Konu
:
Tiyatro Nedir Ve Tiyatro Tarihi
Yalnız Mesajı Göster
Tiyatro Nedir Ve Tiyatro Tarihi
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Tiyatro Nedir Ve Tiyatro Tarihi
Tiyatro Nedir ve Tiyatro Tarihi
Tiyatro
bir sahnede
seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla yazılmış edebi türdür
Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır
Tiyatro
bir sahne sanatıdır
Tiyatro eseri
olayları oluş halinde gösterir
Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir
Yaygın hümanist bir deyişle tiyatro; insanı
insana
insanla
insanca anlatma sanatı olarak ifade edilir
Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken
tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır
Değer ölçülerini
izleyenin kanaat ve anlayışlarından alır
Göze görünür bir karaktere sahip olması
canlı olarak meydana geliş niteliğiyle toplum psikolojisine hitap eder
Temsil yeri ve eser
tiyatronun edebiyat öğesidir
Bu edebiyat öğesi yanında tiyatro kavramı içinde oyunculuk
sahne düzeni
ışıklandırma
dekor
kostüm
müzik gibi unsurların bütünlüğü söz konusudur
TİYATRO TARİHİ
ERKEN DÖNEM
Tiyatro
Yunanca theatron
yani “görme yeri
” sözcüğünden gelmektedir
Çünkü günümüzdeki anlamıyla çağdaş tiyatronun tarihi bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan dinsel törenlere dayanmaktadır
İlk tiyatro şenliği M
Ö
534 yılında Atina’da yapılmıştır
Antik çağda tiyatro
üst sınıfa özgü bir etkinlikti
Her yıl Dionysos’u kentin hangi ileri geleninin onurlandıracağına karar verilir ve bu kişi etkinlikleri düzenlerdi
Bu nedenle sosyal itibarla doğrudan ilgiliydi
Tanrı adına bir yarışma yapılır ve en iyi oyun
hazırlayan kişinin itibarını arttırırdı
Festival niteliğinden dolayı popüler olarak nitelendirilebilecek olan antik tiyatro
günümüze de örnekleri kalmış olan
genellikle amfitiyatro olarak adlandırılan sahnelerde sergilenirdi
Türkiye’de oldukça iyi durumda örnekleri olan bu amfitiyatroların boyutları
dönemin tiyatrosunun halk için önemini göstermektedir
Ayrıca
ilk tiyatro eserleri ile Yunan mitolojisinin el ele olduğunu söylemek gerekir
Bu nedenle bu iki alan birllikte değerlendirilmelidir
Bu dönemde oyunlarda dekor ya da kostüm bulunmazdı
Sahne tamamıyla boş olur
baş roller de önemli kişiler tarafından oynanırdı
Bir de anlatıcı görevi gören “koro” bulunurdu
Günümüzde geçerli olan oyunculuk anlayışı yoktu ve ifade edilen duygular oyuncuların ellerinde tuttukları ver yeri geldikçe yüzlerine koydukları maskelerle belirtilirdi
Bugün tiyatronun simgesi haline gelen gülen ve ağlayan maskeler bu uygulamanın bir uzantısıdır
Nitekim
Yunan tiyatrosunda sadece iki tür oyun vardı: trajedi ve komedi
Trajedilerde içerik daha çok Tanrılarla insanların çatışmaları üzerineydi
Dönemin dini inanışlarının sembolik bir ifadesi olarak
oyunlarda Tanrılar ile insanlar arasında doğrudan etkileşim normaldi
Bu mitik düzen tarih boyunca edebiyat eserlerini etkileyen bir nitelik olmuştur
Komedilerin ise çoğunlukla siyasi alay içerikli oldukları söylenebilir
Kullanılan dil ise yoğunlukla argodur
Ayrıca bu dönem tiyatrosu Aristoteles’in “üçlü birlik” ilkesine dayanır: olay
yer ve zamanda birlik
Aristoteles’e göre oyunda baştan sona takip edilen tek bir hikâye olmalıdır
Ara hikâyeler ya bulunmamalıdır
ya da çok az olmalıdır
Bir oyun tek bir yerde geçmeli
farklı yer ve coğrafyalara yayılmamalıdır
Sahne tek bir yeri temsil etmelidir
Olay örgüsü bir günden fazla bir zamanı kapsamamalıdır
ORTA DÖNEM
Özellikle William Shakespeare’in ön plana çıktığı bu dönemde artık tiyatro dinsel niteliğini yitirmiştir ve popüler bir eğlence türü olarak dikkat çekmektedir
Antik Yunan’dan izler taşısa da
halkla olan doğrudan ilişkisi nedeniyle tiyatro yaklaşımları değişime uğramıştır
Komedi ve trajedi türlerine “tarihsel” oyunlar kategorisi eklenmiştir
Aristoteles’in “üç birlik” kuralından vazgeçilmiştir
Ayrıca tiyatro artık “profesyonel” bir etkinlik olmuştur
Shakespeare’in kraliçeden maddi destek aldığı ve kar üzerinden dönen bir tiyatro grubu olduğu bilinmektedir
Bu dönemde oyunculuk kavramı değişmiş olsa da
henüz kadın oyuncular bulunmamaktadır
Kadın rolleri genç erkek oyuncular tarafından oynanmaktadır
Shakespeare bunu özellikle kıyafetle cinsiyet değiştiren roller yazarak oldukça komik ve ironik hale getirmiştir
GÜNÜMÜZ TİYATROSUNA DOĞRU
Modern tiyatroya damgasını vuran önemli isimlerden biri belki de Konstantin Stanislavski’dir
19
yüzyıl’ın sonralarına doğru “sihirli eğer” diye bilinen oyunculuk kuramını geliştiren Stanislavski özellikle gerçekçi akıma yön vermiştir
Söz konusu kuramda
oyunculardan kendilerini
canlandırdıkları karakterlerin yerlerine koymalarını ve bu şekilde seyirciye söz konusu duyguları vermeleri beklenmektedir
GÜNÜMÜZ TİYATROSU
Tecrübi tiyatroda; yalın-basit bir sahnede
dramatik sahneler jestlerde toplandı ve çok özel bir ışıklandırma yöntemi kullanıldı
Artık tiyatro ve oyunculuk
tamamen sembolik bir düzenden ibaretti: Buna“soyutlamaya dayalı(mücerret
abstre) dışavurum anlatımı” dendi
Craig’in takipçisi “gerçekçi” Rus Meyerhold ise oyuncuyu kişiliksiz
süper-kukla (biyomekanik oyuncu) durumuna soktu
Aynı “gelecekçilik” akımı İtalya’da da etkili oldu
Makinayı ve mekaniği bir inanç haline getiren “İtalyan gerçekçileri” seyirciyle oyun arasındaki gizli duvarı yıkmaya yönelik
kışkırtıcı oyunlar sergilediler
Modern tiyatro
Almanya’da “dışavurumculuk” biçiminde ve aşağı yukarı aynı anlayıştadır
Yine rûhi gerilimler ve iç çatışmalar sahnede yer alır (Ernst Toller; Makina Kırıcıları
1922)
Yahûdi asıllı
Alman oyun yazarı Bertholt Brechth (1898-1956) siyasi ve marksist anlayışını epik tiyatro türüyle ortaya koyar
Epik tiyatroda oyuncu
belli bir bildiriyle ortaya çıkar
Dekor
seyirciyi uyaracak biçimdedir
Oyuncuyla-seyirci arasındaki tartışma ortamı daima canlı tutulur
Seyirci
mizah yoluyla düşünmeye yöneltilir
Bu tür tiyatronun Türkiye’deki ilk tatbikçileri 1960’lı yıllarda eserlerini veren Haldun Taner ile Vasıf Öngören’dir
Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı
Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım
Sersem Kocanın Kurnaz Karısı; Vasıf Öngören’in Asiye Nasıl Kurtulur
Oyun Nasıl Oynanmalı eserleri epik tiyatroya ait oyunlardır
(Bkz
Haldun Taner)
Modern tiyatroda duygu yanılmasına
edebi anlatıma bir tepki olarak “belgesel tiyatro” veya “olgu tiyatrosu” doğmuştur
Bu tiyatroda anlatılan vak’a
fazla değiştirilmeden
belgelerle ortaya konulur
Çağdaş tiyatroda bir diğer gelişme de uyumsuzluk tiyatrosu’nun ortaya çıkışıdır
Bu tiyatro karamsarlık
kadere karşı geliş
şaşkınlık gibi ve endişeler içinde kıvranan insanoğlunun hakiki inançtan uzak ruh hallerinin sahnelere yansımış şeklidir
Bazı Avrupalı ve Amerikalı oyun yazarları
insanın durumunun saçma ve gayesinin boş olduğu inancını savunurken
tam bir inançsızlığın da savunucusudurlar
Hiçbir hedef gözetmezler; hayatı boş görürler; şaşkın ve endişelidirler
Bu sebeplerden dolayı “uyumsuzluk tiyatrosu”nun diğer adı “saçma
abesle uğraşma
olmayacak işler” manasında ifadesini bulan absürd tiyatro’dur
Samuel Beckett (1906-1989
İrlandalı)
Eugéne Ionesco (Fransız)
Arthur Adamov (1908-1970
Rus)
Harold Pinter (İngiliz) bu karamsar türün birkaç yazarıdır
Uyumsuzluk tiyatrosunda dil bozuk
tekrarlı ve ilgisiz konuşmalar
felsefi endişeler çoktur
Gerçeküstücü (sürrealist)
varoluşçu (egzistinsiyalist)
dışavurumcu (ekspresyonist) akımların ve Franz Kafka (1883-1924)nın etkisi açıkça görülür
“Tecrübi tiyatro”da 1960’lardan sonra gelişen bir hareket de seyircinin oyuna katılmasıdır
TÜRK TİYATROSU
Türk Tiyatrosu
Türklerin Orta Asya’da yaşadıkları dönemlerin birtakım törenleri ve taklit gösterileriyle başlayan tiyatro etkinliklerini ifade eder
Tiyatro sanatının gelişmesi Türkler’in Anadolu’ya gelmeleri
özellikle de İstanbul’u fethetmeleri (1453) ve burayı başkent yapmaları ile daha da hızlanmıştır
Bu dönemden sonraki Türk tiyatrosu geleneksel tiyatro ve batı etkisi altında gelişen tiyatro olarak ele alınabilir
1- GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU TÜRLERİ
Geleneksel Tiyatro
Geleneksel tiyatro başlığı altında genellikle kukla
meddah
Karagöz
ortaoyunu ve köy seyirlik oyunu gibi gösteri türleri yer alır
Şarkı
dans ve söz oyunlarına dayanan geleneksel tiyatro yazılı bir metne dayanmaz
Geleneksel tiyatro’da güldürü öğesi ön plandadır
Genellikle sahnesiz bir tiyatrodur
Bunlardan seyirlik köy oyunlarının kökeni tarihöncesi bolluk törenlerine ve ilkel inançlara uzanır
Bunlarda Türkler’in Orta Asya’dan getirdikleri inançların izleri olduğu gibi
Anadolu’da daha önce yaşamış olan toplulukların kültürlerinin de katkısı vardır
Bu oyunların başlangıçta amaçları zamanla değişmiş olsa bile
Türk köylüsünün bu geleneği sürdürdüğü görülür
Seyirlik köy oyunlarının başlıca türleri şunlardır: **üp dirilme
esnaf oyunları
çoban oyunları
günlük hayattan sahneler
hayvan benzetmeleri
kız kaçırma
efsane ve masallardan oyunlar
Geleneksel Türk tiyatrosu
şu çeşitlere ayrılır:
1) Meddahlık: Bir kişinin tek başına hazırladığı oyun çeşididir
Kelime anlamı “metheden = övgücü” demektir
Meddah
anlattığı olay ya da hikâyeyi seyirci önünde çeşitli hareket ve taklitlerle canlandırır
Bu şekilde insanlar
eğlenirken düşünme imkânı bulur
2) Karagöz: Gölge oyunudur
Beyaz bir perde üzerinde çeşitli insan tiplerinin canlandırılmasıdır
Bu oyunlar
“Karagözcü” adı verilen usta bir sanatçı tarafından perdeye yansıtılır
Oyunun başkahramanı “Karagöz”
okumamış
ama zeki ve anlayışlı bir halk adamıdır
İkinci kahraman “Hacivat” ise
Karagöz’e zıt kişilikte bir insandır
Arapça ve Farsça kelimelerle konuşur
zaman zaman bilgiçlik taslar
Karagöz
Türklere özgü bir oyundur
Çünkü
çok eskiden beri Türkler
çeşitli adlar altında Karagöz oyununu biliyor ve oynatıyorlardı
Hatta
Avrupa’da “Çin gölgeleri” diye adlandırılan gölge oyununun bile Karagöz’ den geldiğini yapılan araştırmalar gösterir
Bu oyun
Osmanlı Türkleri arasında uzun zaman yaşadı
Batılı anlamda tiyatro türünün edebiyatımıza girmesinden sonra yavaş yavaş önemini kaybetti
Karagöz’deki diğer önemli tipler de şunlardır:
Çelebi
Tuzsuz **** Bekir
Yahudi
Ermeni
Rum doktor
Frenk
Arap
Acem
Arnavut
Trabzonlu
Rumelili vb
3) Orta Oyunu: Orta oyunu
açık bir meydanda oynanır
Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırlar
Ancak bir tarafını açık bırakırlar
Oyuncular
oyundan önce oradan meydana dahil olurlar
Çağdaş Türk tiyat-rosuna en yakın örnektir
Konular ve tipler olarak Karagöz’e çok benzerler
En ünlü tipleri Kavuklu ve Pişekar’dır
Ayrıca; “Balama (Rum)”
“Frenk” ve “zenne” tipleri de bulunmaktadır
Günümüzde
bazı köy ve kasabalarda
orta oyunları bütün canlılığı ile hâlâ devam eder
(H
F
GÖZLER
Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri
s
435)
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul