Konu
:
Osmanlı'da Siyasi Ve Hukuk Rejimi
Yalnız Mesajı Göster
Osmanlı'da Siyasi Ve Hukuk Rejimi
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Osmanlı'da Siyasi Ve Hukuk Rejimi
Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi ve hukuki rejimi
daha çok bir sentez niteliği taşır
Osmanlı Devleti
her şeyden önce bir Türk ve İslam Devleti'dir
Bir yönüyle de İslamiyet öncesi Türk Devletleri yapısının izlerini taşır
Eski Türk Devletlerinde
siyasi yapılanmanın en önemli unsurlarından biri kenttir
Bu bağımsız bir şekilde aşiretler halinde yaşayan halkın
barış içinde kalmasını sağlar
Osmanlı'da federatif bir yapı görülmekle birlikte kimi yerlerde de bu kent yapısına rastlanmaktadır
Zamanla
idare merkezileşti ve hükümdarlar
doğaüstü bir kaynaktan gelme vasıflarını aldılar
Hükümdarlara "padişah-ı cihan" adı verildi
Bu hükümdar
mutlak şahsi evrensel ve kutsal bir kimliğe kavuştu ve bunun gerektirdiği hukuki statüye sahip oldu
Bütün sosyal ve siyasi hayatın hakimi
düzenleyicisi olan en yüksek organ haline geldi
Osmanlı'nın yapısını büyük ölçüde oluşturan İslam Dini ve bunun temelleri
getirdiği yeni müesseseler dışında
dinde de birtakım değişiklklere yol açtı
Hükümdar
Tanrı'nın tahta çıkardığı değil onun yeryüzündeki temsilcisiydi
Meşrutiyete kadar görülen siyasi ve hukuki müesseselerin ana kaynakları olan eski Türk Devlet Sistemi ve İslam Dini İlkeleri yanında
nispeten ikinci derece rol oynayan etkenler de vardı
Bunlar Bizans
Selçuklu ve Eski İran Medeniyeti Devletleri'ydi
Osmanlı'nın Bizans'ın mirasçısı olduğu söylenir
fakat ilk Osmanlı yöneticilerinin Anadolu Selçukluları
Karaman Germiyan gibi esas itibarıyla Türk-İslam Sistemi'nden gelmiş olduğu ve Osmanlı'nın bu sistemin oluşturduğu bir siyasi ve hukuki düzene sahip olduğu bir gerçektir
Osmanlı Devleti'nin siyasi rejimi iki döneme ayrılır:
Mutlak Hükümdarlık Dönemi
Bu dönemde
devlet kudreti ve temel yetkiler
hükümdarda toplanmaktaydı
Yasama
yürütme ve yargı hükümdardaydı
Osmanlı Devleti'nde görevler kaynaşmaktaydı
Yani padişaha bağlı veziriazam
vezirler
sancak beyi ve beylerbeyi aynı zamanda birer kumandandı
Yönetim merkeziyetçidir
Bazı köy ve mahalleler dışında bugünkü anlamıyla mahalli idareler kurulamamıştır
Merkeziyetçi ve mutlakiyetçi Osmanlı Devlet düzeninde
siyasi rejimin dayandığı sosyal yapı
mutlak hükümdarlık döneminde bazı değişikliklere uğramıştır
Kuruluşundan kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti
bir askeri toprak devleti manzarası gösterir
Halk yani reaya
pasif ve kapalı bir ekonomi düzenindedir
16
yüzyıldan itibaren Batı Ülkelerinin genel gelişim çizgisi dışında kalan ve gerilemeye başlayan Osmanlı Devleti
Doğu'nun kendine has feodal yapısına bürünmüştür
Meşruti Monarşi Dönemi
Bu döneme yol açan Tanzimat Devri ile siyasi rejim
Batı müesseselerinin etkisi altına girer
Mutlak hükümdarlık sırasında Osmanlı Devleti'nin dış ülkelerle olan ilişkileri
devamlı elçiliklerle yürütülmemiş; sürekli elçilik usulü
3
Selim zamanında ıslahat haraketlerinin yoğunlaşmaya başladığı dönemde (1794) kurulmuştur
Tanzimat ve Islahat Fermanlarıyla başlayan bu Batı etkisi dönemi
Osmanlı siyasi ve hukuki rejimini büyük çapta etkisi altına almış ve müesseselerde ikilik baş göstermiştir
Meşrutiyet Dönemi'ni hukuken başlatan 1876 Anayasası
Osmanlı Devleti siyasi rejiminde önemli bir aşamaya geçişi başlatmıştır
Anayasa
yine bir padişah iradesi olmakla ve bu yüzden de bir ferman anayasa kabul edilmekle birlikte
hükümdarın yetkilerini sınırlamış ve halka da temsil yetkisi vermiştir
Gerçi hükümdarın üstün kuvvet ve yetkileri devam etmekteydi fakat eskisi gibi
sınırları padişahın vicdanına bağlı değildi
Artık ortada uyulması gereken bir takım hukuki hususlar vardı ve bununla beraber artık Osmanlı
ne bir laik ne de tam teokratık devletti
İkinci Meşrutiyet'i hazırlayan da yine 1876 Anayasası'dır
Bu dönemde
yasama gücü ile yürütme gücü daha gerçek bir şekilde ayrılmıştır
Bununla beraber padişahın azalan nüfuz ve yetkileri yerine
halkın temsilcileri ve dolayısıyla iradesi değil
belli bir siyasi kuruluş veya grupların iradeleri geçmiştir
Halife Sultan'ın geçiçi de olsa mutlak iradesinin ilk defa sınırlanışı Senedi-i İttifak ile olmuştur
Bundan sonra
çeşitli iç ve dış etkenler
hükümdarın kendi kendini sınırlaması sonucunu doğuran Islahat ve Tanzimat Fermanlarının orataya çıkmasını sağlamıştır
Başlangıçta oldukça sade görünen siyasi ve hukuki düzen
Tanzimat'tan sonra oldukça karmaşık ve yaygın müesseselerde gelişmeye başlamıştır
Fakat Osmanlı'nın siyasi ve hukuki rejiminin bellibaşlı unsuru
bütün gelişmelere rağmen İslami din unsurları olmuştur
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul