Konu
:
Beş Hececiler Ve Akımı Nedir?
Yalnız Mesajı Göster
Beş Hececiler Ve Akımı Nedir?
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Beş Hececiler Ve Akımı Nedir?
Beş Hececiler ve Akımı Nedir?
Image via
Wikipedia
Hecenin Beş Şairi
Bu dönemde
egemen ideolojilerin dışında kalarak izlenimci
simgeci bir anlayışla “saf şiir”i geliştirmeye çalışan Ahmet Haşim
Milli Edebiyat kapsamına alınamayacak tek ozandır denilebilir
İlk örneklerini Cenap Şehabettin’de gördüğümüz simgeci şiir onunla en usta
en başarılı temsilcisini bulmuştur
Bireyselliği
şiirde anlam kapalılığını ve müziksele yakın uyumu savunan Haşim’in simgeciliğinin yanı sıra
anlatımcılığın ve dışavurumculuğun (expressionisme) etkisinde kaldığı da belirtilmelidir
Onun 1920’den sonra daha yalın bir dile yönelmesi de doğrudan Milli Edebiyat akımının etkisine bağlanamaz
Tanzimat döneminde Şinasi’nin ortaya attığı anlaşılır bir dille yazmak düşüncesinin gerçekleşmesi
Türkçe’nin utkusunun sonucudur bu
Doğal bir gelişimin dışında kalamazdı Haşim
Şiirde Mehmet Emin Yurdakul’a bağlanan Milli Edebiyat akımının en tipik sürdürücüleri
Hececiler ya da Hecenin Beş Şairi adlarıyla anılan Faruk Nafiz Çamlıbel
Yusuf Ziya Ortaç
Orhan Seyfi Orhon
Halit Fahri Ozansoy ve Enis Behiç Koryürek’tir
Ortaç
Bilgi Derneği’ne ilk gidişini ve Milli Edebiyat akımını benimseyişini şöyle anlatır: “Ara sıra utangaç gzölerle yüzüme bakıp gülümsüyordu Gökalp-Neden sonra bütün gücünü toplayıp; – İçtihat’a yazıyorsunuz dedi
Boynumu bir yana büktüm: – Evet… Aruzla
dedi
Boynumu öbür yana büktüm: – Evet… Sonra kapı açıldı kapandı
açıldı kapandı
Ali Canip’i o gün gördüm
Ömer Seyfettin’le o gün karşılaştım
Celal Sahir’le o gün konuştum ve Orhan Seyfi ile Enis Behiç’le o gün arkadaş oldum… Yeşil (bilgi yelpazesi) masanın başındaki konuşmayan adam konuştu o gün
Üç dilden
Türkçe’den
Arapça’dan
Farsça’dan karma bir dil yapılamayacağını anlattı
Yazı dilinin konuşma dilinden ayrılamayacağını anlattı ve Anadolu’nun bile
Karadeniz’in bile giremediği aruzun bizim veznimiz olamayacağını anlattı… Ertesi cuma Bilgi Derneği’ne geldiğimiz zaman Orhan Seyfi’nin de
Enis Behiç’in de
benim de ceplerimizde hece vezni ile
güzel Türkçe ile yazılmış birer şiir vardı
”
Ziya Gökalp’ın “Sanat” (Yeni Hayat
1917) şiirinde özetlediği şu ilkeler
“Aruz sizin olsun
hece bizimdir
Halkın söylediği Türkçe bizimdir:
Leyl sizin
şeb sizin gece bizimdir
Değildir bir mana üç ada muhtaç
”
Hececilerin sanat anlayışını belirler
Ama Gökalp’ın şiirinde gördüğümüz
öğreticiliğin getirdiği kuruluk yoktur onlarda
Bunda
şiire Fecr-i Ati duyarlığıyla başlamı olmalarının etkisi büyüktür
Bir de önlerinde
yeterli sayılmasa da
yararlanabilecekleri örnekler vardı
Halk yazınından yapılan derlemeler
bu yoldaki araştırmalar ozanlarca değerlendirilmeyi bekliyordu
Onlar da bunu yaptılar
Ama toplumsal bilinç eksikliği hemen hepsini coşumculuğa sürükledi
Gerçekçi olmak isterken
savaşın da etkisiyle ulusal duyarlıklar adına gerçekçiliği yitirdiler
Doğaya
yönelişi
yurt güzelliklerinin
Anadolu’nun basmakalıp söyleşilerle görüntülenmesi olarak aldılar
Yurtseverlik
kahramanlık temlerinin egemen olduğu şiirleriyle topluma güç aşılamaktı amaçları
Sonuçta sığ bir “memleketçi edebiyat”ı geliştirdiler
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul