Konu
:
Cumhuriyet Doneminin Favori Yapilari....
Yalnız Mesajı Göster
Cumhuriyet Doneminin Favori Yapilari....
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Cumhuriyet Doneminin Favori Yapilari....
Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte Atatürk’ün de isteğiyle mimari bir hareket yaşanmıştı
"Milli mimari" adını taşıyan bu hareketin özelliklerini taşıyan binaların çoğu
bugün Cumhuriyet’in simgeleri olarak görülüyor
Jürimiz Cumhuriyet’in modernist ve yenilikçi mimarisini en iyi yansıtan 10 binayı seçerken listenin ilk sırasına Florya Atatürk Deniz Köşkü’nü yerleştirdi
Cumhuriyet’in kuruluşundan 60’lı yıllara kadar uzanan dönemde
devlet kurumlarının binaları ön plana çıkıyor
Çünkü o dönemde ekonomik güç de esas olarak devletin elindeydi
Özel sektör ancak 60’lardan sonra mimari eserlerde ön plana çıktı
O nedenle listemizde de resmi kurumlar ağırlıkta; yine de Ankara ve İstanbul’dan da birer apartman var
EN İYİ 10
1
Florya Atatürk Deniz Köşkü / İSTANBUL
2
Zeyrek Sosyal Sigortalar Kurumu Binası / İSTANBUL
3
Türk Tarih Kurumu Binası /ANKARA
4
Ankara Tren Garı / ANKARA
5
Anıtkabir / ANKARA
6
Bruno Taut Villası / İSTANBUL
7
Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi / ANKARA
8
İstanbul Manifaturacılar Çarşısı İMÇ / İSTANBUL
9
Ankara Vakıf Apartmanı / ANKARA
10
Gümüşsuyu Üçler Apartmanı / İSTANBUL
siyasal ve bilimsel toplantılar için köşkün kullanılmasını özellikle istedi
En son 28 Mayıs 1938’te kaldığı bu köşkte aralarında İngiltere Kralı VIII
Edward ve Mrs
Simpson’ın da bulunduğu önemli konukları ağırladı
Diğer cumhurbaşkanlarının da ikamet ettiği köşk 1988’de TBMM’ye bağlı Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na devredildi
restore edilerek Atatürk Müzesi haline getirildi
1930’ların modernist mimarisini yansıtan beyaz bina
denizden 70 metre içeride kazıklar üzerinde
İskele yoluyla da kıyıya bağlanıyor
"Milli Mimari" akımının öncülerinden olan Sedad Hakkı Eldem
O "devlet sanatçısı" ödülünü kazanan ilk mimardı
Ayrıca 1986 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü de aldı
İstanbul Zeyrek’te 1962-1964 yıllarında yapılan SSK Kompleksi’nde
tarihsel çevreye uyum sağlayan bir mimari anlayış benimsendi
Geleneksek Türk mimarlığının yatay çatı çizgisi
geniş saçaklar
sıraya dizilmiş pencereler ve çıkmalar gibi öğeleri kullanıldı
Osmanlı mimarisinin niteliklerini çağdaş bir üslupta taşıyan yapı Eldem’in en önemli eserleri arasında gösteriliyor
"Uluslararası Ağa Han Mimari Ödülü"ne sahip olduğundan üzerinde fiziksel hiçbir değişiklik yapılamıyor
sadece tadilat gerçekleştirilebiliyor
Bina Atatürk’ün vasiyet gelirleriyle yapılmış
Binada belli başlı işlevsel hacimlerin bir avlu çevresinde toplanması
Osmanlı yapılarının içe dönük kişiliğini yansıtırken
İslami mimarinin bütünlüğü ilkesi de parçaların bütüne olan ilişkisini belirten bir düzenleme aracı olarak kullanılmış
Bina 1930’lardan bu yana
Ankara’da yapılan binaların ortak özelliği olan uluslararası üsluba bir tepki olarak nitelendiriliyor
dönemin önde gelen mimarlık akımlarının birleştirilerek kullanıldığını gösteriyor
Çatı bitimi ve pencere altlarını belirleyen yatay bordürler
dikey merdiven pencereleri de o yılların diğer mimarlık özellikleri arasında
1
derece tarihi eser konumunda
İçinde Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi
Ankara Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi
Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisi yer alıyor
bugünkü adı Anıttepe olan bölgede
Projesi 1941’de düzenlenen
yerli ve yabancı 49 projenin katıldığı bir yarışmada seçildi
Prof
Emin Onat ve Doç
Orhan Arda’nın çalışmasının uygulanmasına karar verildi
1944’te başlayan inşaat 10 Kasım 1953’te tamamlandı
İnşaatında Türkiye’nin muhtelif yerlerinden getirtilen taş ve mermerler kullanıldı
750 bin metrekare genişliğindeki bir alanda aslanlı yol
tören meydanı ve mozole adı verilen bölümlerden oluşuyor
Aslanlı yol girişinde milleti temsil eden insan heykelleri ve yol boyunca 24 aslan heykeli var
Tören meydanının çevresinde kolonatlar
sanat galerisi ve Atatürk Kurtuluş Savaşı Müzesi
mozolenin içinde ise şeref holü ve Atatürk’ün sembolik lahdi yer alıyor
Almanya’nın önemli mimarları arasında sayılıyor
Ancak Nazi yönetiminin başa gelmesiyle önce Japonya’ya oradan da Türkiye’ye geldi
Japon ve Türk mimarisinin ortak özelliklerini keşfedip
iki mimariyi harmanlayan Taut
Türkiye’de iki yıl gibi kısa bir süre kalmasına rağmen
Atatürk’ün katafalkı ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi gibi önemli eserlere imza attı
Kendisi için yaptığı ve 1938’te bitirdiği Taut Evi
İstanbul Ortaköy’deki Ali Vafi Korusu’nun içinde yer alıyor
Boğaziçi Köprüsü’nün Avrupa yakası ayağından bakıldığında Japon mimarisinden etkilenen çatısıyla ayırt ediliyor
Bu evi yaptıktan kısa bir süre sonra ölen Taut’un mezarı Edirnekapı Şehitliği’de
Atatürk’ün adını koyduğu ve özel bir misyon yüklediği bilim merkezlerinden
1935-1940 yılları arasında Evkaf Apartmanı’nda faaliyetini sürdüren fakültenin bugünkü binasının planı
Bruno Taut tarafından çizildi
1936’da 195 öğrenci ile öğretime başlayan DTCF
1946’ya kadar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet göstermiş
bu tarihten sonra da Ankara Üniversitesi’nin bünyesinde yer almış
DTCF Sümerce ve Hititçe’den Latince ve Yunanca’ya antik ve modern diller
coğrafya
felsefe
psikoloji
sosyoloji
antropoloji gibi sosyal bilimler alanında eğitim veriyor
Fakültede 18 bölüm ve 71 anabilim dalı mevcut
2 bin 300 işyeri
1960’ta İstanbul Belediyesi tarafından tüm sektörleri biraraya getiren bir alışveriş merkezi olarak tasarlandı
Proje için açılan yarışmayı ünlü mimarlar Doğan Tekeli
Sami Simsa ve Metin Hepgüler kazandı
Tek blok yerine
birbirine eklenmiş bloklardan oluşmasına karar verildi
İMÇ
boş bir alana kurulurken çevresindeki Süleymaniye Külliyesi dikkate alınarak tasarlandı
6 blok ve 2300 işyerinden oluşuyor
İMÇ Blokları Kuzgun Acar
Füreya Koral
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Eren Eyüboğlu
Yavuz Görey
Ali Teoman Germaner
Sadi Diren ve Nedim Günsur gibi önemli sanatçıların yapıtlarıyla süslü
Geçen yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Tarihi Yarımada’yı koruma amaçlı Nazım Uygulama İmar Planı çerçevesinde konut alanı ilan edildi
Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin ünlü mimarlarından Kemalettin Bey’e ait
İnşası 1930’da tamamlandı
İlk 20 yılında iş hanı ve ardiye olarak kullanılan mekan
boks ve güreş maçlarına da ev sahipliği yaptı
1947’de içinde Küçük Tiyatro Sahnesi perdesini açtı
Bina bugün Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü olarak hizmet veriyor
Bünyesindeki Küçük Tiyatro ve Oda Tiyatrosuyla da tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor
Orhan Veli Kanık ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da bir dönem yaşadığı yer olarak biliniyor
Bina
temelde bir bodrum ve zemin katıyla dışarıya doğru taşan dört kattan
onların üzerinde yükselen çatı katından oluşuyor
1933-1936 yılları arasında Fescizade Galip Bey Apartmanı’na ek olarak inşa edildi
Eski yapının üzerinde bulunan yeni apartmanlar Üçler Ailesi’nin istekleri doğrultusunda
aile apartmanı olarak tasarlandı
Bina
koyu gri sıva
beyaz yatay pervazlar
köşe pencereler ve balkon köşelerinde bulunan kolonlar gibi mimari elemanlar sayesinde dönemin modern yaklaşımını yansıtıyor
Betonarme iskelet sistemiyle inşa edilmiş ve bileşik iki apartman görünümde
Bodrum kat ve girişin yanı sıra altı kattan oluşuyor
İlk katın üzerindeki dört bölüm lüks dubleks daireler olarak tasarlandı
Ancak binadaki balkonların çoğu şu anda pimapenlerle kapatılmış durumda bu nedenle orijinal hali tam olarak gözükmüyor
Kaynak: Hürriyet
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul