Konu
:
Şair Duyarlılığı Nedir?-Şair Duyarlılığı Hakkında
Yalnız Mesajı Göster
Şair Duyarlılığı Nedir?-Şair Duyarlılığı Hakkında
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Şair Duyarlılığı Nedir?-Şair Duyarlılığı Hakkında
Şair Duyarlılığı Nedir?-Şair Duyarlılığı Hakkında
Hiçbir sanat yoktur ki sanatçı için özel bir duyarlılık
özel bir seziş
özel bir bakış biçimi gerektirmesin
Bunun bir başka anlamı şiir yazabilmek için şair olmanın
resim yapabilmek için ressam olmanın
tiyatro yapabilmek için tiyatrocu olmanın bir zorunluluk olduğudur
insanlar genelde sanatçıyı sanat yapmakta üst yetenekleri gelişmiş olan insan diye düşünmezler
doğuştan ya da başka bir yerden özel yetenekleri olan (özel yetenekleri zaten varolan) insan diye düşünürler
Sanatçı dünyaya hazır gelmiş bir kişi değildir
sanatçı olarak dünyaya düşmüş ya da gönderilmiş biri değildir
Bilincimiz eğilimlerimize göre gelişir
dünyayla ilişkilerimizin niteliğine göre gelişir
Şair olmak da böylesi bir gelişimin sonucudur
İnsanın önce kendini şair kılması gerekir
Şiir yazabilmek için şair olmak bir zorunluluktur
Şiir yazmak da şair olmak için zorunluluktur
Öyleyse şiir yaza yaza şair oluruz ve şair olduğumuz zaman ya da şair olduğumuz için şiir yazarız
Bu bize ustalığın özel bir duyarlılığa ulaşma olduğunu gösterir
Şair elinde şiir yazmak için olanaklar bulunduran insan değildir
tüm bilincini şiir yönünde oluşturmuş insandır
Bilincimiz bir şair bilinci olduğu zaman şiirimiz gerçek şiir olacaktır
Bunun bir başka anlamı şairliğin bir yaşam biçimi olduğudur
Şairliğin bir yaşam biçimi olması kişinin şairliğini ona buna kanıtlamak için çeşitli acaiplikler yapması
boynuna kırmızı fularlar takıp kendini kasa kasa yürümesi gibi işlemleri gerektirmez
Tersine
tüm gerçek sanatçılar gibi gerçek şairler de sıra insanlarıdırlar
Şair olmak her şeyden önce şairce algılayan olmak demektir
daha sonra şairce bileşimler yapan olmak demektir
Genelde sanılır ki şair bir anlam yakaladığı zaman onu ustalığıyla şiire dönüştürür
Hayır
hiç de öyle olmaz
şair bir anlamı şairce yakalar
Evet
önce fikir vardır
sonra bu fikirden çeşitli yaratma süreçleri boyunca gösterilen çabayla yapıt oluşur
Ancak bu şiir dışı bir fikrin şiire çevrilmesi
şiire dönüştürülmesi anlamına gelmez
Şimdi fikri bulduk
tamam
eh bunu biz ağır ağır şiire dönüştürelim
şairce söylemeye başlayım
ona şiir giydirelim
onu şiire uyarlı kılalım
Şairin
gerçek şairin yaşamında böyle bir deneyle karşılaşamazsınız
Şairin tüm sezgileri
tüm algılayışları
tüm bakışı şaircedir
Esin gelip şiir bir taslak olarak kendini ortaya koyduğunda şiirsellik zaten belli bir ölçüde gerçekleşmiştir
Şair esinini şairce yaşamıştır
bu esin ona sözü şairce söyletmiştir
Ancak şair bundan sonra şiirini daha da şiir kılabilmek için çaba gösterecektir
Çünkü şair her ne kadar bir takım yetkinliklere
ustalık diyebileceğimiz kazanımlara ulaşmış kişi de olsa her şiirinde yeni bir yaratma çabasının içinde duyacaktır kendini
Şair olamamış bir kişinin uğraşa didine bir fikri biraz ya da biraz daha şiirsel kılabilmesi elbette olasıdır
Ancak şair nitelikleri kazanamamış bir kişinin ha deyince canını dişine takıp üst düzeyde bir şiirsel yaratıyı gerçekleştirebilmesi olası değildir
Ancak
böyle böyle şair olunduğu da doğrudur
Bunun için de en azından kişinin neyin şiir olup neyin şiir olmadığını bilecek kadar görgülü olması gerekir
Şiir olmayandan şiir olana doğru geçiş bir tür khaos'dan bir tür kosmos'a geçiş olduğuna göre kişinin en azından khaos'un nerede bitip tosmos'un nerede başladığını bilecek kadar bir duyarlılığı olması gerekir
Bu duyarlılık olmadığı zaman kişinin kendini çok yetkin şiirler yazan gerçek bir şiir ustası saymaması için hiçbir neden yoktur
Böyle bir kişi neyin şiir olduğunu neyin şiir olmadığını bilemediği için alt alta sıraladığı sözcüklerin bir şiir gücü ortaya koyduğunu sanabilir
Bu düşünmeyi bilmeyen kişinin bir iki kavramı yalapşap bir araya getirdiğinde büyük bir düşünce üretimini gerçekleştirdiği duygusuna kapılmasına benzer
Pek çok kişi üç kuruşluk bilgiyle bilgelikler üretmeye kalktığında ürününün niteliğini kavrayamamanın verdiği dağınıklıkla kendine hayran düşünür tipi çizebilmektedir
Şair olmadığını bilemeyen şair belki de dünyanın en zavallı insanıdır
Şiir piyasasında şair olmadan av yapmaya çıkmış insan bir ahlaksızdır
bir işbilirden başka bir şey değildir
Pekçok kişi para gücüne şair olur
Şair olmadığını bilmeyen şair ne kadar acınasıysa şair olmadığını bile bile şiir piyasasında av yapmaya çıkmış şair o ölçüde dayaklıktır
Ancak bu dayaklık adam şiirsiz şiirini para kuvvetine ya da başka bir şey kuvvetine pazarlamakta direndiği zaman tekkeyi bekleyen çorbayı içer yasasına göre hatta birinci sınıf şairler arasında yerini alacaktır
Bu yüzden adı şaire çıkmış
antolojilere geçmiş pekçok şair'in şair olmadığı ortadadır
İnsanlar zor bir işi gerçekleştirmektense onun sahtesini aceleyle yapıp ortaya koymayı yeğliyorlar
Gerçekten şair olmak zor iştir
Bir şair duyarlılığı kazanmak için canınızı dişinize takacaksınız
bu duyarlılığı kazanmaya başladığınızda da şair olmayan şairlerin öldürücü oklarından korunmaya çalışacaksınız
Gerçek sanatçı (ki çok az sayıdadır) gerçek olmayan sanatçılar yığınının öfkesini çekecektir
Sorun bir yetenek ya da deha sorunu olmaktan önce bir çaba sorunudur
Gelgelelim
hiç de tembellik kaldırmayacak bir alan olan sanat alanında daha çok tembeller iş tutarlar
Örneğin tiyatro hem kuramsal bilgiyi hem uygulama etkinliğini gerektiren bir sanat alanı olmakla tiyatrocuyu geniş çapta yükümlü kılar
öyle ki tiyatrocunun tiyatro düşünmekten başka bir işi olmaması gerekir
Zaten gerçek sanatçı tam anlamında adanmış kişidir
Tiyatro alanına baktığınızda orada tiyatronun ne olduğunu bilmeyen insanlarla karşılaşırsınız
Bu insanlar tiyatroyu rol kesmek olarak aldıklarından her çabalan acılı bir gülünçlüğü ortaya koyar
Bereket tiyatronun alıcıları da aynı düzeydedir de tiyatro yaratıcısıyla tiyatro izleyicisi arasındaki ilişkilerde pek sorun çıkmaz
Hatta düzey düşüklüğü bir avantaj olarak iş görebilir
Bu bütün sanatlar için geçerli bir durumdur
Şiir için de geçerlidir
Şairi tiyatrocuyla kafa kafaya vermiş olarak bir meyhane köşesinde hoşafa dönmüş bir biçimde bulabilirsiniz
Şair de öbür sanatçılar da güçlerini yalnızca ve yalnızca sanatlarına uyarlı kıldıkları
sanatın koşullan çerçevesinde geliştirdikleri bilinçlerinden alabilirler
Alkolün ya da entrikanın sağlayacağı güç kişiyi sanatçı yapmaya yetmeyecektir
Sanat alanında her zaman kötü satıcılar ve kötü alıcılar vardır
Bunlar yaratıcı düzeyinde de izleyici düzeyinde de bilincini estetik hazza ulaşma yönünde geliştirememiş kişilerdir
Sözde sanatçıların ürünlerini sözde izleyiciler tüketirler
Gerçek sanatçı da gerçek izleyici de az sayıdadır
Gerçek sanatçı kötü izleyiciye ters gelir
Gerçek izleyici de kötü sanatçıya ters gelir
Sanat alanında her yaratıcı kendi izleyicisini bulacaktır
kendine uygun izleyiciye kavuşacaktır
Sanatçıya göster izleyicini söyleyeyim ne olduğunu diyebiliriz
İyi sanat gerçek bir yetkin bilinçle gerçekleştirilmiş sanattır
Onu üretmek de tüketmek de zordur
Demek ki şairin ilk işi şair olmaya çalışmak olacaktır
Şiir yazmakla şair olmayı birbirine karıştırmayalım
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul