Konu
:
Tanzimat Edebiyatında Tiyatro Eserleri Nelerdir?
Yalnız Mesajı Göster
Tanzimat Edebiyatında Tiyatro Eserleri Nelerdir?
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Tanzimat Edebiyatında Tiyatro Eserleri Nelerdir?
Tanzimat Edebiyatında Tiyatro Eserleri Nelerdir?
Tanzimat edebiyatında tiyatro türünde çok sayıda eser veren bir diğer sanatçı da Abdülhak Hamit’tir
Eserlerinin bir kısmını mensur bir kısmını da manzum yazmıştır
Abdülhak Hamit’in eserleri:
Mensur olanlar:
Macera-yı Aşk (1873)
Sabr-ü Sebat (1874)
İçli Kız (1874)
Duhter-i Hindu (1875)
Finten (1916)
Yadigâr-ı Harb Manzum olanlar:
Nazife (1878)
Nesteren (1877)
Eşber (1880)
Tarhan (1916)
Sardanapal (1917)
İlhan (1918)
Hakan (1935)
Eserlerini dram türüyle yazan Hamit; Finten’de Shakespeare; Nesteren ve Eşber’de Corneille’in etkisinde kalmıştır
İlk piyeslerinde tiyatro tekniğine (üç birlik kuralı) uyarken sonraları bu anlayışı bırakmış
1880′den sonraki tiyatro eserlerini okunsun diye yazmıştır
Piyeslerinde sosyal gerçeklere pek değinmemiştir
Bireyin iç dünyasına yönelerek daha bireysel konuları işlemiştir
Hâmit’in piyeslerindeki en büyük kusur dilde ve üsluptaki düzensizliktir
İlk piyeslerinde konuşma diline ve üslubuna yaklaşmış olmasına rağmen sonraki eserlerinde bu dil ve üsluptan uzaklaşmıştır
Bu dönemin tiyatro yazarları arasında Manastırlı Rıfat
Hasan Bedrettin Paşa
Ali Haydar
Sami Paşazade Sezai
Muallim Naci
Mehmet Şakir gibi isimleri de sayabiliriz
A) HİKAYE-İ İBRAHİM PAŞA
Tanzimat devrinin ilk tiyatro eseridir
Konusunu Kanuni devrinden alan ve 4 perdeden 11 tablodan oluşan Hayrullah efendi tarafından yazılan küçük bir dramdır
Konusu
Kanuni’nin Bağdat seferi sırasında Ordu Defterdarı İskender Çelebiyi haksız yere idam ettirdiği ve saltanat hırsına kapıldığı için Kanuni tarafından 1536 da idam edilen sadrazam İbrahim Paşa ile aynı devirde Mısır da ün salmış mutasavvıf İbrahim Gülşeni ve Mısır valisinin oğlu İbrahim Paşa’lar birbirine karıştırılarak Osmanlı imparatorluğu için asıl tehlikenin son söylenen şahsiyetten geleceği söylenmek istenen piyeste
tarihi atmosferi tamamlamak için özellikle dil ve uslübun 16
yy uygun olması dikkat çekicidir
B)ŞAİR EVLENMESİ
Şinasi tarafından yazılan bir perdelik komedidir
1860 yılında Tercüman-ı Ahval de sertifika şeklinde yayınlanmış ve aynı yıl kitap halinde basılmıştır
konu olarak görücü usulü evlenme adetini işlemiştir
Olay basittir fakat kuruluş sağlamdır
Vakanın başlıca iki tarafından yürütülmesi
değişik halk tabakalarından yerli karakterlerin bulunması orta oyununa ait özellikleri içerirken belli bir edebi metin halinde olması
vakanın gelişme tarzı bakımından batılı tarzda bir eserdir
Eserin böyle bir yapıda oluşu yazarın
orta oyuna alışık olan Türk seyircisini yadırgatmadan batılı tiyatroya ısındırmayı amaçlamıştır
Şinasi
tiyatroyu da düşünce ve bilgileri aktarma aracı olarak görmüştür
Türk tiyatrosunun komedi türündeki ilk denemesi
drama türündeki Hayrullah Efendinin piyesine göre teknik bakımdan daha ileridedir
Şinasi kendinden sonrakiler için de teşvik edici olmuştur
C) İLK MANZUM PİYES
Türk tiyatrosunun ilk manzum piyesini 1866 da Ali Haydar yazmıştır
Üç adet piyesi vardır
Bunlar; 1- Sergüzeşt-i Perviz 2- Sasaniyan hükümdarlarında ıı
Ersaz’ın Sergüzeşti 3- Ruya Oyunu dur
Bunlardan ilk ikisi trajedidir
Yazar ilk piyesinin önsözünde Türk tiyatrosuna ilk trajediyi kazandırdığını söyler
Ancak kuruş ve teması daha çok dram karakteri taşır
Doğal olarak manzum tiyatro çeşidinin ilk deneme olması
yazarın nazım tekniğine hakimiyet zayıflığı dil ve uslübu cansızlaştırmıştır
Son piyesi ise iki perdelik komedidir
D)KARAKTER KOMEDİSİ
Bir yandan tiyatroda oynanmak üzre tercüme piyesleri hazırlayan diğer yandan da kendisi piyes yazan Ali Bey‘in 1- Kokona Yatıyor
2- Misafir-i istiskal
3- Geveze Berber adlı üç komedisi ile Letafet isimli (1899) bir tane operatı vardır
Yazdığı komedyalar tamamen batılı tarzda kuruluşa sahiptır
Sosyal meselelere dokunmaz
Basit karakter komedisidir ki bu tarzın Türk tiyatrosundaki ilk örnekleridir
E) RECAİZADE EKREM’İN VUSLAT’I
İlk denemesini Afife Anjelik ile 1870 de yapmıştır
İkinci denemesi Atala yahud Amerika Vahşileridir
Afife Anjelik
kocasının yokluğunda uşağının tecavüz teşebbüsüne karşı direnmiş genç bir kadının hikayesini anlatır
4 perdelik ve şahısları Fransızdır
Kitabın kapağında ve yayınlana gazetede telif diye gösterilmesi vakası Fransada geçmiş zabıta olayından alındığı ihtimalini güçlendirmektedir
1872 yılların başında Fransız yazar Şatobriyan dan çevirdiği Atala romanını piyes haline getirip bastırmıştır
Önemli bir başka tiyatro eseri de Vuslattır(1874)
Evlilikte anne- babanın değil çocukların karar vermesi gerektiği şeklindeki sosyal meseleyi ele olan dramın önsözünde
daha önceki denemelerinde yerli olay ve ifadelerin yer almayışından dolayı eleştirilmesine dikkat çekerek haklı olduklarını bunun için Milli bir piyes denemesi olarak Vuslat’ı yazdığını ifade eder
Vuslat daha önce Namık Kemal ‘in yayınlanan Zavallı Çocuk’taki temayı aynen tekrarlaması ve karakterler arasındaki benzerlikler nedeniyle değerini zayıflatmıştır
1914 yılında vefatından sonra basılan konusunu Binbir Gündüz Hikayeleri’nden alan Çok Bilen Çok Yanılır komedisi modern tiyatro türünün bütün özelliklerini taşır
Tanzimat döneminin en iyi tiyatro yazarları arasında yer alır
F) ROMANTİK DRAM
Namık Kemal
Osmanlı Tiyatrosu’nun modernleşmesi için çaba harcarken bir tarafından da oynanmak üzre piyesler yazmıştır
1867 yılında Avrupaya giden N
Kemal
orada da tiyatro ile ilgilendi ve burada tiyatronun sadece eğlence aracı olmadığını aynı zamanda seyircinin kültür seviyesini yükseltme görevi de olduğunu farketti
Binlerce insana hitap eden bu müessese
bir okuldu
Paris’ten yazdığı mektuplarda tiyatronun “ahlak ve lisan” mektebi olduğunu ifade etmiştir
Avrupadan dönünce Osmanlı Tiyatrosunun edebi heyetine girdi ve 1873 te “Vatan yahud Silistre‘yi” yazdı
Oyun oynandıktan 1 hafta sonra Kıbrıs’a Magosa kasabasına kalebend olarak gönderildi
3 yıl içinde 600 defa oynandı
Bu sırada N
Kemal
Gülnihal’i (1875) yazıyordu
Kıbrıs da kaldığı 38 ay içinde 4 piyes yazmıştır
1-Zavallı Çocuk (1873) 2-Akif Bey (74)
3-Kara Bela(1910)
4-Celalettin Harzemşah( 1875)
Bu piyeslerin hepsi dramdır
Vatan yahud Silistre ile Celalettin Harzemşah konuları arihi olaylardır
Teknik bakımdam enkuvvetli eseri Gülnihaldir ki vakanın geliştirilmesi
entrik unsurların çok iyi işlenmesi
canlı karakterler olması onun bu eserini güçlü kılar
Vatan yahud Silistre ise devrin yurtseverlik ve kahramanlık duygularını çok iyi işler
Celalettin Harzemşah ise romantik dramın etkisiyle yazılmıştır
Okunmak için yazılmış
vakası da orta çağ tarihinden alınmıştır
Not: Tanzimat döneminin romantik dramın ilk örneğidir
Özellikle faydalı bir eğlence olarak tanımladığı tiyatro ile ilgili fikirlerini Celalettin Harzemşah’ın Mukaddemesinden öğrenmek mümkündür
Bu piyes
Abdülhak Hamid’in tarihi piyeslere yönelişini sağlamıştır
Not: N
Kemal–> Zavallı Çocuk
R
Ekrem–>Vuslat
A
Hamid–> İçli Kız piyesleri arasında yakın tema ve vaka benzerlikleri dikkat çeker
G) MİLLİ DRAM TERİMİ
Tiyatro alanındaki başka önemli şahsiyet ise Ahmet Mithat’tır
1872 yılında Eyvah isimli dramı oynanmıştır
Bu oyunun teması
batılılaşmanın aile üzerindeki tesiri ve evlenmedeki eski adetlerin tenkidi şeklindedir
Burada birden fazla kadın ile evlenme tenkid edilmiştir
Bazı kesimlerce ağır tenkidlere maruz kalan A
Mithat
1875 te Açık Baş adlı başka bir komedisi ile halkın dini duygularını kötüye kullanan din istismarcılarını eleştirmiştir
12′ye yaklaşan eserlerinden 7 tanesi basılmıştır
1875 te
Ahz-ı Sâr Yahut Avrupa’nın Eski Medeniyeti adlı dramı
insan hakları ve avrupadaki sınıf mücadelesini anlatmasına karşın başarısız bir dramdır
1883 te Çerkez Özdenler adlı piyesin kapağında “Milli Dram” terimi ve “hem tiyatroda oynanmak hem de roman gibi okunmak için yazılmıştır” ifadesi yer alır
konusu Osmanlı İmparatorluğu azınlıklarından olan Çerkezlerin yaşayış tarzını anlatır
1883 te yazılan Fürs-i Kadim’de Bir Facia yahut Siyavuş piyesi ise
konusunu eski İran tarihinden almıştır
Bu dönem II :Abdülhamit tarafından ciddi tiyatro içerikli oyunlara izin verilmediğinden dolayı
daha çok müzikal eğlence ağırlıklı eserler sahnelenmiş ve buna Hamid de uyarak Çengi yahut Daniş Çelebi (1883)
Ziba (basılmamıştır
) adlı tiyatro eserleri yazmıştır
Haricinde Hükm-i Dil 1884
Zuhur-i Osmaniyan (1879) piyesler yazmıştır
Sosyal meselelere üzerindeki hakimiyetinin yanı sıra tiyatro tekniğini ikinci plana atmıştir
H) KURALSIZ ÜSTAD
Tanzimat tiyatrosu’nun en verimli ve en mühim şahsiyeti
şüphesiz Abdülhak Hamit’dir
İlk denemesi (1873) Macera-yı Aşk
Fransız ve İngiliz edebiyatlarından gelme tesir ile egzotik bir yapı dikkat çeker
1874 te Sabr u Sebat ile İçli Kız ‘ı yazar ardından Duhter-i Hindu ‘yu (1875) yazar
Sabr u Sebat ‘ta
atasözleri
halk tekerlemeleri ve cinaslı anlatım vardır
İçli Kız
Zavallı Çocuk piyesinin tesirindedir
Duhter-i Hindu ‘da tekrar egzotik anlatıma döner
Bunun sebebini de şöyle açıklar: Milli Tiyatro
herkese bildiği konuları aktarır oysa tanınmayan azınlıkların ve toplulukların hayatlarını
İslam veya Osmanlı tarihinin muhteşem olaylarını anlatmalıdır
1916 da yazılan Finten
19
yy sonundaki İngiltere’yi anlatır
Hamid
piyeslerinin bir kısmını nesir bir kısmını da manzum yazmıştır
Yadir -ı Harp (1917)
Nazife(1878)
Nesteren(1877)
Eşber(1880)
Tarhan (1916)
İlhan(1918)
Hakan(1953) v
b
Eserleri vardır
Yirmi biri bulan tiyatro eserlerinin hepsi dramdır
Genellikle romantik dramın tesirindedir
Hanid’in bütün piyeslerinde karakterler ön plandadır
Psikolojik tahlillerine büyük önem vermiştir
Özellikle ihtirasların tahlil ve tasvirinde güçlüdür
Elbette piyeslerinde tamamen sosyal konulardan uzaklaşmış değildir
Vatan ve yurtseverlik konuları Liberta’da dikkat çeker
İlk piyeslerinde teknik yapıya dikkat ederken sonraları bunu ihmal etmiştir
1880 den sonraki piyeslerini okunmak için yazmıştır
Bunun için perde bölünüşleri düzensiz olmuştur
Perde sonlarına yaptığı ilaveler piyesin yapısını bozmuştur
Nesteren ve Liberta’yı hece vezniyle yazarken diğerlerini aruz vezniyle yazmıştır
Onun eserlerindeki en büyük kusur dil ve uslüptadır
İlk piyesler konuşma diline yakınken sonraları uzaklaşmıştır
Zaman zaman bütün tiyatro kalıplarını hiçe saymıştır
O kurallar içinde kuralsız bir üstad olmuştur
SONUÇ
Bütün gelişmeleri kısaca özetleyecek olursak;Batılı anlamıyla tiyatro da Tanzimat döneminde görülür
Bu dönemde geleneksel tiyatro içine giren türler (kukla
Karagöz
orta oyunu gibi) de varlığını sürdürmüştür
Tanzimat’ın ilk yıllarında İstanbul’un çeşitli yerlerinde tiyatro binaları yapılmaya başlandı
Önceleri özellikle İtalyan ve Fransız
daha sonra da Ermeni tiyatro toplulukları bu binalarda oyunlar sergiledi
Mihail Naum
Güllü Agop gibi Ermeniler’in Türkçe oyunları da sergilemeleri önemli bir gelişmeye sebep oldu
Güllü Agop 1868′ de kurduğu Osmanlı Tiyatrosunda ilk kez düzenli olarak temsiller vermeye başladı; müzikli oyunlar dışında Türkçe oyunlar sergilemenin tekelini 10 yıl elinde tutmuştur
Birçok Türk erkek tiyatro sanatçısı ilk kez bu tiyatroda sahneye çıkmıştır
Müslüman Türk kadınının sahneye çıkması şeriat hükümlerine göre olanaksızdı
Bu yüzden bazı kadın rollerini bazı durumlarda yabancı kadınlar ya da erkekler oynamışlardır
Bu tiyatro 1884′te Ahmet Mithat’ın Çerkez Özdenler oyununu oynarken oyun özgürlük duyguları aşıladığı gerekçesi ile tiyatro kapatılmış
binası da yıktırılmıştır
Bundan dolayı bu tarihten 1908′e kadar kadar Türk tiyatrolarına tuluat oyunları egemen olmuştur
Mardiros Mınakyan’ın kurduğu Osmanlı Dram Kumpanyası Türkçe oyunlar sahnelemeye devam etmiştir
Türk edebiyatında ilk tiyatro yapıtı olarak Hayrullah Efendi’nin(1817-66) Hikaye-i İbrahim Paşa ve İbrahim-i Gülşen’i (1844) adlı dramı gösterilmektedir
Şinasi’nin Şair Evlenmesi (1860) ilk güldürü olarak kabul edilmektedir
Ali Haydar (1836-1914) ilk trajedi
Direktör Ali Bey (1844-99) de karakter güldürü örnekleri vermiştir
Yazar
çevirmen
tiyatroya maddi ve manevi destek sağlayan devlet adamı olarak Ahmet Vefik Paşa(1823-91) ‘nın Tanzimat tiyatrosuna çok büyük katkısı olmuştur
Moliere’den yaptığı çeviri ve uyarlamaları çok önemlidir
Feraizcizade Mehmed Şakir (1853-1911) duru bir Türkçe ve başarılı bir teknikle yazdığı oyunlardan ötürü ” Türk Moliere’i”olarak adlandırılmıştır
Bu dönem tiyatrolarında çoğunlukla toplumsal ve tarihsel konular işlenmiştir
Öbür türlere oranla Tanzimat döneminde tiyatro çok daha etkili olmuştur
Bu bakımdan bazı Tanzimat yazarları (Namık Kemal
Recaizade Mahmut Ekrem
Abdülhak Hamit) tiyatro oyunları da yazmıştır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul