük oluşur Hayvan kaşıntıdan dolayı gözlerini etrafa sürer ve böylece hem yaralanmasına ve hem de mikrobun etrafa yayılmasına neden olur

Bacaklardaki belirtiler


Enfeksiyonun ilerlemesi ile ayak ve bacak eklemlerinde de bozukluklara rastlanır Eklemler şişmiş, ödemli ve eklem sıvısı bulanıktır Eklemler zamanla açılarak içindeki eksudat dışarı çıkar Açılan yaraya dışarıdan da mikrop girebilir ve iltihaplı eklem yangısına dönüşür Hayvan ayağını basamaz, topallar Hayvanlar çok zayıflar, genel durum iyice kötüleşir ve tedavi zorlaşır


Hastalık tedavi edilmezse


Eğer zamanında tedaviye başlanmazsa memelerin körelmesi, gözde körlük, eklemlerde iltihaplanma ve şişme görülebilir Ölüm oranı oldukça düşüktür Hasta hayvanlar ayrılmadığı sürece sürüdeki diğer hayvanlara hastalık yayılır Hastalığın hafif seyrettiği durumlarda kendiliğinden iyileşme görülebilir

Tedavi

Hasta hayvanlar ayrılır, tozsuz ve temiz bir yere alınır Veteriner Hekimin verdiği reçeteye göre hastalık memede ise meme içine geniş etkili antibiyotikler, gözde ise terramisinli göz pomatları kullanılır Eklem yangılarının tedavisinde geniş etkili antibiyotiklerden yararlanılır Tedavinin başarılı olabilmesi için erken teşhis ve tedaviye erken başlanılması şarttır


Korunma ve öneriler


1- Hasta hayvan sürüden ayrılarak, ayrı bir yerde muhafaza edilmeli, sık sık sağılarak meme boşaltılmalıdır Meme sertleşmiş ise ılık kompreslerle, yumuşatıcı kremlerle meme boşaltılmaya çalışılmalıdır Daha sonra Veteriner Hekimin tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmalıdırTeda vi esnasında hayvanın sütü tüketime sunulmamalıdır
2- Mastitisli memeleri emen kuzular da hastalanacağından, mastitisli koyunların yavrularını ayırıp suni olarak beslemelidir
3- Tedavisi uza***** ekonomik olarak değerini aşan durumlarda koyunlar kasaba sevk edilmelidir
4- Ağıl ve ahırların zemini kuru, havalandırılabilir olmalı ve zemin akıntı için eğimli olmalıdır
5- Koyun ve keçiler, ineklerle birlikte tutulmamalı ve inekleri sağan şahıs tarafından sağılmamalıdırlar
6- Sağımcıların tırnakları kesilmiş, elleri her sağımdan önce iyice sabunlanmış olmalı, sağım kapları temiz ve yıkanmış olmalıdır
7- Koyun ve keçiler süt kesen hastalığına karşı aşılanmalıdır

ENTERO-TOKSEMİ HASTALIĞI


Bu hastalığa halk arasında çeşitli bölgelerde değişik isimler verilir Bohça hastalığı, başak hastalığı, anız hastalığı gibi Her yaştaki koyun ve kuzularda birdenbire hiçbir belirti göstermeden ani ölümlere neden olur Hastalık besi durumu iyi olan koyunlarda daha çok görülür

Hastalık nasıl bulaşır?
Bu hastalığın etkeni bir mikroptur Bu mikrop meralarda ve hayvanların sindirim sisteminde daima bulunur Hastalığın meydana gelmesinde mevsim ve gıda değişiklikleri kesif tane yemle beslenmeler büyük rol oynar Kuru yemden meraya veya meradan kuru yeme geçişler hastalığın çıkması için başlıca nedenlerdir

Hasta olan hayvanlar herhangi bir belirti göstermeksizin ani olarak ölürler Genel olarak yetiştiriciler, hayvanlarını ağılda ölü olarak bulurlar Besi durumu iyi, akşam sağlam olan hayvanlar, sabahleyin ölü olarak bulunurlar Hastalık belirtilerini görmek nadiren mümkündür Bu belirtiler hayvanda genel bir halsizlik ve dengesizlik, güçlükle yerinden kalkma, yerde bir tarafı üzerinde yatma ve sinirsel belirtiler gösterir Yem yemeyi bırakır, dişlerini gıcırdatır, etrafında döner, bazen de ishal görülebilir

Ölen hayvanlara otopsi yapıldığında bağırsakların gazla ve işkembenin yemle dolu olması, karın boşluğunda bol bir sıvının bulunması, kalpte kanamalar, kalp kesesinde berrak ve hava temasında pıhtılaşan bir sıvının bulunması, böbreklerin şiş ve yumuşak bir kıvamda, genel bir bağırsak yangısının görülmesi hastalığı hatırlatan en önemli bulgulardır

Hastalığın kısa sürmesi, ölümlerin ani oluşu, mevsim ve yem değişiklikleri, gıda rejimindeki düzensizlikler bu hastalıktan şüphelendirir Hastalığın kesin tanımı için ince bağırsaklar içeriği ile ayrı bir kapta, ayrıca karaciğer, böbrek taze olarak laboratuvara gönderilmelidir

Nasıl tedavi edilir?

Hastalığın pratikte etkili bir tedavi şekli yoktur

Korunmada şu hususlar dikkate alınmalıdır:
1- Yem değişiklikleri birdenbire değil, alıştırılarak yapılmalıdır
2- Tane yemler verilirken yeterli miktarda kaba yemde verilmelidir
3- Hayvanlara küflü ve bozuk gıdalar verilmemelidir
4- Koruyucu amaçla hayvanlar aşılanmalıdır
5- Hayvanlardaki mide ve bağırsak parazitleriyle mücadele edilmelidir
6- Hastalık çıktığında yem veya meralar değiştirilmelidir
7- Kuzular ahır besisine alındığında yemlerine yeterli miktarda antibiyotik ilave edilmelidir


ENFEKSİYÖZ NEKROTİK HEPATİTİS


Enfeksiyöz nekrotik hepatitis hastalığı, halk arasında Kara Hastalık, Kara Bohça isimleriyle bilinir Koyunlarda bazen de sığırlarda ani ölümlere sebep olur

Genellikle 2 ila 4 yaşlar arasındaki iyi beslenmiş koyunlar hastalığa karşı daha duyarlıdır Kuzu ve 1 yaşlı koyunlar fazla duyarlı olmamakla beraber 6 aylık kuzularda dahi bu hastalığa rastlanmıştır Hastalığa sürülerde yakalanma oranı %5 ila %50 arasındadır Hastalık koyunlarda öldürücü bir seyir takip eder Bilhassa karaciğer parazitlerinin fazla bulunduğu yerlerde dikkati çeker Karaciğer parazitlerinin gelişmesine uygun olarak mevsimsel bir seyir takip eder Bu itibarla daha çok yaz ve sonbahar aylarında görülür

Alıntı Yaparak Cevapla