Konu
:
Şah İ. Abbas
Yalnız Mesajı Göster
Şah İ. Abbas
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Şah İ. Abbas
Abbas I
veya
Büyük Abbas
(d
Ocak
1571
- ö
19 Ocak
1629
)
Safevi Devleti
Türk
Soylu
Safevi
Şahı
Ülkeyi yönettiği
1588
-
1629
arasında
Osmanlı
ve
Özbek
birliklerini İran topraklarından çıkarmış
sürekli bir ordu kurarak Safevi hanedanını güçlendirmiştir
Ayrıca
İsfahan
'ı
İran
'ın başkenti yapmış
ticaret ve sanatı özendirerek hükümdarlığı sırasında İran sanatının en parlak dönemini yaşamasını sağlamıştır
Şah Muhammed Hudabende'nin üçüncü oğlu olan Abbas
Safevi Hanedanının geleceği açısından büyük önem taşıyan
Ekim
1588
'de tahta çıktı
Yarı kör olan babasının zayıf yönetimi
Safevileri başa geçiren ve o dönemde Safevi askeri gücünün belkemiğini oluşturan
Türkmen
emirlerinin
şahın otoritesini yıkmalarına yol açmıştı
Öte yandan
Türkmen kabileleri arasındaki çekişmeler devleti zayıflatarak
geleneksel düşmanları Osmanlıların batıdan
Özbeklerin de doğudan İran topraklarına büyük akınlar düzenlemelerine neden olmuştu
(Bu Türkmenlere Safevilere bağlılıklarını belitmek için giydikleri kırmızı başlıklardan dolayı Kızılbaş deniyordu
)
Bu durumda Şah Abbas'ı acele iki görev bekliyordu; Hükümdarlığın otoritesini yeniden kurmak ve gerek Osmanlı gerek
Özbek
askerlerini
İran
topraklarından çıkarmak
Aynı anda iki cephede savaşamayacağından
gücünü Özbeklere yapacağı saldırıya yoğunlaştırmak amacıyla
1590
'da
Osmanlılarla
bir barış antlaşması imzaladı
Bu antlaşmayla
İran
'ın batısıyla kuzeybatısındaki geniş topraklar
Osmanlılara
bırakıldı
Bunun sonucunda kazandığı hareket özgürlüğüne karşın Abbas on yıl
Özbeklere
karşı önemli bir saldırı düzenleyemedi; İran hem
Özbeklere
hem de
Babür İmparatorluğu
'na toprak vermek zorunda kaldı
Bu gecikmenin nedeni
Abbas'ın sürekli bir ordu kurma kararıydı
Sürekli ordu anlayışı
gerektiğinde Kabile atlılarından zorla asker toplama geleneğini sürdüren Safevi hükümdarları için alışılmışın dışında bir uygulamaydı
Bu uygulama bütçede sorunlar yarattı
Eski Kabile atlılarına
Kızılbaş reislerince yönetilen eyaletlerin gelirinden ödeme yapılırdı
Abbas bu eyaletlerden bir bölümünü doğrudan şahın denetimi altına sokarak soruna kısa dönemli bir çözüm getiridi
Doğrudan hükümdarlığa bağlanan yeni eyaletlerden toplanan vergiler devlet hazinesine geçiliyordu
Bu politikanın uzun dönemde kaçınılmaz sonucu
Kızılbaş birliklerinin sayısının azalması ve ülkenin askeri gücünün ciddi biçimde zayıflaması oldu
Yeni kurulan sürekli ordu daha çok
Abbas'ın büyükbabasının hükümdarlığı sırasında
İran
'a tutsak olarak getirilen
Gürcü
Ermeni
ve
Çerkeslerle
bunların çocuklarından oluşmuştu
Şahın
gulam
adı verilen bu köleleri Müslüman edildikten sonra orduda ya da devlet ve saray yönetiminde hizmet görmek üzere eğitiliyorlardı
Şah Abbas
gulamların kendine bağlılığına inanıyor ve hiç güvenmediği Kızılbaşların etkisini dengelemekte onları kullanıyordu
Gulamlar yönetimde hızla yükselerek dorudan hükümdarlığa bağlı eyaletlere vali olarak atandılar
Abbas
sonunda dış düşmanlara karşı saldırıya geçebilecek güce ulaştı
1598
'de Özbekleri büyük bir bozguna uğratarak Horasan'ın denetimini yeniden ele geçirdi
1602
'den sonra ise
Osmanlılara
karşı bir dizi başarılı sefere girişerek kaybettiği toprakları geri aldı
Abbas
Özbeklere
karşı kazandığı büyük zaferden sonra ülkesinin başkentini
Kazvin
'den
İsfahan
'a taşıdı
Onun yönetimi sırasında
İsfahan
hızla gelişti
Geniş yollar açıldı ve görkemli alanlar oluşturuldu
İsfahan'ın dışında
Meşhed
'deki ünlü türbenin genişletilmesi ve onarımı
kışlık dinlenme merkezlerini birbirine bağlayan ve
Hazar Denizi
'nin bataklık kıyısı boyunca uzanan ünlü taş yol Abbas'ın bayındırlık konusundaki en önemli uygulamaları arasındadır
Bu dönemde
İran
'a
Avrupa
devletlerinden elçiler
tüccarlar
ülkenin çeşitli yerlerinde manastır kurma izni isteyen yabamcı keşişler geldi
Şah Abbas döneminde ticari ve diplomatik etkinlikler gittikçe yoğunlaştı
Portekizliler
Hollandalılar ve İngilizler
Basra Körfezi
ve
Hint Okyanusu
ticaretini ele geçirmek için birbirleriyle yarıştılar
Abbas'ın hükümdarlığı sırasında
İran
'da halı dokumacılığı bir sanayi durumuna haline geldi
Avrupa'da varlıklı evlerde ince dokunmuş İran halıları görülmeye başlandı
Dokuma ihracatı da kazançlı bir alan oldu
Alıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul