Konu
:
Kilo Vermede Onemli Degisimler
Yalnız Mesajı Göster
Kilo Vermede Onemli Degisimler
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kilo Vermede Onemli Degisimler
METABOLİK SENDROM VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ
Çağımızın önemli hastalıklarından biri olarak tanımlanan metabolik sendromun hızla yaygınlaşmasında
sanayileşmenin sonucu olarak meydana gelen hareketsiz yaşam tarzının benimsenmesi ve bu tarz yaşam tarzının beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi sonucu oluşan çevresel etkenlerin yanı sıra
kalıtımla gelen bazı özellikler de rol oynamaktadır
Metabolik sendrom
patogenezinde en önemli neden insülin direncidir
Metabolik sendromun yaygınlığı gün geçtikçe artmaktadır ve bazı araştırmalara göre son zamanlarda iki kata yakın bir artış meydana gelmiştir
İnsülin Direnç Sendromu veya Sendrom X olarakda tanımlanabilmektedir
Metabolik Sendrom denen sağlık sorunu hiperinsülinemi
hiperglisemi
hipertansiyon ve dislipidemiyi yani düşük HDL düzeyleri
artmış serbest yağ asidi düzeyleri ve hipertrigliseridemi içermektedir
Dislipidemi
abdominal obezite
hipertansiyon
insülin direnci ve serum HDL düzeylerindeki düşüklük metabolik sendromun önemli komponentleridir
Genetik
yaşam tarzı ve çevresel faktörler de metabolik sendromun artışında önemli bir role sahip olabilir
Şişmanlık ve şeker metabolizması bozukluğu’ na bağlı Tip2 Diyabet ve Kardiovasküler hastalık risklerinin belirgin bir şekilde ortaya çıkması halinde tanısı konabilen bir sendromdur
Elma tipi şişmanlarda sıklıkla rastlanır
TEŞHİS İÇİN GEREKLİ KRİTERLER
1
Dislipidemi: Kan yağları oranlarında ve düzeylerinde sağlığımızı bozacak düzeyde değişiklikler
Erkeklerde < 40mg/dl Kadınlarda < 50mg/dl
2
İnsülin Rezistansı: İnsülin hormonunun pankreastan salınması ancak
vücudun direnç göstermesi sonucunda görevini
yani hücre içine glikozu taşımayı
yapmasının engellenmesidir
Bunun sonucunda kanda ve organlarda yağ miktarı artmaya başlar
3
Hiperglisemi: Kan-şeker düzeyinde yükseklik görülmesi
Kan şekeri 110- 125 mg/dl
4
Abdominal Obezite: Vücut yağlanmasının daha çok karın bölümünde olması
Bel çevresi; Erkeklerde > 102 cm Kadınlarda > 88 cm
5
Hipertansiyon: Yüksek kan basıncı
> 130/85 mg/dl
Bu 5 kriterden yalnıza 3’ünün varlığı tanı için yeterlidir
Kişinin ailesinde metabolik sendromlu bir birey varsa bu kişide sadece şişmanlığın varlığı diğer tanı kriterlerine bakmaksızın gerekliliğini ortaya koyar
Bu kişilerde 5’te 3 şartı aranmaz
Tablo 1
ATP III’e Göre Metabolik Sendrom Tanı Kriterleri
_______________________________________________
Risk faktörü Tanım
Abdominal obezite (bel çevresi)
Erkek > 102 cm
Kadın > 88 cm
Trigliserid > 150 mg/dL
HDL
Erkek < 40 mg/dL
Kadın < 50 mg/dL
Kan basıncı ≥ 130/85 mmHg
Açlık plazma glukozu 110-125 mg/dL
_______________________________ _________
2005 yılının Nisan ayında Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından Berlin’de düzenlenen “1
Uluslararası Metabolik Sendrom Kongresinde”
Metabolik Sendrom tanı kriterlerine son şekli verildi
Buna göre;
Bel çevresinin erkeklerde 94 cm
kadınlarda 80 cm’den fazla bulunmasına ek olarak aşağıda belirtilen 4 faktörden ikisinin varlığı tanı koymak için yeterli kabul edildi
• Trigliserid düzeyinin 150 mg/dl’dan fazla oluşu veya bunu sağlamak için bir ilaç kullanılıyor olması
• HDL-Kolesterol düzeyinin erkeklerde < 40 mg/dL
kadınlarda < 50 mg/dL oluşu veya bunu sağlamak için bir ilaç kullanılıyor olması
• Büyük tansiyonun 130 mmHg veya küçük tansiyonun 80 mmHg düzeyine eşit veya üzerinde olmaları veya daha önce hipertansiyon tanısı konulup ilaç kullanılıyor olması
•Açlık kan şekerinin 100 mg/dl üzerinde bulunması veya daha önce tip 2 diyabet tanısı konulmuş olması
Bu tanı kriterlerinde en çarpıcı değişiklik bel çevresi için daha önce erkeklerde belirtilen 102
kadınlarda 88 cm rakamlarının değişmesidir
Ailede kilo fazlalığı var ise ve hipertansiyon
kan yağlarında ve çevresel faktörlerdeki dengesizlik sendroma en yatkın kişiler arasında olunduğunun göstergesi demektir
Metabolik sendromun
tedavisinde gerekli önlemler alınmadığı takdirde gelecek yüzyılda ölüm nedenleri arasında 1
sırayı alacağı düşünülmektedir
Ana sebep insülin direncidir! Kilo fazlalığı= Bel çevresinde kalınlaşmaya = Tansiyon Yükselmesi ve Şeker Hastalığına yol açar Trigliserit artar ve HDL Kolesterol( iyi kolesterol) düşer
ürik asit artar
İnsülin rezistansı
karbonhidrat ve lipit metabolizmasında gelişen bozukluklarla da ilişkilidir
Hastalık ortaya çıkmadan hastalığa neden olan etkenlerden kurtulmak gerekir
Genellikle hareketsiz çalışan bireyleri tehdit eder
Beslenmesi düzensiz bireylerde
yoğun stres
hareketsizlik
fast food yaşam
sigara kullanımı sendromun daha erken yaşlarda görülmesine neden olmaktadır
Metabolik sendrom bir hastalık değilse de hastalık risklerini çok fazla oranda arttıran bir durumdur
Sorun bu kriterlerin hafif düzeyde ortada olmasının önemsenmemesi sonucu ortaya çıkmaktadır
Metabolik sendromun tedavisi olası komplikasyonların oluşmunun engellenmesi ve bu komplikasyonların oluşumu ile oluşacak yeni sağlık problemlerinden korunmak için çok önemlidir
2001 yılında ATP III iki tedavi hedefi önermiştir
Bunlar
* Metabolik sendromun altta yatan nedenlerinden olan aşırı kilo yada obezite ve fiziksel aktivitedeki yetersizliği düzelterek ve kilo fazlalığını olması gereken kilo aralığına çekerek tedavi etmek
* Yaşam tarzı değişikliği sağlanmasına rağmen kardiyovasküler risk faktörleri hala devam ediyorsa bu risk faktörlerinin tedavisinin yapılması
İnsülin direncinin tedavisi insülin aktivitesinin artırılmasını sağlayan ilaçlarla tedavi edilebilir fakat bu şekilde uygulanan tedavinin kilo verme yada hayat tarzı değişikliği ile egzersiz ve sporun hayatımıza alınması ile yapılan tedaviden daha etkili olduğuna dair kanıtlar yoktur
Bu durumda diğer çoğu hastalık oluşumunun önlenmesinde olduğu gibi yada var olan hastalıkların tedavisi ve seyrinin daha kolay takip edilmesinde olduğu gibi hayat tarzının yeniden gözden geçirilip yeniden oluşrulmasının önemini vurgulamaktadır
Hastalığın özellikle vurgulanabilecek olan dört ana semptomu düşünülecek olursa ( bel çevresinde genişleme
tansiyon yüksekliği
kolesterol yüksekliği
kan şekerinde sınırda yükseklik ) hayat tarzı değişikliğinin önemi tekrardan vurgulanmış olur
Hayat tarzı değişikliği derken özellikle yeme davranışımız ve bunun insan sağlığı ve metabolik sendrom için en doğru şekilde nasıl düzeltilebileceği konusunu biraz detaylandırmak faydalı olacaktır
Metabolik sendromlu hastalarda özellikle önemli olan husus abdominal obezitenin önlenmesi ve tedavi edilmesidir
Kilo kontrolü ve sağlıklı beslenmek hayat tarzı değişikliğinin merkezine oturtulabilir
Glisemik indeksi düşük olan bir diyet planı hazırlanmalı ve bu önlemin aslında metabolik sendromun oluşumundan önce tüm sağlıklı insanlara sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edindirilmesi bir toplumsal bilinçle oluşturulmalı ve çocukluk ve adölesan çağından itibaren bu tarz yaşamın oluşumu için gerekli eğitimsel ve medya süreçleri hazırlanmalıdır
Metabolik sendrom açısından tüm bu süreçler incelendiğinde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının ve kilo kontrolünü sağlamanın önemi bir kez daha kendini göstermektedir
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları derken özellikle nelerden bahsetmek gerektiğini isterseniz gözden geçirelim
Çoğumuzun sağlıklı olma ile ilgili düşünceleri genellikle sağlığımız bozulduğu dönemlerde aklımıza gelir
Ama sağlıklı yaşam bir disiplinler bütünü ile vücudumuzu anlamak ve vücudun kendini koruma sistemlerinin çalışmasına engel olmamak ile mümkün olabilir
Tabiki genetik olarak taşıdığımız yada doğuştan var olan hastalıklarımız da bu süreci olumsuz etkileyebilir
Fakat bu tür olumsuzluklarla mücadelede de yine bir tür koruyucu hekimlik ve koruyucu beslenme modellerinde olduğu gibi kendi vücudumuza ilgi ve alaka göstermek zorundayız
Çağımızın sağlık sorunlarından olan düzensiz beslenme alışkanlıkları ve bunun sonucunda oluşan obezitenin daha çocukluk çağından itibaren önlemlerinin düşünülmesi gereken bir sağlık sorunu olduğu unutulmamalıdır
Çünkü obezitenin medyada bir imaj yada görüntü meselesi olduğu daha çok vurgulanmakta ve obezitenin sağlık problemi olduğuna dair bilinç son yıllarda yeni yeni farkedilmektedir
Obezite çoğu sağlık bülteninde vurgulandığı gibi vücudumuz için çok çeşitli bir yelpazede olmak üzere sağlık için ciddi riskler oluşturmaktadır
Ve şu unutulmamalıdır vücudumuzun temelini oluşturan parçalardan tutunda vücudumuzda oluşan tüm reaksiyonlar bütününe kadar tüm yapıtaşlarımızın kaynağı yediğimiz besin öğelerinden karşılanmakta ve aslında biz yediklerimizden oluşarak şekillenmekte ve yapılanmaktayız
Sağlıklı beslenme programları hangi besinleri ne zaman hangi sıklıkta
ne tür besinleri hangi tür besinlerle nasıl yememiz gerektiğinden tutunda bu güne kadar oluşan belki doğru belki yanlışları olan yeme davranış modelimize kadar beslenme ile ilgili tüm ayrıntıların incelemesini gerektiren programlar olmalıdır
Metabolik sendrom açısından beslenme programlarını iki farklı sınıfta toplayarak gruplandırabiliriz
Bunlar;
* Metabolik sendromun yukarıda bahsedilen risk faktörlerinin olmadığı ve çok sağlıksız bir beslenme alışkanlığının olmadığı dönemlerde ele alınabilecek proflaktik (koruyucu) beslenme proramları
* Metabolik sendrom tanısı konmuş olan ve beslenme önlemlerinin daha hızlı bir şekilde uygulanmasının gerektiği sağlıklı beslenme ve diyet programları
Her şeyden önce metabolik sendromun var olup olmadığının netleştirilmesi için rutin doktor takiplerinin yapılması gerekmekte özelliklede ailesel yatkınlığı olan bireylerin bu doktor kontrollerinin çocukluk ve adölesan çağlarından itibaren ailelerin bilincinin artırılması ile sağlanması gerekmektedir
Takip eden doktor ile bir beslenme ve diyet uzmanının birlikte oulşturdukları sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü programı en ideal yaklaşımı oluşturacaktır
Özellikle çağımızın getirdiği sanayileşmenin kentsel yaşamda fiziksel aktiviteden tutunda fast food yemek kültürüne kadar ya da insanların fiziksel aktivitelerinin kentsel alanlarda sıkışmışlığına kadar metabolik sendrom risk faktörlerinin oluşumunda olumsuz katkıları bulunmaktadır
Sanayinin besin üretimindeki varlığı ise glisemik indeksi yüksek olan besinlerin üretiminin eski doğal üretim tiplerine göre daha fazla olduğu bir besin ortamı sağlamaktadır
Medeniyetin sonucu gibi duran bu olumsuzlukların çözümünde bilinçlenme ve doğru tıbbi takip önem arzetmektedir
Burada önemli olan bilinçsizce kilo vermek değil her şeyden önce kilo almamayı çocukluk yıllarından itibaren edindirilen doğru beslenme alışkanlıkları ile sağlamaktır
Eğer bir şekilde kilo alınmışsa da kilo kontrolünü sağlarken var olan tüm sağlık durumumuz bir doktor tarafından incelendikten sonra yaşam tarzına ve var olan tıbbi sorunlara göre düzenli takiplerle sağlıklı beslenme oluşturulmalı ve bu oluşturulan beslenme sürecinin dönemsel bir süreç değilde tüm hayatımızı içeren bir süreç olduğu anlaşılarak hayat tarzı değişikliği yapılmalıdır
Metabolik sendromun tedavisinde egzesiz programlarıda önem arz etmektedir
Kentsel yaşamdaki zorluklardan biride zamanla yarışırcasına hızlı olan yaşama yetişmek için fiziksel aktiviteyi sınırlayan ulaşım araçlarının fazlaca kullanımı ve spor yapacak alanların sınırlılığıdır
İlk çağlarda besine ulaşmak için yapılan çabalarda dahi fiziksel aktivite ön planda yer alırken çağımız yaşamında daha çok masa başında ve bilgisayar başında oluşan çalışma ortamları abdominal obezitenin oluşumuna fazlaca katkı sağlamaktadır
İlk çağlarda besin bulmak için yay ve okla yapılan avlanma eylemi
günümüzde bilgisayar başında mause oku ile yapılabilir hale gelmiştir ve fiziksel aktivitemizi sınırlandırmıştır
Bu süreçlerin hepsinde bireyler sadece beyinlerini kullanarak yaşamlarını kazanan canlılar haline gelmiş ve sağlıklı kilo aralıklarından uzak obezite sınırlarında gezinen kilo değerlerine mahkum olmaya başlamıştır
Bu durum metabolik sendrom ve benzeri bir dizi sağlık problemini de beraberinde getirmiştir
Yaşam tarzı değişikliği işte bu noktada devreye girmesi gereken ve metabolik sendromdan tutunda daha birçok sağlık problemi ile mücadelede önemli bir husus olmuştur
Tüm bu bilgilerin ışığında çağımız insanı bu problemlerle mücadele etmeli ve dünyaya gelirken çoğu zaman aslında bize sunulan sağlığına tekraradan kavuşmanın çabalarını göstermelidir
Sağlığımız çoğu zaman doğarken bize altın bir kasede sunulan fakat kaybetmeye başladığımızda da çok da kolay bulunamayan en değerli varlığımızdır
Sağlıkla beslendiğimiz sağlıklı günler dileğiyle…
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul