Konu
:
Suikastler Tarihi (Hz. Osman Suikastı)
Yalnız Mesajı Göster
Suikastler Tarihi (Hz. Osman Suikastı)
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Suikastler Tarihi (Hz. Osman Suikastı)
Hz
Muhammet bir gün evinde yatak kıyafetiyle oturmuş
az önce kendisini ziyarete gelen Hz
Ebubekir ve Hz
Ömer'le konuşuyordu
Bir süre sonra kapı çalınmış ve kendisine Hz
Osman'ın geldiği bildirilmişti
Hz
Osman'ın geldiğini öğrenen Hz
Muhammet
hemen başka bir odaya geçerek
üzerindeki geceliği çıkarmış elbiselerini giymişti
Hz
Muhammet'in bu davranışını gören Hz
Ayşe
elbiselerini neden giydiğini sormuş ve şu karşılığı atmıştı:
"Osman'dan melekler utanır
ben nasıl utanmam!
)"
Ne acıdır ki
Hz
Muhammet'in böylesine saygısını kazanan bu büyük adam
öldürmesini bilmediği için
kendisine baş kaldıranlar tarafından vahşice öldürülecekti
Hz
Osman
Hicret'ten 47 yıl önce
bugünkü tarihle 575'te Mekke'de dünyaya gelmişti
Mekke'nin soylu Kureyş ailesindendi
O tarihlerde Kureyşliler birçok kollara ayrılmışlardı
Bunların en önemlileri
Hz
Muhammet'in de bağlı bulunduğu Haşimiler
öbürü Hz
Osman'ın soyu olan Emevilerdi
Bu iki aile Mekke'yi birlikte yönetiyordu
Hz
Osman Müslümanlığı kabul ettiğinde 34 yaşındaydı
Müslüman olduktan sonra
Hz
Muhammet'in büyük kızı Rukiye'yle evlenmişti
Fakat Rukiye
amansız bir hastalık sonucu ölünce
Hz
Muhammet bu sefer küçük kızı Ümmü Gülsüm'ü
aralarındaki akrabalık bozulmasın diye Hz
Osman'a verdi
Böylece Hz
Osman iki kere peygamber damadı oldu
Bundan ötürü de kendisine "İki Nur Sahibi" anlamına gelen "Zinnureyn" deniliyordu
Hz
Osman
yumuşak başlı
dürüst
son derece dinine bağlı bir kimseydi
İnsan sevgisi ve acıma duygusu
onun en büyük özelliklerindendi
Hz
Muhammet'i içtenlikle sever
Onun uğrunda hiç bir fedakârlıktan kaçınmazdı
Etkili bir konuşmacıydı
Kur'an-ı Kerim'in kitap haline getirilmesinde olduğu kadar Müslümanlığın yayılmasında da büyük çaba göstermiş ve başarı sağlamıştı
Hz
Osman'ın Halifeliği zamanında
İslâm Devleti
Orta Asya'dan Atlas Okyanusuna kadar uzanıyor; İran
Azerbaycan
Irak
Suriye
Filistin ve Mısır'ı içine alıyordu
Bütün bu ülkeler
Basra
Küfe
Şam ve Mısır Valilikleri tarafından yönetilirdi
Onun amacı
Hz
Ömer'den devraldığı bu büyük İslâm devletinin sınırları içindeki değişik ırk
dil ve dindeki toplumları birbirleriyle kaynaştırmak
ileri ve uygar bir yönetim kurmaktı
Bunda başarı kazanmış
Hz
Ömer'in yerini tam anlamıyla doldurmuştu
On iki yıllık Halifeliğinin ilk altı yılı
tam bir güvenlik ve düzen içinde geçmişti
Ülkede eksiksiz bir denetim kurulmuş
tarım ve ticaret alanlarında büyük atılımlar yapılmıştı
Ne var ki
varlıkları çoğaldıkça Müslümanlar yaşadıkları gösterişsiz ve yalın hayattan uzaklaşıp dünya zevk ve nimetlerinden yararlanmak için günlerini gün etmeye bakıyorlardı
Hz
Muhammet bir konuşma sırasında
rekabet ve kin duygusunun varlıkla birlikte geleceğini bildirmişti
Gerçekten de öyle olmuştu; aralarına çıkar ayrılıkları girdikçe
Müslümanların birliği bozuluyor
eski içtenlik ve gerçek dostluk hiç bir yerde görülmez oluyordu
Artık Müslümanlar da Bizanslılar -ve İranlılar gibi
saraylarda oturuyor
değerli kumaşlardan elbiseler giyiyorlardı
Hz
Muhammet'in döneminde yaşamış olanlar yaşlanmışlardı
Onların yerine geçen yeni kuşak eskilerin ülkülerine bağlılığından yoksundu
Madde ve çıkar onlara daha çekici geliyordu
Öte yandan Kureyş'in iki kolu olan Haşimilerle Emeviler birbirlerine düşman kesilmişlerdi
Emeviler
Hz
Osman'la olan yakın akrabalıklarından yararlanıp bütün yüksek memurlukları ellerine geçirmişlerdi
Bu durumdan en çok Haşimiler yakınıyorlardı
Bu Sıralarda Mısır'dan birkaç kişi Medine'ye gelerek Hz
Osman'a Vali Abdullah bin Sa'd'ı şikâyet ettiler
Halife Hz
Osman
Vali'yi azarlayan bir mektup yazdı
Gelenler
mektubu Vali'ye ilettiklerinde
Abdullah bin Sa'd Halife'nin buyruklarına boyun eğeceği yerde
onları dövdürdü
Dahası şikâyetçilerden biri
dayak sırasında öldü
Bu olay
genel hoşnutsuzluğun su üzerine çıkmasına ve birtakım ayaklanma girişimlerine yol açtı
Ayaklananlar Basra
Küfe ve Mısır üzerinden Medine'ye doğru üç ayrı koldan yürüyüşe geçtiler
Ancak
Medine'de Hz
Osman'ı tutanların bir ordu topladıklarını işitince
kentin yakınlarında konakladılar
Gelenler 600 kişiydiler
Duydukları bu haberin doğruluğunu öğrenmek için
Medine'ye birkaç kişilik bir kurul gönderdiler
Bunlar
Medine'de Hz
Ali
Talha ve Zübeyr'den başka
Hz
Muhammet'in eşleri ve kentin ileri gelenleriyle görüştüler
Hac amacıyla geldiklerini
ayrıca halka kötü davranan memurların görevlerinden alınmaları için başvuracaklarını
arkadaşlarının da Medine'ye girmelerine izin verilmesini söylüyorlardı
Talha ve Zübeyr söylenenlere inanmadılar
Ayaklananlar
kötü amaçlarının ortaya çıktığını görünce Medine'nin dışında bekleyen arkadaşlarının yanına döndüler
Aralarında yeniden bir görüşme yaptıktan sonra
Mısırlıların Hz
Ali'ye
Basralıların Talha'ya ve Kulelilerin ise Zübeyr'e baş vurarak
kabul ederlerse Hz
Osman'ın yerine kendilerini Halife seçeceklerini söyleme kararını aldılar
Teklif aynı anda üçüne birden yapılacak ve onların iktidar tutkuları kamçılanarak
düşmanlarını parçalayıp güçsüz düşüreceklerdi
Hz
Ali olup bitenlerden kuşkulandığı için
Medine'de asker toplamış
oğulları Hasan ve Hüseyin'i de Hz
Osman'ı korumakla görevlendirmişti
Kendisi de Medine dışında karargâh kurmuştu
Burada Mısırlıların
temsilcileriyle görüşen Hz
Ali
teklifi öğrenince öfkelendi
hepsini kovdu
Öteki asi kurulları da Talha ve Zübeyr'den aynı karşılığı alınca
gidiyormuş gibi yaptılar
Bunun üzerine Hz
Ali
askerleriyle Medine'ye döndü
Fakat ayaklananlar birdenbire geri dönerek saldırıya geçmişler ve güvenlik tedbirlerinin kaldırıldığı Medine'ye girmişlerdi
Kendilerine karşı koyanların öldürüleceğini
halka hiç bir kötülüklerinin dokunmayacağını açıklayan isyancılar
Hz
Osman'ın gönderdiği kişilerin öğütlerini dinlemediler
Daha sonra Medine'nin ileri gelen kişileriyle ayaklananların yanına giden Hz
Ali:
"Gitmeye karar vermişken niçin geri döndünüz?" diye sordu
İsyancılar
Hz
Ali'ye amaçlarının Hz
Osman'ı Halife'likten düşürmek olduğunu söylediler
Hz
Osman'ı tutanlar
isyancılarla çarpışmak için ondan izin istediler
Fakat Hz
Osman
kendisinin yüzünden Müslüman kanı akıtmasından yana olmadığından
onlara bu izni vermedi
İsyancılar Medine'ye yerleşmişlerdi
Hz
Osman ise
sanki hiç bir şey olmamış gibi imamlık görevine devam ediyordu
Ona karşı olanlar da arkasında namaz kılıyorlardı
Bir cuma namazında Hz
Osman minberden
isyancılara seslenerek:
"Sizler lanetlenmiş kişilersiniz
Gelin asilikten vazgeçin
lanetlenmiş olmayın!
" dedi
Camide bulunanlardan birkaç kişi de onun bu sözlerini onayladılar
Buna çok kızan asiler
halkı taşa tuttular
Atılan taşlardan biri de Hz
Osman'ın başına geldi ve bayılmasına yo! açtı
Vilâyetlerde
Medine'deki karışıklıklar öğrenilince
Hz
Osman'ı kurtarmak için hazırlıklar başladı
Şam'dan
Kûfe'den ve Basra'dan ona bağlı birlikler hızla Medine'ye doğru ilerlemeye başladılar
Tehlike içinde olduklarını anlayan isyancılar
işi çabucak bitirmek için Hz
Osman'ı öldürmeye karar verdiler
Hz
Ali isyancıların kararını öğrenince
oğulları Hasan ve Hüseyin'i yeniden Hz
Osman'ı korumakla görevlendirdi
Talha
Zübeyr ve öteki seçkin kişiler de oğullarını Hz
Osman'ın yanına gönderdiler
öte yandan isyancıların Hz
Osman'ı öldürmeye iyice kararlı olduklarını gören Hz
Ali onlara:
"Kılıçlarınızı sıyırmayın; sıyırırsanız bir daha kınına koyamazsınız! Unutmayınız ki
Medine'yi koruyan meleklerdir
Eğer onu öldürürseniz
melekler Medine'yi bırakıp giderler! Bir Halife öldürülürce
30 bin insan öldürülmüş sayılır
" diye onlara öğüt verdi fakat bu sözlerinin bir etkisi olmadı
İsyancılar bir gün saldırıya geçip Hz
Osman'ın evini ok yağmuruna tuttular
Atılan oklardan
Hz
Ali'nin oğlu Hasan'la
Talha'nın oğlu Muhammet yaralandı
İsyancılar
ok atarak bir sonuç alamayacaklarını anlayınca
bitişik evin duvarını delerek Hz
Osman'ın evine girdiler
Bu sıralarda Hz
Osman 82 yaşındaydı
Bir gece önce düşünde Hz
Muhammet'i görmüş ve Peygamber ona:
"Yarın akşam iftarı bizim yanımızda yapacaksın
" demişti
Delik duvardan içeri giren isyancılar
Hz
Osman'ı oruçlu ağzıyla Kur'an-ı Kerim okurken buldular
Muhammet bin Ebubekir
Hz
Osman'ın sakalından tutarak:
"Şimdi seni elimden hiç kimse alamaz!
" diye bağırdı
Hz
Osman
Muhammet bin Ebubekir'in yüzüne bakarak yavaş bir sesle:
"Baban bu halini görse
ne kadar utanır
ne kadar üzülürdü
" deyince
Ebubekir utancından kaçtı
Geriye kalan üç suikastçıdan biri kılıcını çekerek Hz
Osman'a doğru salladı
Eşinin yanında bulunan Naile Hatun
Hz
Osman'ı korumak için kollarını siper etmek isteyince parmakları doğrandı
Bu sefer öbür iki suikastçı Halife'ye saldırdı
Biri kılıcını Hz
Osman'ın göğsüne saplarken
öteki de boğazına sarıldı
Az sonra
Hz
Osman kanlar içinde
cansız yerde yatıyordu
Hz
Osman'ın kanı
okumakta olduğu Kur'an'ın üzerine sıçramıştı
Naile Hatun'un bağırışı üzerine koşan kölelerden biri
suikastçilerden ikisini öldürdü
üçüncüsü kaçmayı başarabildi
Kapıda nöbet bekleyenler de içeriden gelen gürültüleri duyunca
odaya girmişler
fakat geç kaldıklarını görmüşlerdi
İsyancılar iki gün Medine'ye egemen oldular
Korkusundan kimse sokağa çıkamıyordu
Hz
Osman'ın cesedi iki gün olduğu yerde kaldı
Sonunda Hz
Ali
Hz
Osman'ın gömülmesi için harekete geçti
Ölüyü taşlamak isteyen isyancıları dağıttı
Hz
Osman'ın cenazesi
Medinelilerden ancak 20 kişi tarafından kaldırılarak gömüldü
Hz
Osman'ın Kur'an-ı Kerim üzerine sıçrayan kanı hiç bir zaman kurumadı
Müslümanlar arasındaki savaşın başlangıcı oldu
Yüzyıllarca
sanki bu kanın kurumasını önlemek istercesine
mezhep kavgalarıyla Müslümanlar birbirlerinin kanını akıtıp durdular
ALıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul