Konu
:
Kuraklik Sebepleri
Yalnız Mesajı Göster
Kuraklik Sebepleri
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kuraklik Sebepleri
Ülkemiz
dünyanın yarı kurak bir bölgesindedir
Her yıl ülkemizin bazı yöreleri kuraklık yaşamakta
çok az bölgemizde ise kuraklık olmamaktadır
Aşağıdaki resim kuraklık ve sonuçları hakkında bizlere ders verecek niteliktedir
Yazımızın devamını okumadan önce
biraz bu resime bakıp düşünmenizi istiyoruz
Türkiye’de Kuraklık (Ülkemizde Kuraklık)
Türkiye’de kuraklık sorunu yok gibi gözükse de
sorun her yıl giderek şiddetini arttıran bir hal almaktadır
Ülkemizde kuraklık henüz etkisini tam olarak göstermese bile
doğal afet olaylarının etkilerini uzun sürede gösterdikleri ve gerçek tepkilerinden sonra
geri dönüşün olmadığının bilincinde olunması gerekmektedir
Karedeniz bölgesine yılın on iki ayı yağış düşmektedir
Özellikle doğu Karadeniz bu bakımdan çok şanslı bir bölgemizdir
Yağışı çok olan bu bölgelerimiz kuraklığa karşı kendi kendini koruyabilmekte ve yeraltı su kaynaklarını besleyebilmektedir
Ama iç Anadolu
ege ve güneydoğu Anadolu bölgesinde ciddi anlamda kuraklık görmekteyiz
Bütün canlılar için su vazgeçilmez bir yaşam aracıdır
Su dünya üzerinde çevrim içinde dolaşmaktadır
Bilim adamları buna “Hidrolojik çevrim” demektedir
Bu çevrim nedeniyle yıllara göre su bazen az bazen çok olur
Deniz suyu yüzeylerinden ve okyanuslardan buharlaşan su atmosferden
meteorolojik olayların sonucunda yağış olarak tekrar yeryüzüne döner
Bu sular ya yüzeyde ya da yüzey altına inerek yeraltında akmaktadır
Kuraklığı literatür’e göre dört başlıkta inceleyebiliriz
Bunlar;
1) Meteorolojik kuraklık: Yılın belli dönemlerine göre yağış ortalamasının az olmasıdır
2) Hidrolojik kuraklık: Nehir
göl ve barajlardaki su miktarının azalmasıdır
3) Tarımsal kuraklık: Ekilen ürün çeşidine göre toprak neminin müsait olmaması
4) Sosyolojik kuraklık: Toplumun üretim ve tüketim faaliyetlerini etkileyen su eksikliğidir
Kuraklık
bir doğal afet sınıfına girmektedir
Ama Afet işleri genel müdürlüğümüzle ilgili kanun ve yönetmeliklerde kuraklıkla ilgili tedbir bulmak güçtür
Ormanları bilinçsiz tüketen toplumlar ve beton yığınına dönen bölgelerimizde kuraklığın artması normaldir
Ancak bunların olmadığı bölgelerimizde de kuraklık olmaktadır
Söylemek istediğimiz kuraklığı engelleyecek ya da azaltacak tedbirlerin alınmasıdır
Belki dünya üzerinde şanslı bir bölgedeyiz; ama bu bizim tedbir almayacağımız anlamına gelmemeli
Artık afet işleri genel müdürlüğünün mevzuatlarına kuraklık tanımı ve kuraklıkla mücadele girmelidir
Doğal Afetler olduktan sonra ağlayacağımıza
olmadan tedbirlerini alabilmeliyiz
Okullarımızın eğitim müfredatında ağırlıklı yeri olmalıdır
Çünkü kuraklık; öğle bir şeydir ki; susuzluk
kıtlık
açlık
iflas ve işsizliği
göç ve savaşı içinde barındırır
Çevresel sosyal ve ekonomik yönden çok yıkıcı bir afettir
1907’de Çin’de tam 24 milyon insan öldü kuraklıktan
Depremin büyük şiddetlisi ya da hafif şiddetlisi varsa
kuraklığında büyük ölçekli olanı ve küçük ölçekli olanları vardır
Bizim kuraklığı anlamamız için bir milyon insanın ölmesi gerekmiyor
Kuraklığın hem zamanla hem de alanla değişen bir sinsiliği vardır
Çünkü taşkın hemen kendini belli ediyor ve yapacağını hemen yapıyor
Fakat kuraklık daha farklı; Bir düşünür “Sormazsanız çok iyi biliyorum
ama sorarsanız izah edemem” diyerek anlatmıştır
Akademisyenler tarafından Dünyanın değişik yöreleri için kuraklık farklı tanımlanır
Örneğin
Libya’da yılda 180 mm altında yağışınız varsa
o bölge öteki bölgelere göre kurak sayılır
İngiltere’de ardışık 15 günde 2
5 mm’den az yağış varsa bölge
diğer bölgelere göre kurak kabul edilir
Genel olarak bir bölgedeki yağış miktarının
uzun yıllar ortalamasının altında kalması ile izah edilebilir
Netice itibari ile kuraklık; bir su olayı noksanlığıdır
Şu noktaya da dikkat çekmek gerekirse; Enerji barajlarındaki kuraklıkla
sulama barajlarındaki kuraklık farklıdır
Aldığı yağış açısından Kars ile Adana aynıdır
ama
Kars ile Adana arasında kuraklık farkı vardır
Bu; iki bölge arasındaki sıcaklık farkından kaynaklanmaktadır
Su; Havadan sudan bir konu olmakla birlikte
toprağa değdiği anda toprakla ilgili bir konuya dönüşür
Buda toprakla suyun ilişkisi olan tarım demektir
Tarım için suya
yağış için ormana ihtiyaç vardır
Kuraklığı önleme çalışmalarına
mutlaka orman mühendislik odalarının da katkısı gerekmektedir
Yüzey akışları ağaç çeşitliliğine göre değişir
Türkiye’deki erozyonların % 95 ‘ten fazlası su erozyonudur
Ormanların çoğaltılmasın da
Ağaçların çeşitliliklerinin artırılmasında erozyonu ve kuraklığı önleyici hususlar vardır
Yanlış ağacı ormana dikerseniz Erozyon artar
Doğru ağacı doğru yere dikmek gerekir
Buna da devletin ilgili birimleri öncelik etmelidir
Hep söylediğimiz gibi
Doğal Afet olaylarının hepsi bir zincir şeklinde birbirine bağlı olarak gelişen olaylardır
Eğer bu zincirin halkalarından bir tanesi kırılır veya koparsa tüm denge bozulacak ve Doğal Afetler sırasıyla etkisini arttıracaktır
Erozyon ve Kuraklık arasındaki hassas çizgiyi en fazla hisseden ülke ise Türkiye’dir
Türkiye’de kuraklık ve erozyon hakkındaki kaynak bilgi ve eğitimsel çalışmaların ise yok denilecek kadar az oluşu tüm çevre ve Türkiye severler gibi bizleri de üzmektedir
Türkiye’yi sevelim
Çünkü bu ülke hepimizin
Ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras
Lütfen mirasınıza sahip çıkın!
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul