Konu
:
Tanrı Misafiri Kitap Özeti
Yalnız Mesajı Göster
Tanrı Misafiri Kitap Özeti
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Tanrı Misafiri Kitap Özeti
Tanrı Misafiri kitap özeti
Hoca Ali Efendi
Bursa’daki konağında
Mangal başında
akşam kahvesini içerken kapı çaldı
Gelen kişi
kendisini
Muğla’dan
Hoca Ali Efendi’nİn arkadaşı rahmetli Hacı Hafız’ın oğlu Hafız İlyas olarak tanıtınca
içeri buyur edildi
Hafız İlyas
kendisine gösterilen sedire oturmayıp
kapının dibindeki bir şilteye usulca ilişiverince
Hacı Ali Efendi
iki gün evvel belediye meclisinde medreseden yetişenler aleyhinde söylenen sözleri hatırlayıp:
“…
Herifler
dedeniz yaşında adamlara karşı
bacak bacak üstüne atıp ötmesini bilirsiniz
Gelin de gözlerinizle görün… Medresede okumuş adamın terbiyesi bakalım hanginizde var?” diye söylendi
Hoca Alî Efendi’nİn babası zamanında konaklarında çifter çifter kazanlarda yemekler pişirilir
gelene gidene yedirilirdi
Hacı Hafız’ın da babasının yanında önemli bir yeri olduğu için
onun oğlunu da sevinerek misafir etmişti
Üstelik öğrendiğine göre
rahmetli nefesini de oğluna vermişti
Ertesi sabah
ezan vakti
ev halkı dik bir sesle uykudan u-yandı
Hafız İlyas
bahçedeki çardağın altına oturmuş
Kur’an okuyordu
Gün boyunca yerinden kalkmadı
Usulünce isteyip
dört öğün yemeği de yedi
Ancak
aradan günler geçiyor
Hafız Efendi yiyip içip
bahçede Kur’an okumaktan başka bir şey yapmıyor
İstanbul lafım ağzına dahi almıyor
gitmek için en ufak bir hazırlıkta bulunmuyordu
Üstelik
ziyaretçileri de çoğalmıştı
Hacı Ah E-fondi
zaman zaman laf dokundurup
ağzından ne zaman gideceğini öğrenmeye çalışıyordu
ancak öteki oralı bile olmuyordu
Hacı Ali Efendi
her cuma
bahçesiyle uğraşmayı çok severdi
Uir cuma sabahı
bahçenin bir köşesinde yetiştirdiği nadide salatıhklarm olduğu yere gidince
hayret ve dehşetten donakaldı
Bahçenin o bölümünden kasırga geçmiş gibiydi
Kasırga sadece yerdeki salatahlıklan değil
ağaçlardaki ham meyveleri dahi silip süpürmüştü
Hafız İlyas
başına gelecekleri anlayınca hemen namaza durmuş
ara vermeden yüzlerce rekat kılmıştı
Hafız
son zamanlarda evin içinde sessiz sessiz dolaşmaya
öte beriyi karıştırmaya
kapı deliklerinden gözetlemeye de başlamıştı
Bu da yetmezmiş gibi
evin kızını da evlenmek için gözüne kestirmesin mi? Artık
her fırsatta Arzu ile Kamber
Köroğlu ile Ayvaz masallarından alınmış beyitler okuyarak aşkını ilan ediyordu
Artık dayanacak hal kalmamıştı
Nihayet
Hacı Ali Efendi Hafız’a İstanbul’da bir iş bulmuş
İşi sağlama bağlamak için
vapur ve tren biletlerini almış
trene bİndirmişti
O günü bayram ilan edip gelip evde uyumuştu ki
tıkmam komşusundan
Hafız’ın vapur iskelesinde biletlerini bağıra bnğıra satmaya çalıştığını duyunca
evdekilere hemen evi terk etip
kaplıcalara gitmeleri talimatını verdi
Eve bekçi bıraktıkları Elife de Hafız gelirse asla kapıyı açmamasını emretti
Ancak
Hafız gece gelip
bırak yalvara yalvara kapıyı açtırmayı
üstüne ütlük bir de Elifle de işi pişirir
Hacı Ali Efendi
Knplıcada iken bir komşusundan Hafız’ın evde olduğunu öğrenince
o hırsla giyinir ve eve gelirler
Hafız ve Elif çifte kumrular gibidirler Neticede
Hafız güzel bir dayak yer ve hastanelik olur
Elifi de kovarlar
Bu arada
komşular da
“Tanrı Misafin”ni dövdüğü için
Hacı Ali Efendi’yi sesli
sessiz kınamışlardır
Ancak
hıino halkının Hafız’dan çekecekleri çile ise daha bitmemiştir
Sabah
bir sedyede Hafız
yanında polis
yanında muhtar
e-vin kapısına dikilmişler ve rica minnet Hafız’ı şikâyetçi olmaktan vazgeçirdiklerini
ancak fukaranın kalacak yeri olmadığı için
orada barınacak bir yer vermelerini istiyorlardı
Çaresiz başa gelen çekilecekti
Hacı Ali Efendi
hemen evi terk edip
başka bir vilayette iş ayarlamak için yollara düşmüştü
Başka türlü bu Hafız’dan kurtulmanın mümkünü yoktu…
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul