Konu
:
Deneycilik... Empirizm
Yalnız Mesajı Göster
Deneycilik... Empirizm
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Deneycilik... Empirizm
Özellikle
deneysel bilimin onaltıncı yüzyıldan itibaren kazandığı önem ve kaydettiği başarıların bir sonucu olarak
F
Bacon
T
Hobbes
J
Locke
G
Berkeley ve D
Hume gibi İngiliz düşünürleri tarafından savunulan
tüm bilgilerin deneyime
duyu algısına dayandığı görüşü
Özellikle
deneysel bilimin onaltıncı yüzyıldan itibaren kazandığı önem ve kaydettiği başarıların bir sonucu olarak
F
Bacon
T
Hobbes
J
Locke
G
Berkeley ve D
Hume gibi İngiliz düşünürleri tarafından savunulan
tüm bilgilerin deneyime
duyu algısına dayandığı görüşü
Akılcılığa
doğuştancılığa ve apriorizme karşıt bir görüş olan empirizm
hem bir teori ve hem de bir yöntem olarak karşımıza çıkar
Bir teori olarak empirizm
bilginin kaynağının deneyim olduğunu öne sürerken
yöntem olarak empirizm
bilgiye ulaşmak istiyorsak eğer
deneyimi kullanmanın
deneysel araştırmanın önemini vurgular
deneyim yoluyla veri toplayarak
verileri değerlendirmenin
gözlemden başlayan tümevarımsal akılyürütmenin gerekliliğine işaret eder
Buna göre
bir teori olarak empirizm
bilginin kaynağı probleminde
bilginin olanaklı tek kaynağının deneyim olduğunu
deneyimden bağımsız bir bilginin söz konusu olamayacağını savunan akıma karşılık gelir
Bu çerçeve içinde
insan zihninin
doğuşta üzerine kendi işaretlerini yazdığı boş bir levha olduğunu
zihin üzerine yapılan işaretlerin başlangıçta birer izlenimden başka hiçbir şey olmadığını
bu izlenimlerden daha sonra bellekte birtakım tasarımların türetildiğini ve türetilen bu tasarımların çeşitli şekillerde birleştirilmeleri ve işlenmelerinin kompleks düşüncelere götürdüğünü
kısacası zihinde daha önce duyularda bulunmamış olan hiçbir şey bulunmadığını savunan görüş olarak empirizm
bilginin ya da en azından varolanlara ilişkin bilginin veya salt kavramlar arasındaki mantıksal ilişkilerle ilgili bilgi dışında kalan bilgilerin a priori olamayacağını
tümel ve zorunlu doğruların
yalnız geçmiş ve şimdi için değil
fakat gelecek için de geçerli olan tümel bir bilginin söz konusu olmadığını
bilginin doğuştan getirilmediğini
doğruluğun ölçütünün apaçıklık olamayacağını ve tüm bilgiler için zorunlu olan birtakım önkabuller bulunmadığını kabul eder
Empirizm
yine idelerin
kavramların ya da tümellerin kaynağı konusunda
onların temelde ve öncelikle deneyimden türetildiğini savunan görüşü dile getirir
Bir kavramın geçerli bir kavram olarak görülmek durumundaysa eğer
deneysel kökenini açığa vurmak durumunda olduğunu öne süren empirizm
tümellerin ya da kavramların anlamlarıyla ilgili olarak
onların anlamlarının deney içeriğine yapılan gönderimlerden oluştuğunu öne sürer
Empirizm
bilginin sınırları konusunda
insana algıda başka hiçbir şeyin değil de
yalnızca izlenimlerinin ve kendi duyu deneylerinin verildiğini
insanın bilgide kendi içkin küresini aşarak
nesnelerin bizzat kendilerine ulaşamayacağını
ikincil niteliklerin ötesine geçerek
nesnelerin birincil niteliklerine erişemeyeceğini savunur
Empirizm
bu çerçeve içinde
insanın kendi zihin küresinin dışındakileri bilebilse de
bu bilginin daima kesinlikten yoksun olacağını iddia eder
Empirizm
nihayet yöntem bakımından
analiz ya da salt düşünmeyi bir kenara bırakarak
doğrudan gözlem ya da dolaysız deneyime dayanır; diskürsif
tümdengelimsel
spekülatif
transendental ya da diyalektik işlem ya da yöntemlerin yerine
deneyim yöntemini ya da sistemli tümevarımı kullanan yaklaşımı benimser
Empirizm söz konusu bilgi ve yöntem anlayışı dışında
bir anlam teorisiyle belli bir varlık ve bilim görüşünü içerir
Empirizmin anlam teorisine göre
sözcükler
örneğin töz sözcüğü
bu sözcüklerin kullanıcıları tarafından tecrübe ettikleri ya da algıladıkları şeylere (örneğin
tahta parçalarına) bağlandığı zaman anlaşılabilir
Öte yandan empirizme göre
dünya aralarında yalnızca rastlantısal bağ bulunan zorunlulukların değil
düzenliliklerin bir arada tuttuğu
fakat aşkın bir nedenle ilişkileri bulunmayan nesnelerden ve durumlardan meydana gelen bir bütündür
Yine empirizme göre
bilim
salt olgular arasındaki bağıntıları inceleyip
gözlemlenmiş düzenliliklere dayanarak öndeyide bulunur
Empirizm
bu genel felsefi ya da epistemolojik anlamına ek olarak
özel bilimlerde biraz daha farklı bir anlam taşır
Örneğin
sosyolojide empirizm
test edilmemiş teorik spekülasyondan sakınan
teori yerine niceliksel ve deneysel verilere önem veren yaklaşımı ifade eder
Bununla birlikte
bu anlayış
bir yandan teorinin önemini küçümsediği
öte yandan sağlam ve güvenilir veriler toplamanın içerdiği teknik ve kuramsal güçlükleri göz ardı ettiği için eleştirilmiştir
Öte yandan
empirizmin ahlak alanındaki yansımasının önce ahlak duyusu öğretisi
sonra da yararcılık olduğunu söyleyebiliriz
Başka bir deyişle
empirik bilgi görüşlerine uyan bir ahlak öğretisi geliştirme çabası içine giren empiristler
ahlaki idelerin içsel deneyimden türetildiğini öne sürmüşlerdir
Örneğin
Hume'a göre
bir eylemin yanlışlığını gözlemlemek yerine
hissederiz
Bu bakış açısı
onsekizinci yüzyıl empirizminde
insan varlığının tek ödevinin kendisi ve eyleminden etkilenecek herkes için olabildiğince çok mutluluk üretmek olduğunu savunan yararcılıkla birleştirilmiştir
Çünkü ahlaki ilkelerin
akılcıların savundukları gibi
apaçık olmadıklarına inandıkları için
ahlakın mutluluk üretme gücüyle haklı kılındığını öne sürmek
empiristler için doğal bir durumdur
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul