Konu
:
Mısır: Firavun Tutankhamon Hazinesi Ve Laneti
Yalnız Mesajı Göster
Mısır: Firavun Tutankhamon Hazinesi Ve Laneti
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mısır: Firavun Tutankhamon Hazinesi Ve Laneti
Hazinesi ve Laneti
Hazinesi yağma edilmeden
tabut kaçırılmadan açılan tek piramit
Tutankhamon
'un piramididir
Bu piramitte bulunan eserler
hem tarihî belge olarak hem de maddî değer olarak eşsizdir
Tutankhamon (Tut-Ank-Ammon)
M
Ö
14
yüzyılda
yani günümüzden 3350 yıl kadar önce ölmüştü
Bütün dünyaya tek tanrılı bir din yaymak istiyordu
Bu firavuna ait mezarın nasıl bulunduğundan bahsedelim;
Yıl 1923
İngiliz arkeolog Howard Carter
6 yıldır süren araştırmalarına devam etmektedir ve artık sonuçtan ümit kesmek üzeredir
Nereyi kazsa
hangi kapıyı açsa heykel buluyor
resim buluyor
ama hazine odasını da bomboş buluyordu
Fakat Carter
son kazısında 6 yıllık değil; ömür boyu çalışmaya değer bir hazine buldu
Arkeolog Carter
Tutankhamon
'un mezarını bulmuştu
Açılmamış tabutu
dopdolu hazinesiyle
Mücevherler
altın tahtlar
taçlar
savaş arabaları ve daha nice değerli eşya ile
O kadar çoktu ki
taşınması haftalar sürecekti
Dev anıt
binlerce yıldan beri firavunun ebedî dinlenme odasını koruyabilmişti
Carter ve yardımcıları
iğne ile kuyu kazar gibi bir yavaşlıkla kaza kaza yeraltı odasına kadar ilerlemişlerdi
Carter
bilim adamlarını ve arkadaşlarını da çağırmış
sonucu heyecanla bekliyordu
İşçiler
ölüm korkusuna kapılmış
titriyor ve konuşamıyorlardı
Çünkü onlar
mumyaları rahatsız edenlerin ölüme mahkum edildiklerini biliyor
buna içtenlikle inanıyorlardı
Carter
öne geçti ve açılan geçitten ilerleyerek karanlık odaya vardı
Feneri kapıdan içeri tuttu
Az daha heyecandan düşüp bayılacaktı
Önünde altın bir duvar vardı ve yığın yığın mücevherler! Akla durgunluk verecek bir manzaraydı bu
5 metre boy
3 metre genişlik ve 2
25 metre yükseklikte olan bu odanın duvarları ve iç içe geçmiş 8 tabut
saf altındandı
İngiliz bilgin
bağırmaktan kendini alamadı:
«Hârikâ bir şey! Hazine!»
Bir Demet Çiçek
«Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi
Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara:
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi
Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
» Sezai Karakoç
Bulunan her şey
19 yaşında ölen firavun
Tutankamon
'a aitti
Kendisi de altın tabutunun içinde 3300 yıldan beri gülümseyip duruyordu
Genç
dinç
taze
Yaşıyor gibi! Beşinci tabutta Carter
bir şey daha gördü ve şaşakaldı
Bu
genç kralın dul karısı genç kraliçe tarafından bırakılmış bir demet çiçekti
Sapları hafif sararmış
ama binlerce yıldan beri renk canlılığını hiç kaybetmemiş bir demet peygamber çiçeği
Tutankhamon'un mumyası
orta tabuttaydı
Ondan bir önceki tabuta konan çiçek
sanki;
«Ölümden korkmuyorsan
hiç olmazsa aşkımıza saygı göster ve genç bir dulun kocasını mezarında rahat bırak
»
diyordu
Carter
çiçekleri eline almak istedi
Fakat yapraklar
toz olup uçuşuverdiler
Böylece genç kraliçe Ankeson Amon'un aşkının tanıkları da uçup gitmiş
başka bir delil kalmamıştı
Ölümün Kanatları
Carter ve arkadaşları
hayran hayran muhteşem manzarayı seyrederken
işçiler dövünüp bağırıyorlardı:
«Uğursuzluk gelecek
Ölüm gelecek!»
Carter
son üç altın tabutu da açınca
altın ve diğer değerli taşlarla ve ince bir sanatla işlemiş kral alametlerini gördü
Tabutun kapağı
firavunun altın kabartma bir heykeliydi
Altın maske
incilerle
bilezik ve yüzüklerle süslüydü
Ayak parmaklarının her birine birer altın yüzük geçirilmişti
Firavunun tabutunda
belli ki rahipler tarafından yazılmış şu yazılar vardı:
«Firavunu rahatsız edene ölüm
kanadını dokunduracaktır
»
Başının altındaki destekte ise şunlar okunuyordu:
«Bu derin uykudan uyan
Sana kötülük edenlerden intikamını alacaksın
Tanrı Ptah
senin düşmanlarını yendi
Onlar
artık yok oldular
»
Carter ve Lord Carnavon
bu tehdide rağmen firavunun çıplak mumyasını meydana çıkarmak için maskesini kaldırmakta hiç tereddüt etmediler
Firavunun yüzü hafif kızarmıştı
Bir yara izi bulabileceklerini düşünerek ötesine-berisine iyice baktılar ve buldular da
Yanağında hafif bir leke vardı
Bu da ölüm sebebi olabilecek bir yara olarak görünmüyordu
«Basit bir sinek sokması olabilir
»
deyip geçtiler
Mumya
İntikam Alıyor
Tutankhamon'un mezarının açılmasından 2-3 hafta sonra Lord Carnavon'un yüzünü bir sinek soktu
Tıpkı firavunun yanağındaki gibi aynı noktada
aynı yara
aynı iz
Lord
yatağa düştü
Doktorlar
hastalığı teşhis bile edemediler
«Sıtma olabilir
»
dediler; ama değildi
Zaten Mısır gibi sıcak ülkelerde sıtma aşılayan sivrisinekler yoktu
Lord Carnavon
kıvranıyordu
Birgün yatağında doğrulup
«Tamam!»
dedi
«Tutankhamon'un sesini duyuyorum
Beni çağırıyor
beni bekliyor
»
O
böyle deyince hastabakıcı
korkup odadan çıktı
Aynı anda doktorları ve odada bulunanları şaşırtan bir olay oldu
Bir anda evin bütün elektrikleri söndü
Elektrikler
tekrar geldiği ve hastabakıcı döndüğü zaman; lord
ölmüştü
Sonradan anlaşıldı ki elektrik akımı
merkezden kesilmemiş
Sigortalarda kontak veya tek kopması gibi bir arıza olmamıştı
Lordun bu şekilde ölümü
bir anda dünyaya yayıldı
Firavunun intikam peşinde olduğu söyleniyor; haber
bütün dünya basınında büyük başlıklarla yer alıyordu
Tabii buna tesadüf diyenler de çoktu
Lordun ölümünden kısa bir süre sonra hasta bakıcısı da öldü
Buna da tesadüf denilebilirdi; ama bunu takip eden ölüm olayları
büyük heyecan uyandırmıştı
Tutankhamon'un piramidinde çalışan işçiler
tarihçiler ve kazının yapılmasına yardım edenler
peş peşe ölmeye başladı
Carter'i kazıya teşvike den bir profesör
aniden hastalandı ve öldü
Doktorlar
ölüm sebebini açıklayamadılar
Hemen ardından mezar duvarının delinmesine yardımcı olan Arthur Menace
hastalanarak; arkeolog Evelyne White de sinir buhranı geçirerek öldüler
Evelyne White'nin ölümünden kısa süre önce yazdığı veda mektubunda şöyle diyordu:
«Beni ölüme çağıran ve zorlayan bir kuvvet var
»
White'den 2 gün sonra
Tutankhamon
'un radyografisini alan Dr
Archibald Douglas'ın da ölmesi
heyecanı artırdı
Çünkü Dr
Archibald
gençti
Hiçbir hastalığı olmadığı gibi güçlü kuvvetli ve cesurdu
Londra
Paris ve New York'ta gazeteler
firavunun intikamlarını baş sayfalarında yazmaya başladılar
Ölenler
bu kadar da değildi
Carter'in sekreteri
bir sabah yatağında ölü bulundu
2 gün sonra da sekreterin babası öldü
Carter
kendisiyle çalışanların birer birer ve ard arda öldüklerini gördükçe vicdan azabı ile kıvranmaya başladı
Öyle bir azap duyuyordu ki
ölümden beter! Firavun
onu öldürmeyi sanki işkence etmek için geciktiriyordu
Derken Lord Carnavon'un karısı ve kardeşi de esrarlı bir şekilde öldüler
Sonra sıra Mısırlı arkeologlara ve kazıda çalışan işçilere geldi
İşçilerin dördü-beşi birden ölüyordu
Kısa süre sonra kazıda çalışan hiç bir işçi
sağ kalmadı
Yalnız Carter
birkaç yıl daha yaşadı; ama ölümü aratan işkenceler içinde bir yaşama oldu bu
Sonunda o da öldü ve hastalığı anlaşılamadı
Bilimadamları
Sır Peşinde
Firavun
gerçekten intikam alıyor muydu? Tabutunda yazılı tehdit dolu tılsımlı sözlere inanmak istemiyorsak
onun mezarına dokunan herkesin kısa bir sürede ölmelerini nasıl açıklayacağız? Doktorlar
ölüm sebebini söylemediklerine
anlayamadıkalrına göre bu konuya bilim yoluyla nasıl açıklık getirilecekti
1959'da Rodezyalı bilgin M
Wiles'in ileri sürdüğü sebep
biraz akla yatkın görünmüştü
Wiles
piramitlere girenlerin mumyalara dokunanların ölmelerine sebep olarak yarasaları gösteriyordu
M
Wiles
Afrika'da pek çok bulunan yarasalardan gübre olarak bir fayda sağlanıp sağlanamayacağını araştırıyordu
Bu amaçla
yarasalarla dolu derin kuyulara
mağaralara giriyor
uzun süre oralarda kalıyordu
Araştırmalarını bitirip döneceği zaman
müthiş bir karın ağrısı ile kıvranmaya başladı
Kanını incelediler
Zehirlenme yoktu
Sıtma
dizanteri gibi başka bir hastalık da bulamadılar
Fakat Doktor Dean
Wiles'in yarasa kuyularında çalıştığını öğrenince derhal aydınlandı:
«Bu
bir histoplasmosist'tir
»
dedi
«Buna mağara hastalığı da diyebiliriz
Çok az rastlanan ve yarasa dışkılarından bulaşan bir hastalıktır
»
Böyle bir hastalık
vardı
Kazı yaparken
bu hastalığa yakalanıp ölen arkeologlar da vardı
Fakat bu
firavunu mezarında rahatsız edenlerin ölüm sebebini asla izah edemezdi
Çünkü firavunu rahatsız edenlerden sadece ikisi
karın ağrısı ile kıvranarak ölmüşlerdi
Diğerleri
çıldırarak
katledilerek
sinek ısırması
intihar ve anlaşılmaz hastalıklar gibi çeşitli sebeplerle öldüler
Mağara hastalığının belirtileri
onlarda hiç görülmedi
Üstelik
Tutankhamon'un mezarında tek bir yarasa bile yoktu ve orada çalışanlar
başka yerlerde de yarasalar arasına girmemişlerdi
Alıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul