Konu
:
Şahzade Mustafa Ne Zaman Ve Nasıl Ölmüştür?
Yalnız Mesajı Göster
Şahzade Mustafa Ne Zaman Ve Nasıl Ölmüştür?
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Şahzade Mustafa Ne Zaman Ve Nasıl Ölmüştür?
Şahzade Mustafa Ne Zaman ve Nasıl Ölmüştür?
Osmanlı İmparatorluğu en güçlü dönemini Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamıştır Edebiyatta Baki
mimaride Sinan
ilimde Ebussuud
denizcilikte Barbaros bu dönemin zirve isimlerinden bir kaçıdır Muhteşem namıyla maruf Sultan Süleyman`ın bu parlaklığa ulaşmasında elbette önceki sultanların
ama özellikle de Yavuz Sultan Selim`in büyük payı vardırBöylesine parlak bir dönemi
Duraklama Devri`nin ve tereddinin takip etmesi üzerinde durulması gereken bir noktadır Kanuni Sultan Süleyman`ın hükümdarlık döneminin bütününü bu yazıda bırakın anlatmayı
özetlemek bile mümkün değildir Fakat Kanuni döneminin bu yazıya konu olan icraatı
oğlu Şehzade Mustafa`yı boğdurması ve bunun hangi şartlar altında gerçekleştiğidir
Konu Şehzade Mustafa olduğuna göre
fecii bir akıbete maruz kalan bu bahtsız şehzade hakkında bilgi vermekte fayda var Şehzade Mustafa
1515 yılında babası Kanuni`nin Manisa Sancakbeyliği sırasında doğdu Annesi
Kanuni`nin ilk başkadını olan Mahidevran Hatun`dur Dedesi Yavuz Sultan Selim`in vefatı üzerine
babası Kanuni ile birlikte İstanbul`a gelen Şehzade Mustafa
1533 yılında Saruhan Sancakbeyliğine atandı Aynı dönem
Şehzade Mustafa`nın annesi Mahidevran Hatun ile Mehmed
Selim
Bayezid ve Cihangir adlı dört şehzadenin annesi olan Hurrem Sultan arasındaki rekabetin ateşli bir biçimde yaşandığı yıllardır
Tarihi kaynaklar Şehzade Mustafa`yı iyi yetişmiş
cesur ve halkın sevdiği bir kişi olarak tasvir etmekteyse de
babası Kanuni için durum pek de öyle gözükmemektedir Manisa sancakbeyliği
padişah`ın vefatı durumunda yerine geçecek şehzadeye ayrılan bir yer olarak bilinmekteydi Burada sancakbeyliği görevini yürüten Şehzade Mustafa bir zaman sonra Amasya`ya kaydırıldı Manisa`ya ise
Kanuni`nin Hurrem`den olma ve Şehzade Mustafa`dan altı yaş küçük oğlu Şehzade Mehmet getirildi Bunun anlamı
Hurrem`in oğullarından birinin sultan olması için yoğun bir çaba gösterildiği ve Kanuni`nin de bu etkiye direnemediğiydi Tüm bunlar gerçekleşirken beklenmeyen bir durum ortaya çıktı Kanuni`nin Şehzade Mustafa`ya tercih ettiği Şehzade Mehmet
henüz 22 yaşında iken vefat etti Şehzade Mehmet`in vefatından sonra Şehzade Mustafa bir kez daha öne çıksa da
Manisa Sancakbeyliğine bu kez yine Hurrem`in oğlu olan Şehzade Selim getirildi Bu durum
Hurrem`in kendi oğullarından birisini sultan yapmak konusundaki ihtirasını ve gayretini göstermekteydi
İmparatorluğun büyük başarılar elde ettiği bu dönemde bir yandan da taht kavgaları için için devam etmekteydi Ordu
ulema ve meşayih Şehzade Mustafa`nın sultanlığının uygun olduğunu düşünürken
Hurrem ve Rüstem Paşa Şehzade Bayezid`in sultanlığından yana idiler Bedenen özürlü olan Şehzade Cihangir`i ise hizmetli takımı çok sevmekteydi Tüm bu taht mücadelelerinde adı anılmayan tek kişi ise Şehzade Selim idi Gerek sultan olmaya kayıtsızlığı
gerek aykırı ve düzensiz hayatı onun sultan olabileceğine ilişkin herhangi bir ihtimalin doğmamasına yol açıyordu
Ordunun
alimlerin ve meşayihin Şehzade Mustafa`dan yana olması boşuna değildi elbette Zira Şehzade Mustafa
hem bedenen
hem de karakter itibariyle dedesi Yavuz Sultan Selim`e benzemekteydi Diğer kardeşlerinden farklı olarak çok iyi yetişmiş
döneminin alimleri ve şairleri tarafından çevrelenmişti İmparatorluğun daha da güçlenmesini sağlayacak adımları atmakta kararlılık gösterecek bir şehzade olmasının yanısıra
yavaş yavaş Osmanlı seçkinlerini çürütmeye başlayan içkiye ve kötü alışkanlıklara karşı büyük bir nefret duyuyordu Halk tarafından sevilmesinin sebebi ise
güleryüzlü
mütevazı ve cömert olmasıydı
Her ne kadar hemen herkes Şehzade Mustafa`nın Kanuni sonrasında tahta geçmesinin uygun olduğunu düşünse de
Hurrem ve Rüstem Paşa Şehzade Mustafa`ya karşı müthiş bir kin duyuyorlardı Bu arada Hurrem
çirkin ve cahil bir kimse olan Rüstem`e kızını vererek onu sultanın damadı da yapmasını bilmişti Hurrem`in bunu yapmaktaki amacı
Şehzade Mustafa`nın tahta geçmesini engelleyecek ittifaklar kurmak istemesiysi Rüstem Paşa`nın Şehzade Mustafa`ya olan kini ise
Mustafa`nın sultan olması halinde saraydan uzaklaştırılacağını çok iyi bilmesiydi Böylece Şehzade Mustafa`nın tahta çıkmasını isteyen ordu
ulema
meşayih ve halk karşısında
saray entrikalarını çok iyi bilen Hurrem-Rüstem ittifakı bütün hileleriyle ve pervasızlığıyla işlemeye başlamıştı
Peki Kanuni bu işin neresindeydi? Kanuni Sultan Süleyman
on bir askeri sefere çıkmış olmanın yorgunluğunu ve nikris hastalığıyla mücadele etmenin zayıflığını yaşıyordu Bu durum onun gün geçtikçe Hurrem-Rüstem ittifakının etkisi altına girmesine yol açıyordu Hurrem ve Rüstem de Kanuni Sultan Süleyman`a sürekli olarak Şehzade Mustafa`nın sultan olmak istediğini ve Yavuz Sultan Selim`in babası II Bayezid`i tahttan indirmesini hatırlatıyorlardı Gerçekten de Yavuz Sultan Selim
doğuda büyüyen ve Osmanlı halkını tehdit eden Safevi tehlikesine ve Memlukların yıkıcı teşebbüslerine karşı gerekli tedbirleri bir türlü alamayan babası II Bayezid`i tahttan inmeye zorlamıştı Yaşlı Bayezid
Safevi ve Memluk tehlikeleri karşısında gün geçtikçe zayıflayan devlete yön vermekten uzaklaşmış
saraydaki bazı muhterisler ise Yavuz`un kendi çıkarlarına mani olacağı gerekçesiyle ona diş biliyorlardı Yavuz Sultan Selim`in babası II Bayezid`i tahttan inmeye zorlaması bu şartlar altında olmuştu İşte Hurrem ile Rüstem`in Kanuni`ye sürekli olarak hatırlattıkları durum buydu İşin aslı ise
Hürrem`in kendi oğlunu sultan yapmak istemesi ve Rüstem`in de damat olması hasebiyle saraydan edindiği nüfuzu kaybetme korkusuydu
"Osmanlı tarihinin en muhteris kadın efendisi Hurrem
en hileci veziri ise Rüstem Paşa`dır" dense abartılı olmaz Bu ikili karşısında Şehzade Mustafa`nın durumu çok zordu Artık seferlere bile çıkmayan Kanuni`den sonra sultanın muhakkak Şehzade Mustafa olması gerektiği fikri gittikçe yaygınlaşıyordu Bu teveccüh ve Şehzade Mustafa`yı herkesin sevmesi karşısında Hurrem-Rüstem ittifakının entrikaları ve pervasızlığı da gittikçe artıyordu Rüstem Paşa
Şehzade Mustafa`nın mührünü yaptırarak İran Şahı Tahmasb`a mektup yazmış
İran Şahının cevabını da Kanuni Sultan Süleyman`a sunmuştu Bu ve benzeri bir dizi entrika ile Kanuni Sultan Süleyman
oğlu Şehzade Mustafa`nın kendisine isyan edeceğine ve tahtı elinden alacağına ikna edilmişti Artık Şehzade Mustafa
yani
Osmanlı tahtına en iyi varis olabilecek
halkın
ordunun
alimlerin
meşayihin sevdiği bu kıymetli şahsiyet
oğlunu sultan yapmak isteyen Hurrem`in ve damatlıktan gelen çıkarlarını ve maddi nüfuzunu elde tutmaya çalışan Rüstem Paşa`nın hileleriyle adeta bir isyancı gibi gösterilmekteydi
Peki daha sonra ne olmuştur? İşin o kısmı oldukça hazindir Şehzade Mustafa
sefere giden ve kumandanlığını babasının yaptığı orduya katılma emri alır Yanında beş bin kişilik bir kuvveti olduğu halde emredileni yapar Şehzade Mustafa kendisinden ve masumiyetinden o kadar emindir ki
ikinci vezir Ahmed Paşa`nın el altından kendisine yolladığı uyarıyı umursamadan babasının huzuruna çıkmaktan çekinmez Zira babasının adaletine ve kendisinin masumiyetine güvenmektedir Hatta
hayatından endişe eden bazı yakınları Şehzade Mustafa`yı
babası ile açık alanda ve at üzerinde görüşmesi yönünde ikna etmeye çalışmışlarsa da
Mustafa bunu bile gereksiz saymıştır
Şehzade
babasının adaletine ve kendi masumiyetine güvenerek babasının çadırına gitmeye karar vermiştir Şehzade Mustafa`yı o çadırda bekleyen
Hurrem`in ihtirasla ve Rüstem`in hilelerle doldurduğu Kanuni Sultan Süleyman`ın verdiği emirdir Osmanlı`nın en iyi yetişmiş Şehzadelerinden olan Mustafa babasının çadırına girer girmez
yedi dilsiz celladın saldırısına uğrayarak hunharca boğulmuştur Rivayet odur ki
boğulduktan sonra çadır önünde teşhir edilen Şehzade Mustafa`nın yüzü bembeyaz imiş Ayaklarında kırmızı çizmeleri
kavuğunda da beyaz turna tüyü sokulu imiş
Kanuni Sultan Süleyman`ın
Hurrem`in ihtirası ve Rüstem Paşa`nın hileleri ile boğdurttuğu Şehzade Mustafa`nın akıbeti Osmanlı halkında geniş yankı bulmuştur Kanuni`nin süt kardeşi Mehmed Çelebi bu kararı dolayısıyla sultana çok ağır sözler söylemiş
padişahla araları açılmıştır Her kesimden insanın sevdiği Şehzade Mustafa`nın boğdurtulması sebebiyle derin bir üzüntü ve ümitsizlik doğmuştur Halk arasında uzun süre
"Umudumuz Mustafa ile söndü" sözünün söylendiği rivayet edilmektedir Hatta
saraya gönderilen imzasız bir ihbar mektubunda
"keşke Mustafa öleceğine biz kırılsaydık" denilmiştir Fakat olan olmuş
Şehzade Mustafa saray entrikalarına ve Rüstem Paşanın hilelerine kurban gitmiştir
Şehzade Mustafa`nın öldürülmesi başlı başına hazin bir olay ve haksızlık olduğu kadar
Osmanlı tarihinde de bir dönüm noktasıdır Bedenen özürlü olan Şehzade Cihangir`in vefatı
Şehzade Bayezid`in babasına isyan ederek İran`a kaçması ve ardından da idam ettirilmesi sonrasında
sultan olması hiç beklenmeyen Şehzade Selim Osmanlı tahtına çıkmıştır Osmanlı sultanı olmayı hakedecek donanımdan ve beceriden yoksun olan Sultan Selim ise
devleti yönetmek ve yeni fetihlere yönelmek yerine
saray eğlenceleri ile vakit geçirmiş
içki ve sefahat hayatına dalmıştır
Yazının başına dönelim tekrar Şöyle demiştik: "Tarihi bilmek
bugünü anlayıp yarını kurmak için mecburidir" Gerçekten de durum budur Tarihin nasıl işlediğini
nerelerde hatalar yapıldığını
aynı hataları tekrarlamamanın lüzumunu iyi kavramak gerekir Bu gereklilik
büyük iddialarla toplum karşısına çıkan
dünyaya nizam verme arzusunda olanlar için daha da önemlidir Görüldüğü üzere
oğlu tahta geçsin diye ihtiras içinde yanan Hurrem
kendi düzeni bozulmasın diye her çeşit hileyi uygulayan damat Rüstem Paşa
Osmanlı`yı yıkacak bir teşebbüsün parçası olmuşlardır Hurrem`in ve Rüstem Paşa`nın nasıl böylesine büyük bir hatayı işlediğini anlamak mümkün değil Şehzade Mustafa`nın ne kadar iyi yetiştiğini
alimler
meşayıh
ordu ve halk tarafından ne kadar çok sevildiğini; lüks hayata düşkün ve toy Sarı Selim`den ne kadar üstün olduğunu niye göremedi Hurrem ve Rüstem Paşa? Göremediler çünkü
ihtiras ve kin gözlerini kör etmişti Peki ya Kanuni
o neden kavrayamadı bunu? Kavrayamadı çünkü
Şehzade Mustafa`nın kendisini tahttan indireceğine inandırılmıştı Oysa Şehzade Mustafa
ordunun
alimlerin
meşayihin ve halkın sevgilisi olan Mustafa
başına gelebilecekler kendisine haber verildiği halde babasının huzuruna çıkacak kadar emindi masumiyetinden
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul