Konu
:
Mevlananin İnsan Anlayisi
Yalnız Mesajı Göster
Mevlananin İnsan Anlayisi
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mevlananin İnsan Anlayisi
Geçmişten günümüze kadar filozoflar insan hakkında çeşitli sözler ve görüşler belirtmişlerdir
Hatta bütün filozoflar insanı felsefelerinde konu etmiştir
Neden etmesin ki? Felsefenin konusu da zaten insan değil midir? Bu yoldan çıkarak bazı filozofların insan hakkındaki görüşlerine kısaca bir göz atmak gerekir
İnsanı ilk defa konu alan sofistlerdir
Ondan önceki filozoflar insanla ilgilenmişse de fazla üzerinde durmayıp doğaya yönelmişlerdir
Fakat sofistler söz sanatını kullandıkları için insanlarla daha çok iç içe olmuşlardır
Konuşmalarıyla insanları etkilemek istedikleri için insanların psikolojik yönlerine eğilip
onların duygularını
düşüncelerini bakış açılarını öğrenmeye çalışmışlardır
Daha sonra filozoflar insan hakkında değişik tanımlar yapar
Örneğin:
Platon “İnsan iki ayaklı tüysüz bir hayvandır
”
Sokrates: “İnsanın kendini bilme ilkesi” olarak tanımlamıştır
Aristo: “Düşünen hayvan” ve “Toplum kuran canlı” diye tanımla-
mıştır
Nietzsche "Hayaları olmasaydı Tanrı derdim"demiştir
Batı dünyasında ki insan tanımları hep hayvanlarla bağlanarak yapılmıştır
Onlar insanın hayvanlarla benzer yanı olduğunu ve farkın sadece akla sahip olup
düşünmesi olduğunu belirtmişlerdir
Yani onlarda insanın değeri çok önemli olmamıştır
Tabi bu filozoflarımız insanın fiziki olarak tanımını vermiştir
Türk İslam dünyasında ise filozoflarımız şöyle tanımlamıştır:
İbn Haldun: “İnsan geleneklerin ve alışkanlıklarının çoğudur
tabiatının ve mizacının değil”
İbn Sina: İnsanın tanımına düalist bir yaklaşımla bakar
İslam filozoflarımızın tanımlarına baktığımızda Batı dünyasının tanımlarından farklıdır
Burada ise insana daha çok önem verilmiştir
Bu önemde yaratıcının yarattığı en mükemmel varlık olduğu içindir
Batı dünyası fiziki olarak ele alırken
İslam dünyası insanı akıl
ruh ve nefis olarak tanımlar
Görüldüğü gibi tanımlar farklı farklıdır
Mevlana ise insanı İslam filozofları gibi tanımlar
Onun felsefesinde merkezde birey vardır
”Ona göre
Tanrı ses ve söz olarak insanda belirmiştir
İnsan kendisindeki Tanrı sırrına aşkla erişir ve bilgi sahibi olur
”
[color="#800080"]
Ve insanı hem aşık hem de maşuk olarak görür
Yani hem seven hem de sevilendir
Onu diğer canlılardan üstün tutar
Çünkü insanı Allah yaratırken ona kendi ruhundan üflemiştir ve insan Allah’tan bir eser taşır
Bu yüzden o kesinlikle insanlar arasında ayrım yapmaz
ister dinsiz
ister ahmak
isterse fakir veya zengin olsun… Onun yanında herkes birdir
Allah herkesi ayrım yapmadan yaratmıştır
İnsanlardan da asla şikayet etmemiştir
Kim ki şikayet ederse ona göre Allah’ isyan etmiş ve yarattığı en yüce varlığı inkar etmiş oluyordu
Çünkü onun gayesi insandı
insanları hidayete ulaştırmak ve ebedi mutluluğuna vesile olmaktı
İşte bunu da Kuran
sünnet ve peygamberimizin izinden giderek gerçekleştirmişti
O çok alçakgönüllü bir insandı
Çevresinde sultanlar
birçok alim
zengin
soylu kişiler olmasına rağmen o hep fakirlerle
kimsesizlerle
yardıma muhtaç insanlarla vakit geçirirdi
Uygunsuz konuşmalara katılmaz
çok zorlandığı durumlarda da yumuşak bir şekilde konuşmak istemediğini belirtirdi
Mevlana
cariyelere
hizmetkarlara karşı tavırlarında ve anlayışında da güzel ahlaklıdır
Suçlu-ları hor görmez
hep
affederdi
Çünkü insanların kötülük yapmasını onların bilgisiz olmasına bağlardı
Mesnevi’de bu konuda şunları söylemiştir: ”Kişiler kendi ayıplarını önceden görseydi
kendini düzeltmekten nasıl uzak olurdu?” “Kendi ayıbını gören cana ne mutlu!Ayıp söyleyen
ayıbı kendine satın alır
”
[color="#800080"]
Çocuklara karşı merhametli ve şevkatliydi
Onlara kızmaz ve onları incitmezdi
Barışcıl ve birleştirici yönü vardı
İnsanlara helal lokmayı tavsiye ederdi
Peygamberimizin “Gücün varsa istemekten sakın” sözü doğrultusunda çevresindeki insanlara dilenmeyi yasaklamıştır
Ellerinden geldiğince alın teri ile kazançlarını sağlamalarını tavsiye eder
İnsanları iyi ve kötü ayrımı yapmamıştır ama insanın kötü yanın-
dan da bahsetmiştir
“Deri ilaçla bela çeker; Taif derisi gibi hoş olur
Yoksa ona acı ve keskin ilaç sürülmeseydi
kokardı; nahoş ve pis kokulu olurdu
İnsanı tabaklanma-
mış
rutubetlerden çirkinleşmiş ve ağırlaşmış deri bil
”
[color="#800080"]
Görüldüğü gibi Mevlana burada insanın kendisinin belaya yatkın olduğunu belirtmiş ve eğer insanlar acı ve kötülükten kurtulmayı yani iyiyi istemeseydi insanın çok çirkin bir varlık olacağı-
nı Mesnevi’sinde belirtmiştir
Ona göre “İnsanı sevmek Tanrı’yı sevmektir sözleriyle varlığın özünü
mutlak güzellik ve iyiliği tüm yaratılmışlar içinde sade insanın sezebileceğini
belirtir
Madem ki evren Tanrı’nın kudretinin ortaya çıktığı alandır
hayattaki her şey Tanrı adına sevilir ve korunur
Evrendeki düzen ve yasa bize
kendimizde bulmamız gereken uyum ve ölçü için de bir örnek oluşturur
Madem ki insan varlıkların en şereflisidir
insanlar arasındaki sevgi dostluk bağı ve yardımlaşma ahlakın özüdür ve ibadet özelliği taşır
”
[color="#800080"]
Buradan da anlaşıldığı gibi Mevlana tam bir güzel ahlak abide-
sidir
Onun gibi düşünen diğer filozofumuz olan Yunus Emre’de insanların Tanrı sevgisi ile bir birlik oluşturulabileceğini düşünmüştür
Ve der ki “Yardanı sevdik yaradandan ötürü
” Yaradanına duyduğu aşkı da şöyle dile getirir:
“ Ben yürürem yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akılem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi…”
İnsanların kardeşlik hoşgörü ve sevgi içinde olmaları konusunda Yunus Emre şöyle der:
“ Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Kamu alem birdir bize…”
Sonuç olarak Mevlana tasavvuf yolunu seçip onu en güzel şekilde yaşayıp
insanlara da yaşatmaya çalışmıştır
İlahi aşka önem verip onu yüceltmiştir
Varlığın bilgisini elde etmek için akıla başvurmamıştır
Ancak ve ancak aşkla elde edileceğini savunmuştur
Ve bu dünyada insanın gayesi Allah’a ulaşmak olması gerektiğini düşünür
Bu konuda Plotınos’aynı fikirdedir
Onun felsefesinde de insanın gayesi Bir’e ulaşmaktır
“Mevlana düşünce biçimi
dini
bilimi
Allah sevgisini harmanlamış
sevgiyi her bir düşünce ve eyleminde insanı
sevgiyi ve dini merkeze almış
tüm bu unsurları yüzyıllardır eskimeyen bir biçime sokmuş
kitlelerin hala ona hayran olmasını ve onun yolundan gitmesini sağlamıştır
Tüm eserlerinde bu harmanı
tüm insanlığın anlayabileceği biçimde anlatmış
örneklerle güçlendirmiş
böylece tüm dünyada da benimsenmesini sağlamıştır
Yaşadığı coğrafyanın etnik çeşitliliğiyle bir kaynaşma ortamı yaratan Mevlana
böylece birkaç kültürü de bir araya getirmiştir
[color="#800080"]
Mevlana’nın felsefesini; az yemek
az konuşmak
az uyumak
şehvete önem vermemek
nefse hakim olmak
insandan gelen her türlü eziyete katlanmak
kötü insanlardan uzak durup
iyilerle birlikte olmak ve asla Allah’ın yasaklarına karşı gelmemek
Kuran ve peygamberin izinde gitmek şeklinde özetlene-
bilir
alıntıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul