Prof. Dr. Sinsi
|
..Eğitim Dair ...
Din söz konusu olduğunda insanları genel olarak, inanan ve inanmayanlar olarak ayırırız Dikkat edelim ki bu ayrım, çok sathî ve epey basitçedir bunun içinde, en kalabalık olan, üçüncü topluluk eksıktır O topluluk, kendini inanan sayan ve öyle ifade eden; fakat hakikatte öyle olmayan kimseler topluluğudur Onlar, az ya da çok Allah'a ibadet eden, bayramları kutlayan, dinin belli bazı "adet" ve sembollerini yerine getiren, fakat onlar korkudan savaş alanından hemen kaçan, ticarette son derece soğukkanlı olarak aldatan, vicdan azabı duymadan başkasının sırtından geçinen, içki ,çen ve eğlenen, bin sene yaşayacakmış gibi hayatlarını, mallarını ve makamlarını korkuyla koruyan veya kendilerinden güçlü olanlara esirmişçesine yalakalık yapan kimselerdir vs  Bu tip insanların belirgin özellikleri korkudur Hayat için korku, mal için korku, makam ve mevki için korku Bir güç sahibi veya hükümetin desteğini kazanmak için çabadır onların yaptıkları Bütün bu korkular arasında bir tek korku eksık:Allah korkusu  Bu ruhla ve böylesine belirsiz ve ikiyüzlü atmosferde kendi nesillerini büyütürler
Kur'an Üzerine Bir Tefekkür
Ancak, bu üçüncü kitlenin varlığını dikkate aldığımız zaman, dünyada birçok şeyi daha kolay anlamaya başlarız ve neler olduğu ile neden öyle olduğunu anlama imkanına kavuşuruz
Bugünkü İslam dünyası, içinde, gerçek dinin az; fakat sözel, şeklî dinin çok olduğu tipik örneğidir Hiçbir yerde dine adanmışlık yok -fakat aynı zamanda ve sadece prensip olarak- din kayıtsız olarak öne çıkarılır; ancak aynı dinin somut taleplerinin pratikte bu kadar az yerine getirildiği görülmemiştir İşte bu paradoks, şekil ve içeriğin bu karşıtlık durumu, İslam ülkelerinin çoğundaki vaziyeti açıklayabilir Belki bu, iradesiz ve hareketsiz bir durum olmayan, artık uyuşukluktan uzak ancak hakikî yönü ve neticesi olmayan kendine has bir yerde sayma ve zaaf durumudur
Bu dünyadaki Kur'an'ın vaziyeti çok plastik bir biçimde durumu yansıtmaktadır Orada, her evde Kur'an'ı özel, yüksek bir yerde bulacaksınız O, en iyi hediye olarak kabul edilir, onun için en iyi kağıt kullanılır, insanlar ise bugün bile onun için en iyi kaligrafiyi kullanmak ve onun kapakları ve sayfalarını en fantastik süslemelerle çizmekte yarışmaktadırlar Çocuğun ilk okuduğu ve öğrendiği şey Kur'an'dır; fakatbütün bunların yanında, bu çocukların çok büyük bir bölümü, Kur'an'ın gerçek içeriğini ve önemini öğrenmeden büyüyecek ve yaşlanacaktır Kur'an, tartışmasız bir semboldür Ancak kanun olmaktan çıkmıştır Halbuki tersi olmalıydı  Dikkat edin ki, Kur'an, okunmak yerine, güzel sesle seslendirilip yorumlanmaktadır  "Seslendirmekte" ne Araplar ne de arap olmayanlar artık onun manasına ulaşmıyorlar ve Kur'an'ın benzersiz melodisine, artık hiç kimse, emredici ve kesin, bazen tatlı tatlı uyaran ve davet eden bazen ise tehdit eden yüksek sesle haykıran fakat her zaman ve yeniden tüm insan hayatının değişmesini talep eden hükümlerini tanıyamamaktadır
Din, rahatlık değildir! O; çağrı, görev, taleptir Gerçek inanan bir nesil, sadece şuursuz bir dinî aidiyet içinde bulunan düzinelerce nesilden çok daha fazla şey yapabilir İslam'ın bin sene içinde kültür, ahlak ve kuvvet alanında yarattığı herşeyin temellerini pratikte, başlangıçtaki iki-üç İslam nesli tesis etmiştir Ondan sonra gelen herşey, gücünü bu ilk gayretten almıştır
Bu sebeple, İslam dünyasında, gelecekte gerçekleşecek devrim, herşeyden evvel dinî devrim olmak zorundadır   İnsanların ruh ve kalplerinde gerçekleşecek olan bu devrim, daha sonra mucize yapacak durumda ve bugün imkansız görünen herşeyi gerçekleştirebilecektir Çok kısa bir süre içerisinde hayatın bütün alanlarında yepyeni yollar açabilecek duruma gelecek, her türlü işgalciyi firara zorlayacak, sefaleti, hurafeciliği, adaletsizliği, cehaleti, şehirlerimiz ve köylerimizdeki pisliği yok ederek, şimdi ihmal edilmiş geniş bir alanda insanlığın ve kültürün yeni devresini açacaktır
Allah'ım! İslam halklarına ve bütün dünyaya iman bağışla!
Aliya İZZETBEGOVİÇ - "İslam Deklarasyonu ve İslamî Yeniden Doğuşun Sorunları" adlı eserinden
Aliya İzzetbegoviç (bosna-hersek'in rahmetli cumhurbaşkanıdır dinine düşkün bir cumhurbaşkanı idi %90 gibi büyük bir rakamla cumhurbaşkanlığına seçilmişitir Bosna-hersek'in bağımsızlığına vesile olmuştur lakabı ise "bilge kral"dır 92-95 yılları arasındaki bosnaya yapılan savaşta daön planda idi savaş bitiminde de yine imzayı kendisi atmışdı dedeside bir osmanlı kadını ile evliydi ) Rabbim hayırlısıyla onun ülkesinde görev yapmayı nasip etsin amiinn
|