Konu
:
Musul Bölgesi Sorunu
Yalnız Mesajı Göster
Musul Bölgesi Sorunu
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Musul Bölgesi Sorunu
I
Dünya Savaşı'ndan önce Musul bölgesi
petrolleri dolayısıyla
İngiltere
Fransa
Almanya ve hatta Birleşik Ame-rika arasında rekabet konusu olmuş
lakin 1916 Sykes-Picot anlaşması ile bu bölge Fransa'ya bırakılmıştı
1920 Nisanındaki San Remo Konferansı'nda Fransa
kendisini Orta Doğu'da desteklemesine karşılık
burasını İngiltere'ye bırakmıştı
Lozan Konferansı'nda Türk-Irak sınırının çizilmesi meselesi görüşme konusu olduğu zaman
Türkiye
Musul ve Süleymaniye bölgeleri halkının büyük çoğunluğunun Türk olması nedeniyle
buraların Türk sınırları içine katılması gerektiğini ileri sürmüş ve Irak adına
mandater devlet olarak
İngiltere de buna itiraz etmişti
Bunun üzerine Lozan Antlaşması'nın 3
maddesiyle
bu meselenin çözümü
dokuz ay içinde bir sonuca ulaştırılmak üzere
Türk-İngiliz ikili görüşmelerine bırakılmıştı
Bu görüşmeler 19 Mayıs 1924'de İstanbul Konferansı ile başladı ve 5 Hazirana kadar devam etti
Taraflar
Lozan'daki tutumlarında bir değişiklik yapmadıkları için
bir uzlaşmaya varmak mümkün olmadı
Türkiye
yine Musul ve Süleymaniye'nin Türk sınırları içinde kalmasında ısrar etti
İngiltere ise bu fikre yanaşmadığı gibi
üstelik Hakkari ilinin dinsel çoğunluğunun Süryani olduğunu
Süryanilerin ise Irak'a göç etmeleri dolayısıyla
Hakkari'nin de Irak'a katılması gerektiğini ileri sürdü
İstanbul Konferansı'nın sonuçsuz kalması ve özellikle Türkiye'nin tutumunu yumuşatmaması üzerine
İngiltere Türk-Irak sınırları bölgesinde sınır olaylarını kışkırtıp
burada karışıklıklar çıkarmaya başladı
Bu durum Türk-İngiliz münasebetlerinin gerginleşmesine sebep oldu
Yine Lozan Antlaşması'na göre
ikili görüşmeler başarılı sonuç vermezse
mesele Milletler Cemiyetine havale edilecekti
Milletler Cemiyeti 1924 Eylülünde meseleyi ele aldı
Türkiye Musul ve Süleymaniye bölgelerinde plebisit/halk oylaması yapılmasını teklif ettiyse de
İngiltere buna yanaşmadı
Öte yandan
Milletler Cemiyeti Musul meselesi hakkında inceleme yapıp
rapor vermek üzere bir komisyon teşkil etti
Komisyon raporunu Milletler Cemiyetine 1925 Eylülünde sundu
Rapor
Musul'un Irak'a katılması gerektiğini ve ayrıca Kürtlerin
haklarının da garanti altına alınmasını tavsiye ediyordu
Bu sırada İngiltere Milletler Cemiyetinde hakim durumda olduğu için
Milletler Cemiyeti Konseyi de bu tavsiyeyi aynen kabul etti
Komisyon raporu Hakkari'yi Türkiye'ye bırakmıştı
Milletler Cemiyeti Konseyi'nin kararı Türkiye'de büyük bir tepki yarattı ve İngiliz aleyhtarlığının yeniden kuvvetlenmesine sebep oldu
Hatta Türk basını bir Türk-İngiliz savaşından bile söz etti
Lakin Türk Hükümeti daha ileriye gidemedi
Çünkü
yıllarca süren savaştan yeni çıkılmıştı ve tekrar savaşmak kolay değildi
Kaldı ki
içeride çözüm bekleyen bir sürü ekonomik ve sosyal meseleler vardı
Bu sebeple
5 Haziran 1926'da İngiltere ile bir anlaşma imzalayarak Milletler Cemiyeti kararını kabul etti
Bu antlaşma
bugünkü Türk-Irak sınırını çizmiş ve Musul buhranını sona erdirmiştir
Musul buhranı
Türkiye ile Sovyet Rusya'yı birbirine daha fazla yaklaştırmıştır
Çünkü Sovyetler
Locarno Anlaşmalarının imzasından hiç hoşnut kalmamışlardı
Bunun içindir ki
sınırlarını çevreleyen devletlerle saldırmazlık antlaşmaları imzalama yoluna gitmişlerdir
Milletler Cemiyeti Konseyi'nin
komisyon raporunu kabul ettiğinin ertesi günü
17 Aralık 1925'de Paris'te Türk-Sovyet Dostluk ve Saldırmazlık Paktı imza edilmiştir
Milli Mücadele sırasında olduğu gibi
İngiltere ile münasebetlerin gerginleşmesi
Türkiye'yi Sovyet Rusya'ya tekrar yaklaştırıyordu
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul