Konu
:
Edebi Sanatlar..1
Yalnız Mesajı Göster
Edebi Sanatlar..1
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Edebi Sanatlar..1
1) TEŞBİH(BENZETME)
Sözü daha etkili duruma getirmek için aralarında ilgi bulunan iki unsurdan güçsüzü olanı güçlü olana benzetmektir
Benzetmede dört unsur bulunur:
a)
Benzenen
b)
Benzetilen
c)
Benzetme Yönü
d)
Benzetme Edatı
Bu öğelerin kullanılıp kullanılmaması açısından da üç çeşit benzetme vardır:
— Çocuk tilki gibi kurnaz biriydi
—Minik yavrucak elma gibi kıpkırmızı yanaklarıyla gülücükler saçıyordu
—Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi zeybeğin
—Binalar kale gibi olduğundan içeri
B
tilen B
nen B
E
girilemiyordu
—Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
B
tilen B
yen
—Karısına yıllarca cehennem hayatı yaşattı
B
tilen B
yen
—Muavin
yolculara: Pamuk eller cebe!
B
tilen B
yen
diye bağrıyordu
2) İSTİARE(EĞRETİLEME)
Benzetmenin asıl unsuru olan benzeyen ve benzetilenden yalnızca biri kullanılarak yapılır
a
)Açık İstiare:Benzeyenin bulunmayıp yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir
b
)Kapalı İstiare:Benzetilenin bulunmayıp yalnızca benzeyenle yapılan istiaredir
—Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor
(A
İ)
—Ay
altın ağaçlardan yere damlıyordu
(K
İ)
Açtım avucumu altına tuttum
—Ülkemizde üniversiteden mezun olmuş pek çok fidan artık iş de bulamıyor
(A
İ)
—Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar
(K
İ)
—Bugün gökten inciler yağıyordu
(A
İ)
—Galatasaray
Fenerbahçe kalesine gol yağdırdı
(K
İ)
—Genç adamın sözleri
kızın yüreğini yakıyordu
(K
İ)
—Sanat
hür bir ortamda boy atar
(K
İ)
—Kurban olam
kurban olam
Beşikte yatan kuzuya
(A
İ)
3) KİNAYE
Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır
Uyarı:Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir
—Mum dibine ışık vermez
—Hamama giren terler
—Taşıma su ile değirmen dönmez
—Yuvarlanan taş yosun tutmaz
—Ateş düştüğü yeri yakar
—Yaptığı hatayı anlayınca yüzü kızardı
4) MECAZ-I MÜRSEL(AD AKTARMASI)
Benzetme amaç güdülmeden bir sözün ilgili olduğu başka bir söz yerine kullanılmasıdır
—İşe alınman için dün şirketle görüştüm
(İnsan)
—Yarın sınıfı 9/H sınıfı yapacak
(Öğrenci)
—Toplantıya Milliyet gazetesinin güçlü kalemleri de geldi
(Yazar)
—Nihatın golüyle tüm stat ayağa kalktı
(Seyirci)
—O evine çok bağlı bir insandır
(Ailesi)
—Bu olay üzerine bütün köy ayaklandı
(Halk)
—İstanbul’dan kalkan uçak az önce Adana’ya indi
(Havaalanı)
5)TEŞHİS(KİŞİLEŞTİRME)
İnsan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır
Her teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır
—Güzel gitti diye pınar ağladı
—Menekşeler külahını kaldırır
—Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda
Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında
—Toros dağlarının üstüne
Ay un eledi bütün gece
—O çay ağır akar
yorgun mu bilmem
Mehtabı hasta mı
solgun mu bilmem
—Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın
Eskici dükkanında asma saat
Çelik bir şal atmış omuzlarına
—Yalnızlığın okşadığı kalbime
yağmurlar küskün
En güzel türküyü bir kurşun söyler
—Bu akşam sonbahar ne kadar serin
Geceyi hasretle zaman
6)İNTAK(KONUŞTURMA)
İnsan dışındaki varlıkları konuşturmaktır
Her intak sanatında teşhis sanatı vardır;ancak her teşhiste intak sanatı yoktur
—Deniz ve Mehtap sordular seni: Neredesin?
—Maymun şunu anlatmak istemişti fikrince:
Boşa gitmez kötüye bir ceza verilince
—Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:
İçimde kanayan yara gibisin
—Ey benim sarı tamburam!
Sen ne için inilersin?
İçim oyuk
derdim büyük
Ben onunçün inilerim
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı
—Adam elini uzattı
tam onu koparacağı sırada menekşe: Bana dokunma!diye bağırdı
7)TECAHÜL-İ ARİF
Anlam inceliği oluşturmak için herkesçe bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi aktarmalıdır
—Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz
—Sular mı yandı
neden tunca benziyor mermer?
Geç fark ettim taşın sert olduğunu
—Gökyüzünün başka rengi de varmış
Su insanı boğar
ateş yakarmış
—Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?
—Saçların dalgalı
boya mı sürdün?
Gelmiyorsun artık
bana mı küstün?
—İçimde kar donar
buzlar tutuşur
Yağan ateş midir
kar mıdır bilmem
8)HÜSN-İ TA’LİL
Sebebi bilinen bir olayın meydana gelişini
gerçek sebebinin dışında başka
güzel bir nedene bağlamadır
—Gül bahçesi sevgiliden haber geldiği için
Süslendi ve güzel kokular süründü
—Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak
—Senin o gül yüzünü görmek için
Sana güneş bakmak için doğuyor
—Benim kaderime ve yalnızlığıma
Irmaklar bile ağladı
—Rüzgar gökte bir gezinti
Üşürüz her akşam vakti
Ne sıcak vücutlar gitti
Toprağı ısıtmak için
—Güller kızarır utancından o gonca gül gülünce
Sümbül bükülür kıskancından kakül bükülünce
—Bir an önce görülsün diye Akdeniz
Toroslarda ağaçlar hep çocuk kalır
—Toros dağlarının üstüne
Ay
un eledi bütün gece
9) MÜBALAĞA (ABARTMA)
Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir
—Manda yuva yapmış söğüt dalına
Yavrusunu sinek kapmış
—Alem sele gitti gözüm yaşından
—Bir ah çeksem dağı taşı eritir
Gözüm yaşı değirmeni yürütür
—Bir gün gökyüzüne otursam
Evlerin tavanlarını birer birer açsam
—Sıladan ayrıyım
gözümde yaşlar
Sel olup taşacak bir gün derinden
—Sana olan aşkım dağı taşı eritir
Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı
—Sekizimiz odun çeker
Dokuzumuz ateş yakar
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu
kaynatırım kaynamaz
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem
sığmazsın
—Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır
10) TEZAT (KARŞITLIK)
Aralarında ilgiden dolayı
birbirine zıt kavramları bir arada kullanmaktır
—Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz
—Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
—İçimde kar donar
buzlar tutuşur
Yağan ateş midir
kar mıdır bilmem
—Sana çirkin dediler
düşmanı oldum güzelin
—Yükseğinde büyük namlı karın var
Alçağında mor sümbüllü bağın var
—Gülmek ol
goncaya münasiptir
Ağlamak bu
dil-i hazine gerek
—Karlar etrafı bembeyaz bir karanlığa gömdü
11) TEVRİYE (AMACI GİZLEME)
İki değişik anlamı olan bir sözcüğün bir dize ya da beyitte iki anlamının da kullanılmasıdır
—Tahir Efendi bize kelp demiz (Tahir:özel ad
)
İltifatı bu sözde zahirdir
Maliki mezhebim benim zira
İtikadımca kelp Tahirdir
—Bu kadar letafet çünkü sende var
Beyaz gerdanında bir de ben gerek
—O güzel yüzün benli de
Göğsün niye bensiz?
—Bak kalan bu kubbede hoş bir sada imiş
Ben yarime gül demem
yarim bana gülmedi
—Beyefendi ailenin güneşi
sen de ayısın
—Sen gittin yaslara büründü cihan
Soluyor dallarda gül dertli dertli
—Şu köpek leşi de şurda fuzuli
O kadar içerlediysen tut kıçından
Vur yere de çıksın içindeki ruhi
12) TELMİH (HATIRLATMA)
Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret etme sanatı
—Vefasız Aslıya yol gösteren bu
Keremin sazına cevap veren bu
—Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi
—Ekmek Leyla oldu bire dostlarım
Mecnun olup ardı sıra giderim
—Şu Boğaz harbı nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi
—Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım
—Gökyüzünde İsa ile
Tur dağında Musa ile
Elindeki asa ile
Msn Öğretmen öss kpss Gazeteler Sohbet hazır mesajlar ders izle Belirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşı şiir
Çağırayım Mevlam seni
13) TARİZ (TAŞ ATMA)
Bir kişiyi iğneleme
bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir
—Müftü Efendi bize kafir demiş
—Tutalım ben ona diyem müselman
—Lakin varıldıktan ruz-ı mahşere
İkimiz çıkarız orda yalan
—Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden
—Tahir Efendi bize kelp demiş
İltifatı bu sözde zehirdir
Maliki mezhebim benim zira
İtikadımca kelp Tahirdir
—Bir nasihatım var zamana uygun
Tut sözümü yattıkça yat uyuma
Meşhur bir kelamdır sen kazan sen ye
El için yok yere yanma
—O kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor
14) TEKRİR
Anlatımı güçlendirmek için bir sözü sık sık tekrar etmektir
—Beni bende demen
ben değilim
Bir ben vardır
bende benden öte
—Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola oğlu aşı
Yağ ile bal ede bir söz
—Ben güzele güzel demem
Güzel benim olmayınca
—Seni tanımadan önce ben
ben değildim
Seni tanıdıktan sonra aslında bensizliğin sensizliğin olduğunu anladım
—Gece midir insanı hüzünlendiren
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için
Geceyi bekleyen?
Yoksa ben miyim seni düşünmek için
Geceyi bekleyen?
Gece midir seni bana düşündüren?
15) TENASÜP (UYGUNLUK)
Anlam yönünden birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada kullanmaktır
—Deli eder insanı bu dünya
Bu gece
bu yıldızlar
bu koku
Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç
—Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
—Arım
balım
peteğim
Gülüm
dalım
çiçeğim
Bilsem ki öleceğim
Yine seni seveceğim
—Güller kızarır o gonca gül gülünce
Sümbül bükülür kıskancından kalül bükülünce
—Bu akşam ışık olduk
renk olduk
ses olduk
Yeniden kışla olduk
asker olduk
tüfek olduk
16) LEFF-Ü NEŞR
Bir dizede iki ya da daha fazla kavramdan bahsettikten sonra diğer dizede onlarla ilgili açıklama yapmaktır
—Bakışların fırtına
Duruşun durgun su
Biri alabora eder
Biri boğar
—Gönlümde ateştin
gözümde yaştın
Ne diye tutuştun
ne diye taştın
—Ben bir sedefim
sen nisan bulutu
Ver damlaları
al yuvarlak inciyi
17) İSTİFHAM(SORU SORMA)
Anlatımı daha etkili hale getirmek için cevap alma amacı gütmeden soru sormaktır
—Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
—Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
—Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?
—Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?Şaşarım!
—Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
18) TEDRİC
Birbiriyle ilgili kavramların bir derece gözetilerek sıralanmasıdır
—İki asker
mızrak mızrağa
kılıç kılıca
hançer hançere vuruşmaya başladı
—Makbar
makber değil;bir türbe
türbe değil;bir mabet
mabet değil;bir küre
küre değil;bir sonsuz uzay
19) NİDA (SESLENME)
Şiddetli duyguları
heyecanları coşkun bir seslenişle anlatmadır
Daha çok ay
ey
hay
ah ünlemleriyle yapılır
—Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!
—Ey benim sarı tamburam!
Sen ne için inilersin?
—Çatma kurban olayım ey nazlı hilal!
20) CİNAS
Yazılışları aynı
anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır
—Niçin kondun a bülbül kapımdaki asmaya
Ben yarimden ayrılmam götürseler asmaya
—Göl kıyısındaki sazların arasında bir saz sesi geliyordu
— Kara gözler
Sürmeli kara gözler
Gemim deryada kaldı
Gözlerim kara gözler
—Kalem böyle çalınmıştır yazıma
Yazım kışıma uymaz
kışım yazıma
—Böyle bağlar
Yar başın böyle bağlar
Gül açmaz
bülbül ötmez
Yıkılsın böyle bağlar
21) ALİTERASYON
Dize ya da mısrada ahenk oluşturacak şekilde
aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasıdır
—Eylülde melül oldu gönül soldu lale
Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale
—Seherde seyre koyuldum semayı deryayı
—Kara toprak içinde kara karıncayı karanlık gecede görür
—Beyaz gerdanında bir de ben gerek
22) SECİ
Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa denir
—İlahi
kabul senden
ret senden;şifa senden
dert senden İlahi
iman verdin
daim eyle;ihsan verdin
kaim eyle
—Ten cübbesi çak gerek
gönül evi pak gerek
—Ey gönlümün nuru
gönüllerin süruru!
—De gül idim ben sana mail sen ettin aklımı zail
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul