Konu
:
Artuklular Beyliği Hakkında
Yalnız Mesajı Göster
Artuklular Beyliği Hakkında
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Artuklular Beyliği Hakkında
Artuklular Beyliği Hakkında
Üç kol halinde Hısnkeyfa (Hasankeyf) ve Amid (Diyarbekir)
Mardin ve Meyyafarikin (Silvan) ve Harput’ta hüküm süren bir Türkmen hanedanı
Hanedanın atası ve isim babası olan ve Oğuzların Döğer boyuna mensup bulunan Eksük oğlu Artuk
Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın kumandanlarındandı
Anadolu’nun fethine katılıp
Yeşilırmak Vadisine kadar ilerledi
Anadolu’nun Türkleşip
İslamlaşmasına hizmet etti
Sultan Melikşah döneminde
Karmatileri itaat altına almak için
Bahreyn seferine çıktı
Melikşah’ın kardeşi Tutuş
ona gördüğü hizmetler karşılığı olarak Filistin’in idaresini verdi
Bununla beraber
Kudüs’te kısa bir müddet hüküm süren Artuk Bey
1091 senesinde vefat etti
Artuk Beyin ölümünden sonra oğulları
Haçlılar ve onlarla işbirliği yapan Fatımîlerin baskıları sonucu bu bölgede fazla kalamadılar
Oğullarından Muinüddin Sökmen
Mezopotamya emirleri arasındaki çekişmeden faydalanarak ele geçirdiği Hısnkeyfa’da
Hanedanın birinci kolunu kurdu (1102)
1
Hısnkeyfa (Hasankeyf) Artukluları (1102 – 1281)
Sökmen
1102 yılında Hısnkeyfa’da tesis etmiş olduğu beyliğini sağlamlaştırmak için
Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar’a bağlılığını arz etti ve onun hizmetine girdi
Sultanın emri üzerine
kardeşi İlgazi ile birlikte bazı ayaklanmaları bastırdı
Yeğeni Yakuti
1103 yılında
Mardin’i ele geçirdi
Bu sırada Urfa
Antakya
Trablus ve Kudüs gibi şehirleri ele geçiren Haçlılar
Mardin ve Harran yörelerine de taarruzda bulunuyorlardı
Sökmen Bey
emir Çökermiş’le birlikte
Haçlıların bu faaliyetlerine karşı harekete geçerek
Urfa Haçlı Kontu Joscelin ile Kudüs Kralı Baudouin’in kumandasındaki Haçlı ordusunu
büyük bir bozguna uğrattılar
Joscelin ve Baudouin’in esir edildiği savaşta
Haçlılardan 30 bin kişi öldürüldü
Böylece
Haçlı ilerlemesine mani olan Sökmen
Dımaşk Atabegi Tuğtekin’e yardıma giderken yolda hastalanarak
1104 yılında vefat etti
Sökmen’den sonra yerine geçen oğlu İbrahim Bey
muktedir bir hükümdar olamadı
O
daha çok Mardin’de hakimiyetini tesis eden amcası İlgazi’ye tabi oldu
Daha sonra Davud ve Kara Arslan dönemlerinde
Anadolu Selçukluları’na tabi olan Artuklular
Nureddin Muhammed devrinde
Eyyubîler’in hakimiyeti altına girdiler
1231 yılında
Hısnkeyfa ve Diyarbekir üzerine sefere çıkan Eyyubî Hükümdarı Melik Kâmil
Artukluların bu şubesine son verdi
Hükümdarlığını kaybeden Hısnkeyfa kolunun son Artuklu emiri Melik Mes’ud
Moğollar tarafından öldürüldü
Hısnkeyfa ve Amid Artuklularına kurucusundan dolayı
Sökmenliler de denir
2
Harput Artukluları (1185 – 1233)
Artuk Beyin torunu Belek bin Behram
1112 yılında
Harput ve Palu’ya hakim olarak
bölgede kendi beyliğini kurmuştu
Amcaları Sökmen ve İlgazi ile birlikte
bütün ömrünü haçlılarla mücadeleye harcayan Belek Bey’in gösterdiği kahramanlık
İslam âleminde destanlaşmıştır
Belek Bey
6 Mayıs 1224’de muhasara altında tuttuğu Menbiç kalesinden atı> bir okla şehid edildi
Belek Beyin ölümünden sonra Harput
1185 yılına kadar Hısnkeyfa Artuklularının idaresi altında kaldı
Bu tarihte Artuklu hükümdarı Nureddin Muhammed’in ölümü üzerine oğulları arasında başgösteren saltanat mücadelelerinde
İkinci Sökmen
hakimiyeti ele geçirdi
Bu durum üzerine
diğer oğlu İmadeddin Ebu Bekr
Harput ve çevresine hakim olarak
beyliğini ilan etti
Ebu Bekr
1204 yılında ölünce
yerine Nizameddin İbrahim geçti
Nizameddin İbrahim’in ölümünden sonra
Harput Artukluları
Eyyubîlere tabi oldular
1185 yılında ise
Anadolu Selçuklu Devleti kumandanlarından Kemaleddin Kayar
Eyyubîleri
Harput civarında bozguna uğrattıktan sonra
şehri alarak Artukoğulları Beyliği Harput şubesine son verdi
3
Mardin Artukoğulları (1106 – 1409)
Artuk Beyin ölümünden sonra
beş yıl
kardeşi Sökmen ile beraber Kudüs valiliğinde bulunan Necmeddin İlgazi
buradan ayrıldıktan sonra
Selçuklu meliki Dukak’ın yanına giderek
Haçlılarla mücadeleye atıldı
Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar döneminde
dört yıl
Bağdat şahneliği görevinde bulundu
İlgazi
bu vazifeden alındıktan sonra
yeğeni İbrahim’in elinden Mardin’i zaptederek
burada Mardin Artukoğulları veya İlgaziler denilen Artukoğulları kolunu kurdu
Mardin’den sonra Nusaybin’i ele geçiren İlgazi
Sultan Tapar’ın emriyle Haçlılara karşı düzenlenen 1112 seferlerine katıldı
Emir Mevdud komutasında olarak Urfa’nın kuşatmasına katı> İlgazi
kalenin zaptına muvaffak olamadı
Ancak
Harran
Haçlıların elinden alındıktan sonra
İlgazi’ye devredildi
1117’de Halep’i alan İlgazi
buranın idaresini oğlu Timurtaş’a verdi
Antakya Haçlıları üzerine sefer düzenleyip
1119’da şehir civarında yapı> muharebede
büyük bir zafer kazandı
Bu savaşta Antakya kontu Rogen dahil
Haçlı ileri gelenleri öldürüldü
Akdeniz sahiline kadar ilerlenip
çok ganimet alındı
İlgazi
Haçlıları kuzeyde de takip edip
Göksun’a kadar ilerledi
Böylece
Haçlıların kuvveti kırıldı
karşı tedbir almalarının önüne geçildi
Selçuklu Sultanı Mahmud
İlgazi’nin muzafferiyetinden ziyadesiyle memnun olup
1120’de Meyyafarikin’i (Silvan) ona verdi
1122 senesinde vefat eden İlgazi
adaleti
ihsanı ve halka hizmeti ile meşhurdu
Diğer memleketlere kıyasla Mardin ve Halep’te vergileri hafifletmek suretiyle halkın sevgisini kazandı
Hakim olduğu bölgede Asayiş
nizam ve intizamı sağlayan İlgazi
imar faaliyetlerine de büyük önem verdi
İlgazi’nin ölümünden sonra oğullarından Süleyman
Meyyafarikin’e; Timurtaş
Mardin’e; yeğeni Süleyman da Halep’e hakim oldular
Bu sırada diğer yeğeni Belek de
Harput ve Palu civarında kendi beyliğini kurdu
Süleyman’ın ölümünden sonra Hüsameddin Timurtaş
Mardin şubesine daha geniş bir şekilde sahip oldu
Timurtaş’ın 1154 yılında ölümünden sonra yerine oğulları arasında en liyakatlisi olan Necmeddin Alp geçti
Bu bey döneminde Mardin Artukoğulları ile Hısnkeyfa Artukluları arasında sıkı bir dostluk ve işbirliği sağlandı
Güneydoğu Anadolu Bölgesi
bu sayede imar ve medeniyet yolunda ilerledi
Necmeddin Alp
yirmi iki yıl saltanat sürdükten sonra 1176 senesinde vefat etti
Necmeddin Alp dönemi
Artukoğullarının en parlak yılları oldu
Bundan sonra Artuklu ülkesi
önce Eyyubîler
sonra da Moğolların baskısı altında kaldı
Moğollara bağlı olarak saltanatlarını devam ettiren silik beyler döneminden sonra
Mardin Artukoğulları 1408 yılında Karakoyunlular tarafından ortadan kaldırıldı
Artuklular
Büyük Selçuklu Devleti’ne tabi olduklarından
devlet teşkilatı
müessesesi ve idare tarzı Selçuklulara benziyordu
Devletin temel siyaseti cihad
Haçlılar ve İslam alemindeki sapık ideolojiler ile mücadele idi
Anadolu’nun Türkleşip İslamlaşmasında büyük hizmetleri geçti
Artukluların hakim oldukları bölgelerde Türklerden başka Arap
Süryani
Rum
Ermeni ve bir miktar da Yahudi vardı
Her millet
kendi lisanını konuşurdu
Türkler ve Araplar Müslüman
Ermeni ve Rumlar Hıristiyan
Süryaniler kendi mezheplerinde idiler
Artuklu hükümdarları ve devlet adamları
ilme meraklı olup
ilim ve irfan müesseseleri kurup
âlimleri himaye ettiler
Meşhur fıkıh alimi Şihabüddin-i Sühreverdi
Artuklulardan çok hürmet görüp; Elvah el-İmadiyye adlı eserini İmadüddin Ebu Bekr’e arz etti
Kemaleddin Ebu Salim
Ebu Ali el-Sofi
Cezeri ve Bedi’uzzeman
eserler yazıp
Artuklu hükümdarlarına ithaf ettiler
Ayrıca
pek çok âlim
nakli ve akli ilimlerde eserler yazdılar
Artuklu hükümdarları saray ve şehirlerde kurdukları kütüphanelerde
binlerce ciltlik kitaplar toplamışlardır
Artukluların inşa ve imar faaliyetleri
mimari eserleri çok meşhur idi
Artuklular
Orta Asya ve İslam alemindeki mimariyi birleştirip kaynaştırarak
kıymetli eserler inşa ettiler
Artuklu ülkesindeki iktisadi yükselişe paralel olarak
ihtiyaca ve lüzumuna göre; hükümdar
devlet adamları
hanedan mensupları ve hayırseverler; cami
medrese
imaret
zaviye
türbe
hastane
hamam
çarşı
han
köprü
kervansaray
kale ve surlar ile memleketi süsleyip
medeniyet diyarı haline getirdiler
Bunlardan en meşhurları:
Mardin’de Emineddin ve Cami’ el-Asfar da denilen Necmeddin külliyeleri; Harput
Silvan
Mardin
Koçhisar (Kızıltepe) Ulu Camileri
Harput Alacalı Cami
Mardin’de Latifiye de denilen Abdüllatif Camii
Bab-es-Sur da denilen Melik Mahmud Camii; medreselerden ise Mardin’de Hatuniye de denilen Sitti Radviyye
Ma’rufiye
Şehidiye
Melik Mensur
Altunboğa
Zinciriyye de denilen Sultan İsa
Harzem’de Tacüddin-i Mes’ud
Diyarbekir’de Mes’udiyye ve Zinciriyye medreseleri; hamamlardan Mardin’de Maristan
Radviyye
Yeni Kapı ve Ulu Cami
Harput’ta dere hamamları
Hısnkeyfa
Haburman Botaman Suyu
Deve Geçidi köprüleri
ayrıca Hısnkeyfa Sarayı
Diyarbekir İçkale Sarayı
Mardin’de Firdevs Köşkü
Silvan’da Darü’l-Acemiyye Sarayı
Diyarbekir’de Ulu Beden
Yedi Kardeş Burçlar
Harput Kalesi ve zamanın tahribatına uğramış pek çok eser inşa ettirdiler
Bunlardan bazıları hala kullanılıp
hizmet vermektedir
Artuklu şehirlerinden Mardin
Diyarbekir
Hısnkeyfa (Hasankeyf)
Meyyafarikin (Silvan)
Duneyser (Koçhisar
Kızıltepe)
Nusaybin
Dara
Harput ve Halep havalisindeki Artuklu eserlerinin mimari yapısı
sanatkârlığı
zarifliği
tezyinatı
kullanı> malzemenin seçimi çok ustaca olup
şaheser mahiyettedir
a
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul