Yalnız Mesajı Göster

Gurur: 2. Gururun Kötülüğü Ve Çeşitleri

Eski 08-24-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gurur: 2. Gururun Kötülüğü Ve Çeşitleri




*******************************


Mümin ve sâlih kimselerin dünyada uğradıkları musibetler ve mahrumiyetler onların ALLAH Teâlâ yanında az değerli olduklarını değil, aksine çok değerli olduklarını gösterir Çünkü ALLAH Teâlâ’nın bir insana değer verdiğinin bir ölçüsü de onu dünyadan, dünyayı da ondan küstürmesidir ALLAH Rasûlü (as) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"Siz sevdiklerinizi kendilerine zararlı olan yiyecek ve içeceklerden himaye ettiğiniz gibi, ALLAH Teâlâ'da bir kulunu sevdiği zaman, onu dünyadan himaye eder" (Tirmizî, Hâkim) Bu gerçeği bilmeyenler, ALLAH Teâlâ’nın maddî durumu iyi olmayan müminleri sevmediği yanılgısına düşerler Bu yanılgıyı bertaraf eden bazı âyetler şöyledir:
"ALLAH, iman edenlerin verisidir" (Bakara, 257)
"ALLAH, takva sahiplerinin velîsidir" (Câsiye, 19)
"ALLAH, sâlih kimselere velilik eder" (Araf, 196)
"ALLAH ihsan sahiplerini sever" (Mâide, 13)
(Not: İhsan, sözlükte iyilik yapmak, yaptığı işi iyi ve sağlam yapmaktır ALLAH Rasûlü (as), onu, "ALLAH'ı görürcesine ibadet ve hayır yapmaktır" şeklinde tefsir etmiştir)
"ALLAH âdil olanları sever" (Mâide, 42)
"ALLAH, (maddî ve manevî) temiz olanları sever" (Tevbe, 108)
"ALLAH çok tevbe edenleri sever" (Bakara, 222)
"ALLAH sabredenleri sever" (Al-i İmrân, 146)
"ALLAH, kendisine güvenip tevekkül edenleri sever" (Al-i İmrân, 159)
ALLAH Teâlâ’nın, bu sıfatlara sahip olan müminleri sevdiği hâlde, onları dünya yönünden parlak durumda tutmamasının sebebini bir misâl ile anlatmakta yarar vardır
Diyelim ki, bir adamın yanında iki çocuk vardır Bu çocuklardan birisi kendi öz çocuğu, diğeri üvey çocuğudur Adam öz çocuğunu sevdiği ve üstünde titrediği için, onu her türlü zararlı şeylerden (bu türlü yiyecek ve içeceklerden ve oyunlardan) korur ve kendisine faydalı olan şeyleri (ilaçları, perhizleri, dersine çalışmayı) ona zorla da olsa yaptırır Fakat, çocuğun aklı ermediği için, babasının bu ısrarlı ve sıkıcı üstelemesinden dolayı bazen ağlar ve kendini bedbaht hisseder Diğer yandan, adam üvey çocuğunu sevmediği ve umursamadığı için ona karışmaz Bu sebeple, o kendisine zararlı olan şeyleri rahatlıkla bulur ve kendi sağlığı, gelişmesi ve geleceği için gerekli olan şeyleri rahatça terk eder Bu çocuk, işin aslına aklı ermediği için, kendisini öteki çocuktan daha mutlu zanneder ve üvey babasının da onu kendi öz çocuğundan daha fazla sevdiği vehmine kapılır Fakat bu zan ve vehim (tahmin) yanlıştır Bu yanlışlığı bilen ALLAH Teâlâ'nın sâlih kulları O'nun tarafından dünyadan korunmuş olmayı sevildiklerinin işareti sayar ve buna sevinip şükrederler Nefislerinin istediği her şeyi yapabildikleri zaman ise üzülür ve ALLAH Teâlâ’nın itibar nazarından düştüklerini söylerler
Hasan el-Basrî (ra) şöyle demiştir: "İnsanın şeref ve değeri yalnızca ALLAH Teâlâ'ya itâat etmektedir" Bu sebeple, itaatsız olan bir insanın ne malı, ne makamı ona şeref ve değer kazandırmaz Buna mukabil, itâat sahibi olan bir insanın fakir ve makamsız olması da onun şeref ve değerinden bir şey eksiltmez ALLAH Teâlâ yanında durum budur İslâmî anlayış da bunun üzerine binâ edilmiştir ALLAH Teâlâ, kendisine iman ve itâat etmeyenler hakkında şöyle buyurmuştur:
"Onlar, kendilerine verdiğimiz mal ve evlât ile hayırlarını çoğalttığımızı, itibarlarını arttırdığımızı mı sanıyorlar? Hayır! Olayı doğru değerlendirmiyorlar" (Mu’minûn, 55, 56)
"Onların malları ve evlâtları seni imrendirmesin ALLAH, bunlarla kendilerine azap çektirmek ister" (Tevbe, 85)
"Kâfir olanlar zannetmesinler ki, kendilerine mühlet vermemizin kendi yararlarınadır Biz, ancak daha çok günah kazanmaları için onlara mühlet veririz Onlar için alçaltıcı bir azap vardır" (Al-i İmrân, 178)
"Onlar, kendilerine yapılan uyarıları unutunca, onlara her şeyin kapılarını açarız Verilen şeylerle iyice sevindikleri anda da onları birden yakalarız Ondan sonra da hiçbir ümidleri kalmaz" (En'âm, 44)
"Bu dini inkâr edenleri bana bırak Ben onları fark etmedikleri bir şekilde azaba çekiyorum Bu sebeple, onlara biraz mühlet veriyorum Benim tedbirim en sağlam olandır" (Kalem, 44, 45)
Bu âyetlerin tefsirinde şöyle denilmiştir: "Onlar günah işledikçe ALLAH Teâlâ, kendilerine yeni nimetler veririz Ta ki, aldanışları artsın, günahları çoğalsın ve azaba iyice müstahak hâle gelsinler"

*******************************

Alıntı Yaparak Cevapla