Konu
:
Savaş Ve Barış İle İlgili Kompozisyon Örneği
Yalnız Mesajı Göster
Savaş Ve Barış İle İlgili Kompozisyon Örneği
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Savaş Ve Barış İle İlgili Kompozisyon Örneği
Savaş ve Barış ile ilgili kompozisyon örneği
Savaş İle Barış ilgili Kompozisyon
Barış içinde yaşamak son derece önemli bir ihtiyaçtır
İnsanlar barış ortamında daima huzurlu ve mutlu olur
Savaş ise insanı huzursuz ve mutsuz eder
Tarihe baktığımızda iki büyük dünya savaşı olduğunu görürüz
Bu iki büyük dünya savaşında da oldukça büyük kayıplar verilmiş
ağır silahlar kullanılmış ve psikolojik olarak derin yaralar geriye kalmıştır
Savaşın çevreye verdiği zarar insanlarda büyük ve önemli etkiler bırakmaktadır
Savaş her yerde kötüdür
Çünkü ardında hep gözyaşı bırakır
Barış içinde yaşamak
toplumu güçlendirdiği gibi
hayatı da kolaylaştırır
Savaş yerine barışı seçmek hayatı ve güzellikleri seçmektir
Toplumsal barış ve uzlaşma iyi yaşamanın şartıdır
Atatürk barışın insan ve toplum hayatında ne kadar önemli olduğunu belirtmek için “Yurtta barış dünyada barış” demiştir
Demokrasi
özgürlük
dayanışma
paylaşma
birlik içinde olma barışın sağlanması açısından son derce önemlidir
Barış içinde yaşamak dünyada ve toplumda en önemli ölçütlerden birisidir
Barış tacı
saltanat tacıyla kıyaslanamayacak kadar güzel ve değerlidir
__________________________________________________ ______________________
Bir tek çocuğun hayatını kurtarabileceğimi bilsem vatanımdan
bayrağımdan
dinimden
ırkımdan vazgeçerim
Bir Kürt çocuğunu bir Türk çocuğundan
bir Yahudi çocuğunu bir Arap çocuğundan
bir Amerikalı çocuğu bir Iraklı çocuktan ayırt etmem
Hiçbir çocuğun ölümü sevindirmez beni
Onların hepsi çocuk
Vurulup yıkıldıklarında
sönmekte olan gözleriyle son kez hayata bakıp başları toprağa düştüğünde
onlar sadece ölü çocuk oluyorlar
Hep merak ederim
eğer “savaş ilan edenlerin ve savaş kışkırtıcılığı yapanların çocukları cephenin en ön mevzilerindeki ilk birlikte yer alacaklar” diyen bir kural olsaydı
tarih bu kadar çok savaşa şahit olur muydu?
Yarın sabah yapılacak ilk saldırıda ölecek ilk askerin kendi oğlu olduğunu bilerek kaç siyasetçi
kaç general savaş kararı verecek
kaç gazeteci “hadi çocukları cepheye gönderelim” diye bağıracaktı
Savaş isteyecekler miydi o zaman?
Savaşa gönderecekler miydi çocukları?
Ve eğer aralarından biri
ilk ölecek askerin kendi çocuğu olacağını bilerek savaşa karar verecek olsaydı onu “bir kahraman” olarak mı yoksa “oğlunun ölümüne kayıtsız kalan taş kalpli bir canavar olarak mı” görecektik?
Soracak mıydık kendimize
“yeryüzünde insanın evladından daha kıymetli bir toprak parçası var mı?” diye
Her savaşta ilk ölen bir çocuk var
O “başkasının” çocuğu olduğu zaman mı savaştan rahatça sözediliyor?
Siz bir insanın savaşta nasıl öldüğünü hiç düşündünüz mü?
Önce bir vınıltı duyulur
uğursuz
ürkütücü bir vınıltı
başını kaldırıp gökyüzüne bakarsın
o vınıltı ani bir homurtuya dönüşür sonra
bir karaltı süratle yaklaşır ve dehşetli bir patlamayla etrafındaki hava boşalır
kolların
bacakların patlamanın olduğu yerden uzaklaşan havanın korkunç çekim gücüyle yerlerinden koparılır
alevler içinde yanan bedenin dağılır
Böyle ölüyor çocuklar
Bazen bir mayına basıyorlar
son duydukları madeni bir mekanizmanın sesi oluyor ve bütün etleri
kasları
damarları parçalanarak havaya uçuyor
Gözlerine giren mermiler
ciğerlerine saplanan kurşunlar
Kan gırtlaklarına doluyor
Niye ister bazı insanlar çocukların böyle ölmesini?
Vatan için mi
din için mi
bayrak için mi?
Aynı tanrıya ayrı dillerde yakaran insanların
“Allah için” birbirlerini öldürmesi çok mu uygun dine?
İlk ölecek asker kendi çocuğu olduğunda kaç dindar böylesine büyük bir istekle destekleyecek savaşı?
Her biri çocuğunu kurban eden bir Hazreti İbrahim mi olacak?
Dünya peygamberlerle mi dolu?
Eğer öyleyse bu zulüm
bu kan
bu korkunç düşmanlık bunca peygambere rağmen nasıl var oluyor?
Sonsuz kainatın en uzak
en ücra
en ıssız köşelerindeki küçücük mavi bir gezegenin üstündeki canlılar neden yaratıldıklarından beri birbirlerini öldürüyorlar?
Niye içimizde tükenmeyen bir öldürme isteği var?
Ve
niye her toplum “öldürenleri ve öldürtenleri” alkışlıyor?
Tolstoy’un muhteşem eseri Savaş ve Barış’ta
Prens’in karısı edebiyat tarihinin en olağanüstü karakterlerinden biri olan Pierre’e anlamaya çalışarak sorar:
- Hiç anlayamıyorum
neden erkekler savaşsız yaşayamaz? Niye biz kadınlar böyle bir şey istemeyiz
niye bizim buna ihtiyacımız yoktur?
Bir başka sayfada
ertesi sabah meydan savaşına katılacak olan Prens Andrew’ın düşünceleriyle karşılaşırız
O gecenin son gecesi olabileceğini
ertesi gün ölebileceğini düşünür
Birçoklarıyla birlikte ölümün onun da kapısını çalabileceğini aklından geçirirken hayal kurmaya başlar
ertesi gün savaş kaybedilirken kendisi ortaya çıkacak
yeni bir saldırı planı ortaya koyacak
emrine verilen kuvvetlerle düşmana saldırıp onları bozguna uğratacak
bunun üzerine ordu kumandanlığına getirilecektir
İçindeki bir ses “sonra ne olacak” diye sorar ona
“bütün bunları yaparsan sonra ne olacak?”
- Sonra ne olacağını bilmiyorum
der Prens kendi kendine
bilmek de istemiyorum Ama bütün bu şanı şöhreti
insanlar tarafından sevilmeyi istiyorsam ve hayatta tek istediğim buysa
sadece bunun için yaşıyorsam
bu benim suçum değil Evet
sadece bunu istiyorum Bunu kimseye söyleyemem ama
aman tanrım
bütün yapacaklarımı şanı şöhreti çok sevdiğim için mi yapacağım? Ölüm
yaralanma
ailemi kaybetme ihtimali
hiçbirinden korkmuyorum Bütün sevdiklerimden
bu ne kadar aykırı görünürse görünsün
bir zafer anı için
hiç tanımadığım insanların hayranlığı için vazgeçmeye hazırım
Bunun için mi savaştı erkekler binlerce yıl?
Diğer erkeklerin saygısını ve hayranlığını kazanmak için mi?
Bunun için mi öldürdüler?
Bunun için mi öldürttüler?
Prens Andrew
başkalarının hayranlığını kazanmak
şana şöhrete ulaşmak
erkekçe bir saygı görmek için kendi hayatını tehlikeye atmayı hayal ediyordu
bunlar için kendi hayatından ve ailesinden vazgeçmeye razı oluyordu ama bugünkü “kahramanlar” cephelerden çok uzaklarda gizliler
kendi hayatlarını değil çocukların hayatlarını tehlikeye atıyorlar
kendi ailelerini değil başka insanların ailelerini acılara sokuyorlar
Bugünkü kahramanlardan hangisi
hangi başkan
hangi lider
hangi önder
ilk ölecek olan kendi çocuğu olacak olsaydı bu savaşı başlatacaktı?
Hangisi
Prens Andrew gibi kendisiyle yüzleşme cesareti gösterebilecekti?
Hangisi
“binlerce genç çocuğu sırf kendime şan şöhret sağlamak için ölüme gönderiyorum
adımı taçlandıracak bir zafer anı için binlerce insanı ölümün kucağına bırakıyorum” diyecekti?
Ve hangisi
“yıkılmış binaların
çökmüş evlerin
göçmüş mağaraların içinde ölen çocukların hayatını
o çocukları öldürten silahları yapanların servetlerini biraz daha arttırmak
yaptığım gizli anlaşmalarla kanı paraya çevirmek için feda ediyorum” diyebilecekti
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul