Konu
:
Felsefe İliskisi...İdea
Yalnız Mesajı Göster
Felsefe İliskisi...İdea
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Felsefe İliskisi...İdea
İdea - Felsefe İlişkisi
Felsefe
“İdea”
ile ilgilenir
“İdea” genel anlamda
“Düşünce”
dir
Ama Düşünce sonsuz küçüklükten sonsuz büyüklüğe dek
insanın ruhsallığından evrenin özdekselliğine dek “her şeyi” anlatmak için kullandığımız evrenseldir
Ne yerde ne de gökte
ne insan ruhunda ne de özdeksel evrende “hiçbir şey”
saltık olarak “hiçbir şey” insan düşüncesinin belirlenimlerinden
evrensellerden kaçamaz
Varolan her şey düşüncenin öznel belirlenimlerinde anlatılır ve varolan her şey kendi nesnel belirleniminde vardır
Varolan her şey bir evrensel olduğu için
türünden
ideal Biçiminden
belirli ideasından pay aldığı için vardır
İdeadan
Biçimden
evrenselden yoksun bir şey
“hiçbir şey”
dir
bir varlık değil ama yokluktur
olmayandır
Ve bilinemeyen
belirlenimsiz olan var olamayandır
Bireysel şey
İdeadan yalnızca pay alan şey
belirlenimini kendinde değil
ama İdeada bulan nesne geçicidir
sonludur
Yiter
İdeanın
Biçimi varoluşu duyusalın
fizikselin
bireyselin varoluşu gibi değildir
Pisagor Teoremi fiziksel üçgenler üzerinde varolmaz
Duyulur-üstü
fiziksel-üstü varoluşu salt kuramsal düşünce içindir
Sonsuzluktadır ve sonsuza dek varolur
Görgül Zaman ve Görgül Uzay arı düşüncenin
İdeanın çevresine çit çekmez
İdea Türlerin
Biçimlerin olmadığı görgül evrende Türlerin ve Biçimlerin ideal olanağıdır
Dünya oluşurken
yaşam oluşurken
insan oluşurken
İdealar tümünün Biçimi
tümünün Belirlenimleridirler
Onların varoluş biçimleridirler
onların doğa yasaları
onların matematikleri
onların özsel nitelikleridirler
Duyusal değildirler
görülmezler
dokunulmazlar
koklanmazlar ve ölçülmezler
Varlıkları yalnızca düşünce içindir
Ve böyleyken duyulur bireyselden çok daha başka
çok daha güçlü
çok daha yüksek bir anlamda gerçektirler
Eğer varlık kalıcılık ise
duyulur bireyseller değil ama evrensel İdealar gerçek varlıktır
Eğer varlık güç ise
sonlu bireyseller değil ama evrensel İdealar güçtür
Eğer varlık değişilmezlik ise
evrensel İdealar değişmezdir
Felsefe
başından bu yana
ideal belirlenimlerin bilgisidir
Bu bilim özsel olarak
“Mantık”
tır
özsel olarak
“Us”
tur
Tüm öznel geçicilikten
tüm yanlışlıktan özgür Nesnelliği konu alır
düşüncenin tüm dışsal güdülenmesinden bağışık özgür deviminin
eytişiminin açınımıdır
Eytişim İdeanındır
onun doğasıdır
onun özüdür
onu bir dizge yapan dinamiktir
İnsan düşüncesi aynı İdeanın etkinliği
eytişimi
gerçekliğidir
İnsan usu aynı İdeanın gizilliğidir
Ve gizilliğin edimselleşmesi ne denli olanaklıysa
insanın gerçekleşmesi o denli zorunludur
İdeada zorunluk olan şey insanın özgürlüğüdür
İdealar Kuramı
"İdealar kuramı"
felsefede önemli bir prensip olarak Eflâtun tarafından ortaya atılmış ve episteme anlayışından doğmuştur
Gerçek bilginin temelinin ancak idealar dünyâsında bulunabileceği temeline dayanır
İdea nedir?
idealar kurami her ne kadar da en genel anlamda zihinde olusan ve belirli anlayis formlarina donusen
bugun 'duyumsanamaz'gorusunu koruyan algilamalar dizisi olsa da idelalar daha cok basitce
yasantimizin
bellekteki akisinin kendimiz tarafindan ve tarafimizdan olmayan bir dizi kontrol mekanizmalarinin olusturdugu bir cesit sayisal kolajlar dizisidir;bir baska ifadeyle;zihin
bellege kaydolan verileri saklar ve biz hafiza bolumunun gucune ve seciciligine bagli kalarak istencimiz veya beklentilerimiz ekseninde kimi veriler -yeni benzer veya olmayan bilgiler-olustururuz
Zihinde dogan bu yeni bilgi butunu
sonrasinda dis dunya(nesneler dunyasi)ile tutarliliklarini iliskilendirir
Ortaya cikan bu dusunsel butun
fiziksel ortam ile -zaman
onun icindeki gerceklik
gorelilik ve en onemlisi bellegi ikna ediciligi ki bu
ayni zamanda fizksel olana aykiri gelmemesi anlami tasir-kendisini soz konusu gerceklikte kabul ettiren yeni bakis acisina verilen kuramin 'soyut'sistemlenen bilgiler dizisidir
Kuramın Temelleri
Eflâtun
Herakleitos'çu öğretiden alarak idealar kuramına taşıdığı "Evren'de değişmeyen ve aynı kalan hiç bir şey yoktur
her şey akar" mantığından hareketle
"mâdem ki Evren'de değişmeyen hiç bir şey yoktur
o halde
gelip geçici bilgilerin (göreceli/relatif gerçeklerin) değişmez ilksiz ve sonsuz
hep aynı kalan asılları olması gereken gerçek bilgiler
(idealar) bu Evren'in dışında bir yerlerde olmalıdır" sonucuna varmıştır
Eflatun
bu düşünceleri ile felsefeye çok önemli boyutlar getirmiştir
Eflâtun'un idealar kuramı
hem mantık
hem de metafizik içeriklidir
Kuramın mantıksal dizini
Parmenides'in "eğer dil bir saçmalık değilse
sözcükler bir anlam taşımalıdır
Üzerinde konuşulsun veya konuşulmasın
var olan nenleri anlatmalıdır" tezinden hareket eder
Örneğin
doğru olarak
"bu at'tır" diyebileceğimiz pek çok hayvan vardır
Bir hayvan
atlara özgü genel yapıyı taşıdığında "at"tır
Dil
"at" gibi genel mana içeren sözcükler olmaksızın yaşayamaz
Bu sözcük eğer bir şeyi betimliyorsa
bu her hangi bir "at" değil
evrensel "at" kavramıdır
Bu kavram
her hangi bir at doğduğunda doğmaz
her hangi bir at öldüğünde de ölmez
Bir varlık da değildir
Uzay'da bir yer kaplamadığı gibi
zaman ile de sınırlandırılamaz
Kuramın metafizik bölümüne göre "at" sözcüğü
belirli bir düşünsel (ideal) at'ı
Tanrı'nın yarattığı tek bir at'ı
ilk ve ana örneği
kalıbı betimler
Tek tek atlar
ideal at ile ortak bir yapıya sahiptirler
Bu ortaklık
az ya da çok eksiktir (kopye tam ve yetkin değildir)
Bu yüzden tek bir at ideası ve çok sayıda at vardır
Düşünsel (ideal) at gerçek
tek tek atlar görüntüseldir
Temel düşünce yapısı itibariyle "Batı metafiziği"nin kurucusu olarak anılan Eflatun
bu düşünsel zincirin ilk halkası olarak kabul ettiği "ruhun ölmezliği" kavramını
alışılagelmiş mythos halinden soyutlayarak
daha sağlam temellere oturtması gerektiğini de hissetmiştir
Bu noktada
ruhun ölümsüzlüğü yanında
idealar dünyasından geldiğinin ve kökünün orada olduğunun da belirlenmesi gereklidir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul