Konu
:
Osmanlı Devleti Kurucusu Osman Bey
Yalnız Mesajı Göster
Osmanlı Devleti Kurucusu Osman Bey
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Osmanlı Devleti Kurucusu Osman Bey
Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Bey
Ertuğrul Gazi ile Hayme Hatun'un oğullarıdır
1299 ile 1326 yılları arasında hüküm sürmüştür
1258'de doğmuş
1326'da vefat etmiştir
Oğuzların Kayı Boyu'ndan
Türkiye Selçukluları'nın Uç Beyi Ertuğrul Gazi'nin oğlu Osman Bey
Söğüt'te doğdu
Küçük yaştan itibaren İslam ilimlerini öğrenen Osman Gazi
ayrıca mükemmel bir askeri talim ve terbiye gördü
1277'de Anadolu'nun İslamlaştırılıp
Türkleşmesi faaliyetlerine katılan gönül sultanlarından ve ahilerden biri olan Şeyh Edebali'nin kızı ile evlendi
Babası Ertuğrul Gazi'nin 1281'de vefatı üzerine bey seçilip idareyi ele aldı
Osman Bey
Kayıların başına geçince Söğüt'ü kendisine merkez yaparak Akçakoca
Gazi Abdurrahman
Aykut Alp ve Konur Alp gibi beylerle Bizans'a karşı fetihlere girişti
1285'te Kulaca Hisarı fethedildi
1288'de İnegöl ve Karacahisar kuvvetlerini Ekizce'de bozguna uğrattı
Bu savaşta Osman Gazi'nin kardeşi Saru Batu şehit oldu
Osmanlıların daha sonra Karacahisar
Taraklı ve Göynük'ü elde etmesi üzerine
bölge kuvvetleri ittifak ederek Osman Gazi'yi bir düğün münasebetiyle öldürmek istediler
Dostu
Harmankaya hakimi Köse Mihal'in (ki daha sonra İslamiyet'i kabul ederek Mihal Gazi adını almıştır
) haber vermesi ile vaziyeti öğrenen Osman Gazi
süratle harekete geçerek Bilecik ve Yarhisar'ı zaptetti
Gelini ele geçirerek Nilüfer adını verip
oğlu Orhan Gazi ile nikahladı
1299'da Türkiye Selçuklu Sultanlığı'ndaki iktidar boşluğundan faydalanan Osman Gazi
istiklalini ilan etti
1301'de Yenişehir'i alarak İznik ve Bursa'nın fethinin yolunu açtı
Bursa
Kite ve Atranos kuvvetlerini Koyunhisar Mevkii'nde bozguna uğrattı
Bu zaferden sonra Kestel
Kite ve Ulubat Kaleleri
Osmanlıların eline geçti
1308'de İznik'in en mühim ileri karakolu olan Karahisar ele geçirildi
Böylece İznik-İzmit karayolu Türklerin hakimiyetine girmiş oldu
Osman Bey artık başta Bursa olmak üzere İznik ve İzmit'in fethini ilk hedef olarak görüyordu
1314 yılında başlayan Bursa Kuşatması
on seneden fazla sürdü
1324'de hastalanan Osman Bey
kumandayı oğlu Orhan'a devretti
Osman Gazi salih bir Müslüman olup
İslam Ahlakı'nın iyi ve güzel vasıflarına sahipti
Az sayıdaki aşiret kuvvetleriyle
Bizans Ordusu'nu ve kuvvetlerini üst üste mağlup edip zaferler kazanarak dünyanın en uzun ömürlü hanedanını ve en büyük devletlerinden birini kurdu
Bir taraftan fetihlere devam ederken
diğer taraftan devlet teşkilatının müesseselerini mükemmel bir şekilde kurmaya ve sistemleştirmeye çalıştı
Ömrü
Rum kafirleri ile savaşmakla ve İslamiyet'i yaymakla geçti
Vefat edeceği zaman
oğlu Orhan Bey'e gönderdiği vasiyetnamesi
İslamiyet'e olan sevgi ve saygısını ve Türk Milleti'nin rahat ve huzurunu düşündüğünü ve insan haklarına da gönülden bağlılığını açıkça bildirmektedir
Osman Bey'in Oğluna Vasiyeti
"Oğul! Din işlerini her şeyden evvel ele alıp
yürütmek gayret ve esasını daima göz önünde bulundur ve bu esası sakın gevşekliğe uğratma
Çünkü bir farzın yerine getirilmesini sağlamak
din ve devletin kuvvetlenmesine sebep olur
Din gayretine sahip olmayan
sefahate düşkün olan
tecrübe edilmemiş kimselere devlet işlerini verme! Zira
yaratanından korkmayan bir kimse
yarattıklarından da çekinmez
Zulümden ve hangisi olursa olsun bid'atten
yani İslamiyet'e aykırı şeylerden son derece uzak dur! Seni zulüm ve bid'ate teşvik edip sürükleyenleri
devletinden uzaklaştır ki
bunlar seni yıkılışa sürüklemesinler
Allahü Teala'nın rızası için
devlet hizmetinde ömrünü tüketen devlet adamlarını daima gözet
Böyle kıymetli kimselerin vefatından sonra
aile efradını koru
ihtiyacı olanların da ihtiyacını karşıla
tebeandan hiç kimsenin malına mülküne dokunma
Hak sahiplerine hakkını ver
layık olanlara ihsan ve ikramlarda bulun ve ailelerini de gözet
Özellikle
devletin ruhu mesabesinde olan ve en büyük dayanağı bulunan asker taifesini güzelce idare edip rahatlarını temin eyle
Devletin bedeninde kuvvet mesabesinde olan hakiki alimleri ve fazilet sahiplerini
edip ve yazarlarını
sanat erbabını gözetip koru
Onlara hürmet
ihsan ve ikramda bulun
Bir ülkede
olgun bir alimin
bir arifin
bir velinin bulunduğunu duyarsan
uygun ve layık bir usul ve ifade ile onu memlekete getirt
Onlara her türlü imkanı tanıyarak ülkene yerleştir ki
hükümetin süresince alim ve arifler
bilginler memleketinde çoğalsın
Din ve devlet işleri nizama oturup ilerlesin
Sakın
orduya ve zenginliğe mağrur olma
Hakiki alim ve ariflere
bilginlere hürmet edip
sarayında onlara yer ver
Benim halimden ibret al ki
zayıf
güçsüz bir karınca misali
hiç layık olmadığım halde buraya geldim ve Allahü Teala'nın nice ihsanlarına ve inayetlerine kavuştum
Sen de benim uyduğum ve uyguladığım nizamı uygula
Muhammed aleyhisselamın dinini
bu yüce dinin mensuplarını ve itaat eden diğer tebeanı himaye eyle! Allahü Teala'nın hakkını ve kullarının hakkını gözet
Dinimizin tayin ettiği beytülmaldeki gelirin ile kanaat eyle! Devletin zaruri ihtiyaçları dışında sarfiyatta bulunmaktan son derece sakın! Senden sonra geleceklere de aynı nasihatlerde bulun ve iyice tembih eyle
Daima adalet ve insaf üzerine bulun
Zulme meydan verme
Herhangi bir işe başlayacağın zaman Allahü Teala'nın yardımına sığın! Tebeanı
düşmanların ve zalimlerin saldırılarından koru
Haksız olarak hiç kimseye muamelede bulunma
Daima halkını hoşnut edecek şeyleri arayıp
yapılmasını sağla
Onların gönüllerini kazanmayı
bunun devamını ve artmasını büyük nimet bil! Tebeanın sana olan güveninin sarsılmamasına son derece dikkat eyle!"
Osman Bey'in Rüyası
Bizans'ın hakimiyetindeki Batı Anadolu
sihat diyarı olduğundan
bölgede gaza niyetiyle pek çok kumandan
mücahit derviş ve herbiri gönül sultanı şeyh ve alim bulunuyordu
Osman Gazi
Anadolu'nun İslamlaştırılıp
Türkleşmesi faaliyetine katılan bu gönül sultanlarından ve ahilerden biri olan Karamanlı Şeyh Edebali'nin sohbetlerini hiç kaçırmamaya gayret ederdi
1277 senesinde
Edebali Hazretlerinin dergahında misafir olduğu bir gün ilginç bir rüya gördü
Rüyasında
hocası Edebali'nin koynundan bir ayın çıkıp
kendi koynuna girdiğini
arkasından da kendi göbeğinden bir çınar ağacının bitip
alemi tuttuğunu
gölgesinde nice dağların bulunup
nehirlerin aktığını
birçok insanların kaynaştığını
kimisinin bahçe ve tarla sulayıp
kimisinin çeşmeler akıttığını gördü
Gördüğü rüyayı ertesi gün hocasına anlattı
Şeyh Edebali O'na; "Müjde ey Osman! Hak Teala
sana ve senin evladına saltanat verdi
Bütün dünya
evladının himayesinde olacak
kızım Mal Hatun da sana eş olacak
" deyip rüyasını tabir etti
On dokuz yaşında iken Şeyh Edebali'nin kızı Mal Hatun ile evlendi
Bu izivaçtan Orhan Gazi doğdu
Orhan Gazi'nin doğduğu sırada
Ertuğrul Gazi de vefat etti (1281)
Bazı kaynaklarda Edebali'nin kızının adı Bala Hatun olarak geçmekte ve Mal Hatun'un Ömer Bey'in kızı olduğu yazılmaktadır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul