Konu
:
M...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamalari
Yalnız Mesajı Göster
M...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamalari
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
M...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamalari
Maaşa geçmek
: Aylığa geçmek
çalıştığı yerden ücret almaya başlamak
"Maaşa geçtiği günün ertesinde onu işten çıkardılar
"
Madalyanın ters (öteki) yüzü: Olumlu bir olay
iş ya da durumun düşünülmesi
hesaba katılması gereken olumsuz yönü
Madik atmak:
Hile
düzen ve oyunla aldatmak; dolap çevirmek
"Ona kolay kolay kimse madik atamaz
"
Mahalle karısı:
Kaba
terbiyesiz
görgüsüz
kavgacı kadın
Mahalleyi ayağa kaldırmak: Bağırıp çağırarak
gürültü kopararak konu komşuyu rahatsız etmek
telâşlandırmak
"Bağırıp durma öyle
mahalleyi ayağa kaldıracaksın
"
Mahkemelik olmak:
Kavga veya anlaşmazlık sonucu mahkemeye düşmek
"Bu gidişle mahkemelik olacağız galiba
"
Mahşer midillisi:
Kısa boylu
fitneci kimse
Mahşer gibi: Çok kalabalık
"Meydan mahşer gibiydi
"
Makaraları koyvermek:
Kendini tutamayıp kahkahayla gülmeye başlamak
uzun uzun gülmek
"Yüzükoyun çamura düşen arkadaşını görünce makaraları koy verdi
"
Makas almak:
Birinin yanağını orta parmakla gösterme parmağı arasında sıkmak
Mal bulmuş mağribi gibi: Büyük bir zenginliğe kavuşmuşcasına büyük sevinç ve coşku ile
Bilgicik
Com
Türkçe
Edebiyat
Roman Özetleri
Duvar Yazıları
Atasözleri
Hızlı Okuma
Özlü Sözler
Türk
Mal etmek:
1
Bir malı hakkı olmadığı hâlde kendisininmiş gibi göstermek veya saymak
2
Bir mala
bir değer karşılığında sahip olmak
"O tarlayı kendisine mal etmesine göz yummayacağım
"
Malın gözü:
1
Aşağılık ve düzenci kimse
2
İffetsiz
3
İyi mal
Mânâ çıkarmak:
Yanlış bir yargıya varmak
bir söz ya da hareketten kendine göre bir anlam çıkarmak
"Öyle alıngandı ki her sözümden bir mânâ çıkarıyordu
"
Mânâ vermek:
Kendine göre bir yargıya varmak
yorumlamak
"Senin bu davranışına bir mânâ veremiyorum
"
Maneviyatı bozulmak:
Moral gücü sarsılmak
kendine güveni yitirmek
kendini güçsüz ve dirençsiz hissetmek
"Düşmanlar
toplumumuzun önce maneviyatını bozdular
"
Mantar gibi yerden bitmek:
Birdenbire ya da kendiliğinden ortaya çıkmak
"Adamlar mantar gibi yerden bitmişlerdi
bir anda etrafımızı sarıverdiler
"
Maraza çıkarmak:
Anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak
kavgaya yol açmak
Martaval atmak:
İnanılmayacak şeyler uydurmak
yalan söylemek
"Amma da martaval atıyordu adam
"
Mart içeri pire dışarı:
Birbirinden hoşlanmayan iki kişiden biri gelince ötekinin dışarı çıkışını anlatmak için kullanılır
Masal okumak:
İnandırıcı olmayan
oyalayıcı ve avutucu sözler söylemek
"Bana masal okuma
olayın gerçek yüzünü anlat
"
Maskara olmak:
Gülünç hâllere düşmek
alay konusu olmak
"Kim düşmanının maskarası olmak ister?"
Maskesi düşmek:
Gerçek yüzü
kimliği
niteliği ortaya çıkmak
"Nihayet maskesi düştü
herkes onun ne mal olduğunu anlayacak
"
Masrafa girmek:
Çok para harcamak
"Evi yaptılar ama çok da masrafa girdiler
"
Masrafı çekmek:
Bir iş için gereken parayı ödemek
gideri karşılamak
"Yarınki gezide bütün masrafları Ahmet çekecekmiş
"
Maşallahı var:
Bir şey ya da kimsenin iyi durumda olduğunu anlatmak için kullanılır
"Adamın maşallahı var
hiçbir yoksulu geri çevirmedi
"
Maşası olmak:
Sakıncalı bir işte
biri tarafından araç olarak kullanılmak
"İşverense işveren
onun maşası olamam ben!"
Mat etmek:
1
Satranç oyununda yenmek
2
Bir tartışmada
karşı tarafı söz söyleyemeyecek duruma getirmek
"İleri sürdüğü kanıtlar ile karşısındakileri kısa zamanda mat etti
"
Matrak geçmek:
Alay etmek
karşısındakiyle eğlenmek
dalga geçmek
"İnsanlarla matrak geçmeye bayılıyorsun
"
Maval okumak:
Tutarlı
inandırıcı olmayan
yalan sözler söylemek
"Kes sesini
maval okumandan bıktım artık!"
Mayası bozuk:
Karaktersiz
kötü yaradılışlı
aşağılık (kişi)
"Şu mayası bozuk adamın çenesini kapayın
sesini duymak istemiyorum
"
Maymun iştahlı:
Kararsız
hevesi çabuk geçen; bugün şunu yarın ötekini beğenen
"Maymun iştahlılığı yüzünden başına olmadık işler geldi
"
Mekik dokumak:
İki yer arasında durmadan gidip gelmek
"Mağaza ile ev arasında tam elli beş yıl mekik dokumuştu rahmetli
"
Mendil açmak:
Dilenmek
Merak etmek
: 1
Kaygılanmak
2
Öğrenmek
anlamak isteği taşımak
"Merak etmeye başladım
bu saate kadar gelmeliydiler
"
M
erhabası olmak:
Birisiyle selâmlaşacak kadar tanışıklığı
yakınlığı bulunmak
Merhabayı kesmek:
Biriyle ilgiyi kesmek
arkadaşlığa son vermek
"Onunla merhabayı keseli epey zaman olmuştu
"
Mesele çıkarmak:
Üzüntü verecek
içinden zor çıkılacak
bir anlaşmazlığa sebep olacak bir durum oluşturmak
"Haydi
bir mesele çıkarmadan çekip gidin buradan
"
Mesken tutmak:
Yerleşmek
"Yarim İstanbul`u mesken mi tuttun!"
Meteliğe kurşun atmak:
Parasız pulsuz kalmak
hiç parası olmamak
"Dün meteliğe kurşun atıyordu
ya bugün
"
Metelik vermemek:
Değer vermemek
umursamamak
aldırış etmemek
"Onun gibilere metelik vermem mi diyorsun?"
Mevki sahibi olmak:
Yüksek bir görevde
bir işte önemli bir aşamada bulunmak
"Mevki sahibi olmak için yıllarca çalışıp durdu
"
Meydana çıkmak:
1
Görünmek
2
Belli olmak
3
Yetişmek
büyümek
olmak
"Korkak herif meydana çık da yüzünü görelim
"
Meydana gelmek:
1
Olmak
oluşmak
vücut bulmak
2
Ortaya çıkmak
"Olay akşam üzeri meydana geldi diyorlar
"
Meydanı boş bulmak:
Kendisine mâni olacak kimse bulunmadığı için aşırı davranışlarda bulunmak
bir şeyden çekinmemek
"Meydanı boş bulan eşkıyalar ortalığı kasıp kavurmaya başlamışlardı
"
Meydan okumak:
Kavga ya da yarışmaya çağırmak
korkmadığını ve çekinmediğini açıkça bildirmek
"Bir an meydan okumayı içinden geçirdi
sonra bundan vazgeçti
"
Meydan vermemek
: Olumsuz bir olay ya da durumun gerçekleşmesine imkân ve zaman vermemek
engel olmak
"Onların kavga etmesine sakın meydan vermeyin çocuklar
"
Mezhebi geniş:
Namus konusunda gerekli olan titizliği göstermeyen
kadın-erkek ilişkilerinde dini kaidelere aldırış etmeyen
iffetsizliğe meydan veren
geniş davranan
Mezar kaçkını:
Çok zayıf
bitkin
güçsüz düşmüş kişi
Mırın kırın etmek:
Bir isteği yerine getirmemek için çeşitli bahaneler ileri sürüp nazlanmak
"Mırın kırın etmeyi bırak da yak şu sobayı
"
Mızıkçılık etmek:
Bir oyunu ya da birlikte yapılan bir işi çeşitli bahaneler ileri sürerek bozmaya çalışmak
razı olmamak
Bilgicik
Com
Türkçe
Edebiyat
Roman Özetleri
Duvar Yazıları
Atasözleri
Hızlı Okuma
Özlü Sözler
Türk
Mide bulandırmak:
1
Kusacak bir duruma getirmek
2
Kuşkulandırmak
"Çekil çabuk karşımdan
midemi bulandırıyorsun!"
Midesi bulanmak:
1
Kusacak gibi olmak
2
İğrenmek
tiksinmek
3
Kuşkulanmak
"Yaptığınız iş
mide bulandırıcı bir işti!"
Mideye oturmak:
Yenilen bir şeyin sindirim zorluğu vermesi
Mihenk (taşı):
Birinin değerini
ahlâkını anlamaya yarayan ölçüt
Mim koymak:
1
(Bir şey) unutulmaması için işaret koymak
2
Önemli bularak üstünde durmak
dikkate almak
önemli şeyler arasında saymak
"Bu ata sözüne bir mim koy
dedi öğretmenim
"
Minnet etmek:
Boyun eğmek
yalvarmak
"Ona buna minnet etmeden yaşamak istediğimi biliyorsun değil mi?"
Moda olmak:
Yaygın duruma gelmek
gözde olmak
beğenilir ve arzu edilir olduğu için yapılır olmak
"Saçları kısa kestirmek bu yıl moda oldu
"
Modası geçmek:
Yaygın olmaktan çıkmak
önemini yitirmek
"Bu elbisenin modası geçti artık
"
Mola vermek:
Bir süre ara vermek; uzun süren yolculuğun
çalışmanın
yürüyüşün yorucu etkisini atmak için bir süre dinlenmek
"Yarım saat sonra mola verecekler
onlara mola yerinde yetişebiliriz
"
Muhallebi çocuğu:
Nazlı
el bebek gül bebek büyütülmüş
dayanıksız
narin kimse
"Senin gibi muhallebi çocuklarıyla iş yapamam ben
"
Mukabelede bulunmak
: Karşılık vermek
Mumla aramak:
Çok istek ve özlemle aramak
"O anneyi siz mumla arayacak ama bir daha bulamayacaksınız
"
Mum (gibi) olmak:
1
Yaramazlığı
hırçınlığı
uyumsuzluğu bırakıp yola gelmek
2
Razı olmak
"Askerde onun da mum gibi olacağına eminim
"
Muradına ermek:
Dileği gerçekleşmek
çok istediği şeye kavuşmak
"İnşallah muradına erersin kızım
"
Mümkün mertebe:
Olabildiğince
yapabildiği kadar
"Zararınızı mümkün mertebe karşılama yoluna gideceğimizden emin olun lütfen
"
Mürekkebi kurumadan:
Bir şeyin yazılmasından çok kısa bir süre sonra
Mürekkebi kurumadan bozmak:
Bir kararı
sözleşmeyi
anlaşmayı yazılmasından kısa bir süre sonra bozmak
Mürekkep yalamış:
Az çok öğrenim görmüş
okuyup yazmış
belli bir kültüre sahip olmuş kimse
"Maval okumayı bırakın
biz de mürekkep yalamışlardan sayılırız
"
Mürüvvetini görmek (anne
baba için):
1
Özellikle evlâdının evlendiğini
çoluk çocuk sahibi olduğunu görmek
2
Çocuklarının sevinçli günlerini görerek mutluluk duymak
"Acaba çocuklarımın mürüvvetini görecek miyim?"
Müslüman adam:
Hak yemeyen
doğruluktan ayrılmayan
İslâm`ın emirlerine uyan kimse
"Müslüman adam
başı daima dik olan adamdır
"
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul