Konu
:
Osmanlı - Rus Savaşı
Yalnız Mesajı Göster
Osmanlı - Rus Savaşı
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Osmanlı - Rus Savaşı
Osmanlı - Rus Savaşı
93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı Osmanlı padişahı II
Abdülhamit döneminde yapılan bir Osmanlı-Rus savaşıdır
Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir
Hem Tuna Cephesi’nde
hem de Kafkasya Cephesi’nde savaşılan 93 Harbi Osmanlı Devleti için büyük bir yenilgiyle sonuçlanmış; hem büyük bir toprak kaybına neden olmuş
hem de Rus ordusunun İstanbul’un eşiğine (Yeşilköy) kadar ilerleyerek Osmanlı Devleti’nin varlığını tehdit etmesiyle sonuçlanmıştır
Savaşı hazırlayan koşullar
93 Harbi’nin en önemli nedenleri arasında Rusya’nın Balkanlar’da yaşayan Ortodoks dinine bağlı Osmanlı vatandaşları (Rum
Bulgar
Sırp
Ermeni ve Romen) üzerindeki etkisini arttırma amacı sayılabilir
İngiltere ve Fransa Rusların güçlenmesini istemediklerinden dolayı bu savaşta Osmanlıları desteklediler
Osmanlı hazinesi Sultan Abdülmecit’in döneminden beri yapılan aşırı harcamalar sonucu Avrupa’ya karşı ağır bir şekilde borçlanmıştı ve bu borçları ödeyebilmek için Balkanlardaki vergileri yükseltmişti
Bu ağır vergiler Balkan halkları arasında hoşnutsuzluk yarattı
Ayrıca Kafkaslar’dan Ruslar tarafından göçe zorlanan Çerkez ve Abhaz gibi Müslüman gruplar Balkanlar’da yerleştirilmiş; bu göçmenlerle Balkanlar’ın yerlisi olan Hristiyanlar arasında büyük bir düşmanlık ortaya çıkmıştı
Nisan 1876 yılında ortaya çıkan Bulgar isyanları bu Müslüman göçmenlerin yardımıyla bastırıldı ama isyanların bastırılması sırasında ölen Bulgarlar için Avrupa’da büyük bir sempati oluştu
İsyanlar sırasında ölen Müslümanların sayısını hiçe sayan Avrupa basını Osmanlı Devleti’ne karşı çok olumsuz bir kamuoyu yarattı
Bu kamuoyunun baskısıyla Osmanlı Devleti’ni Bulgarlar
Sırplar ve Romenlere daha geniş bir özerklik vermeye zorlamak için İstanbul’da bir konferans toplandı
Tersane Konferansı adı verilen bu konferansın kararlarını yumuşatmak için tahta yeni çıkmış olan II
Abdülhamit konferansın toplandığı 23 Aralık 1876 günü alelacele I
Meşrutiyet’i ilan etti
Ama gene de konferans Osmanlı Devleti’ne karşı çok ağır kararlarla sonuçlandı
Bu kararların Osmanlı Devleti’nce reddedilmesi üzerine Rusya
Paris Antlaşması’nın (1856) Karadeniz’de tersane ve savaş gemisi bulundurulmayacağına ilişkin hükümlerini tanımadığını bildirdi
Ardından da Ortodoks uyruklarına söz konusu antlaşmadaki hükümleri uygulaması için Osmanlı Devleti’ne baskıda bulunmaya başladı
Bu sırada İngiltere
Rusya’nın Osmanlılara savaş ilan etmesini önlemek amacıyla Londra Konferansı’nın toplanmasına önayak oldu
Ama Osmanlılar konferansta hazırlanan protokolü içişlerine müdahale sayarak reddettiler
Ülkedeki Panslavist akımların etkisiyle protokolün reddini bir savaş nedeni sayacağını önceden bildirmiş olan Rusya 24 Nisan 1877′de Eflak ve Boğdan’a girerek Osmanlılara savaş açtı
Osmanlılar
Kafkasya ve Tuna olmak üzere iki cephede
kendilerinden üstün durumdaki Rus ordusuna karşı zorlu bir savunma savaşı vermek zorunda kaldılar
Kafkasya cephesi
Kafkasya’da Rus ordusunun 75
000 asker Mikhail Nikolayevich Muravyov komutasında idi
Ahmed Muhtar Paşa’nın komutasında ise 20
000 Türk askeri vardı
Ruslar’ın kendi geliştirdikleri top mermileri bulunuyordu
Osmanlı ise İngiliz yapımı toplar mevcut idi
Kafkasya cephesinde Ahmed Muhtar Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri
General Loris-Melikov komutasındaki Ruslara karşı uzun süre direndi
27 Nisan 1877′de Doğubeyazıt
17 Mayıs’da ise Ardahan Ruslarca işgal edildi
Ama Halyaz ve Zivin’de Rus orduları yenilgiye uğradı
Gedikler (25 Ağustos) ve Yahniler (4 Ekim) çarpışmaları Osmanlıların zaferiyle sonuçlandı
15 Ekim’deki Alacadağ Çarpışması’nda Ruslar takviye ile Osmanlı savunma hattını arkadan çevirdi ve Osmanlı’nın 5-6
000 ölü ya da yaralı ile 8
500 savaş esiri kaybı oldu
Kafkas cephesindeki Osmanlı kuvvetleri çözülmeye başladı
Kasım 1877′de Kars’ı ele geçiren Rus Orduları Erzurum’a yöneldi
Ahmed Muhtar Paşa Kars-Erzurum arasında kurduğu savunma hattında kış koşullarını iyi değerlendirerek üstün bir savunma savaşı verdi
Nene Hatun ve diğer Erzurumlu vatandaşların Aziziye tabyasında (bkz
içerik resmi) büyük bir cesaretle yaptıkları savunma 93 Harbi’nin unutulmayan anlarını oluşturdu
Erzurum Rusların eline geçti
Savaşın bitmesinden sonra Rus ordusu Erzurum’dan geri çekildi ama Kars
Ardahan
Rize
Artvin ve Batum Berlin Antlaşması’yla Rusya’ya bırakıldı
Bu şehirler
yeni Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Sovyetler Birliği ile 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması’na kadar Rusya’nın elinde kaldı
Tuna cephesi
Tuna Cephesinde ise Çırpanlı Abdülkerim Nadir Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri
Rusçuk
Silistre
Şumnu ve Varna arasında bulunan Doğu Tuna Ordusu
Vidin’de üslenen Batı Tuna Ordusu ve ikisinin arasında yer alan Balkan Ordusu olmak üzere üç ordudan oluşuyordu
Tuna Cephesindeki muharebeler Rusların 21 Haziran 1877′de saldırıya geçmesiyle başladı
Tırnova ve Niğbolu’yu alan İosip Gurko komutasındaki Rus birlikleri 19 Temmuz’da stratejik açıdan büyük önemi olan Şıpka Geçidini ele geçirdiler
Süleyman Hüsnü Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri Şıpka Geçidi’ni geri almak için çarpışırken Grandük Nikolay Nikolayeviç komutasındaki Rus birlikleri Osmanlı ordusunu Plevne’de abluka altına aldılar
Gazi Osman Paşa’nın 145 gün boyunca cesaretle sürdürdüğü Plevne Savunması ezici bir sayı üstünlüğü bulunan Rus ve Romen orduları karşısında 10 Aralık 1877′de başarısızlıkla sonuçlandı
Plevne’nin düşmesinden sonra Sırplar da Osmanlılara karşı yoğun saldırıya geçtiler
Hızla ilerleyen Rus orduları Kazanlık
Samokov
Yeni Zağra
Çırpan
Tırnova ve Filibe’yi aldıktan sonra Meriç Nehri’ni geçti
20 Ocak 1878′de Edirne düştü
Ruslar Silivri’yi de alarak Ayastefanos’a (Yeşilköy) kadar ilerlediler
Savaş Osmanlıların isteği üzerine imzalanan Ayastefanos Antlaşması’yla son buldu
Ama Avrupa’da dengenin Rusya lehine bozulduğunu gören Avusturya
İngiltere
Fransa ve Almanya bu antlaşmaya karşı çıktılar
Berlin’de uluslararası bir konferans toplandı ve 13 Temmuz 1878′de imzalanan Berlin Antlaşması’yla savaş sona erdi
Savaşın sonuçları
93 Harbi
Osmanlı Devleti’nin dağılma sürecini başlatan ilk önemli olaylardan biri sayılır
II
Abdülhamit’in
yenilgiden sorumlu tuttuğu Meclis-i Mebusan’ı süresiz tatil ederek Kanun-i Esasi’yi askıya alması
ayrıca savaş sonrasında Balkanlar’la Kafkasya’dan Anadolu’ya gelen 1 milyonu aşkın göçmenin yol açtığı toplumsal ve ekonomik bunalım öbür önemli sonuçlarıdır
Başlangıçtaki başarılara karşın ordunun donatım eksikliği ve teknik yetersizlikleri
özellikle Tuna cephesindeki komutanlar arasında görülen geçimsizlik savaşın Osmanlı aleyhine sonuçlanmasına sebeb olarak görülebilir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul