Konu
:
Kasımpatları Romanının Eleştirisi
Yalnız Mesajı Göster
Kasımpatları Romanının Eleştirisi
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kasımpatları Romanının Eleştirisi
Kasımpatları Romanının Eleştirisi
Gençlik yıllarımızda ne çok okurduk John Steinbeck?i! Rasih Güran?ın çevirdiği ?Bitmeyen Kavgayla Gazap Üzümleri? okumamış olmayı bağışlanamaz bir eksiklik sayardık
Vietnam savaşındaki tutumu soğutmuştu bizi Steinbeck?ten? ?Biz? derken
ilk iki cümlede 1940′ların ?solcu gençlerini düşünüyorum; bu ?solcu gençler?
üçüncü cümlede artık?orta yaşlı solcular?olmuşlardı
Doğrusu
Steinbeck?in romanlarını okumayı düşünmüyorum artık; ama iki hikâyesi var ki zaman zaman özlüyorum onları
yeniden okuma isteği duyuyorum
Okuyorum da
Bunlardan birinin daha önce sözünü etmiştim: ?Steinbeck?in ?Kahvaltı?sı ile (Çehov?un) ?Güzeller?(i) arasında bir ilişki zamanla: ?Kahvaltı?daki hikâye kahramanı da o sabah kahvaltısını anımsadıkça içinde garip
ılık
tadına doyulmaz bir şeyler duyar
Neden bu iki hikâyeyi hep birlikte anımsıyorum diye düşünürken Nâzım?ın o ünlü oyunundaki birkaç sözcük gerekli açıklamayı getirdi: ?Ferhad Usta! Ferhad Usta! Bu güzellik niçin mahzun eder seni
?Evet
hep hüzün?
Steinbeck?in çok sevdiğim
zaman zaman yeniden okuma isteği duyacak kadar çok sevdiğim öteki hikâyesi ?Kasımpatları?dır
Adam Yayıncılık?ın 1992 martında dördüncü baskısını yaptığı Steinbeck?ten seçme hikâyeler kitabı
bu hikâyenin adını taşıyor
Kitaba bu adı verdiğine göre
belli
hikâyeleri dilimize çeviren (Ne çeviri! Tek sözcükle nefis
) Memet Fuat da en çok bu hikâyeyi sevmiş
(?Sabah Kahvaltısı?da bu kitaptaki hikâyelerden biri
)
?Kasımpatları? da
?Sabah Kahvaltısı? gibi
Çehov?un ?Güzeller? adlı hikâyesi gibi
Nâzım?ın ?Bu güzellik mahzun eder seni!? cümlesini anımsatan bir hikâye
Hikâyede yaratılan hava sarıp sarmalıyor sizi; Elisa?yı anlıyorsunuz: Ruhsal durumunu
özleyişlerini
dahası
kocasından bıkmışlığını
kocasına hiçbir zaman söyleyemeyeceği sözleri bir yabancıya söyleyebilmesini
o yabancıyla aynı duygularda buluşmak isteğini:
?Gece
karanlıkta
yıldızların uçları sivri sivri
sessizlik
Yükseliyor
yükseliyorsun
Yıldızlar bütün içine doluyor
Tıpkı öyle değil mi? Ilık
canlı
güzel
? Elisa
bir an tutamaz kendini: ?Çömeldiği yerden adamın yağlı pantolonuna
bacaklarına doğru uzandı
Parmakları kumaşa değdi değecek
Birden eli toprağa düştü
Bir yavru köpek gibi büzüldü?
Elisa
Salinas Vadisi?ndeki çiftliklerinde
kocasıyla birlikte yaşıyor
Tekdüze bir yaşam
Elisa çiçeklerle uğraşıyor
kocası çiftlik işleriyle: ??ekin toplanmış
ambarlara doldurulmuş
beklenen yağmurlar iyice işlesin diye
meyvelikler sürülmüştü
Yamaçların yukarılarında dolaşan hayvanlar tüylenmeye başlamıştı
?
Bir gün
?garip hayvanların çektiği
garip bir araba?çıkagelir
?Sakalları uzamış iriyarı bir adam arabanın önüne oturmuş
hayvanları sürmekteydi
? Bir de ?çadır bezi?ne yazılmış bir yazı: ?Çanak
çömlek
bıçak
makas
çimen makineleri
Tamir edilir
?
Elisa?nın gözünden:??kapı gibi bir adam
Saçı sakalı beyazlaşmaya başlamışsa da yaşlı görünmüyordu
?
Adamın bütün derdi
bir ?tamir? işi yapmak
ekmek parasını çıkarmaktır
Gerçekçidir
Bir tamir işi için (yoksa aç yatacaktır) yalan söylemeye hazırdır
Steinbeck ne güzel belirtir bunu? Adamın bir tamir işi koparabilmek için dört girişimi olmuş
Elisa dördünü de reddetmiştir: 1
?Hayır
hayır
Yok
hiçbir şey yok
? 2
?Yok
Benim makaslarımın hepsi keskindir
? 3
?Söyledim ya
bende tamir edilecek
bilenecek hiçbir şey yok
?4
?Ne yapayım
Bende tamir edilecek hiçbir şey yok
?
Ama adam kasımpatlarıyla ilgilenmeye başlayınca
ayaküstü bir hikâye uyduruverince
Elisa teslim olur: Hem kasımpatı filizlerini hazırlar
hem de -sonunda- ?Evin arkasında
üst üste yığılmış maden kapların arasında
iki tane eski
delik deşik alüminyum tencere buldu
Onları getirip adam verdi
?İşte bunları tamir edebilirsin
?
Adam ayrılırken
Elisa?nın aklı hep kasımpatı filizlerindedir:?Eğer oraya (Adamın kasımpatı filizlerini götüreceğini yere) varman uzun sürerse
kumu ıslatmayı unutma
? der; adamın cevabı Elisa?nın her şeyi anlamasına yeter: ?Kumu mu? hangi kumu? Ha
öyle ya! Kasımpatlarının kumunu demek istiyorsun
Elbette
elbette
? Kasımpatları da umurunda değildir adamın
kum da; her çeşit çiçeği olup da yalnızca kasımpatı olmayan bahçeyi de
bahçe sahibi kadını da
Elisa?yı yumuşatarak iş koparabilmek için uydurmuştur
(Elisa?nın da bu oyunun farkında ve içinde olduğunu iki sayfa sonra açıklar Steinbeck: ?Kendi kendine üzüntüyle fısıldadı: ?Onları pekâlâ yolun kıyısına atabilirdi
Bir zorluğu yoktu bu işin
hiç zorluğu yoktu
ama atmadı
Atamazdı o saksıyı
Başka hiçbir nedeni yok
atamayacağı için atmadı
?)
Tamircinin gelmesi
kasımpatlarına gösterdiği ilgi
arabasında sürdürdüğü yaşam; Elisa?nın kocasına evlilikleri boyunca söyleyemediği şeyleri bu yabancıya söyleyebilmesi
bu yabancıya duyduğu yakınlık
sonunda bir tamir işi uydurarak elli sent vermesi ve adamın arkasından söyledikleri: ?Işıklı bir yol bu
Bir parıltı var orada
?? Bütün bunlar kadınlığını anımsatır Elisa?ya:??Kurulanınca
yatak odasında aynanın önüne geçti
vücuduna baktı
Karnını içeri çekti
göğsünü ileri çıkardı
Döndü
omzunun üzerinden arkasına baktı
? Kocası Elisa?yı görünce ?Vay
vay
vay
Elisa
çok hoşsun
? demek gereğini duyar
Bir erkek ilgisinin
özlenen bir yaşamın
çabalarının beğenilmesinin (kasımpatları) şavkı vurmuştur Elisa?nın yüzüne
(Kocasının boks maçlarına gitme önerisini reddeden Elisa?nın
tamirciyi ?kapı gibi adam? gördükten sonra boks maçı sözü etmesi ilginç değil mi?) Elisa ?Irmak boyunca uzanan yola? bakınca
söğüt ağaçları(nı)
ıslak
sarı yapraklarıyla
kalın
külrengi sisin altında
güneş ışığından yapılmış ince bir kuşak gibi? gören bir kadındır
Kocası ise
?Elisa çok hoşsun? deyince
Elisa?nın ?Hoş mu? Hoş muyum? Ne demek istiyorsun?? sorusuna ancak ?Dizinin üzerinde bir danayı bölecek kadar güçlü
sonra da oturup onu karpuz niyetine yiyecek kadar canlı görünüyorsun
? diye cevap verebilen bir? bir? birayıdır!
Hikâye
Elisa?nın
kocası görmesin diye
paltosunun yakasını kaldırarak sessiz sessiz ağlamasıyla sona erer
?Kasımpatları?
bir hikâye başyapıtı bence
Ruhsal durumların sadece diyaloglarla ve hareketlerle verildiği
işlevsel olmayan tek konuşmanın
tek hareketin bulunmadığı
böylesine ustaca kurulmuş çok az hikâye anımsıyorum
Steinbeck düz
sade bir anlatımla ?yazınsal dil?e örnek gösterilebilecek bir hikâye yazmış: Söylemek istediklerini açıkça söylemiyor
söylenenlerden siz çıkarıyorsunuz bunları
Kasımpatları?
edebiyat derslerinde üzerinde çalışılacak örnek bir hikâye
kaynak: Muallim NACİ
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul