Konu
:
Mısır: Akhenaton İv.Amenotep, Akhenaten, Nefer-Kheperu-Re
Yalnız Mesajı Göster
Mısır: Akhenaton İv.Amenotep, Akhenaten, Nefer-Kheperu-Re
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mısır: Akhenaton İv.Amenotep, Akhenaten, Nefer-Kheperu-Re
Akhenaton (IV
Amenotep
Akhenaten
Nefer-kheperu-Ré)
tektir
Ondan başkası yoktur
Bir tanedir
O'dur her varlığı yaratan
Bir ruhtur Tanrı
görünmeyen bir ruh
Ta başlangıçta vardı Tanrı
Tek varlıktı o
Hiç bir şey yokken o vardı
Her şeyi o yarattı
Ezelden beri süregelen varlığı
Ebediyete kadar sürecek
Gizlidir Tanrı
kimse görmemiştir onu
İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman
II
Göklerin ufkunda belirmen ne kadar güzeldir
Ey! Hayatın temelinde yaşayan Aton
Sen doğu göğünün ufkunda doğduğunda
Tüm memleketi güzelliğinle doldurursun
Uzaklaşsan da
ışınların dünya üzerindedir
Ne kadar yüksek olursan ol
Senin adımlarının izleri gündüzdür
Sen
ışınlarını dağıttığın zaman
Mısır'ın her iki ülkesi de bayram eder
Hepsi uyanık ve ayaklarının üzerindedir
Çünkü Sen
onları uyandırmışsındır
Onlar tüm organlarını sende yıkarlar
Ve kollarını kaldırıp
Sen'i şafakta selamlar
Sonra tüm dünyada herkes kendi işini yapar
Hayvanlar otlardan zevk alırlar
Ağaçlar ve bitkiler çiçeklenirler
Kuşlar
kanatları sana doğru ibadet edercesine kalkık
Bataklıklarda uçarlar
Sen üzerlerinde oldukça onlar yaşarlar
Kadında çocuğu Sen yaratırsın
Ananın karnında çocuğa Sen hayat verirsin
Sen ana rahminde dahi çocuğu besleyensin
Ne zaman civciv kabuğu içinde bağırsa
Sen ona hayat vermek için nefes verirsin
Ey Tanrım
Senin ne kadar çok eserlerin vardır
Sen! Ebediyetin hakimi! Senin isteklerin hep iyidir
Sen yaşamın ta kendisinin ve yaşam Sen'de yaşar
Tanrım Sen yaşamsın ve yaşam ancak sende görülür
Kral Akhenaton
[1]
Akhenaten
Nefer-kheperu-Ré)
Akhenaton ya da IV
Amenotep olarak da bilinir
Mısır yeni dönem 18
hanedanının bir firavunudur
Kraliçe Tiye ve III
Amenotep'in genç olan çocuğudur
Büyük kardeşi Thutmosis
babasından önce ölünce; tahtı önce ortak oldu
Sonra da M
Ö
1353-1336 ya da M
Ö
1352-1334 yılları arasında (Mısır kronolojisinde değişir) firavunluk yaptı
Akhenaton'un eşi
Nefertiti
'ydi
[2] Eski tanrıları yasaklaması
Amon rahiplerinin etkisini yok etmesi ve halkı tek tanrıya tapması için elinden geleni yapması sebebiyle ülkenin ruhban sınıfı tarafından sürekli kötülenmiş ve adı lanetli firavuna çıkmıştır
[3]
Firavunlar arasında en az bilgiye sahip olunan gizemli Akhenaton
çeşitli mısır tapınaklarını kapatarak
belirsiz ve suretsiz Tanrı Aton için tapınaklar yapmıştır
Aton
İbranilerin Adon (Adonay) dediği tanrıyla aynıdır
Adon
daha sonra İbraniler tarafından
"Öyle Olsun"
anlamına gelen
"Amen"
kelimesine dönüştürülmüştür
Kelime kökü olarak Sümer'in Mutlak tanrısı Anu'dan türediği düşünülür
[4]
Aton sözünün Ön-Türk kökenli olduğunu ve Ata-On olup Evrensel Ata anlamını taşıdığını söyledim
Şu halde Akhenaton adındaki sessiz harflerden hareketle KHN-Aton olarak okuyabiliriz
Çünkü
Ön-Türk dilinde yazı damgalardan oluşmakta idi ve her damga tek hece içeriyordu
KHN sessiz harfleri KHAN şeklinde okunabileceğini bir önceki yazımda belirttim
Böylece
Akhenaton adı KHAN-ATA-ON adı /Evrensel yönetici ata/ şeklinde anlam kazanır
Dikkat ederseniz sessiz harflerin yerini değiştirmeden sadece aralara farklı sesli harfler ekleyerek okudum
Bu okunuşun doğruluğu konusu halen tartışılabilir
Çünkü
kadim Mısır yazısında sesli harflerin yeri yoktu
[5]
Akhenaton son derece dindar biri olmasına karşın iktidarda rahiplerin etkisini yok edip ülkeyi kendi isteklerine göre yönetmiş nadir firavunlardan biridir
Ancak; Aton
insan öldürmeyi yasakladığından
askerî hareketlere sürekli karşı koymuş ve mısır o dönemde askeri açıdan zayıflayıp saldırılara uğramıştır
son dönem hastalığının artmasıyla iktidar naibi ay
Nefertiti
ve kumandanı Horemheb tarafından paylaşılmıştır
Eski Mısır'ın klasik sanat anlayışında Akhenaton döneminde ciddi değişiklikler olmuş; ancak bunlar da firavunun ölümüyle lanetli sayıldığından Akhenaton'dan sonra klasik dönem tekniklerine dönülmüştür
Karısı
Nefertiti
çarpıcı güzelliğiyle ünlüdür
Büstü çok meşhurdur
Hatta
"Bu büst şeklinde kolyeler şans getirir
"
iddiasıyla bir dönem pazarlanmıştır
[3]
hoşnuttur
" anlamına gelir
[*]Amenofis (isminin yunan gezginlerce söylenen hali)[*]Nefer-kheperu-Ré (Ön ismi ya da unvanı):
"Ra'nın şekilleri güzeldir
"
anlamına gelir
[*]Akhenaten (Aten için çalışan) Atenizm'i kurduğunda verilen isim
"Aten'in hizmetkârı"
anlamına gelir
[*]Akhenaton (Akhenaten'in alternatif bir söylenişi
Tıpkı Akhnaton
Akhnaten
Ikhnaton gibi
)
Yaşamı
M
Ö
14
yüzyıl yaşamış olan Mısır kralıdır
Babası III
Amenotep'in ölümünden sonra tahta geçmiştir
Tahta geçtiği ilk yıllarda aile adı olan (
"Amon'un hoşnut olduğu"
anlamındaki) Amenotep'i kullanmıştır
[2]
Akhenaton
çıktığı seferlerden birinde en sadık kölesi ile düşman askerlerinden saklanmış birileri var mı diye girdikleri bir mağarada Hz İbrahim'in mağara duvarlarına yazdığı yazıları bulur
Yazılarda tek tanrıdan bahsediliyordur
Fakat o
bunu Aten (güneş diski) olarak algılamış [3] ve daha sonra ismini değiştirerek Akhenaton (Aton'un hizmetkârı) ismini kullanmış ve geleneksel çok tanrılı mısır dinini yasaklayarak tek tanrılı Aton dinini kurmuştur
Akhenaton
Krallığının 5 ya da 6
yılında kökten bir kararla yüz yıllardır Mısır'ın başkenti olan Teb'i terk ederek bugün Tel el Amarna olarak bilinen el değmemiş topraklara yeni bir başkent kurmaya karar vermiştir
Akhenaton
eski tanrıları yok etmek için tapınaklardan eski tanrıların isimlerini sildirmiştir
[2]
Moneist dinlerdeki anlatıma paralel olarak
Akhenaton'un hayatı paralellikler taşır
Taht üzerindeki kavgalar nedeniyle öldürülmemek için saraydan uzaklaştırılan Akhenaton'un hayatına Kral Büyük Sargon'un efsanevi hayat hikayesi kolajlanır
"Zor durumdaki annem
hayatımı kurtarmak için beni kamışlardan yapılmış bir sepete koydu ve ağzını ziftle mühürledi
"
Nefertiti
Süreç içerisinde üvey kardeşi
Nefertiti
ile evlenerek tekrar taht yoluna giren Akhenaton
III Amenotep (Amen memnun anlamındadır )'un ölümüyle IV
Olarak tahta geçer ve Akhenaton ( Aton'un Görkemli Ruhu) olarak değiştirir
Akhenaton
Aton desteği halk arasında hoşnutsuzlukla karşılaşması üzerine
baş rahiplerin devreye girmesi ile Akhenaton tahtı kuzeni Smenkhare'ye bırakır
M
Ö
1361 yılında Mısır'dan kovulduktan sonra Mısır'da Akhenaton adını kullanmak yasaklanır
Kiya adında karısından doğan oğlu
daha sonra ünlü çocuk Firavun Tutankhaton onun inancını temsil etmesi amacıyla ismini Tutankamon olarak değiştirmiştir
Mısırdaki kayıtlar
Musa/Akhenaton'un beraber yola çıktığı insanları Pi-Ramses'ten Modern Kantra yakınlarından
güneyde Sina çölünden geçerek Timaş Gölüne götürdüğünü göstermektedir
Burası geniş bataklıklarla kaplı bir bölgedir
Tevrat'a yanlış çeviri olarak geçen yerin adı sazlıklar denizidir
Akhenaton'un son dönemlerinde Merykiya-Khiba'nın sevdiği-Mery-Amon-Amon'un sevdiği adı altında baskın kraliçe haline gelmiştir
İsrailoğulları tarafından Meryem olarak tanınmıştır
Ve kızı
Tutankhamon'un kız kardeşi
aracılığı ile Musevi kraliyet ailesini oluşturan kişinin annesidir
[4]
Akhenaton'dan sonra 8 yaşında tahta geçen oğlu Tutankhamon da fazla yaşamamış ve ablasıyla olan çocukları ya doğum öncesi ya da doğum sonrası ölmüştür
Tutankhamon da 18 yaşında ölünce bu nesil son bulmuştur
[2]
Akhenaton'un eşi
Mısır'ın görmüş olduğu Tiye ve Nefertari'den sonraki en güçlü kraliçesi
Nefertiti
'dir
her ne kadar Amon'u reddedip Aton'a dönse; Mısır'ın bütün gelenek ve göreneklerine karşı çıkıp tapınakları yıkacak
hatta ülkenin dini merkezini eski kent Teb'den bugün Amarna olarak bilinen yeni kent Akhenaten'e taşıyacak kadar kararlı davranışlarla ileri gitmiş olsa da hiyerogliflerde Akhenaten'deki çok büyük bir karasızlığı gözlemleyebilirisiniz
[3]
Akhenaton'un eşi
Nefertiti
bir Nubia (Kuş) prensesi idi
Babasının adı AY idi
Bu isim de bir Ön-Türk kök sözcüğü olup
o dönemde bile dünyanın uydusu olan ay anlamını taşıyordu
Nefertiti
bir KUŞ prensesi olarak güneş kültünü ve Ön-Türk simgelerini zaten aileden biliyordu ve yeni Aton tanrının doğuşunda eşi ile aynı yetkileri paylaşıyordu
Bu bakımdan Tanrıça Afrodit olarak adının devam etmiş olması doğaldır
Ayrıca
Afrodit sudan veya bir deniz kabuğundan çıkan genç bir kadın olarak resmedilir
Bunun nedeni de Mısır ile Yunan ülkesi arasında Akdeniz'in bulunuşu ve Afrodit'in deniz aşırı bir seyahat yapıp gelmiş olduğudur
Ayrıca Afrodit adını Afro-diti şeklinde ayırırsak Afrika kökenli bir tanrıça olduğu ortaya çıkar
[5]
Akhenaten yine en sadık olduğunu düşündüğü rahibi tarafından zehirlenerek öldürülür
zaten onun ölümünden sonra çok kısa bir süre Smenkhare adlı gizemli biri krallık yapmış ve yine gizemli bir şekilde kaybolmuştur
[3]
Akhenaton
yaklaşık 15 yıl tahtta kalmıştır
Ölümünün ardından kurduğu din çökmüştür
Akhenaton'un şehri yerle bir edilmiş ve lanetli firavun olarak anılmıştır
[2]
Akhenaton Mısır'ın yerleşik tüm inanç ve tanrı sistemin yıkarak
tek tanrı Aton'u resmî tanrı yapmıştır
bu uygulama ile tam bir radikallik örneği sergileyen firavun ölümünden sonra tüm kaynaklardan çıkartılmış
hiyerogliflerden silinmiştir
[1]
El Amarna Dönemi
Burası yeni dinin yaşanacağı ve Teb'deki düşmanlardan uzak bir sığınak olarak tasarlanmıştı
Bu şehir
tarihteki ilk planlı yerleşimlerden biridir
Binalar
tapınaklar ve yollarıyla tamamen güneş tanrı Aton'a tapmak için tasarlanmıştır
Amarna'nın tamamlanmasına yakın Kral ve eşi
Nefertiti
şehre yerleştiler
Bu arada Mısır büyük bir istikrarsızlığa düşmüştü
Bu dönemde sanatta da yenilikler olmuştur: firavun resimleri eskisi gibi tanrısal bir durağanlıkla değil
daha çok gerçekçi şekilde çiziliyordu
Bir bakıma sanatın dinden ayrılmasını Akhenaton başlatmıştır
Firavun geleneksel sahneler dışında
yemek yerken
karısını öperken
bir törene başkanlık ederken de çizilebiliyordu
Uzun boyunlu
göbekli resmedilen Firavunun resimleri oldukça ilginçtir
Uzun boyunlu beden yapısı
bu dönemdeki diğer eserlerde de sık sık kullanılmıştır
[2]
Ön-Türk toplumlarının Asya'dan dünyanın dört bir yanına yayıldıklarını kanıtlayan birçok gösterge vardır
Onlar Tanrı'nın görüntüsü olarak kabul ettikleri güneşe özel bir değer verdiklerini biliyoruz
“Tolu”
adı verdikleri bir kap ile yemin ettiklerini gördük
Bu yemin onların adil ve dürüst bir yönetici olacaklarına dair verdikleri bir söz idi
Toplumu yönetirlerken de çeşitli fırsatlarda törenler düzenlenir
kadeh kaldırılır ve tolu içilirdi
Ön-Türklerin bu geleneğini
kısa süre de olsa
kadim mısırda yeniden canlandırmak için uğraşmış bir firavundan söz etmek istiyorum
Babası tarafından kendisine verilen isim Tutmose IV olmasına rağmen tahta çıkar çıkmaz adını Akhenaton olarak değiştirdi
Yönetimi M
Ö
1379 ile 1362 yılları arasında sadece 17 yıl sürmüştür
Fakat bu kısa süre içinde Mısır dininde büyük reformlar yapmıştır
Tahta çıkar çıkmaz çok tanrılı dini yasaklayıp tek tanrı dinini savundu ve güneş olarak görüntülenen tek tanrıya “Aton” adını verdi
Şu halde Akhenaton adını KHN-Aton olarak okuyabiliriz
Çünkü sadece sessiz harflerle yazılmış olduğunu biliyoruz
Fakat seslendirilişi doğru olmayabilir (Bkz
K harfinin gelişimi başlıklı yazım)
KHN sessiz harfleri OKH-İN şeklinde seslendirilirse
Akhenaton adı OKH-İN-ATA-ON “On atadan inen Okh” şeklinde anlam kazanır
Bu isimde
“in”
sözü ile aynı sülaleden
nesilden inen kast edilmektedir
İngilizce
“descendant”
de
“sülaleden gelen”
anlamında kullanılır ve
“descend”
(inmek) sözü ile ilişkilidir
Dikkat ederseniz
kök sözcüklerin yerini değiştirmeden sadece tersten
sağdan sola
doğru okudum
Mısır ve halen Arap yazısı da aynen Ön-Türk yazısı gibi sağdan sola doğru yazılırdı
Resimde solda görülen kabartma Akhenaton dönemine aittir ve önde Akhenaton
arkada karısı kraliçe
Nefertiti
görülmektedir
Her ikisi de ellerinde tuttukları kadehleri güneşe doğru yükseltiyorlar
Güneşten inen ışınlar ise onları kutsarken sadece iki ışın
biri firavuna diğeri ise eşine birer Ankh (ON-OKH) indiriyor
Bu resimle ifade edilmek istenen şudur: Yönetici kral ve eşi tek tanrı olan güneşe saygı işareti olarak kadeh kaldırıyorlar
Güneş olan tanrı ON ise onları kutsuyor ve onlara birer ON-OKH indiriyor
Böylece yönetici ve eşi tanrısal özellikler kazanarak tanrı ON ile bütünleşmiş oluyorlar
Bu yorum ile Ankh işaretinin de güneş ile ilgili olduğunu şüphe götürmez bir şekilde kanıtlamış oluyorum
Çünkü
güneşten kopmak üzere olan ayrı bir Onokh da çizilmiş olduğunu görmekteyiz
Akhenaton yeni olan tek tanrı dinini geliştirmek için Akhetaton
şehrini kurdu
Bu şehir daha sonraları tümüyle yerle bir edilip taşları dağıtılmıştır
Bugün sadece adı kalmış durumdadır
Nedeni ise o dönemde hala çok tanrılı din hüküm sürüyordu ve Okhinataon “tek tanrı” fikrini yaymak peşinde idi
Bu şehri kurduktan iki yıl sonra baş şehir olarak ilan etti ve ailesi ile birlikte oraya taşındı
Güneş dini tapınmaları Akhetaton'da açık havada ve güneş altında yapılmaya başlandı
Tanrı Aton veya ATA-ON öğretisinde bütün canlılara saygı ve doğa sevgisi öncelik taşıdı
Resimler ve kabartmalar daha yumuşak ve sevecen görüntüler yansıtmaya başladılar
Fakat
Akhenaton'dan sonra gelen firavun tekrar eski inanca
çok tanrılı dine geri döndüler
Böylece tek tanrı inancı kadim Mısır kültüründe sadece 17 yıl sürdü
Okhinataon'un eşi
Nefertiti
bir Nubia (Kuş) prensesi idi
Babasının adı AY idi
Bu isim de bir Ön-Türk kök sözcüğü olup
o dönemde bile dünyanın uydusu olan ay anlamını taşıyordu
Nefertiti
bir KUŞ prensesi olarak güneş kültünü zaten aileden biliyordu ve yeni Aton tanrının doğuşunda eşini etkilemiş dahi olabilir (Bkz
Kuş figürleri başlıklı yazım)
Yönetici olabilmek için kadeh kaldırarak yemin etmenin bir Türk geleneği olduğunu biliyoruz
Resimde sağda görülen Türk heykelinde yönetici kişi sağ elinde kadeh (tolu) tutmaktadır
Başındaki başlığın şekline bakarsak ne derece Akhenaton'un başlığına benzediğini de görürüz
Zaten Akhenaton'un başlık şekli tüm güney Mısır firavunlarına ait olup kuzey Mısır başlığından farklıdır
[6]
Aton Dini
Mısır firavunları
çoğunlukla zorba
baskıcı
savaşçı ve acımasız kişilerdir
Bu firavunların ortak özellikleri
Mısır'ın çok tanrılı dinini benimsemeleri ve bu din sayesinde kendilerini tanrılaştırmalarıdır
Ancak mısır tarihinde bir tek firavun vardır ki
diğerlerinden çok farklıdır
Bu firavun
tek bir yaratıcıya inanılması gerektiğini savunmuş ve bu yüzden özellikle çok tanrılı dinin ayrıcalıklarından faydalanan Amon rahipleri ve bunlara destek veren bazı askerler tarafından büyük baskıya maruz kalmış
sonunda da öldürülmüştür
Bu firavun
M
Ö
14
yüzyılda basa geçmiş olan Akhenaton'dur
Akhenaton
M
Ö
1375'te tahta çıktığında yüzyılların getirdiği bir tutuculuk ve gelenekçilik ile karsılaştı
Bu döneme dek toplum yapısı ve halkın kraliyet sarayı ile olan ilişkileri değişmeden gelmişti
toplum dış olaylara ve dinsel yeniliklere kesin olarak kapılarını kapalı tutuyordu
tutuculuk
yukarıda da açıkladığımız gibi
Mısır'ın doğal coğrafi koşullarından kaynaklanmaktaydı
[7]
Birçok kişi
ilk tek Tanrılı dinin Musevilik olduğunu düşünür; ama bu doğru değildir
Musevilikten önce Mısır'da tek Tanrı inancı mevcuttu: Milattan önce 1353- 1335 yılları arasında Mısır'a hükmeden firavun Akhenaton
yeryüzündeki ilk tek Tanrılı dinin yaratıcısı olmuş ve Aton adını verdiği tek Tanrıyı benimseyerek Mısır'ın eski çok Tanrılı geleneğini reddetmiştir
Bununla da kalmayan IV
Amenotep
kendi inancını Mısır halkına da kabul ettirebilmek için büyük bir çaba içine girmiş ve Amon
Ra
Maat
Ptah
Horus
Anubis
İsis
Osiris gibi eski Mısır Tanrılarına ve Tanrıçalarına adanan birçok tapınağı yıktırmıştır
Mısır'ın Amon rahiplerinin önderliğindeki çok Tanrılı inancına düşman olan IV
Amenotep
babası III
Amenotep'in ölümünden sonra Mısır firavunu oldu ve bu göreve gelir gelmez adını
“Aton'a hizmet eden”
anlamına gelen Akhenaton olarak değiştirdi
Günümüzde de ilgili kral daha ziyade ikinci ismiyle tanınmaktadır
Akhenaton
çok Tanrılı dinden kopuşunun bir simgesi olarak başkenti Tanrı Amon'un kutsal kenti Teb'den Amarna adını verdiği başka bir kente taşıdı ve yeni başkentini Tanrısı Aton'a adanan tapınaklarla süsledi
Akhenaton'un inandığı tek Tanrı Aton
güneş Tanrısı olarak benimsenmişti ve bir güneş diskiyle simgeleniyordu
Ancak Akhenaton
kendi inancını halkına benimsetmekte başarısız olmuş olacak ki
firavunun ölümünün ardından Akhenaton'un Tanrısı unutuldu ve tekrar eski çok Tanrılı inanışa geri dönüldü
Sonuçta binlerce yıldır geçerli olan inanışları unutturmak kolay bir şey değildi
Ayrıca Mısır içinde çok güçlü bir konuma sahip olan Amon rahipleri de Akhenaton'un dinsel reformundan çok olumsuz bir biçimde etkilenmişler dinsel
ekonomik ve siyasi güçlerini kaybetmişlerdi
Bekleneceği üzere Amon rahipleri Akhenaton'un ölümünün yarattığı fırsatı kaçırmamışlar ve eski çok Tanrılı Mısır dinine geri dönüşü sağlamışlardır
O noktadan sonra Akhenaton
Mısır'da lanetli ve sapık firavun olarak adlandırılır olmuş
tek Tanrı Aton'a adanan tapınaklar ve Akhenaton'un başkenti Amarna tahrip edilerek unutulmaya terkedilmiştir
Keşfedilen hazinelerle dolu mezar odasıyla tanınan firavun Tutankamon
lanetli firavun Akhenaton'un oğludur ve babasının ölümünün ardından Tutankaton olan adını Tanrı Amon'un en tepede olduğu çok Tanrılı inanca geçişin bir simgesi olarak Tutankamon olarak değiştirmiş ve başkenti yeniden Teb şehrine taşımıştır
Bazı düşünürler Akhenaton'un tek Tanrı inancının Musevilik dinine ilham verdiğini önermişlerdir
Örneğin Sigmund Freud
“Musa ve Tektanrıcılık”
isimli kitabında Hz Musa'nın tek Tanrı fikrini Akhenaton'un dininden etkilenerek ortaya attığını iddia eder
Hatta daha ileriye gidip Akhenaton'un Musa ile aynı kişi olduğunu ya da ilginç yüz yapısı ve çekik gözlerinden dolayı onun uzaylı olduğunu ortaya atanlar bile çıkmıştır
Akhenaton
Mısır tarihindeki aykırı özelliği ve ilk kez tek Tanrı inancını ortaya atan kişi olması nedeniyle insanların ilgisini ve merakını her daim üzerine çekmeye devam edecek gibi görünüyor
[8]
Akhenaton
tahta geçişinin birinci yılında din alanında bir devrim yaparak Atenizm (bazen Atonizm) dinini kabul ettiğini ve tüm diğer Mısır tanrılarını reddederek (Ra
Maat
Hathor
İsis
Nephthys
Set
) tek tanrı olan güneş tanrısı Aton'a ibadet edilmesini bir kanunla halka duyurdu
Başlangıçta eski Mısır diniyle benzer gibi gözükse de
Atenizm tek tanrılı bir dine geçiş teşkil etmektedir
Aten bu noktada Ra-Amoun-Horus un bir karışımı olarak dikkat çekmektedir
Akhenaton'un yaşadığı dönemde Amon Rahipleri oldukça güçlüydüler
Firavun herhangi bir iş yapmadan rahiplere danışmak ve kehanetlerine başvurmak zorundaydı
Akhenaton bu etkiden kurtulmak ve kendi inançlarının da doğrultusunda eski Mısır dinini yasaklamış
Karnak tapınaklarını kapatıp Amon rahiplerinin görevine son vermiştir
Bu durum ülkede büyük bir kargaşaya sebep olmuştur
Ölümünden sonra dini terk edilmiştir
Akhenaton ve soyundan birçok kimsenin isimleri tapınak duvarlarından silinmiştir
Bu dönemle ilgili birçok konu hala araştırılmaktadır
Son veriler ışığında Akhenaton konusunda şunlar da bilinmelidir; Musa
Tevrat'ta sürekli sözü edilen II
Ramses (d
M
Ö
1302 – ö
M
Ö
1213) ile dönemdaştı ve zaten bilinen en eski tek tanrılı semitik din de Yahudilik'ti; Oysa daha önce yaşamış olan Akhenaton
aşağı yukarı aynı bölgedeki daha eski tek Tanrılı dini benimsemiş
savunmuş ve dönemdaşı olan kendi rahipleri (Ay) tarafından da alelacele yok edilmiş
savunduğu din de örtbas edilmiştir
Musa döneminden de önce bulunan Akhenaton'un araştırmalar ve verilere göre bir peygamber olma ihtimali çok yüksektir
[2]
XVIII
sülalenin onuncu kralı olan Amenotep IV tek tanrı Aten'e inanmaya başladı ve adını
"Aton'a hizmet eden"
anlamına gelen Akhenaton olarak
karısı
Nefertiti
'nin adını da
"Güzel Aten'in güzelliğidir"
anlamına gelen Nefer-Nefru-Aten olarak değiştirdi
Kral ve kraliçe Teb'i terk ettiler ve Amarna adlı yeni bir kent kurdular
Daha sonra Amon'un heykellerini ve tapınaklarını yıktırmaya başladı
Fakat bu; Teb
Memfis ve Heliopolis rahiplerinin hiç hoşuna gitmemişti
Bu rahipler
eski çok tanrılı dini tekrar kabul etti ve böylece Aten dini Mısır'dan kalktı
Akhenaton
bu dini reformu başaramamıştı
Buna rağmen Akhenaton
dünyanın ilk tek tanrılı dine inanan insanı olarak anılır
[9]
Farklı bir Tarih araştırmacısı
Musa'nın Mısır'da sahip olduğu yüksek pozisyon düşünülürse o döneme ait kayıtlar ki- oldukça fazladır – ondan hiç söz edilmez
Sebebi ise Musa ve Mısırlı Firavun Akhenaton
resmi adıyla IV
Amenotep
aynı kişidir
Bu yeni bir düşünce değil; tüm antik bilgi taşıyıcılarının savunduğu düşüncedir
(Bu görüş
sadece rivâyetlerden birisidir
Çünkü çoğu tarihi kaynaklarda Hz
Musa
kendisinden 400 sene sonra gelmiştir
)
Akhenaton'un Mısır'ı terk etmesiyle taraftarları onu tahtın haklı sahibi olarak inanmaktadırlar ve ona
"vâris"
anlamına gelen Mose
Moses ya da Mosis dedikleri bilinir
Dolayısıyla Musa / Moses bir isim değil unvandır
Musa / Akhenaton teorisini destekleyen diğer bir teori
mısırdan çıkışta ve daha sonrasında ona yakınlığı ile bilinen Meryem adlı kadındır
[4]
Alıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul