Konu
:
Zor Şehzade
Yalnız Mesajı Göster
Zor Şehzade
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Zor Şehzade
Şehzade Mehmet (Fatih) çok zekidir
ancak ele avuca sığmaz
Derslerini bellemekte zorlanmaz
ama hiç çalışmaz
Hele ezberle işi olmaz
Çok hocada okur
ama tamamını yıldırır
Zaman zaman öğretmenlerini makaraya alır
Hatta bir keresinde hocası Molla Yegan’ı durdurur:
-Aman efendim
ne yapıyorsunuz? der
-Anlayamadım?
-Mermere basıyorsunuz!
-Eee ne var bunda?
-Az evvel okuttunuz ya hocam
Meryem Validemiz İsa Aleyhisselam’ı taş üstünde getirmedi mi dünyaya
Öyleyse mermere hürmet gerek
-Ya… Öyleyse çıkar bakayım çorabını
-Niye hocam?
-Bilmiyor musun aynı Meryem validemiz İsa Aleyhisselamın beşiğini de yün ile örttü
Öyleyse örgüye hürmet gerek
Seni öyle bir döverim ki!
Fatih Sultan Mehmed bir padişah oğludur ve kendisi istemedikten sonra kimse diz çöktüremez ona
Murat Han
şehzadenin eğitiminin sıkıntısının farkındadır
Evet Molla Yegan
Molla Fenari
Molla Ayas muhteşem alimlerdir
Ancak bu haşarı şehzadeyle uğraşmak
on medrese yönetmekten zor olmalıdır
“Acaba onu kim yola getirebilir?” diye düşünürken Molla Gürani’nin siması belirir gözünde
O ana kadar nasıl da aklına getiremediğine şaşar
Tabii
öyle ya
Dudaklarına alaycı bir tebessüm yayılır
“Hadi bakalım” diye mırıldanır
“Şimdi derslerini kır da
göreyim seni”
Padişah Molla Gürani hazretlerini şehzadeye Manisa’ya yollarken:
-Eti de senin
der
-Kemiği de
O bundan böyle senin oğlun
Var bildiğin gibi işle!
Mübarek Manisa’ya vardığı saat
şehzadeyi derse çağırır
Uşaklara bile itibar eder
ama geleceğin sultanını görmezden gelir
Talebesine sıradan biri gibi davranır ve:
-Otur! Der
Şehzade tam otururken:
-Hayır oraya değil
şuraya! Diye emreder
O güne kadar emretmeye alışan şehzade şaşakalır
Belki de hayatında ilk kez diz çöker
Molla emsileyi açar ve emreder:
Darabe (Dövmek) fiilini çek bakayım!
Fatih fiili kafasına göre çeker
Çat pat bir şeyler söyler işte
Molla Gürani’nin kaşları yıkılır
kafasını “olmadı” gibilerden sallar
bakışlarıyla azarlar
Sonra üstüne basa basa fiili çeker ve sesini yükselterek misallendirir:
-Döverim
seni döverim
seni öyle bir döverim ki!…
Fatih ağlamaklıdır
Dudakları uçuklaya yazar
Korkudan sesi titrer
İçinden son cümleyi tekrar eder
-Darabtühü cidden şediden
İnanın döver mi döver
Bundan böyle saray halkına rezil olmak da vardır işin içinde
Şehzade artık geceleri ödev yapmaya başlar ve ezberlerini aksatmaz
Daha doğrusu aksatamaz
Ama gün gelir ilmin tadını alır
Eski haşarılıklarından utanır
Çok değil üç beş ay sonra bambaşka biridir o
Molla Gürani hazretleri:
-Arabi ve Farisi bilmek yetmez
der
-Düşmanlarının da lisanını öğrenmelisin!
Nitekim Fatih Latince
Sırpça ve Rumca öğrenir
Hem konuşur hem yazar
Ardından “kafirdir” demez
Şehzadeyi İtalyan asıllı Anconal Giriaco’nun önüne oturtur
Avrupa tarihini okutturur
Dahası neme gerek dedirtmez
aritmetiğe
geometriye
astronomiye zorlar
Hepsi bir yana ufkunu açar
İnanç aşılar
Eğer istenirse gemilerin karadan
kağnıların sudan yürüyebileceğine inandırır
Bir ara Manisa’ya gelen Sultan Murat
oğlunu tanıyamaz
Fatih görünüşte çocuktur
ama çok olgundur
Ufku geniştir sonra
Hedefleri
idealleri vardır
Ki İstanbul bunlardan biridir sadece
İşte belki de bu yüzden tahtını düşünmeden bırakır ona
Sultan Murat Molla Gürani’ye şükranlarını sunarken kelime seçmekte zorlanır
Hatta gözü kapalı vezirlik teklif eder
Mübarek boş versene gibilerden omzunu silker:
-Onu isteyene verin Sultanım
der
-Yıllardır bu makama ulaşmak için çalışanları kırmayın
Dostlarınızdan olmayın sonra!
Ancak kadılığı reddetmek gibi bir şansı olmaz
Nitekim bir müddet devlet erkanıyla çalışır
Ancak fırsatını bulduğu an ayrılır
apar topar Kahire’ye döner
Belki de vebalden kaçar
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul