Konu
:
Mimar Sinan İstanbul'u Susuzluktan Nasıl Kurtarmıştır?
Yalnız Mesajı Göster
Mimar Sinan İstanbul'u Susuzluktan Nasıl Kurtarmıştır?
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mimar Sinan İstanbul'u Susuzluktan Nasıl Kurtarmıştır?
Mimar Sinan İstanbul'u Susuzluktan Nasıl Kurtarmıştır?
Yerler çimenle kaplıdır ama garip; bir vadi olmasına rağmen ortada akarsu namına bir iz görünmemektedir
Garip iş
O sultanın adı Süleyman olur da âb-ı
hayatın
ardına düşmez mi? Biraz araştırır; çalı çırpının altını karıştırır ve yer altına saklanmak isteyen bu suyun gövdesinin bir kısmına orada rastlar
Tıpkı sevgilisine kavuşmuş bir âşık gibi bakar ona
Mimar Sinan’ın kendi deyişiyle
Hemen emirler yağdırır etrafına
‘Bu ‘kaçkın’ suyu İstanbul’a isterim” der ve ekler: “Dünyanın susamışlarını suya kandırmak
Sarayına dönmekte olan Sultan Süleyman bu defa devlet adamlarını toplar etrafına
Neyi emir buyurur bilir misiniz? İstanbul’un vaktiyle nasıl gelişip serpildiğini incelemelerini
Tabii bir şehrin gelişip serpilebilmesi için su çok önemliydi
İstanbul Kostantiniyye iken acaba bu şehre ferahlık veren sular nereden getirilmişti?
O bir parçasını çalılıklar içerisinde bulduğu temiz su
Roma ve Bizans dönemlerinden Fatih devrine kadarki ‘su tarihi’ didik didik analiz edilir orada
Fetihten evvel bazı kemerler yapılmıştır gerçi ama bunlar akar su olmayıp bugünkü Yerebatan Sarnıcı gibi kapalı ve açık su havuzlarında toplanan durgun su şeklindedir
Ardından da dedesi Fatih Sultan Mehmed’in Belgrat Ormanlarından getirttiği Kırkçeşme sularıyla şehir taze akar suya kavuşmuştur
Lakin zamanla su yolları tahrip olmuş
Bunlar anlatılır Kanuni’ye
Padişah da işin
kolay
olmadığını anlamıştır
Bu şehir zoru sevmektedir
Ama kendisi de zora talip olmuştur hep
Etrafındakilerin de böyle olmasını istemek en tabii hakkıdır
“Her sanatın üstadı ve her dağın bir Ferhad’ı vardır
Bu işi Mimar’la görüşmek lazımdır
Bana teorik laflar etmeyin
İş isterim
Emri alan Sinan
Sinan ilk olarak yanına ölçüm aletlerini alarak vadinin yolunu tutar
En yüksek ve en alçak noktalarını teker teker tespit eder
Eskiden buralarda mevcut olan Roma dönemi su yollarının izlerini kovalar
Ancak rakamlar alta alta dizilince yüklendiği işin azameti ortaya çıkar
Acaba bu çapta bir projeyi alnının akıyla başarabilecek midir? İşte orada ellerini açıp Rabbine yalvarır:
“Ey rızıklandırıcı
Bu büyük hizmete layık değilim ama
Bu toprağın altında hayat var!
Kollarını sıvayan Sinan
Kanuni raporu okur
Sinan der ki: “Bunun iki yolu vardır
1) Sayısı belli olmayan kullarınızı çalıştırarak
2) Ücretli işçi çalıştırarak
Birincisi ucuza gelir
Kanuni kendisine yaraşanı yapar ve ikincisini seçer
“Birincisi ‘el hayrı’dır
Biz kendi hayrımızı başkasının sırtına yükleyerek sevap kazanamayız
Kendi malımızdan ücret vererek işçi tutalım
Bir de aman dikkat
Hassasiyet budur
Sinan’ın arzusu da ikincisi seçenektir zaten
Kendisine “güçsüz karınca” diyen Sinan sevinerek çıkar huzur-ı şahaneden
Bu arada eski Mısır Paşası
Artık işe başlama törenindeyiz
Şerefli bir vakit seçilir
Bu adam
Su sevdalısı
Sinan dere sularını toplayıp kanallara almakla meşgulken
- Mimar
Mimar Sinan önüne düşer Sultan’ın
Düşe kalka giderken kendisine mahcup etmemesi için Allah’a dua etmektedir sürekli
Gider görürler ki
- Mimar
- Evet saadetli Padişahım
Kanuni bir parça rahatlamıştır
Gönlünün ferahlaması ve projesinden hiçbir kuşkusu kalmaması için Sinan
Böylece dedikoducuların seslerini kesen Sinan’ın etkisiyle Sultan Bina Emini’nin sözlerini de dinlemez artık
Camilerini başarıyla inşa etmiş olan Sinan’a bu emin olamadığı konuda da güveni gelmiştir
Sinan çalışmalarını yürütürken
Kanuni de onu yalnız bırakmaz
Gelip çalışmalarının sonuçlarını gururla seyreder
Mimarı ödüllendirmeyi de ihmal etmez tabii ki
Böylece Uzun Kemer
Kovuk Kemer
Güzelce Kemer
Mağlova Kemeri ve Müderrisköy kemerlerinden oluşan bu muazzam su tesisleri kompleksi ortaya çıktığında İstanbul’un uzun yıllar su ihtiyacı karşılanmış olacak
şehre göç başlayacaktır
Hatta Kanuni
Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi’nin bu kadar suyu şehre akıtmanın bir yerde kötü olduğu
insanların bu yüzden İstanbul’a hücum edecekleri uyarısıyla dahi karşılaşacaktır
Ne var ki
Kanuni kararını vermiştir bir kere
Niyeti insanlara faydalı olmaktır
Bunu da şu çarpıcı cümlelerle anlatır Sinan’a:
“Benim maksadım
bu su her mahalleye ulaşa
Çeşme yapılacak yere çeşme
yapılamayacak yere ise tatlı su kuyuları açıla ki
su onun içine uğraya
Ta ki her yerde ihtiyarlar
düşkün dul kadınlar ve çocuklar testilerini ve bardaklarını doldurup devletimin devamına dua eyleyeler
”
Sinan’ın yorumu şudur:
“Zamanın Süleyman’ına bu kadar insan ve cinin duası yeter
Çünkü kıyamete kadar gece gündüz genç ihtiyar demeden insanlar dualarından onun adını eksik etmezler
”
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul