Konu
:
Değerli Taşların Üstümüzde Etkileri
Yalnız Mesajı Göster
Değerli Taşların Üstümüzde Etkileri
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Değerli Taşların Üstümüzde Etkileri
Evrende varolan herşeyin birbiri üzerinde birşekilde etkisi olduğu bilinmektedir
Burada vereceğimiz bilgiler kısmen bilimsel sonuçlara dayanan ancak genelde tecrübelerle kanıtlanmış ya da eski inanışlardan gelen bir kısım inançları içermektedir
Yazılanların tümü bilimsel sonuçlara dayanmadığından dolayı
bunların doğruluğuna inanıp inanmamak ve değerli taşları >>
bu amaçlar doğrultusunda kullanmak tamamen sizin kendi kararınıza bağlıdır
Eğer bu konuda şüpheleriniz var ise; beğendiğiniz herhangi bir taşı 'etkilerini okumadan' seçip bir süre kullanmanızı
daha sonra kontrol etmek amacıyla o taşın etkilerini okumanızı öneririz
Bu etkiler nereden çıktı diyorsanız önce değerli taşların etkileri ile ilgili bu yazıyı okuyun
Değerli taşların etkileri:
Değerli taşlarla tedavi ve taşların insanlar üzerindeki etkileri
Türk kültüründe yer almayan -ya da pek bilinmeyen- ancak; diğer medeniyetlerde yaygın bir şekilde kabul edilmiş
ve zamanımızda araştırmalara konu olmuş bir kültürdür
2002'de yazmış olduğumuz bu giriş yazısına mühim bir ek
"Türk kültüründe yer almayan" dedikten sonra "-ya da pek bilinmeyen-" şeklinde bir uyarı eklenmesi oldukça yerinde olmuş
Çünkü asıl doğru olan; değerli taşların Türk ve İslam kültüründe yer almadığı değil; bunun günümüz insanı tarafından pek bilinmediği
Bu sayfada sadece Marifetname'den bir örnek vermiştik ancak Mevlana'nın Mesnevi'sinde
tasavvuf ile ilgili bazı eserlerde ve daha pek çok eserde taşların etkilerinden bahsedilmiş; hatta sadece taşların faydalı etkileri üzerine yazılmış olan bir risale bile mevcut
Bu araştırmamız tamamlandığında Gizli Hazine'ye eklenecek
önce eski çağ bilgileri
Değerli taşlar
renkleri ve gözalıcı parlaklıkları nedeniyle ilk çağlardan beri insanların ilgisini çekmiştir
O zamanlarda bile insanlar için her değerli taşın özel bir anlamı vardı
Örneğin;
Kızılderililer
üzerinde turkuaz taşıyan kişilerin kemiklerinin kırılmayacağına inanırlar ve savaşta bu taşı kalkanlarının üzerine işlerlerdi
Turkuazın
Aztek kültüründe de önemli bir yeri olduğu bilinmekte: Aztekler bu taşı kötü etkilerden korunma amaçlı olarak kullanırlardı
Yine kızılderili kültüründe
yosun akik taşının susuzluğu giderdiğine inanılır ve bu amaçla kullanılırdı
Eski Yunanlar'da
ametist taşının insanları sarhoş olmaktan koruduğuna inanılır ve kadehler ametistten yapılırdı
Negatif elektrik yükünü ayaklardan toprağa geçirdiğine inandıkları için hala daha Hindistan'da kadınlar ayak parmaklarına obsidyen yüzük takmaktadırlar
Çok daha eskilere bakarsak
efsane şehir Atlantis'te enerji elde etmek kuvars kristallerinden faydalanıldığının söylendiğini de görürüz
Geçmişte elmastan daha çok aranan ve istenen
özellikle Araplar'ın favorisi olan zebercet taşı
karanlık yerlerden geçerken duyulan korkuyu yenmek için takılırdı
islam kültürüne de bakalım
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Marifetname'sinden bir alıntı:
"
Ona yakın olanı ise zümrüt cevheridir
Ona bakanın gözü nur
gönlü
sürur bulur
Saçtığı şuadan yılan kör olup
onu taşıyandan kaçar
Zümrütün fayda ve hususiyetleri pek çoktur
Lakin biz burada kısa kestik
"
sonra deneyimler
Değerli taşların etkileri hakkındaki eski bilgilere baktığımızda
bunun sadece batıl inançlar olduğu düşünülebilir ki
bir kısmı -mesela kemiklerin kırılmaması ile ilgili olan efsane- belki de öyledir
Ancak; düşününce kolayca farkedileceği gibi
bu tür inançların pek çoğu insanların deneyimlerine dayanmaktadır: Eğer ametist kadehten içki içip de körkütük sarhoş olan biri olsaydı
ametist ile ilgili böyle bir hikaye de olmazdı
Ya da
kızılderililer gerçekten susuzluklarını gideriyor olmasaydı
"bu susuzluğu gideriyor" diyerek yosun akik kullanmazlardı
Sonuçta
insanlar etkisini görmedikleri halde "bu böyleymiş" diyerek bir inanca katılmaz ve onu uygulamazlar
Böylece değerli taşların etkilerinin ilk olarak
"insanların deneyimleriyle" farkedildiğini görüyoruz
Deneyimler sonuçlarının kesinliği itibariyle değerli bilgilerdir (Bilimsel açıklama bekliyor olabilirsiniz ancak deneyimler bilimin henüz ispat edemediklerini de gösterdiği için bilimin şu an için sunduklarından daha üstün bir bilgi sayılabilir
Bilim ispatlayamasaydı yerçeki olmayacak mıydı?) ama
gelin olaya bir de bilimsel yönden bakalım:
ve araştırmalar
Taşın insana nasıl etkisi olacak diyebilirsiniz
Ne yenir ne içilir
bir taş nasıl fayda verebilir? Oysa ki düşündüğümüzde
yemediğimiz içmediğimiz pek çok maddenin
olumlu ya da olumsuz
bizi oldukça ciddi olarak etkilediğini farkederiz
Televizyonunuz
monitörünüz
cep telefonunuz
yakınınızdaki bir baz istasyonu
Düşündünüz mü hiç; bunların hiçbiri bedeninizle temas halinde olmadığı halde sizi nasıl etkileyebiliyorlar? Sadece genel olarak çoğunluk tarafından bilindiği için bunları örnek verdik
Manyetik alanlarından etkileniyoruz diye düşünmeniz doğrudur
Canlı ya da cansız
herşeyin
ve elbetteki taşların da bir enerji alanı vardır ve enerji alanları kesişen herşey birbirini etkiler
Fiziksel formlarımız aslında
eskiden zannedildiği gibi maddeden değil
enerjiden oluşmaktadır
Madde olarak bildiğimiz tüm üç boyutlu formlar
belirli hızlarda titreşmekte olan enerjilerdir ve her madde bir diğerini enerjisiyle yani kendi varlığıyla etkiler
Aynen bir taşı suya attığımızda yayılan küçük dalgaların diğer dalgalarla rezonansa girmesi gibi
taşların taşıdığı enerjiyle insanların taşıdıkları enerji de kesişmekte ve bu şekilde enerjiler birleşerek
bahsedilen etkiler ortaya çıkmaktadır
Bunu daha net anlayabilmek için öncelikle artık açıkça çağdışı kalmış bir fikir olan materyalist görüşten kurtularak
maddenin gerçekte ne olduğunu anlamamız lazım:
Genellikle insanlar; maddenin
kendisine dokunulabilen
dayanıklı ve katı bir şey olduğunu düşünürler
Eski Yunan'da madde bu biçimde tanımlanıyordu
Bugün ise bunun tam olarak doğru bir tanımlama olmadığını biliyoruz
Maddenin bölünebilen parçacıklardan oluştuğunu öğrendik
Daha sonra en küçük parçacık olduğunu düşündüğümüz bir parçacığa ulaştık ve buna atom (bölünmez anlamında) adını verdik ve çok geçmeden onun da bölünemez bir parçacık olmadığını gördük
Daha sonraları ise maddenin elektriğe ilişkin özellikleri bulundu ve elektronlar keşfedildi
Elektronda
kabul ettiğimiz anlamda maddi diyebileceğimiz hiçbir şey yoktu; çünkü elektron
hareket halindeki elektrik yükünden başka bir şey değildi
Ve şu sonuca ulaşıldı; peki
negatif yükte madde diyebileceğimiz birşey yoksa
pozitif çekirdekte neden olsun? Öyleyse yalnızca enerji vardır ve biz farklı hızlarla titreşmekte olan bu enerjiyi madde olarak algılarız!
Acaba bu etkilerin
inanmakla bir ilgisi var mı?
Size kuvars kristalinin verdiği enerjiden bahsedilse ve size de bu etkiyi yaşasanız
yine de bunun "inandığınız için" olduğunu düşünürsünüz
değil mi? Peki ya bitkilerde böyle birşey sözkonusu olabilir mi? Bitkiler "öyle olduklarına inandıkları için" kristalin etkisini hissedebilirler mi? Kristal Mucizesi (Crystal Healing) adlı kitabın yazarı Edmund Harold'un
bahsedilen kitabında anlattığı deneyine bir bakalım:
"Bir kadın
daha sonra bahçesine dikebilmek için
birkaç limon otuna kök saldırmaya çalışıyordu
Onu su dolu bir kaba yerleştirerek
kabı güneşli bir pencere çıkıntısına koydu; ancak ot çok az bir gelişme göstermişti
Kadına
kaptan beş-on cm
uzaklığa yerleştirilecek bir kuvars kristalinin gelişimi uyarabileceğini söyledim
Dediğimi yaptı
kristali pencereden iyice uzağa yerleştirdi
Bitki o sırada ışığa doğru eğilmiş
güneşin yaşam verici ışınlarını massetmeye çalışıyordu
Birkaç gün içinde bitki gelişme modelini tersine çevirerek
güneşe sırt çevirip kuvars kristaline
onun uyarımına yöneldi
Daha da önemlisi
kadının büyük bir hoşnutlukla tanık olduğu gibi
büyümeye başladı
"
bu genel bir soru: inandığımız için mi oluyor?
Pek çok müşterimizden bu soruyu duyuyoruz: "İnandığımız için mi oluyor?" Mantığımızla cevap verebiliriz: Öncelikle; şüphe duyarak deniyor iseniz
-ki hemen hemen ilk deneyen herkeste bu şüphe vardır- zaten inanmamışsınız demektir
Bu durumda
diyelim ki akik taşının çarpıntıları giderdiğinden bahsettik ve bu şekilde bir faydasını da gördünüz
böyle birşeyi inandığınız için olduğunu düşünmeniz yanlıştır
Şüphenin olduğu yerde inancın olması sözkonusu olamaz
Zaten inanmamış olduğunuzu farketmelisiniz
Şunu deneyin:
Ne çeşit etkileri olduğunu bilmediğiniz bir taşı bir süre kullanın
Kendinizde fiziksel ya da manevi herhangi bir değişiklik hissettiğinizde
o taşın ne çeşit etkileri olduğunu okuyun
Şaşıracaksınız
İster inandığımız için oluyor diye düşünün
ister enerji alanları birbirini etkiliyor diye düşünün; belki de bu konuda asıl önemli olan; eğer istediğiniz sonucu alıyorsanız
nasıl olduğun bir önemi yoktur
Yediklerimizden faydalanabilmek için sindirimin nasıl yapıldığını
yiyeceklerin nasıl enerjiye dönüşüp bize güç verdiğini bilmemiz bir gereklilik değildir
Örnekleri ve açıklamaları çoğaltmak mümkün
Tüm bu yazılanlar
sadece taşların büyülü dünyasından ve onların faydalarından haberi olmayanlar için
Değerli taşları tanıyan pek çok kişi onları kullanarak bizzat bu faydaları kendileri yaşıyor ve değerli taşların etkilerini biliyor
Denediğinizde bunu siz de apaçık görecek ve yepyeni bir dünyaya adım atacaksınız
Değerli taşlara verilen bu "değerli" ünvanının
sadece maddi anlamda olmadığını farkedeceksiniz ve değerli taşlar hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olacak
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul