Konu
:
Kalp Hastalalıklarında Diyet
Yalnız Mesajı Göster
Kalp Hastalalıklarında Diyet
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kalp Hastalalıklarında Diyet
Kalp hastaları sindirimi kolay yiyecekler seçmeli ve özellikle tuz (sodyum) yemekten kaçınmalıdırlar
Sindirim ile kalbin çalışması arasında sıkı bir bağ vardır
Kalp hastalıkları belli bir beslenme programma uyulmasını zorunlu kılar
Hangi kalp hastalığı söz konusu olursa olsun
diyet tedavisinin amacı vücut için gerekli besleyici maddeleri sağlarken
kalbin yorulmasını olabildiğince önlemektir
Vücudun dolaşım dengesini yeniden kurabildiği (kompanse) ve kuramadığı (dekompanse) kalp hastalıklarında beslenmenin niteliğinden çok
niceliği değişir
Dekompanse kalp hastalığı dendiğinde kalbin dokuların gereksinimlerini
özellikle de oksijen gereksinimini karşılamada yetersiz kaldığı anlaşılır
Başka bir deyişle kalp kendisine ulaşan bütün kanı pompalayacak ve uygun bir hızla dolaşabilmesi için gerekli gücü uygulayacak durumda değildir
Kompanse kalp hastalığında ise kalp hasta olmakla birlikte dokuların gereksinimlerini karşılamaya yeterli bir kan dolaşımı sağlayabilir
KOMPANSE KALP HASTALIGI
Kalp hastası için uygun besinler seçilirken besinlerin sodyum içermemesine ve kolay sindirilebilir olmasına özellikle dikkat edilmelidir
Sindirim bir iştir
Sindirim sırasında sindirim organlanna önemli miktarda kan gider
Ne kadar çok besin alınır
sindirim ne kadar uzar ve güçleşirse sindirim organlanna da o kadar fazla kan gitmesi gerekir
Kan kütlesinin her hareketi ve genel olarak dolaşımdaki her ağırlaşma
sistemin motor gücü olan kalp üzerinde bir baskı yaratır
Bu nedenle kalp hastalarının tuz yememenin dışında diyet uygulamaları ve öğünlerde çok yememeleri gerekir
Aynca besinlerin hacmi fazla olmamalı
yani çok yer kaplamadan gerekli miktarda kalori içeren besinler seçilmelidir
Böylece mide aşırı gerilmez
Bunun ıki yararı vardır
Birincisi sindirim sistemine daha az miktarda kan gitmesi gerekir; ikincisi diyafram daha az yükselir
Mide hemen diyaframın altında yer aldığından midenin şişmesi diyaframm kalkmasma yol açar
Diyafram başlıca solunum kasıdır; kasıldığında
göğüs kafesiniıı kapasitesi artar ve dış ortamdan akciğerlere daha çok oksijen girer
Şişkin mide bu hareketi sınırlayan mekanik bir engel oluşturur
Bu durumda akciğerlere daha az hava girer ve buna bağlı olarak kalp hastasmm zaten yetersiz olan oksijen alımı daha da azahr
Kalp bu eksikliği karşılamak için olabildiğince sık ve uzun süreli kasılmak zorunda kalır
Böylece kan akımım hızlandırmaya ve var olan bütün oksijeni alabilmek için akciğerlerden olabildiğince çok 'sayıda alyuvarın geçmesini sağlamaya çalışır
Ama kalbin yedek kapasiteleri azalmış olduğundan
ağır bir yemekten sonra kalp hastasının solunum güçlüğü çekmesi kaçınılmazdır; çünkü vücut
solunumu sıklaştırarak akciğerlere ulaşan oksijen miktannı artırmaya çalışır
Kalbin aşırı çalışmasını önlemek için kalp hastaları çok yememeli
yemeklerde fazla su ve sıvı içmemeli
gazlı içeceklerden ve bağırsaklarda mayalanmayı artıran sebzelerden kaçınmalıdırlar
Bitkisel besinlerden kaçınmak genel olarak yemeğin hacmini azaltır; çünkü bunların net besin değeri eşit hacimdeki hayvansal besinlerden azdır
Ama burada iki sorun ortaya çıkar
Bunlardan biri kabızlık
öbürü ise hayvansal besinlerdeki yüksek yağ oranıdır
Kalp hastası uygulanan beslenme rejiminden bağımsız olarak zaten kabızlıktan yakınır; bunun nedeni kalp işlevinin zayıflamasına bağlı olarak sindirim kanalında gerçekleşen kan göllenmesıdir
Bu olay özellikle dekompanse kalp hastalığında belirgindir
Kabızlık hem atık maddelerin uzak laştırılmasının yavaşlaması
hem de dışkılama sırasındaki zorlamalar nedeniyle sakıncalıdır
Ikınma kan dolaşımında ani bir yavaşlamaya ve kalbin ancak şiddetli bir zorlanmayla aşabileceği bir basınç artışına yol açar
Kalp hastası bu nedenle dışkılama sırasında çok tehlikeli olabilecek kuvvetli ıkınmalardan kaçınmalıdır
Sorunu bir ölçüde de olsa çözmek
bu arada hastanın yeşillik ve sebzelerden yeterli vitamin ve mineralleri almasını sağlamak için beslenmenin dengeli olması zorunludur
Bir yandan yemeğin hacmi azaltılmalı
bir yandan da vitamin ve mineral eksikliği ile kabızlık önlenmelidir
Kalp hastası akşam yemeğini hafif ve yatmadan en az üç saat önce yemelidir
Yatmadan önce sindirim tamamlanmış olmalıdır
çünkü yatay konumda zaten hasta olan kalbin yükü daha da artar
Yiyecekleri iyice çiğneme ve görece yavaş yeme
sindirimi önemli ölçüde kolaylaştırır
Yavaş ve zor sindirilen bütün besinlerden
büşta kızartmalar olmak üzere her türiü katı yağlardan
pasta
krema ve kurabiyelerden özellikle kaçınılmalıdır; çünkü bunların sindirim salgılarınca yumuşatılması ve işlenmesi güçtür
Gene aynı nedenle taze ekmek yerine bayat ekmek
tost ekmeği ya da grissini yeğ tutulmalıdır
Sebze ve meyveleri pişirmek daha iyidir
Çünkü pişirme bu besinlerin sindirimini kolaylaştırır ve hacmini küçültür
Kalp hastası genel olarak vücut ağırlığına ve yaşına göre önerilen miktardan biraz az kalori almalıdır
Katı yağ oranı çok azaltılmalı
protein oranı normal olmalı
proteinler özellikle etten alınmalı ve yağın azaltılmasını karşılayacak biçimde şeker oranı artırılmalıdır
DEKOMPANSE KALP HASTALIGI
Kompanse kalp hastalığı için yapılan bütün öneriler dekompanse kalp hastalığı için de geçeriidir
Ama bu durumda daha katı kısıtlamalara gidilmelidir; çünkü kalp çok daha kötü durumdadır ve her hatanın bedeli hemen ödenir
Günlük kalori miktan 1
500ü aşmamalıdır
Tedavinin başlangıcında hekim gerekli görürse çok sıkı bir rejim uygulayabilir ve beslenmeyi yalnızca sıvılardan oluşan bir diyetle sınırlayabilir
Dekompanse kalp hastasının beslenmesinde tuz (sodyum) sorunu çok önemlidir
Her şeyden önce ödemlerin
ortaya çıkmasını önlemek için kesin bir tuz kısıtlamasına gidilir
Hastada ödem varsa kan dolaşımının ağırlaşmasını önlemek ve ödemlerin çözülmesini sağlamak için tuz bütünüyle kesilir
Sodyum başlıca hücre dışı elektrolittir; belirli bir miktarda suyu kendine bağladığından hem damar yatağındaki
hem de dokular arasındaki sıvı miktarını artıran başlıca etkendir
Dekompanse kalp hastalığında alınan sodyum ve su miktan azaltılsa bile
atılan miktar çok daha fazla azaldığından vücutta tutulan su ve sodyum miktarı artar
Tutulan su belirli sınırlan aşarsa ödem ortaya çıkar
Bu sorunu önlemenin en temel yolu alman sodyum miktarını atılan sodyum miktannm azalmasıyla orantılı olarak azaltmaktır
Hastalık ne kadar ağırsa
vücut-ta o kadar fazla sodyum tutulur
Dolayısıyla her durum için uygun olacak bir sodyum miktarı vermek olanaksızdır
Ama besinlerin içindeki doğal sodyum milctannın yeterli olacağı ve yemek hazıriamrken kesinlikle dışandan tuz konmaması gerektiği genel olarak kabul edilir
Kısacası kalp hastası ne yemeğine
ne salatasına
ne de başka bir yiyeceğine tuz katmalıdır
Dekompanse kalp hastalığı olanların günde bir litreden fazla su içmemesi önerilir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul