Konu
:
Türk Bayrağı'nın Tarihçesi
Yalnız Mesajı Göster
Türk Bayrağı'nın Tarihçesi
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Türk Bayrağı'nın Tarihçesi
TÜRK BAYRAĞI'NIN TARİHÇESİ
Türk Bayrağı'nın 1
Kosova Savaşı (28
07
1389) sırasında savaşta ölen Türk askerlerin kanının bir çukurda toplanması sonucunda; ay ve yıldızın yan yana gelmesi ile oluştuğu söylenmektedir
Yapılan tüm varsayımlar arasında
1
Kosova Savaşı'nın sebep olması en büyük ihtimallerden biridir çünkü 28
07
1389 akşamında gökyüzünde Jüpiter ve Ay yan yana gelmiştir
sarı
yeşil
beyaz gibi çeşitli renklerde semboller kullanmış olan eski Türkler
bir mızrağın ucuna bağladıkları
umumiyetle ipekten yapılmış bu alametlere batrak
badruk
bayrak gibi isimler verdiler
Dokuzuncu asırdan itibaren kitleler halinde Müslümanlığı kabul eden Türkler de çeşitli bayraklar kullandılar
Bu bayraktaki en büyük özellik
İslami motif ve unsurların ön plana geçmesiyle birlikte
milli motif ve sembollere de yer verilmesi idi
İlk Müslüman Türk devletlerinden olan Gazneliler’in bayraklarında
yeşil zemin üzerinde beyaz hilal ve kuş resimleri vardı
Karahanlılar’ın bayraklarında al renk üzerinde dokuz tuğ resmi bulunuyordu
Diğer Müslüman Türk devletleri de çeşitli renk ve şekilde bayraklar kullandılar
Büyük Selçuklu Devleti'nin ilk yıllarında mavi zemin üstüne beyaz çift kartal sembolü ve siyah çizgili gerilmiş yay ve ok resimleri varken
daha sonra siyah renkli bayrak kullandılar
Bu bayrak Anadolu Selçukluları tarafından da benimsenmişti
Selçuklularda hanedan rengi olarak kabul edilen al renkli bayraklar da vardı
Haçlı seferlerine göğüs geren Selahaddîn-I Eyyübi'nin bayrağı san renkli olup
üzerinde hilal bulunuyordu
Bu şekil hem bu devletin bayrağı
hem de Avrupalılar tarafından İslamiyet’in sembolü olarak kabul edilmiştir
Osmanlılar zamanında da çeşitli renk ve şekillerde bayraklar kullanıldı
Osmanlılarda bayrak; padişahı
dolayısıyla devleti temsil ederdi
Zira padişah
devleti temsil etmekteydi
Padişah bayrak ve sancaklarını
Emir-i Âlem denilen pasa ile bunun maiyetindeki saltanat sancaklarıyla mehterhane takımını ihtiva eden bölükler taşırdı
Ayrıca her ocağın
her birliğin hatta her ortanın (taburun) ayrı sancağı vardı
Sancaklar da çeşitli renklerde kullanılmıştır
Yeşil ve kırmızı renklerin hakim olduğu bayrak ve sancaklarda
Osmanoğullarının hanedan rengi kırmızı daha doğrusu al idi
Al renk
doğrudan doğruya Osmanoğullarını işaret ederdi
Sultanlar yani padişah kızları bile beyaz renkte değil al renkte gelinlik giyerlerdi
Padişahın yorganı
çarşafı
yastığı al renkteydi
Al renk esasında Selçuklularda da hanedan rengi olarak kabul ediliyordu
Osmanoğulları
Selçukoğullarının meşru varisleri olarak bu rengi devralmışlardır
Bu husus al renge tamamen bir milli karakter vermiştir ki
bugün de devam etmektedir
Selçuklularda bu rengi selefleri olan Karahanlılardan almışlardı
Kırmızıyı süsleyen ayin menşei ise destanlar dönemine kadar dayanır
Yıldız ise daha sonraki devirlerde konulmuştur
Osmanlıların ilk bayrağı
Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Mes'üd tarafından Osman Bey'e gönderilen hediyeler arasındaki beyaz renkli bayrak idi
On dördüncü asırdan itibaren çeşitli renk ve şekilde bayraklar kullanıldı
Kamüs-ül-a'lam'da bildirildiğine göre
Osmanlı sancağının rengini ve (bugünkü ayyildızlı Türk bayrağının) seklini tayin eden
sultan birinci Murad ve Yıldırım Bayezîd devirlerinde yaşayan Tîmürtas Paşa’dır
Bu asırda Osmanlı donanmasında ve azap kıtalarında kırmızı; yeniçeri kıt'alarında beyaz bayraklar kullanıldığı
Fatih Sultan Mehmet'in muasırı olan tarihçi Türsün Bey'in ifadelerinden anlaşılmaktadır
On beşinci asırda Osmanlıların kırmızı bayraklar kullandıkları
Asıkpasazade'nin Alaşehir’de dokunan bir nevi al kumaştan bayrak ve hil'at yapıldığı hakkındaki kaydında yer almaktadır
Muhtelif kaynakların incelenmesinden anlaşıldığına göre
Osmanlılar kuruluştan İtibaren diğer İslam ve Türk devletlerinde olduğu gibi
çeşitli bayraklar kullandılar
On beşinci asırda padişaha ait sancaklardan başka çeşitli askeri birliklere ve büyük devlet adamlarına
beylerbeyi
sancakbeyi
donanma kumandanı ve reisleriyle azap ocaklarına ve ticaret gemilerine mahsus türlü renklerde bayrak ve sancaklar vardı
Bu bayrakların ve sancakların üzerinde muhtelif sekil ve yazılar bulunurdu
Yeniçeri ocağının muhtelif ortalarının (tabur) kendileri ne mahsus nişanları vardı
Kışlaların kapılarına asılan ortaların bayraklarına bu alametler nakşedilirdi
Bu asırda yeniçerilere ak
sipahilere kırmızı
silahdar bölüğüne san
orta ve aşağı bölüklere alaca renkli olarak verilen bayraklar bu birliklere verilen sancak mahiyetinde idi
Çünkü Osman Gazi'den İtibaren Kanuni Devri de dahil olmak üzere padişahlara mahsus olan bayrak beyaz renkli idi
Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran ve Mısır seferlerinde
otağının önüne hakimiyet alameti olan beyaz ve kırmızı renkli bayraklar dikilmişti
Ayrıca Yavuz Sultan Selim zamanında
bugün Topkapı Sarayı mukaddes emanetler dairesinde bulunan
Peygamber Efendimize ait olan Sancak-ı Şerif Osmanlılara geçti
Asırlardır muhafaza edilen Sancak-i Şerif kılıf içinde bulundurulur
asla açılmazdı
Sefer-i hümayunlarda padişahlar beraberlerinde götürürlerdi
Halifelik alametlerinden biri olan Sancak-ı Şerif
devleti son derece tehdit eden hallerde ve isyanlarda padişahîn emriyle çıkarılır
millet
asilere karşı Sancak-ı Şerif’in altında toplanmaya çağrılırdı
Bu suretle millet birlik içinde hareket ederek isyanı bastırırdı
Yavuz Sultan Selim zamanında Çaldıran seferinde ilk defa olarak kullanılan yeşil renkli bayrak
bu devirden sonra da hemen her zaman sık sık kullanılmıştır
Osmanlılar; hilafete de sahip olduklarını göstermek için kullandıkları yeşil renkli sancak
Barbaros Hayreddîn Pasa ve Utul Ali Reis'in donanmalarında da kullanıldı Sultan I
Mahmut devrinde donanma bayrağı olarak kabul edildi
Kanuni Sultan Süleyman devrinde de beyaz
alaca
kırmızı ve san bayraklara siyah ve yeşil renkliler ilave edildi
Doğrudan doğruya padişahın hassa kuvvetini teşkil eden kapıkulu ocaklarının taşıdıkları bayraklar
umumiyetle saltanat sancakları sayılırdı
Macaristan seferine çıkan ve orduya kumandan tayin edilen Sadrazam İbrahim Paşa’ya; beyaz
yeşil ve sarı renkte üç sancakla iki kırmızı
iki de alaca bayrak verilmesi bu hususu ispat etmektedir
Topraklı süvarinin yukarısı yeşil
aşağısı kırmızı renkte olmak üzere iki renkli bayrağı vardı
Osmanlı ordusunda olduğu gibi
donanmasında da türlü renk ve şekillerde bayraklar kullanıldı
On besinci asırda genellikle kırmızı renkli bayraklar kullanıldığı halde on altıncı asırda kumandana mahsus bayrağın yeşil
derya beylerinin ise beyaz
kırmızı
sarı
sarı kırmızı
ufki çizgili alaca bayraklar kullandıkları görülmektedir
Bu asırda ticaret gemilerinin beyaz bayraklar taşıdıkları da bazı kaynaklardan anlaşılmaktadır
Daha sonraki asırlarda da kaptan paşalara mahsus olan bayrak yeşil idi
Gemi sancaklarında en ziyade kırmızı renk kullanılmakla beraber
yeşil bayraklar da kullanılmıştır
Bunların kimlere ait olduğu üzerlerindeki şekillerden anlaşılırdı
Sultan I
Mahmut devrinden sonra donanmada daha çok yeşil sancaklar kullanılmaya başlandı
Kalyonların kıç sancakları yeşil olduğu gibi
amirallere mahsus forslar da yeşil zemin üzerinde Zülfikar ve hilal şekillerini ihtiva ederdi
Sultan III
Selim zamanında ordu ve donanmada yapılan yeni düzenlemeler esnasında bayraklar üzerindeki hilal şekline
sekiz köseli yıldız ilave edildi
Bayrak meselesinin belirli esaslara bağlandığı bu devirde
büyük gemilerin muhtelif direklerine çekilecek bayraklar tespit edildi
Padişaha mahsus gemiye (taht gemisi) çekilecek kırmızı sancağın üstünde Sultan III
Selim’in tuğrası vardı
Ticaret gemilerinin taşıdığı bayrakların renk ve şekillerinin tespit edildiği bu dönemde
Cezayir Beylerbeyi’nin
üst köşesinde beyaz renkte sarıklı bir insan başı bulunan kırmızı bayrağı vardı
Bu dönemde kumandan forsları yeşil olup
beylerbeyliğe ait ticaret gemilerinin bayrağı; yeşil
beyaz
kırmızı üç ufki parçadan meydana gelmişti
Tunus ve Cezayir ticaret gemileri ortası yeşil olmak üzere iki mavi
iki kırmızı
beş ufki parçadan meydana gelen bayraklar taşıyordu
Trablus Beylerbeyi ile İstanbul limanına mahsus sancak
üç hilalli olup yeşildi
Sultan III
Selim devrinde kurulan Nizam-i Cedîd Ordusu kıta’ları için ortasına sarı sırma ile bir hilal yahut ortadaki hilalden başka dört kösesine de hilaller islenmiş kırmızı veya fes rengi bayraklar kullanıldı
Sultan II
Mahmut zamanında da bayrak şekilleri hemen hemen aynı devam etti
Ancak bu devirde kalelere ve hükümet binalarına ayyıldızlı al sancak çekildiği görülmektedir
Yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine bunlara ait hususi bayrakların kullanılmasına son verildi
Yeniçeriler arasında çok yayılmış olan yeniçeriliği ve Bektaşiliği hatırlatan bir takım kelimelerle birlikte bayrak kelimesinin kullanılması da yasak edildi
Bunun yerine sancak kelimesinin kullanılması için her tarafa emirler verildi
Yeniçerilerin son zamanlarında genellikle kırmızı renkte
üzerinde beyaz bir pençe
bir Zülfikar ve bir daire sekli bulunan çatal uçlu bayraktar kullanıldı
Sultan II
Mahmut tarafından kurulan Asakır-i Mansüre-i Muhammediyye'ye mahsus olarak üzerinde kelime-i şahadet veya fetih ayetleri bulunan siyah bayraklar yapıldı
Siyah rengin tercihi Peygamber Efendimizin Ukab adli meşhur siyah sancağının rengini taklit etmek maksadıyladır
İkinci meşrutiyetin ilanına kadar orduda üzerinde ayetler yazılı ve hükümdarların ortası tuğralı armalarını taşıyan sırma saçaklı çeşitli alay sancaktan kullanıldı ve ondan sonra da bu adet devam etti
Bu sancakların rengi umumiyetle kırmızı idi
Kırmızı zemin üzerine hilal ve yıldız bulunan bayrak
Osmanlılarda İlk defa 1793'de devletin resmi bayrağı olarak kabul edildi
Ancak bu bayraktaki yıldız
sekiz köseli idi
Bu bayrak Osmanlı Devleti'nin resmi ve umumi sembolü olarak kullanıldı
Sultan I
Abdülmecit zamanında 1842'de yıldızın beş köseli olması kararlaştırıldı ve Osmanlı bayrağının şekli kesinleşti
Bu devirde padişaha ait tuğralı sancaktan başka hükümdarın gemileri ziyaretinde kullanılan
ortasında güneş ve dört kösesinde de şualar bulunan bir sancak daha vardı
Kaptan paşaya mahsus sancakta; bir hilal ile sekiz köseli yıldız mevcuttu
Osmanlı hâkimiyetinde bulunan
Tunus
Eflak
Boğdan beyleri ile Sırp prensliğinin özet bayraklarında; Osmanlı bayrağının kırmızı rengiyle birlikte mavi
beyaz
san gibi mahalli renkler de kullanılırdı
Tunus beyinin sancağının
ortasında kırmızı zemin üzerindeki bir beyaz daire içinde kırmızı hilal ve yıldız sekli mevcuttu
Sırp
Eflak ve Boğdan beylerbeyleriyle Sisam adasına ait hususi bayrakların üst köselerinde
Osmanlı hâkimiyetinin sembolü olmak üzere
kırmızı zemin üzerinde beyaz üç yıldız bulunan sarı
Eflak bayrağı İle mavi Boğdan bayrağında
birincisinde çifte kartal
ikincisinde de bir öküz başı mevcuttu
Sultan Abdülaziz zamanından başlayarak
padişahlara mahsus kırmızı renkli bayrakların ortasındaki tuğraların beyaz renkte sekiz suali bir güneş içinde alınması adet oldu
Sonradan bu bayrağın rengi vişneçürüğü olarak değiştirildi ve saltanat sancağı kabul edilen bu bayrak
saltanatın kaldırılmasına kadar devam etti
Sultan II
Abdülhamit zamanında Cuma namazı münasebetiyle yapılan selamlık resminde hilafete mahsus bir bayrak kullanılırdı
Bu
kırmızı atlas zemin üzerine etrafı beyaz ile işlenmiş dört köşe bir çerçeve içinde; bir tarafında Fetih süresi
diğer tarafta ise güneş resmi bulunan sırma saçaklı ve ucu hilalli bir sancaktı
1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından saltanatın kaldırılması üzerine halifeye mahsus olarak
yeşil zemin ortasında sekiz suali beyaz bir güneş içindeki saltanata mahsus bayrak kaldırıldı ve
kırmızı zeminde beyaz ay yıldızı ihtiva eden sancak kabul edildi
Cumhuriyet idaresinin kurulmasından ve halifeliğin kaldırılmasından sonra 25 Teşrin-i Evvel 1925'de bir sancak talimatnamesi çıkarılarak
harp ve ticaret gemileri hakkında muayyen esaslar kabul olundu
29 Mayıs 1936 tarih ve 2994 sayılı Kanunla Türk Bayrağı’nın şekli ve ölçüleri kesin bir şekilde tespit edildi
28 Temmuz 1937 tarih ve 2/7175 sayılı Kararnameye ilişik 45 maddelik bir tüzük ( Türk Bayrağı Nizamnamesi ) ile de Türk Bayrağı'nın kullanılışı kural altına alındı
Alıntıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul